Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DAİŞ’in İslam’ın adını kullanan bir şer örgütü olduğunu söyleyerek, "Bunların, örgütün İslam’la en küçük ilişkisi yok, aksine amacı İslam’a zarar vermektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Dostluk Derneği tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Yemeğe Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ile çok sayıda davetli katıldı.
İftar yemeğinde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan terör olayları, düzeltilen Rusya ve İsrail ilişkilerine değindi.
“DAİŞ ve PKK içinde yer alanlar gelin bu yanlıştan dönün”
Ramazan ayı boyunca terör saldırılarının devam ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ramazan’ın 2’nci günü İstanbul Vezneciler’de başlayan terör olayları Atatürk Havalimanı’ında yaşanan katliamla neredeyse kesintisiz sürdü. Dün gece Irak’ın başkenti Bağdat’ta 200’e yakın kişinin hayatını kaybettiği bir o kadarının yaralandığını öğrendik. Buradan da orada hayatını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Irak halkının başı sağ olsun. DAİŞ denilen terör örgütü İslam’ın ve Müslümanların adını kullanarak, aziz dinimizi ve mensuplarını hedef alan son dönemlerdeki en büyük şer örgütüdür. Bunların, örgütün İslam’la en küçük ilişkisi yok, aksine amacı İslam’a zarar vermektir. DAİŞ ve PKK içinde yer alan ve halen bu örgütlerin gerçek yüzünü görememişlere sesleniyorum; gelin bu yanlıştan dönün. Kendi inancınızın mensuplarına, kendi ülkenize, kendi milletinize zarar vererek elde edeceğiniz hiçbir şey yoktur, olamaz. Hiçbir zaman geç değildir. Son gelişmeler gösteriyor ki sizi teslim alan örgütlerden kurtulmanın tam zamanıdır” diye konuştu.
"Yaşanan olaylar önlenenlerin yüzde 1’i"
"Yaşanan terör olayları, tespit edildiğinde önlenenlerin yüzde 1’i 2’si kadardır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin dünyadaki terör örgütlerinin neredeyse hepsinin ortak hedefi haline gelmesi düşündürücüdür. Biz terör örgütleri ile verilmek istenen mesajları gayet iyi biliyoruz. Devleti ve milleti ile bir olan Türkiye’yi eskiden olduğu gibi bu tür dayatmalarla rayından çıkartabileceklerini sananlar yanıldıklarını gördükçe saldırıların dozajını da arttırıyorlar. Türkiye’nin terörle mücadelede aldığı her başarı attığı her adım bunların yüreğine korku salıyor. Etrafımızda oluşturulmaya çalışılan kuşatmayı paramparça edeceğiz" ifadelerini kullandı.
“Bizim davamızdan vazgeçtiğimiz düşünenler varsa bu bize yapılmış çok büyük bir iftiradır”
“Türkiye’nin Rusya ve İsrail’le ilişkilerin düzeltilmesi adına attığı adımların dışarıdan olduğu kadar, ülke içinden hatta kendi çevremizden birilerini de rahatsız ettiğini görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açıkçası muhalefet partilerinin bu konudaki eleştirilerini ciddiye almıyorum. Bütün bu eleştiriler akla, analize dayalı olarak yapılmıyor. Bunlara eleştiri de denilmez. Ancak benim asıl üzüldüğüm hiç yakıştıramadığımız bazı çevrelerin de aynı konuya katılmasıdır. Bizim eğildiğimizi, büküldüğümüzü, iddialarımızdan, davamızdan vazgeçtiğimizi düşünenler varsa bu bize yapılmış çok büyük bir iftiradır. Tayyip Erdoğan 40 yıl önce nasıl mücadele ediyor nasıl hissediyorsa bu günde aynı şekilde mücadele ediyor” dedi.
