Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Sayın Gül, Cumhurbaşkanlığı gibi bir zaruret dolayısıyla AK Parti’den istifa etmek zorunda kalmıştır. Ama her zaman yaptığı katkılarla AK Parti’nin içinde olmuştur. Şuanda da ne zaman kendileri taktir buyururlarsa her zaman AK Parti’nin kapıları açıktır” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile birlikte Hacı Bayram Veli Cami’inde sabah namazı kıldı. Davutoğlu ve Görmez, namazın ardından Hacı Bayram Veli Türbesi’ni gezdi. Başbakan Davutoğlu, daha sonra Ankara Demetevler Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitti. 14 Mart Tıp Bayramı’nda kanser hastalarını ziyaret eden Davutoğlu, çıkışta basın mensuplarına açıklama yaptı.
“BÜTÜN SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZIN TIP BAYRAMI’NI KUTLUYORUM”
Başbakan Davutoğlu, hastanede yaptığı açıklamada, “Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Her şeyden önce bütün sağlık çalışanlarımızın Tıp Bayramı’nı kutluyorum. İnsanlığın varoluşundan itibaren, insanlığın varoluşu için çaba sarf etmiş mesleklerin başında tıp ilmi ve doktorlar, hekimler gelir. Bir anlamda, anne baba çocuk ilişkisi gibi, öğretmen öğrenci ilişkisi gibi, doktor hasta ilişkisi de başladığı zaman bitmeyen ilişkilerdendir, yoğunluklu bir fedakarlık ilişkisidir. Doktorlarımız, hemşirelerimiz, bütün sağlık çalışanlarımız, verdikleri her hizmette şifa niyetine hastalarına tebessümle muhabbet ettikleri her anda, aslında bütün insanlık adına büyük bir hizmet etmiş olurlar. Bunu ben hayatım boyunca bizzat eşimden de gördüm. Doktorluk mesleğinin bu köklü geleneği içinde, bütün doktorlarımızın, hemşirelerimizin, sağlık çalışanlarımızın, ne kadar güçlükler içinde, büyük fedakarlıklarla hizmet ettiklerini ben yakinen biliyorum. Hepsine bir kez daha bu erken saatte, nöbet tutan doktorlarımızla birlikte teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Sağlık çalışanlarının çalışma şartlarıyla ilgili çalışmaların başladığını belirten Davutoğlu, “Tıp Bayramı vesilesiyle de 2 gün önce doktorlarımızla bir araya geldik. Özellikle doktorlara yönelik, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda mesajlar vermiştik. Ayrıca doktorluk, herhangi bir karşılık beklemeyen bir meslek olsa da, doktorlarımızın çalışma saatlerini iyileştirmek bazı tedbirleri, müjdeleri doktorlarımızla paylaşmıştık. Başta nöbet ücretlerinde yüzde 50’ye, 70’lere varan zamlar neticesiyle, nöbetlerin nasıl sıkıntılı ve zorluklar içinde olduğunu, özellikle doktor eşleri çalışırken bunu yakinen nasıl hissettiklerini biliyorum. Buradan da doktorlarımızın eşleriyle de telefonla görüştük. Onların bir kısmı da nöbetteydiler. Bu zorlukları da göz önüne alarak, özellikle nöbet bağlamında fiili hizmet zammı ve yıpranma payıyla ilgili çalışma yapılacağını geçtiğimiz toplantıda ifade etmiştim. En kısa zamanda bu çalışmalar tamamlanıp, inşallah doktorlarımıza hak ettikleri çalışma şartlarını iyileştirmek için gerekli çalışmalar gerçekleştirilecektir. Doktorlarımızın, sağlık çalışanlarımızın tekrar Tıp Bayramı’nı kutluyorum. Elleriyle şifa vermelerini, hep iyi haberler vermelerini diliyorum” diye konuştu.
“BÜTÜN BU ŞİDDET OLAYLARINDA, 24 SAAT GÖZALTI İMKANI GETİRİYORUZ”
Başbakan Davutoğlu, sağlık çalışanlarıyla ilgili yapılan çalışmaların sorulması üzerine, şöyle konuştu:
“Doktorlarımıza ilk, ‘Açıkladığımız müjdelerden memnun musunuz’ diye sordum. Hepsi, teşekkür ifade ettiler. Sadece nezaket gereği söylememelerini rica ettim. Hepsi memnuniyetlerini ifade ettikler. Eminim, bütün doktorlarımız, hemşirelerimiz, sağlık çalışanlarımız bu müjdelerden memnun olmuşlardır. Gözaltı süresini, 2 gün önce yaptığım toplantıda da vurguladım. Şiddetin her türlüsü büyük suçtur. Ama size ve yakınlarınıza şifa vermek için gelen doktora, hemşireye, hasta bakıcıya uygulanan şiddetin gerçekten affedilir tarafı yok. Bu şiddetin azaltılması için hem hastanelerimizde güvenlik tedbirlerini artırdık; ki genellikle zaten acillerde oluyor, hem de yeni özgürlüklerin korunması ve iç güvenlik paketinde de, sadece doktorlarımızın ve sağlık çalışanlarımıza münhasır olmamak üzere, bütün bu şiddet olaylarında, 24 saat gözaltı imkanı getiriyoruz. Bu da o anda, o fevri şartlarda oluşabilecek şiddetin yaygınlaşmasını imkansız kılacak. Bu caydırıcı bir tedbirdir. Bu tür şiddet teşebbüslerine karşı, hem eğitim anlamında, hem de emniyet anlamında gerekli tedbirler alınacak. Bu şiddetin daha çok alkol ve uyuşturucu bağımlılarında çıktığı yüzde 70 oranında söz konusu. Acillerde özellikle bazı kontrollerin yapılması suretiyle, hastalar hariç mahsurlu olan kişilerin oraya girmemesi dahil, etkin tedbirler alacağız. O gün, yaklaşık 40 civarında şiddete uğramış sağlık çalışanlarımızla beraber olduk. Her birinin anlattıkları gerçekten hüzün vericiydi. Gözaltı sürelerini de arttırmak suretiyle gerekli tedbirleri alacağız. Bütün meslekler bu konuda geçerli, hiçbir şekilde bir ayrım söz konusu değil. Toplumda şiddeti yok edebilmek için ne gerekiyorsa yapacağız.”
