Küçükçekmece Belediyesi, düzenlediği "Zirvedekiler" isimli söyleşide ünlü hakem Cüneyt Çakır ve ekibinde bulunan Bahattin Duran, Tarık Ongun, Hüseyin Göçek ve Barış Şimşek'i gençlerle söyleşide buluşturdu. Sefaköy Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Zirvedekiler' isimli söyleşi programında gençlerle bir araya gelen hakemler, saha içinde yaşadıkları tecrübeleri gençlerle paylaştı. Gençlerle sohbet havasında gerçekleşen söyleşi sonrası Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Recep Şencan, usta hakem Cüneyt Çakır’a plaket takdim etti. Cüneyt Çakır ve ekibi ise Başkan Yardımcısı Recep Şencan’a imzaladıkları hakem formasını hediye etti.
“BU TESTİ KOŞAMAZSAK ŞAMPİYONADA OLAMAYIZ”
Hollandalı hakemlerle yaptıkları kampa ilişkin konuşan Cüneyt Çakır, “Hollandalı hakemlerle yaptığımız bir kamp vardı. Onlar da bir nezaket gösterip bizi şampiyona öncesi Hollanda’ya davet ettiler. İnşallah Mayıs ayının ortalarında ekip olarak Hollanda’ya gideceğiz ve orada kamp yapacağız. Orada da misafirlerimiz olacak onların da tecrübelerinden yararlanacağız. EURO 2016 Avrupa Şampiyonası'na hazırlanacağız. Zor ve yorucu bir dönem bizi bekliyor. Çünkü 18 Nisan’da UEFA’nın düzenlediği bir seminer var. Paris’te yapılacak ve 4 gün sürecek. Mesela bu seminerde biz bir atletik teste gireceğiz. Bu testi geçmek zorundayız. Eğer bu testi koşamazsak EURO 2016 Avrupa Şampiyonası’nda yer alamayız. Bunlar her zaman, her şampiyona öncesi yapılan bir şey. Biz o yüzden çalışmalarımızı çok arttırdık bu dönemde. Sadece atletik testte değil, kural sınavı da yapılacak, çeşitli testler yapılacak. Bunların hepsini başarıyla geçmemiz lazım. Aslında Hollanda kampından önce 18 Nisan’daki UEFA kampı bizim için çok kilit bir kamp” şeklinde konuştu.
“TÜRK HAKEMLİĞİNDE İKİ DÖNEM VAR”
Türk hakemliğinde iki dönem olduğunu belirten Cüneyt Çakır, “Jaap Uilenberg ile biz Türjk hakemleri olarak 2009 yılından beri çalışıyoruz. Bu sezon sonundan sonra kendisi ayrılıyor. Hep şunu söylüyorum Türk hakemliğinde iki tane dönem vardır. Bir tanesi Jaap Uilenberg’ten önceki dönemdir. Diğeri ise onun göreve başladıktan sonraki dönemdir. Bence kendisinin Türk hakemliğine çok büyük katkısı olmuştur. Biz kendisinden çok şey öğrendik, Türk hakemleri kendisinden çok şey öğrendi. Sadece UEFA’da FİFA’da yönettiğimiz, aldığımız maçlar değil. Genç hakemlerine kadar, gözlemcilerine kadar yapısal, işleyiş ve idari olarak çok şey öğrendi, Türk hakemliği kendisinden” diye konuştu.
“TÜYLERİM HALA DİKEN DİKEN OLUYOR”
Sahaya çıkmadan önce ekip arkadaşlarıyla arasında geçen diyaloğu paylaşan Çakır, “Biz yardımcı arkadaşlarımızdan işaret alır ve maçı başlatırız. Ben önce kale arkasındaki arkadaşlarımdan işaret aldım. Daha sonra Bahattin hocadan işaret aldım. En son Tarık hocaya döndüğüm zaman durdum. Tarık, tamam hocam başlayabiliriz diyor ama ben tepki veremiyorum. Ne oldu hocam iyi misin diyor. Tarık dedim, arkana bak lütfen. Ukrayna’nın Donetsk şehrinde İspanya ile Portekiz arasında oynanan maçta sayıları 500'den fazla olan Türk taraftarlar oraya gelmişler ve Türk bayraklarıyla 'Türkiye Türkiye' diye bağırıyorlar. Hala tüylerim diken diken oluyor. Herhalde bir hakem için, bir Türk insanı için bundan daha gurur verici bir şey yoktur. Biz o maçtan sonra çok maç yönettik ve Allah'a çok şükür ilk defa bir Türk hakemi Şampiyonlar Ligi’nde final yönetti. Herkes merak ediyor. Ne konuştunuz hocam soyunma odasında diye. Neler oluyor, maç konuşmasını nasıl yaptınız diye. Maç konuşması yapmaya gerek yok ki. Biz soyunma odasında sadece şunu konuştuk. Bugün bu sahada 70 milyon Türk vatandaşı olacak ve hepsi bu sahaya sığacak” ifadelerini kullandı.
dikGAZETE.com