Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Buradan diğer genel başkanlara meydan okuyorum. "Türkiye partisi olmak demek, milli birliği, milli iradeyi temsil etmek demek 81 vilayete de gidebilmek demektir. 81 vilayete gidemeyenler gelip Ankara’da başkente hitap edemezler. Başkent ancak bütün kentlere hitap ettikten sonra hitap edilebilecek bir şehirdir" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Etlik Kasalar Meydanı’nda düzenlenen Büyük Ankara Mitingi’nde yaptığı konuşmada, bu mitingin 72. miting olduğunu belirterek, "Bütün Türkiye’yi harmanlayıp, dolaşıp başkentimize 72. vilayetten selamlar getirdim. Başkentimizin her köşesine selam olsun. Akyurt, Ayaş, Altındağ, Bala, Beypazarı’na, Çamlıdere’ye, Çankaya’ya selam olsun. Elmadağ’a, Etimesgut’a, Gölbaşı’na, Haymana’ya selam olsun. Kalecik’e, Kazan’a selam olsun. Sincan, Şereflikoçhisar’a selam olsun. Ankara Başkenttir. Başkent demek millet iradesi, bütün milletin temsil edildiği yer demek. Bu yüzbinlerce kardeşime, yağmur altında bekleyen aziz Ankaralılara hitap ederken bütün Türkiye’ye selam etmiş oluyoruz" ifadelerini kullandı.
25 Nisan’dan bu yana Türkiye’nin her köşesine gittiklerini ve 71 vilayet dolaştıklarını belirten Davutoğlu, "Aramızdaki farkın ilk doğrudan göstergesi bu. Başkent Ankara’da konuşan liderler, genel başkanlar bizim dışımızda Türkiye’nin her yerine gidebiliyorlar mı? Türkiye’nin her yerine giden tek parti, Türkiye’de herkesi kucaklayan tek parti" demesi üzerine kalabalıktan ’AK Parti’ sesleri yükseldi.
"Buradan diğer genel başkanlara meydan okuyorum" diyen Davutoğlu, "Türkiye partisi olmak demek, milli birliği, milli iradeyi temsil etmek demek 81 vilayete de gidebilmek demektir. 81 vilayete gidemeyenler gelip Ankara’da başkente hitap edemezler. Başkent ancak bütün kentlere hitap ettikten sonra hitap edilebilecek bir şehirdir. CHP’nin 33 vilayette milletvekili yok, MHP’nin 45 vilayette, HDP’nin 65 vilayette yok. Bizim geçen dönem, 81 vilayetin 78’inde vardı, innşallah şimdi 81 vilayetin 81’inde de iddialıyız. Aramızdaki birinci fark bu" ifadelerini kullandı.
Eskiden Sıhhıye Köprüsü’nün üstü ve altı diye ayrımın yapıldığını söyleyen Davutoğlu, "Sıhhıye köprüsünün altında Anadulular yaşardı, üstünde de seçkinler. Hani şimdi ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Tandoğan Meydanı’nı Anadolu Meydanı yaptı ya, teşekkür ediyoruz. Neden biliyor musunuz? Oraya, Tandoğan Meydanı denilmesine Vali Nevzat Tandoğan Anadolu’dan gelenleri o meydana yaklaştırmazdı. Hatta bir seferinde aynen şöyle hitap etti, ’Milliyetçilik gelecekse biz getiririz, komünistlik gelecekse biz getiririz, siz Anadolular siz ancak çiftçiler yaparsınız, askerlik yaparsınız’ dediler, bu tek parti zihniyeti. Şimdi niye AK Parti’ye karşılar biliyor musunuz? Hala o seçkinci zihniyetle o tek tipçi zihniyetçe demek istiyorlar ki bu memleketi biz idare ederiz ama millet de diyor ki ’Yeter, söz de karar da sadece milletindir’. İmtihan yeri burası. Aşık Veysel’i bile şalvarlı diye Ankara’nın seçkin semtlerine, Çankaya’ya çıkmasına izin vermeyenler şimdi şundan rahatsızlar, baktılar ki Anadolu, Trakya insanı büyük farklara imza atıyor. Artık Sıhhiye’nin altı da yok üstü de yok, birleşmiş tek bir Ankara var. Birleşmiş tek yürek olmuş bir tek Türkiye Cumhuriyeti var. Kimse artık tepeden bakamaz. Kimse, ’Ben bu güce sahibim diğerleri tabidir’ diyemez. Bizden önce de şöyle diyorlardı iktidarlara ’Siz yol, kanalizasyon yapın, hizmet yapın ama sakın strateji nedir, dış politikalar bunları biz biliriz, eğitim politikaları bunları biz biliriz. 28 Şubat’ı bilirsiniz değil mi? 28 Şubat’ın perde gerisini idare edenler eğitim şöyle olacak dedi imam hatipler kapatıldı. O zaman, Başbakanlar hatırlarınız 28 Şubat’ın perde gerisindeki bazı cuntacılarından sembolik dille konuşuyorlardı. Bunların hepsine kim son verdi? Biz, geldik 12 yıl içinde bütün yasakları tek tek kaldırdık. Başıörtülü, başı açık ayrımını kaldırdık" şeklinde konuştu.
Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hatırlarsınız, bir milletvekili muhterem bir hanımefendi milletvekili seçildiğinde aynen Tandoğan zihniyeti var ya, Tandoğan Meydanına Anadoluluları sokmayan zihniyet. O dönemin Başbakanı çıktı, TBMM’ye başörtülürü girilmez dedi, dışarı dışarı diye tempo tuttular. Aynen eski Ankara’nın Tandoğan zihniyeti. Şimdi, Elhamdülillah bu dönem, geçen dönem zaten yasaklar ortadan kalktı. Şimdi, başı açık başı örtülü, bütün onurlu Türk kadınları el ele TBMM’ye girecek. Şimdi, kimse ’dışarı’ demeye cesaret edemeyecek. Kimse etmedi, edemeyecek. Çünkü, karşılarında elif gibi dimdik duran AK Parti var" dedi.
"İKNA ODALARINI KURAN HANIMEFENDİ ŞİMDİ DIŞARIDA"
"İkna odalarını kuran hanımefendi şimdi dışarıda ama onun ikna odalarına soktuğu hanımlar Mecliste olacak Meclis’te. Fark bu. Yine buralara gelip muhafazarkarlık, İç Anadolu’da belli yerlerde milliyetçilik taslayan MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye soruyorum, ’dışarı dışarı’ dedikleri dönemde olduğu gibi kendi partisinden seçilen hanımefendi başörtülü olduğu için talimat geldi başını açıp öyle girdi. Biz kimseden talimat almayız, almayacağız. Eski dönem zannettiler. Demokrasi bizim dönemde gerçek hedeflerine ulaştı. 12 Mart’ta bir muhtıra verdiler, dönemin Başbakanı şapkasını aldı gitti. 12 Eylül’de perde kapandı dediler, bütün liderler gitti. 28 Şubat’ta savunan adam Necmettin Erbakan’ın nasıl muamele gördüğünü hatırlıyorsunuz ama 27 Nisan 2007’de bu sefer AK Parti’ye muhtıra vermeye kalktılar, ne oldu, muhtıraları aynen iade edildi" diye konuştu.
(İHA)