Başbakan Ahmet Davutoğlu 7 Haziran Genel Seçimleri öncesindeki son mitingini memleketi Konya’da gerçekleştirdi. Başbakan Davutoğlu, “Biz merkez ülkenin kitabının 15-20 sene önce yazdık, tarihini ise şimdi yazıyoruz” dedi.
Antalya’daki mitinginin ardından özel uçakla Konya’ya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Şehir Meydanı’nda halka hitap etti. Başbakan Ahmet Davutoğlu, ilk mitingini Erzurum’da yapmadan önce Konya’ya gelerek Hz. Mevlana’nın huzuruna çıktığını hatırlatarak, "81 vilayeti dolaştıktan sonra tekrar Konya’nın huzurundayım. Şefkat, hoşgörü diyarındayım. Bugün burada sadece Konyalılara değil, bütün Türkiye’ye hitap edeceğim. Siyasetimizin farkını ortaya koyacağız. 81 vilayette 110 miting yaparak buraya geldim. Vatanı dolaşıp hatmi Konya’da yapıyoruz. Hz. Mevlana’ya dedim ki, ‘Ya Mevlana, bu topraklara ektiğiniz manevi tohumun kardeşlerini ziyarete gidiyorum. Geleceği hep birlikte inşa edeceğiz. Hangi dilde olursa olsun tevhit çağrısında bulunacak mıyız? İşte bunun için 81 vilayete gittim. Arkadaşlarım çok zor dediler. Dedim ki, ‘Bir insanda aşk varsa vakti bereketlendirecek olan Allah’tır. Sefere bu niyetle çıktık. Her yeni dolaştık. 81 vilayete kardeşliğimiz için gittik. Bizim dergahımız ümitsizler dergahı değildir. Ne olursan ol gel, hangi bölgeden olursan ol gel. Bizim dergahımız birlik dergahı dedik. Aynı seçim kampanyasında her yerde aynı dili kullandık. Konya’da ne dedim ise Diyarbakır’da da aynısını söyledim. Hz. Mevlana’nın dediği ‘Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol’ dediği gibi biz olduğumuz gibi göründük. Bu son mitingimiz. Bütün milleti muhasebe yapmaya devam ediyorum. Bizim dışımızda 81 vilayete giden oldu mu? CHP Genel Başkanı cumhuriyetçilikten bahsetti, Cumhuriyetin her vilayetine gitti mi? Aynı dili konuşabildi mi? HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş özgürlükten bahsetti, peki Güney ve Doğu Anadolu’da her yere gidebildi mi? Ülkenin her yerine gidemeyenler ülke birliğini koruyabilir mi? Milleti koruyabilir mi? Temsil edebilir mi? İşte yarınki seçim bu seçimdir. Kim ne derse desin biz biriz, beraberiz, ayaktayız. Onlar biz derken herkesi kastetmiyorlar ama biz derken aynı kıbleye bakan, aynı secdeye varan bütün bir milleti kastediyoruz. Millet, ümmet bize emanet ama sandıklar yarın size emanet. Emanete sahip çıkın. Buradan her yere sesleniyorum. Milli irade emanetine sahip çıkın" dedi.
