ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius ile baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından, bakanlık konutunda ortak basın toplantısı düzenledi.
Darbe girişiminin hemen ardından gerek Linkevicius gerek Litvanya Cumhurbaşkanının, açıklamalarıyla net bir şekilde Türk demokrasisine çok güçlü destek verdiklerini belirten Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden dışişleri bakanı düzeyinde ilk ziyareti gerçekleştirmesi dolayısıyla da mevkidaşına teşekkür etti.
Avrupa'da bazı kesimlerin darbe girişiminin vahametini anlayamadığını ve Türkiye'yi hedef alan açıklamalar yaptığını ifade eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tüm bu negatif açıklamalar bizde, bazı ülkelerin darbe girişiminin başarısız olduğundan üzüntü duydukları izlenimini bıraktı. Dolayısıyla esasen Türk halkı bu darbe girişimini durdurarak Avrupa'ya yansıyabilecek bir istikrarsızlığın önüne geçmiştir. Türkiye her zaman bulunduğu stratejik konumla ve oynadığı rolle Avrupa'nın ekonomik büyümesi, istikrarı ve güvenliğine çok önemli bir katkı sağlamıştır. Ama maalesef bazı Avrupa ülkeleri bunu görmezden geldi.
Görüşmemizde bu darbe girişiminin arkasında kimin olduğunu ve girişime karşı hangi adımları attığımızı aktardım, görüş alışverişinde bulunduk.
Biz AB dahil tüm kurumlarla her zaman diyalog ve iş birliği içinde olmak istiyoruz. Bu sürecin de her zaman olduğu gibi şeffaf bir şekilde yürütüleceğini ve Avrupa Konseyi ile aramızdaki iş birliğinin herkese örnek olması gerektiğini de vurguladık. Konsey Başkanı (Thorbjorn) Jagland uzaktan ders veren açıklamalar yerine Türkiye'ye geldi ve burada düşüncelerini bizimle paylaştı. Biz de kendisine ne olduğunu ve neler yapmamız gerektiğini anlattık. Türkiye'de mevcut kanunların çok iyi şekilde işlediğini, olağanüstü halin günlük hayatı kısıtlamadığını söyledik. Avrupa Konseyi ile tüm süreci şeffaf bir şekilde yürütüyoruz, attığımız tüm hukuki adımlar konusunda da kendilerini bilgilendiriyoruz. Keşke AB de bu anlayış içinde olsaydı. Bu diyalog bugüne kadar kesilmezdi ama geç olması hiç olmamasından her zaman iyidir."
Cerablus'taki gelişmeler
Cerablus'taki gelişmelerin hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, Türkiye'nin bugüne kadar DAEŞ ile mücadelenin içinde aktif bir şekilde yer aldığını, bu kapsamda koalisyon içindeki ülkelerin İncirlik'e konuşlanmasına izin verdiklerini vurguladı.
Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Sadece DAEŞ ile mücadele kisvesi altında kendine meşruiyet kazandırmak isteyen diğer terör örgütleriyle iş birliği yapmadık ve yapmayız da ama ılımlı muhalefet başta olmak üzere DAEŞ ile mücadele eden herkese destek verebiliriz.
Türkiye, DAEŞ'in her zaman birinci hedefi olmuştur. Çünkü Türkiye özellikle DAEŞ'in yabancı savaşçı kaynağını kurutmuştur, daha doğrusu geçişlerini engellemiştir. 55 kişi giriş yasağı listesinde, 4 bine yakın kişiyi sınır dışı ettik ki bazıları sınır dışı ettiğimiz ülkelerde eylemlerine devam ettiler. Gözaltına aldığımız DAEŞ unsurları var. Bu anlamda DAEŞ'e en büyük darbeyi biz vurduk.
Diğer taraftan DAEŞ ideolojisinin öldürülmesinde Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan önemli rol oynamıştır. O nedenle de Erdoğan onlar için birinci hedeftir. 'Bunlar İslam'ı temsil edemez' diyen Erdoğan'ı DAEŞ'in hedef alması bu anlamda da doğal. Dolayısıyla DAEŞ ile mücadeleye de mücadele içinde olan ülkelere destek vermeye de devam edeceğiz. Bizim sınırımızın tamamen DAEŞ'ten temizlenmesi gerekiyor ve bu konuda nasıl bir destek gerekiyorsa o desteği vermemiz bizim için doğaldır."
Net olarak ortaya çıkmasa da ilk belirtilerin Gaziantep'teki saldırıyı DAEŞ'in yaptığını gösterdiğine işaret eden Çavuşoğlu, böyle bir terör örgütüyle mücadeleye devam etmenin, Türkiye'nin en doğal hakkı olduğunu kaydetti.
Suriye ve Irak'ta terör örgütleriyle mücadele edebilmek için Meclis'ten yetki alındığını da hatırlatan Çavuşoğlu, bu tezkerelerin geçerliliğinin devam ettiğini ve dolayısıyla uluslararası hukuktan doğan haklarını sonuna kadar kullanmaya hazır olduklarını ifade etti.
Çavuşoğlu Washington'a gidecek
Bakan Çavuşoğlu, Fetullah Gülen'in iadesine yönelik bir soruya karşılık da bu akşam ABD'den bir heyetin Türkiye'ye geleceğini hatırlattı. Ağustos ayı boyunca toplantıların devam edeceğini ve ardından Türkiye'den bir heyetin ABD'ye gideceğini, dosya tamamen hazırlandıktan sonra da kendilerinin Washington'a gideceğini vurgulayan Çavuşoğlu, her koldan çalışmalar yürütmeye devam edeceklerini belirtti.