“İÇ GÜVENLİK PAKETİ’NDE 4. KISIM KOMİSYONA GÖNDERİLDİ”
Davutoğlu, İç Güvenlik Paketi’nin Komisyon’a çekilmesiyle ilgili, “İç Güvenlik Paketi 4 ana unsurdan oluşuyordu. İlk 16-17 madde özellikle şiddet eylemlerinde alınacak tedbirlerle alakalıydı. İkinci kısım emniyet teşkilatımızın yeniden yapılandırılmasıyla ilgiliydi. 3. Kısım jandarmamız ve sahil koruma birimlerimizle ilgili maddeleri içeriyor. Dördüncüsü ise nüfus ile ilgili düzenlemeleri; ki orada birçok kolaylaştırmalar bürokratik sürecin basitleştirilmesi vardı. İlk 3 kısım bitti. 4. Kısım uzunca olduğu için tekrar komisyonda değerlendirilmesi ve partilerin farklı kanaatleri varsa onların da göz önüne alınması için komisyona çektik. Bu, Özgürlüklerin Korunması ve İç Güvenlik Paketi’nden vazgeçildiği anlamına kesinlikle gelmez. Komisyonda çalışmalar tamamlanır tamamlanmaz tekrar Genel Kurul’a gelecek ve kesinlikle bu dönem içinde yasalaşacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
“ÇÖZÜM SÜRECİ KURULLARINDA YETKİLENDİRDİĞİMİZ ARKADAŞLARIMIZIN DIŞINDA YAPILAN HİÇBİR AÇIKLAMANIN KIYMETİ YOKTUR”
Davutoğlu, çözüm süreciyle ilgili 16 kişilik izleme heyeti oluşturulduğu iddialarını, “Çözüm Süreci Kurulu’nu Çarşamba günü topladık. Hükümet kurulduktan hemen sonra oluşturulan bu kurul ki, geçtiğimiz Haziran ayında Meclis’imizin kabul ettiği bir yasayla böyle bir kurulun oluşturulması öngörülmüştü. O andan bu ana kadar, her 15 günde bir sürecin nabzını bu kurulda bizzat ben ve ilgili arkadaşlar takip ediyoruz. Bu anlamda hiçbir belirsizlik yoktur. Bazen bu şekilde yapılan açıklamalar sürece fayda vermiyor. Çözüm Süreci Kurullarında yetkilendirdiğimiz arkadaşlarımızın dışında yapılan hiçbir açıklamanın kıymeti yoktur. ‘Bu 16 kişi olacakmış, şu kişilerden oluşacakmış’ bunların hiçbirisi doğru değildir. Sürecin sağlıklı işlemesi için sadece ve sadece ilgili arkadaşların yaptığı açıklamalara bakılmasını istirham ederim” ifadeleriyle yalanladı.
“SAYIN GÜL’ÜN AK PARTİ’YE GELİŞİ KONUSUNDA HERHANGİ BİR EK AÇIKLAMAYA GEREK YOKTUR”
Başbakan Davutoğlu, Abdullah Gül’ün AK Parti’ye dönüp dönmeyeceğiyle ilgili bir soruya, “Ben bu mesele gündeme geldiği gün değerlendirme yaptım. Tekrar söylüyorum: Sayın Abdullah Gül, partimizin öncü kurucularındandır. Partinin özellikle kritik bir aşamada, oluşum aşamasında, temel ilkelerinin oluşması aşamasında çok değerli katkıları olmuş bir devlet adamıdır. Ayrıca partimizin ilk Başbakanıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın yasaklı olduğu bir dönemde Başbakanlık gibi son derece onurlu ve gerçekten o geçişi yaparken son derece olgunlukla bunun yapılmasını sağlamıştır. Partimizin seçtiği, AK Parti’nin içinden çıkmış ilk Cumhurbaşkanı’dır. Sayın Gül’ün AK Parti’ye gelişi konusunda herhangi bir ek açıklamaya gerek yoktur. Sayın Gül Cumhurbaşkanlığı gibi bir zaruret dolayısıyla AK Parti’den istifa etmek zorunda kalmıştır. Ama her zaman yaptığı katkılarla AK Parti’nin içinde olmuştur. Şuanda da ne zaman kendileri taktir buyururlarsa her zaman AK Parti’nin kapıları açıktır. AK Parti’ye şuanda da katkıda bulunmaktadır, bundan sonra da partimizin hizmetinde olacağından hiç şüphemiz bulunmamaktadır. Şahsen de benim çok yakın dostluğum olmak hasebiyle de herhangi bir şekilde kendisinin yanlış anlaşılmasından da muzdarip olacağımızı ifade etmek isterim. Hem dostluğumuz, hem de sayın 11. Cumhurbaşkanımızın yaptığı katkılar tarihe geçmiş olduğu gibi bundan sonra da kendisinin ülkemizin ve partimizin ihtiyacı olduğunda yanımızda olacağına eminiz” diye cevap verdi.
(İHA)