“BİZ SELÇUKLU’NUN VARİSLERİYİZ, OSMANLI’NIN TORUNLARIYIZ, BİZ CUMHURİYETİN ÇOCUKLARIYIZ”
12 yıl içinde yaptıkları icraatlardan bahseden Başbakan Davutoğlu, "Türkiye olağanüstü mesafeler aldı. IMF’ye mecburduk, şimdi değiliz. IMF’ye borcu biz ödedik. Bir piyade tüfeği yapamayan ülkeden, tendi uçağını, kendi tankını yapan Türkiye’ye getirdik. Onlar konuşur, AK Parti yapar. Yarını şimdiden ilan ediyorsunuz. Allah razı olsun sizden. Konya’yı yanına alan kimse mağlup olmaz. Konya siyasetimizin omurgası, başkentlerin başkentidir. Kim ne derse desin gam yok, keder yok bize. 28 Şubat, 27 Mayıs milletin üzerinden silindir gibi geçmişti. Bacılarımız başörtüsü sıkıntısı vardı. Her türlü özgürlük kısıtlanmıştı. Bütün bu zulümleri kim bitirdi. Bugün meclise başörtülü, başı açık kardeşlerimiz el ele geriyorlar. Onlar konuşur AK Parti yapar. Allah’ın rahmeti bereketi sandıkların üzerine olsun. İkinci yarı başlıyor. Her zamankinden daha çalışkan, daha dirençli durmanızı istiyorum. Yeni bir sivil anayasa yapacağız. İnsan onuruna, özgürlüklere dayanan bir anayasa olacak. Darbe anayasasını tarihe gömmeye var mısın Konya. 8 Haziran’da hep birlikte 12 Eylül’ün o yamalı bohçasını tarihe gömeceğiz. Çözüm, milli birlik süreci, kim ne yaparsa yapsın, çözüm sürecini başarıya ulaştıracağız. Milli birlik, beraberlik ortak kültürden geçer. Ülkemizi dolaşırken, bir taraftan da haçlı seferleri mantığı ile başka cephelerle uğraştık. Papa, Ermeni soykırımından bahsetti ama bir baktığınız Demirtaş da bu iddialara sahip çıktı. Kudüs Yahudilerin mekanıdır dediler. Bunlar millete yabancı, bunlar milletin inancına yabancı. Diyaneti kapatacağız dediler. Tek parti zihniyetine bir daha izin vermeyiz. Din dersini kaldıracağız diyorlar, biz buna geçit verir miyiz? 28 Şubat’ta o zihniyetle iş birliği yapan CHP, MHP, HDP’ye karşı inancımızı, töremizi, milletimizi korumaya var mısın Konya. Biz ülkeyi bölenlere karşıyız. Demokrasiyi güçlendireceğiz. İnşallah 8 Haziran’dan itibaren kim ne tehdidi yaparsan yapsın, ister kandilden bölücüler, ister Pensilvanya’dan, ister DHKP-C, teröristler, kim ne derse desin biz inadına barış diyeceğiz. Bütün toplum kesimleri arasında yeni bir dönem açacağız. Herkesle konuşacağız. Milletle bizim aramıza kimse mesafe koyamayacak. Bütün toplum kesimlerinin sorunlarını çözeceğiz. Türkiye’de ikinci yarıda yepyeni bir ekonomik hamle başlatacağız. Şimdi 34 şehir hastanesi kuracağız. Yağmur yağsa, güneş doğsa bizim yolumuz kutludur. Kılıçdaroğlu mega projeden bahsediyor. Biz merkez ülkenin kitabını 20 sene önce yazdık. Tarihini ise şimdi yazıyoruz. Hızlı trenler yüksek hızlı trenlere, süper hızlı yüksek hızlı trenlere çıkıyor. Bu hızlı tren şunu gösteriyor. Biz Selçuklu’nun varisleriyiz, Osmanlı’nın torunlarıyız, biz Cumhuriyetin çocuklarıyız. Bu çizgi sürecek. Cumhuriyetin içini boşaltmak isteyenler, Cumhuriyeti tarihten koparmak isteyenler karşısında AK Parti’yi, karşısında Konya’yı bulacak. Onun için dedim Konya, AK Parti hareketinin mihengi. Hedeflerimiz küçük değil. Kağıt üzerinde projeler değil, öyle 2035 değil, 2019’dan bahsediyorum. Dünyanın en büyük havalimanını İstanbul’da yapıyoruz. 150 milyon kişi. Kim yapıyor. Dünyanın en büyük köprüsü Yavuz Sultan Köprüsü’nü yapıyoruz, kim yapıyor. Mavi Tüneli Konya’ya kim getirdi. Bunları kim yapıyor. Kanal İstanbul’u yapıyoruz, bütün bunlar bizim büyük Türkiye projemizin adım adım izleri. Birileri diyor ki, yurt dışındaki ağalar, lobiler diyor ki, CHP, MHP ve HDP’ye, paralele bu deve diz çöktürün diyor. Dallarını kesin diyor. Biz diz çöker miyiz? Bize diz çöktürebilirler mi? Bunu göstermenin yolu yarın. Bu dev diz çökmeyecek diye haykırmaya var mısın Konya. Hakkari’ye, Edirne, Erzurum’a, 78 milyona sesleniyorum, yarın dua ve besmele ile güne başlasın. Sabırlı olarak sandıkları yürüsün. Sandıklara yürürken tarihi de yürüdüğünü göstermeye var mısın? Konya bize adam lazım adam, adam mısınız, var mısınız? 10 miting yaptınız yorulmadınız diyor arkadaşlar. Ama mitinge çıktım mı, halkımla konuştum mu, göz göze baktım mı yorgunluk falan kalmaz" şeklinde konuştu.