Darbe girişiminin hemen ardından gerek Linkevicius gerek Litvanya Cumhurbaşkanının, açıklamalarıyla net bir şekilde Türk demokrasisine çok güçlü destek verdiklerini belirten Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden dışişleri bakanı düzeyinde ilk ziyareti gerçekleştirmesi dolayısıyla da mevkidaşına teşekkür etti.
Avrupa'da bazı kesimlerin darbe girişiminin vahametini anlayamadığını ve Türkiye'yi hedef alan açıklamalar yaptığını ifade eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tüm bu negatif açıklamalar bizde, bazı ülkelerin darbe girişiminin başarısız olduğundan üzüntü duydukları izlenimini bıraktı. Dolayısıyla esasen Türk halkı bu darbe girişimini durdurarak Avrupa'ya yansıyabilecek bir istikrarsızlığın önüne geçmiştir. Türkiye her zaman bulunduğu stratejik konumla ve oynadığı rolle Avrupa'nın ekonomik büyümesi, istikrarı ve güvenliğine çok önemli bir katkı sağlamıştır. Ama maalesef bazı Avrupa ülkeleri bunu görmezden geldi.
Görüşmemizde bu darbe girişiminin arkasında kimin olduğunu ve girişime karşı hangi adımları attığımızı aktardım, görüş alışverişinde bulunduk.
Biz AB dahil tüm kurumlarla her zaman diyalog ve iş birliği içinde olmak istiyoruz. Bu sürecin de her zaman olduğu gibi şeffaf bir şekilde yürütüleceğini ve Avrupa Konseyi ile aramızdaki iş birliğinin herkese örnek olması gerektiğini de vurguladık. Konsey Başkanı (Thorbjorn) Jagland uzaktan ders veren açıklamalar yerine Türkiye'ye geldi ve burada düşüncelerini bizimle paylaştı. Biz de kendisine ne olduğunu ve neler yapmamız gerektiğini anlattık. Türkiye'de mevcut kanunların çok iyi şekilde işlediğini, olağanüstü halin günlük hayatı kısıtlamadığını söyledik. Avrupa Konseyi ile tüm süreci şeffaf bir şekilde yürütüyoruz, attığımız tüm hukuki adımlar konusunda da kendilerini bilgilendiriyoruz. Keşke AB de bu anlayış içinde olsaydı. Bu diyalog bugüne kadar kesilmezdi ama geç olması hiç olmamasından her zaman iyidir."
Cerablus'taki gelişmeler
Cerablus'taki gelişmelerin hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, Türkiye'nin bugüne kadar DAEŞ ile mücadelenin içinde aktif bir şekilde yer aldığını, bu kapsamda koalisyon içindeki ülkelerin İncirlik'e konuşlanmasına izin verdiklerini vurguladı.
Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Sadece DAEŞ ile mücadele kisvesi altında kendine meşruiyet kazandırmak isteyen diğer terör örgütleriyle iş birliği yapmadık ve yapmayız da ama ılımlı muhalefet başta olmak üzere DAEŞ ile mücadele eden herkese destek verebiliriz.
Türkiye, DAEŞ'in her zaman birinci hedefi olmuştur. Çünkü Türkiye özellikle DAEŞ'in yabancı savaşçı kaynağını kurutmuştur, daha doğrusu geçişlerini engellemiştir. 55 kişi giriş yasağı listesinde, 4 bine yakın kişiyi sınır dışı ettik ki bazıları sınır dışı ettiğimiz ülkelerde eylemlerine devam ettiler. Gözaltına aldığımız DAEŞ unsurları var. Bu anlamda DAEŞ'e en büyük darbeyi biz vurduk.
Diğer taraftan DAEŞ ideolojisinin öldürülmesinde Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan önemli rol oynamıştır. O nedenle de Erdoğan onlar için birinci hedeftir. 'Bunlar İslam'ı temsil edemez' diyen Erdoğan'ı DAEŞ'in hedef alması bu anlamda da doğal. Dolayısıyla DAEŞ ile mücadeleye de mücadele içinde olan ülkelere destek vermeye de devam edeceğiz. Bizim sınırımızın tamamen DAEŞ'ten temizlenmesi gerekiyor ve bu konuda nasıl bir destek gerekiyorsa o desteği vermemiz bizim için doğaldır."
Net olarak ortaya çıkmasa da ilk belirtilerin Gaziantep'teki saldırıyı DAEŞ'in yaptığını gösterdiğine işaret eden Çavuşoğlu, böyle bir terör örgütüyle mücadeleye devam etmenin, Türkiye'nin en doğal hakkı olduğunu kaydetti.
Suriye ve Irak'ta terör örgütleriyle mücadele edebilmek için Meclis'ten yetki alındığını da hatırlatan Çavuşoğlu, bu tezkerelerin geçerliliğinin devam ettiğini ve dolayısıyla uluslararası hukuktan doğan haklarını sonuna kadar kullanmaya hazır olduklarını ifade etti.
Çavuşoğlu Washington'a gidecek
Bakan Çavuşoğlu, Fetullah Gülen'in iadesine yönelik bir soruya karşılık da bu akşam ABD'den bir heyetin Türkiye'ye geleceğini hatırlattı. Ağustos ayı boyunca toplantıların devam edeceğini ve ardından Türkiye'den bir heyetin ABD'ye gideceğini, dosya tamamen hazırlandıktan sonra da kendilerinin Washington'a gideceğini vurgulayan Çavuşoğlu, her koldan çalışmalar yürütmeye devam edeceklerini belirtti.