Antalya
Etki Çemberleri Vakfının "Plastiksiz Kaş Projesi" kapsamında, hazır giyim firması Koton'un katkısıyla 8 Haziran Dünya Okyanus Günü'nde düzenlenen etkinliğe, Kaş Kaymakamı Murat Öztürk, Kaş Belediye Başkan Yardımcısı Fırat Demirci, Koton Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz ile Etki Çemberleri Vakfının kurucusu Aylin Gezgüç katıldı.
Ercümen, buradaki konuşmasında, Kaş'a sürekli olarak yarışlar ve rekor dalışları için geldiğini, burada birçok rekorlara imza attığını belirtti, bugünkü dalışla da farkındalık oluşturmak istediğini söyledi.
Dalışlarında denizde en fazla karşılaştığı şey olan balıkların yerini plastiklerin almaya başladığına dikkati çeken Ercümen, "Kaş nispeten çok daha korunmuş bir alan. Fakat burada dün bir antrenman dalışı yaptık. Beklemediğim şekilde plastikle karşılaştım. Daha önce Antarktika'da insan yaşamayan bir alanda mikro plastiklere rastladığımız için bu maalesef biraz normale döndü ve amacımız bunu biraz değiştirmek. Dolayısıyla bugün yapacağımız dalış farkındalık için çok önemli. Güzel bir başlangıç olacak. Ben de bunun bir parçası olmaktan büyük gurur duyuyorum." dedi.
Kaş Kaymakamı Murat Öztürk de ilçenin "plastiksiz" olması için atılan her adımın heyecan verici olduğunu ve projeye katkı sağlamaya çalıştıklarını ifade etti.
Öztürk, "Türkiye'de her yıl yaklaşık 350 milyon ton plastik kullanımı varmış ve maalesef bunun yüzde 91'i geri dönüşüm olmuyormuş. Bu bizim suyumuzu kirletiyor, doğamızı, çevremizi kirletiyor. Kaş bize bir miras. Bizden sonraki nesillere bırakmamız lazım. Deniz çok güzel, su çok güzel. Böyle bir doğa, güzellik var fakat biz bunun değerini bilmiyoruz. Plastik kullanımı gerçekten doğaya, çevreye ekosisteme çok büyük zarar veriyor. Kaş'ta yaklaşık 50 işletmeyle galiba ön görüşmeler tamamlanmış. Plastik yerine kağıt ve ahşap kullanımı vardı çocukluğumuzun Türkiye'sinde. Keşke çocukluğumuz Türkiye'sine geri gitsek bu konuda. Plastik kullanımını engellememiz lazım." diye konuştu.
Plastiksiz Kaş Projesi'nin lideri, Etki Çemberleri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Aylin Gezgüç de dünyada her yıl yarısı yalnızca bir kez kullanılmak üzere tasarlanmış 400 milyon tondan fazla plastik üretildiğine dikkati çekerek, "Sadece Akdeniz'e günde yaklaşık 144 ton ile plastik bırakan bir ülkeyiz ve maalesef bu alanda diğer ülkeler arasında birinci durumdayız. Denizlerimizi plastik atıklardan koruyabilmek için Plastiksiz Kaş Projesi'ni başlattık. Bu alanda etkili bir mücadele için bir an önce tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Koton Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz da "Suya Saygı" diyerek hazırladıkları özel koleksiyonları 5 sezondur müşterileriyle buluşturduklarını, az kaynak tüketen, daha sürdürülebilir ürünlerden oluşan koleksiyonlarla 10 milyon 783 bin litre su tasarrufu yaptıklarını ve 823 bin kilogram daha az karbon emisyonu oluşturduklarını anlattı.
Çevreye duyarlı ürünler üreterek ve plastik kullanımının azaltılmasını destekleyerek sektörü de bu harekete davet etmek üzere önemli adımlar attıklarını söyleyen Yılmaz, "Bugün ülkemizin nadir güzelliklerinin ve deniz altı yaşamının bulunduğu Kaş bölgemizde başlayan plastiksizleşme mücadelesinin örnek teşkil etmesini, diğer sahil illerimizdeki işletmelere model olmasını gönülden diliyorum. Değişim ancak ve ancak birlikte mümkün." dedi.
Konuşmaların ardından Ercümen, zodyak ile açıldığı denizde dalış yaptı.
Denizden bazı plastik atıklar ile kamp sandalyesi çıkaran Ercümen, su altında kirliliğe karşı pankart açtı.
Ercümen, gazetecilere yaptığı açıklamada, Koton'un ve Etki Çemberleri Vakfının projesine destek vermek amacıyla bu etkinliği gerçekleştirdiklerini, kirliliğin en önemli etkenlerinden olan plastik atıklara ve sulardaki kirliliğe dikkati çekmek istediklerini söyledi.
Son yıllardaki dalışlarında karşılaştığı plastiklerin dünyanın en büyük sorunlarından biri olduğunu, bu dalışı da plastiksiz bir Kaş için plastiksiz bir Akdeniz için yaptığını belirten Ercümen, şunları kaydetti:
"Amacımız daha fazla işletmeyi daha az plastik kullanımına yönlendirmek ve tek kullanımlıkları kullanmamalarını sağlamak. Dalışlarımda suyun altında çok çeşitli atıklarla karşılaşıyorum. Çok şeyler gördüm. Aklınıza gelebilecek her şey var ama tabii en üzücü olan örneği bir caretta carettanın boynuna ip dolanıp suyun yüzüne çıkamayıp nefes alamaması ve bu yüzden yaşamını suyun altına boğularak yitirmesi veya bir balinanın veya bir yunusun bir çöp poşetini denizanası zannedip onunla oynarken boynuna takılması, yutması ve yine acı çekerek can vermesi. Bunlarla karşılaşıyoruz. Bunlar çok üzücü. Sadece doğayı ve canları sevdiğimiz için değil. Bu hepimizin ortak sorunu. Ekosistemin en büyük sorunu. Bunların önüne geçebilmek için bu dalışları ve farkındalık çalışmalarını yapıyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com