"6’LI DEĞİL 66’LI ÇETE GİBİ GELSELER DE BÜYÜK TÜRKİYE’Yİ KURACAĞIZ"
AK Parti’nin milletin kabul edilmiş duası olduğunu ifade eden Davutoğlu, "AK Parti 10 yaşındaki gencin geleceğidir. Tüm hedeflerimizi birer birer yapacağız. Önümüze engel çıkarsalar da yapacağız, çıkarmasalar da yapacağız. MHP, CHP, HDP, Pensilvanya, Kandil, DHKPC, 6’lı değil 66’lı çete gibi gelseler de büyük Türkiye’yi kuracağız. Hala o Pensilvanya paraleline inan kardeşlerime sesleniyorum. Yalvararak sesleniyorum, rica ederek sesleniyorum. Ne olur geçmişte hayır niyetle, iyi niyetle onlara inanmışsanız bir an bugün bu anda, ben sizlerin çoğunuzun halis niyetini biliyorum. Bir an düşünün, eğer bir hareket, eğer bir çevre, Kudüs için ayağa kalkmış, Mescidi Aksa için bedel vermiş AK Parti varken, Kudüs Yahudilerin kutsal mekanıdır diyen bir HDP’ye oy veriyorsa, bunun hesabı bu dünyada da ahirette de sorulur. Bu günlerde çok sayıda bilgi geliyor. Bu paralel yapının çevreleri dolaşıp aynen geçen sene 30 Mart’ta olduğu gibi AK Parti dışında oy verin diyorlardı. Şimdi ise tek adres gösteriyorlar. HDP’ye oy verin diyorlar. Biz bütün partilerin güvenliğini, huzurunu kendi huzurumuz güvenliğimiz biliriz. Ama siyasi alanda kim Kudüs Yahudilerin derse kaya gibi karşılarında dururuz. Çünkü Konya Kudüs’ün kardeşidir. Kardeşinizi savunmaya var mısınız? Mecidi Aksa bizim kıblemizdir. Kürt kardeşlerim, böyle diyen biri sizi temsil edebilir mi. Pensilvanya’ya vurduğunuzda ses CHP’den geliyor, sonra MHP ve HDP. Herkes birleşti de bize boyun eğdirebildiler mi. İşte buradan haykırıyorum. Biz Osmanlı’nın mirasına sahibiz. Biz Selçuklu’nun mirasını inşa edeceğiz. Önümüzü kesmek istiyorlar. Gençlerimizin istihdamından başlayıp, gençlerimizi ve bütün Türkiye’de ekonomiyi büyütüp istihdam alanlarını genişleteceğiz. Yeni Türkiye’yi inşa etmek için uğraşıyoruz. Hedef yarın, yarın, yarın. Yarınları inşa etmeye hazır mısınız? Bu geceden itibaren size yasak yok. Bize seçim yasakları başlayacak. Sizler herkesle seferberlik yapacak mısınız? Bizim için her yer Türkiye" dedi.