“Gazze halkı dururken başkalarıyla görüşecek halimiz yok”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gerek İsrail, gerekse Rusya ile yaptığımız son görüşmelerde attığımız adımlarda bizler, ’bütün işlerinizde istişare ediniz’ emri mucibince istişarelerimizi en geniş anlamda yaptık ve adımlarımızı da gerçek istişare edilmesi gerekenler kimlerse onlarla yaparak, ona göre adımlarımızı attık. Bizim İsrail’de muhatabımız, herhalde atacağımız adımlarda Gazzeli kardeşlerimizdir, Filistinli kardeşlerimizdir ve biz Gazze’den İsmail Heniyye olsun, Halit Meşal olsun, bu kardeşlerimizle görüşmelerimizi yaptık. Aynı şekilde Mahmut Abbas ile görüşmelerimizi yaptık ve ondan sonra da adımlarımızı buna göre attık. Kusura bakmasınlar biz herhalde bunlar dururken başkalarıyla gidip de görüşme yapacak halimiz yoktu. Ateşin içinde olanlar bunlar, asıl yaralananlar bunlar. Ateşin içinde olanlar bunlar, asıl mağdur olanlar, arazide olanlar bunlar. Bunun dışındakiler teferruattır. Bugün 14 bin tonluk gemi Aştod’a yanaştı, yardımlar dağıtılmaya başlandı. İçeriden, aynı hedefe kilitlenmiş olanların eleştirileri bizi üzmekte. Herkes yerini, konumunu bilecek. Bu konum bilinmese bu birlik kardeşlik olmaz, birliği beraberliği kardeşliği dağıtmak olur.”
“Bu adımları atmazsak Suriye’de, Irakta ve Libya’da işlerin daha da kötüye gideceği ortada”
"Son günlerdeki gelişmelerin muhasebesini yapalım" diyen Erdoğan "Türkiye’nin önünde terör belası var mı? Var. İhracattan turizme her alanda varlığını bildiğimiz ekonomik taarruz var mı? Var. Suriye konusunda Türkiye’nin Ortadoğu ile fiziki bağlantısını kesmek var mı? Var. AB ülkeleri, ABD gibi müttefik dediğimiz batılı ülkeler Türkiye’ye karşı ikircikli bir politika izliyor mu, izliyor. Türkiye’nin hareket alanını genişletmek için alanını adımlar atması gerekiyor. Bu adımları atmazsak Suriye’de, Irak’ta ve Libya’da işlerin daha da kötüye gideceği ortada. Bu manzara karşısında kollarımızı kavuşturup oturacak mıyız? Elbette ki hayır. Bölgemizde yaşanan krizlerin düğümünü çözeceksek biz çözeceğiz" şeklinde konuştu.
(İHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Dostluk Derneği tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Yemeğe Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ile çok sayıda davetli katıldı.
İftar yemeğinde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan terör olayları, düzeltilen Rusya ve İsrail ilişkilerine değindi.
“DAİŞ ve PKK içinde yer alanlar gelin bu yanlıştan dönün”
Ramazan ayı boyunca terör saldırılarının devam ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ramazan’ın 2’nci günü İstanbul Vezneciler’de başlayan terör olayları Atatürk Havalimanı’ında yaşanan katliamla neredeyse kesintisiz sürdü. Dün gece Irak’ın başkenti Bağdat’ta 200’e yakın kişinin hayatını kaybettiği bir o kadarının yaralandığını öğrendik. Buradan da orada hayatını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Irak halkının başı sağ olsun. DAİŞ denilen terör örgütü İslam’ın ve Müslümanların adını kullanarak, aziz dinimizi ve mensuplarını hedef alan son dönemlerdeki en büyük şer örgütüdür. Bunların, örgütün İslam’la en küçük ilişkisi yok, aksine amacı İslam’a zarar vermektir. DAİŞ ve PKK içinde yer alan ve halen bu örgütlerin gerçek yüzünü görememişlere sesleniyorum; gelin bu yanlıştan dönün. Kendi inancınızın mensuplarına, kendi ülkenize, kendi milletinize zarar vererek elde edeceğiniz hiçbir şey yoktur, olamaz. Hiçbir zaman geç değildir. Son gelişmeler gösteriyor ki sizi teslim alan örgütlerden kurtulmanın tam zamanıdır” diye konuştu.
