KONYA (AA) - Hava Kuvvetleri Komutanlığında 28 yıl hizmet eden ve 2 sene önce emekli olan astsubay Hakan Gümüş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'da bir yakınının düğünü nedeniyle Ankara bulunduğunu söyledi.
Damadının evinde olduğu sırada savaş uçakları ve helikopterlerin alçak uçuş yapmaya başladığını, o an neden uçtuklarını anlamadıklarını dile getiren Gümüş, "Damadımla, darbe mi oluyor diye birbirimize baktık. Darbenin mazereti olmaz ama 'böyle bir huzur ortamında darbeye ne ihtiyaç var' diye düşündük. Darbe olmasını konduramadık, mantığımız kabul etmedi." diye konuştu.
Gümüş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının ardından damadıyla hemen dışarı çıktıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
"Kızılay Meydanı'na yaklaştığımızda halkın yoğun şekilde toplandığını gördük. Birini durdurup, 'ne oluyor burada?' diye sordum. O da bana 'Abi böyle zulüm yok. Tanklar insanların üzerine ateş açıyor, insanları ve arabaları eziyor' dedi. Üç ZPT bize doğru geliyordu. Biz ZPT'lerin önüne geçerek, bayrağımızı salladık. Araçlar durdu. Bu askerlerin darbeden vazgeçtiklerini anladık. Araçların üzerinde rütbesiz askerler teslim olmak için Türk bayrağı sallıyordu. Bazı vatandaşlar askerlerin üzerine yürüdü. Ben de ZPT'nin üzerine çıkıp, 'Arkadaşlar, bu askerler darbeden vazgeçmiş, bakın ellerinde Türk bayrağı var. Bunlara bir şey yapmayalım' dedim. Askerler Türk bayrağını sallamaya devam edince orada bulunanlar alkışlamaya başladı. Daha sonra ZTP'nin içinde olan askerleri aşağı indirdim."
Darbeciler korkudan su içememiş
Askerlerden birinin su içmek için yanına geldiğini anlatan Gümüş, "Darbeci asker o anın korku ve dehşetinden suyu içemedi. Elleri titriyordu, ağlamaya başladı. Ona da dedim ki, 'Al şu bayrağı sallamaya başla'. O da bana, 'Abi ben Türk askeriyim, bayrağımızı sallamaktan aciz miyim.' diye cevap verdi. O anları unutamıyorum. Sonra Kızılay'a gelen 4 ZPT, yol kenarına park etti. O zaman dedim ki, 'bu darbe bitti, başarısız oldu." ifadelerini kullandı.
Damadının evinde olduğu sırada savaş uçakları ve helikopterlerin alçak uçuş yapmaya başladığını, o an neden uçtuklarını anlamadıklarını dile getiren Gümüş, "Damadımla, darbe mi oluyor diye birbirimize baktık. Darbenin mazereti olmaz ama 'böyle bir huzur ortamında darbeye ne ihtiyaç var' diye düşündük. Darbe olmasını konduramadık, mantığımız kabul etmedi." diye konuştu.
Gümüş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının ardından damadıyla hemen dışarı çıktıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
"Kızılay Meydanı'na yaklaştığımızda halkın yoğun şekilde toplandığını gördük. Birini durdurup, 'ne oluyor burada?' diye sordum. O da bana 'Abi böyle zulüm yok. Tanklar insanların üzerine ateş açıyor, insanları ve arabaları eziyor' dedi. Üç ZPT bize doğru geliyordu. Biz ZPT'lerin önüne geçerek, bayrağımızı salladık. Araçlar durdu. Bu askerlerin darbeden vazgeçtiklerini anladık. Araçların üzerinde rütbesiz askerler teslim olmak için Türk bayrağı sallıyordu. Bazı vatandaşlar askerlerin üzerine yürüdü. Ben de ZPT'nin üzerine çıkıp, 'Arkadaşlar, bu askerler darbeden vazgeçmiş, bakın ellerinde Türk bayrağı var. Bunlara bir şey yapmayalım' dedim. Askerler Türk bayrağını sallamaya devam edince orada bulunanlar alkışlamaya başladı. Daha sonra ZTP'nin içinde olan askerleri aşağı indirdim."
Darbeciler korkudan su içememiş
Askerlerden birinin su içmek için yanına geldiğini anlatan Gümüş, "Darbeci asker o anın korku ve dehşetinden suyu içemedi. Elleri titriyordu, ağlamaya başladı. Ona da dedim ki, 'Al şu bayrağı sallamaya başla'. O da bana, 'Abi ben Türk askeriyim, bayrağımızı sallamaktan aciz miyim.' diye cevap verdi. O anları unutamıyorum. Sonra Kızılay'a gelen 4 ZPT, yol kenarına park etti. O zaman dedim ki, 'bu darbe bitti, başarısız oldu." ifadelerini kullandı.