"Kılıçdaroğlu’na, MHP’ye, HDP’ye birileri dışarıdan sufle verdiler" diye konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Dediler ki, ‘Türk halkı çok çabuk inanır, eskiyi de çabuk unutur. Onun için olmayacak vaatlerde bulunun, size iktidarı verir’. 91’de olduğu gibi güya. Çıktılar emeklilerimize dönük açıklamalar yaptılar, taşeronlarla ilgili açıklamalarda bulundular. Asgari ücretliler ile ilgili açıklamalarda bulundular. Şimdi bunları birer birer ele alacağım. Emeklilere dedi ki, ‘Ben size şunları şunları vereceğim’ Bakın emekli vatandaşlarım. Biz iktidara geldiğimizde en düşük emekli maaşı 257 liraydı. Şu anda bin 77 lira. 4,5-5 misli. Bağkur emeklisi en düşük 66 liraydı. Şu anda 816 lira. Neredeyse 12-13 misli. Buna rağmen biz emeklilerimizin haklarını hukuklarını gözetme anlamında, onların en iyi hayat şartlarına kavuşması için Mart ayında kanun çıkarttık. Seyyanen ayda 100 lira zam. Yani bir yılda bin 200 lira. Yani eğer en düşük bir emekli maaşı 800 liraysa zaten ek olarak biz Temmuz’dan itibaren veriyoruz. Ayrıca bin 100 liranın üzerindeki emeklilerimize de inşallah en kısa süreçte gerekli düzenlemeler yapılacak. Kılıçdaroğlu ile aramızdaki fark şu. Biz söz verdik mi yaparız. O söz verdi miydi millet yerine notere gider. Millet yerine notere gidene inanılır mı? Ya ben 81 vilayeti dolaştım. Notere gitmek aklıma bile gelmedi. Noterlerimi çok severim ama değerli vatandaşlarımızdır. Millete söz verirken biz notere gitmeyiz, millete gideriz millete. Sonra taşeronlar, bizden çok önce başlamış bir problem. Yasal düzenleme ile gerekli düzeltmeleri yaptık. Sonra bir yasa daha çıkardık geçen sene. Taşeronların bütün haklarını garanti altına aldık ve asli işte çalışanların taşeron olarak çalışmasına artık izin vermeyeceğiz. Karayollarında çözdük, diğer taşeronları da seçimden sonra birer birer ayırıp çözeceğiz. Gerekli düzenlemeleri yapacağız. Biz söz verdik mi yaparız. Ama bakın Kılıçdaroğlu ne yapar. Taşeronların sorunlarını çözeceğim dile meydanlara çıkar, sonra Sarıyer Belediyesi’nde taşeron işçiler geçen günlerde isyan ettiler ve geldiler CHP genel merkezi önünde protesto yaptılar. Daha 2 gün önce. Daha bir Sarıyer Belediyesi’nde bir sorunu çözemeyen biri Türkiye’de çözebilir mi. Şişli Belediyesi’nde hala kavgalılar. Kendi aralarındaki kavgayı bitiremeyen adam Şişli Belediyesi’nde eski başkan yeni başkan mahkemelik. Diyor ki Ortadoğu’ya barış getireceğim. Ya sen önce Şişli’ye, belediyeye barış getir, sonra Türkiye’den Ortadoğu’dan bahset. Bunlara itibar edilir mi. İşte taşeron konusunu da yine hakkaniyet esası etrafında çözeceğiz. Özel güvenlik elemanları, gerekli düzenlemeler yapacağız. Bir tek özel güvenlik elemanı dahi işini kaybetmeyecek. Yine esnaflarımıza, özellikle genç esnaflarımıza faizsiz kredi veriyoruz. Esnafların kredi limitlerini yükselttik. Her bir esnafımızın hayır duası ile açtığı dükkanını bereket ile kapatması için ne gerekiyorsa yaptık, yapmaya da devam edeceğiz inşallah. Konya tarım diyarı. Çiftçilerimize her türlü desteği verdik. Çiftçilerimize bu sene 10 Milyar Türk lirası destek verdik. 7.4 Milyar Türk lirasını da ödedik. Konya’mızın topraklarını bereketlendirdiğimiz gibi bütün Türkiye’nin topraklarını bereketlendirmeye kararlıyız. 450 bin hektar toplulaştırma yapılmıştı, biz 4,5 Milyon hektar yaptık. Türkiye’de sulanabilir her araziyi sulayacağız. Çiftçilerimizi başımızın tacı bildik tacı bilmeye devam edeceğiz inşallah" dedi.
Başbakan Davutoğlu, konuşmasının ardından halkı selamladı.