ANKARA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara Polatlı'daki 58. Topçu Tugayı ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığındaki olaylara ilişkin davada savunma yapan eski Yüzbaşı İsmail Dumlupınar, eski Tuğgeneral Murat Aygün'ün kendisine uzun menzilli iki fırlatma aracın hazırlaması için emir verdiğini söyledi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde görülen duruşmada sanıklar savunma yaptı.
Eski Batarya Komutanı Yüzbaşı Dumlupınar, darbe girişiminin yaşandığı akşam, tugayda gece eğitimi yapılacağına dair emir aldıklarını, bu kapsamda hazırlıklar yaptıklarını söyledi.
Daha sonra eski 58. Topçu Tugayı Komutanı Tuğgeneral Aygün'ün harekat merkezinde düzenlediği toplantıya katıldığını belirten Dumlupınar, burada birlik komutanlarına sözde görev listeleri verildiğini anlattı.
Ankara'nın bazı bölgelerinde güvenlik emniyeti almaları için görevlendirilen komutanların listesinde isminin yer almadığını ifade eden Dumlupınar, bunun üzerine bataryasına geri döndüğünü söyledi.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Aygün'ün kendisini bir kez daha çağırdığını söyleyen Dumlupınar, yanına Üsteğmen Erkan Başçı'yı alarak yeniden harekat merkezine gittiğini bildirdi. Aygün ile yaptığı görüşmeyi anlatan Dumlupınar şöyle devam etti:
"Aygün bana, 'İki araç yüklüyorsun, benden emir bekliyorsun' dedi. Ben de iki fırlatma aracı mı diye teyit edince. 'Evet' şeklinde karşılık verdi. Bunun üzerine bir terör saldırısı olduğunu düşündüğüm için yanından çıktım. Büyük bir şaşkınlık içinde yanımdaki Üsteğmen Başçı'ya 'Benden fırlatma aracı istiyor' dedim. Başçı'ya füzenin faal duruma getiren göbek bağını bağlamaması ve ön ile arka kapakların açılmaması suretiyle yükleme emrini verdim."
Saat 01.30'da darbe girişimiyle ilgili haberleri okuduktan sonra bir kez daha Üsteğmen Başçı'yı arayarak yüklemeyi durdurmasını, araçları da garaj bölgesine çekmesi için emir verdiğini iddia eden Dumlupınar, "Darbe girişimini öğrendikten sonra yükleme emrine itaat etmedim. Büyük felaketin yaşanmasının önüne geçtim. Darbeyi engelleyen kişiyim. Aygün sabaha doğru beni arayıp, mühimmatları indirmemi söyleyince, 'Zaten indirmiştim' cevabın verdim. Bunun üzerine kendi başıma iş yapıyorum diye beni fırçaladı." şeklinde savunma yaptı.
Bir soru üzerine Dumlupınar, söz konusu füzelerin Türkiye'nin en uzun menzilli füzeleri olduğunu sözlerine ekledi.
"Darbeyi TRT'den öğrendik"
Sanık eski Üsteğmen Samet Yıldırım da astsubay temel kurs takım komutanı olduğunu, 15 Temmuz'da rutin mesai çerçevesinde bölük komutanı Serhat Bozoklu'nun emriyle kursiyer astsubayları hafta sonu iznine gönderdiklerini kaydetti.
Eski Yarbay Abdülkerim Ceyhan'ın kendisini arayarak kursiyer astsubayları kışlaya çağırması için emir verdiğini söyleyen Yıldırım, darbe girişimine bir hazırlık yapmadıklarını iddia etti.
Darbe girişimini TRT'de korsan bildirinin okunmasıyla öğrendiklerini aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:
"Yanımda 21 kursiyer astsubay vardı. İçlerinden biri, 'Komutanım biz şimdi ne yapacağız?' diye sordu. Kesinlikle bu işin içinde olmadığımızı, tanımadıkları kimseyi bölük binasına sokmamaları ve koğuşlara gitmeleri talimatını verdim. Bölük komutanı Bozoklu'nun yanına gittim, gelişmelerden bahsettim. O da bana 'Biz kesinlikle bu işin içinde değiliz' dedi. Bölük komutanımızla kati suretle kışla dışına çıkmama kararı aldık."
"Murat Paşa'nın gazına geldim"
Sanık eski Üsteğmen Serhat Bozoklu ise cuma günü mesai bitiminde evine gittiğini, akşam saatlerinde eğitim bahanesiyle kursiyer astsubayların birliğe çağrılması üzerine eski tabur komutanı Abdülkerim Ceyhan'ın yanına gittiğini kaydetti.
Ceyhan ile arasında geçen konuşmayı aktaran Bozoklu, "15 Temmuz akşamı tabur komutanı Ceyhan'ın makam odasına gittim. Ceyhan bize 4-5 günlük kıyafet almamızı, göreve çıkabileceğimizi söyledi. Kendisine bilmemiz gereken bir şey olup olmadığını sorduğumda bana, 'Gidin ve hazırlığınızı yapın' talimatını verdi." ifadesini kullandı.
Kendisini darbe girişiminden takım komutanı eski Üsteğmen Samet Yıldırım'ın haberdar ettiğini kaydeden Bozoklu, "Saat 02.30 civarında Yarbay Ceyhan yalın ayak ve gözü şişmiş biçimde kışlaya geldi. Ne olduğunu sorduk. Bize, Murat Paşa'nın gazıyla camilerde okunan selaları susturmaya gittiğini ancak halkın tepkili olduğunu ve kendisini darp ettiklerini söyledi. Bunun üzerine askerlerin dışarıda beklemesinin tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini, bölük binasına almanın uygun olacağı kanaatine vardık." diye konuştu.
"Emirlere mutlak itaat" anlayışıyla hareket ettiği için sanık olduğunu öne süren Bozoklu, "Kendimi Conk Bayırı'nda askerlerine 'Mühimmat yoksa süngü tak' diye emir veren Gazi Mustafa Kemal'in askerlerinden biri olarak düşündüm. O gece yaptığım faaliyetlerin mutlak itaat çerçevesinde değerlendirilmesini talep ediyorum." diyerek tahliyesini istedi.
Davanın yarınki duruşması, sanık savunmalarıyla devam edecek.
Muhabir: Tanju Özkaya, İsmet Karakaş
dikGAZETE.com