"Yaşanan olaylar önlenenlerin yüzde 1’i"
"Yaşanan terör olayları, tespit edildiğinde önlenenlerin yüzde 1’i 2’si kadardır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin dünyadaki terör örgütlerinin neredeyse hepsinin ortak hedefi haline gelmesi düşündürücüdür. Biz terör örgütleri ile verilmek istenen mesajları gayet iyi biliyoruz. Devleti ve milleti ile bir olan Türkiye’yi eskiden olduğu gibi bu tür dayatmalarla rayından çıkartabileceklerini sananlar yanıldıklarını gördükçe saldırıların dozajını da arttırıyorlar. Türkiye’nin terörle mücadelede aldığı her başarı attığı her adım bunların yüreğine korku salıyor. Etrafımızda oluşturulmaya çalışılan kuşatmayı paramparça edeceğiz" ifadelerini kullandı.
“Bizim davamızdan vazgeçtiğimiz düşünenler varsa bu bize yapılmış çok büyük bir iftiradır”
“Türkiye’nin Rusya ve İsrail’le ilişkilerin düzeltilmesi adına attığı adımların dışarıdan olduğu kadar, ülke içinden hatta kendi çevremizden birilerini de rahatsız ettiğini görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açıkçası muhalefet partilerinin bu konudaki eleştirilerini ciddiye almıyorum. Bütün bu eleştiriler akla, analize dayalı olarak yapılmıyor. Bunlara eleştiri de denilmez. Ancak benim asıl üzüldüğüm hiç yakıştıramadığımız bazı çevrelerin de aynı konuya katılmasıdır. Bizim eğildiğimizi, büküldüğümüzü, iddialarımızdan, davamızdan vazgeçtiğimizi düşünenler varsa bu bize yapılmış çok büyük bir iftiradır. Tayyip Erdoğan 40 yıl önce nasıl mücadele ediyor nasıl hissediyorsa bu günde aynı şekilde mücadele ediyor” dedi.
“Gazze halkı dururken başkalarıyla görüşecek halimiz yok”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gerek İsrail, gerekse Rusya ile yaptığımız son görüşmelerde attığımız adımlarda bizler, ’bütün işlerinizde istişare ediniz’ emri mucibince istişarelerimizi en geniş anlamda yaptık ve adımlarımızı da gerçek istişare edilmesi gerekenler kimlerse onlarla yaparak, ona göre adımlarımızı attık. Bizim İsrail’de muhatabımız, herhalde atacağımız adımlarda Gazzeli kardeşlerimizdir, Filistinli kardeşlerimizdir ve biz Gazze’den İsmail Heniyye olsun, Halit Meşal olsun, bu kardeşlerimizle görüşmelerimizi yaptık. Aynı şekilde Mahmut Abbas ile görüşmelerimizi yaptık ve ondan sonra da adımlarımızı buna göre attık. Kusura bakmasınlar biz herhalde bunlar dururken başkalarıyla gidip de görüşme yapacak halimiz yoktu. Ateşin içinde olanlar bunlar, asıl yaralananlar bunlar. Ateşin içinde olanlar bunlar, asıl mağdur olanlar, arazide olanlar bunlar. Bunun dışındakiler teferruattır. Bugün 14 bin tonluk gemi Aştod’a yanaştı, yardımlar dağıtılmaya başlandı. İçeriden, aynı hedefe kilitlenmiş olanların eleştirileri bizi üzmekte. Herkes yerini, konumunu bilecek. Bu konum bilinmese bu birlik kardeşlik olmaz, birliği beraberliği kardeşliği dağıtmak olur.”
“Bu adımları atmazsak Suriye’de, Irakta ve Libya’da işlerin daha da kötüye gideceği ortada”
"Son günlerdeki gelişmelerin muhasebesini yapalım" diyen Erdoğan "Türkiye’nin önünde terör belası var mı? Var. İhracattan turizme her alanda varlığını bildiğimiz ekonomik taarruz var mı? Var. Suriye konusunda Türkiye’nin Ortadoğu ile fiziki bağlantısını kesmek var mı? Var. AB ülkeleri, ABD gibi müttefik dediğimiz batılı ülkeler Türkiye’ye karşı ikircikli bir politika izliyor mu, izliyor. Türkiye’nin hareket alanını genişletmek için alanını adımlar atması gerekiyor. Bu adımları atmazsak Suriye’de, Irak’ta ve Libya’da işlerin daha da kötüye gideceği ortada. Bu manzara karşısında kollarımızı kavuşturup oturacak mıyız? Elbette ki hayır. Bölgemizde yaşanan krizlerin düğümünü çözeceksek biz çözeceğiz" şeklinde konuştu.
(İHA)