ANKARA (AA) - CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Ä°brahim Kalın, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan baÅŸkanlığında CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi'nde yapılan Kabine Toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın 2020'nin ilk kabine toplantısındaki takdim konuÅŸmasında 2019'un genel deÄŸerlendirmesini yaptığını ve 2020'ye iliÅŸkin öngörülerini paylaÅŸtığını belirten Kalın, bu kapsamda ErdoÄŸan'ın ilgili bakanlıklar ve kurumlara, direktifler ve talimatlarının olduÄŸunu söyledi.
2020'nin zorluklarla baÅŸladığını, bölgede yaÅŸanan bir takım siyasi krizlerin gündemin merkezine oturduÄŸunu ifade eden Kalın, 2019'da da benzer krizlerle karşı karşıya kalındığını ancak hem güvenlik hem ekonomi hem de genel manada sosyal politikalar alanında alınan tedbirler sayesinde nispeten çevrede yaÅŸanan büyük krizlere raÄŸmen 2019'da çok önemli adımlar da atıldı dile getirdi.
Toplantıda, 2019 icraat programlarıyla ilgili CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın bir takdiminin olduÄŸunu dile getiren Kalın, "2019 yılında yapılan icraatlarla ilgili olarak Sayın CumhurbaÅŸkanımızın 16 Ocak'ta kamuoyuyla paylaşım toplantısı yapması planlanıyor. Burada kendileri 2019 yılının başında hedef olarak koyduÄŸumuz projeleri, faaliyetleri, bunların gerçekleÅŸme oranlarını kamuoyuyla paylaÅŸacaklar. Böylece 2019 yılı içinde ekonomide, ticarette, savunmada, ulaÅŸtırmada, saÄŸlıkta, eÄŸitimde ve diÄŸer alanlarda atılan önemli adımları da vatandaÅŸlarımızla paylaÅŸma imkanları olacak." diye konuÅŸtu.
ABD-Ä°ran gerilimiÄ°ran-ABD geriliminin toplantının önemli gündem maddelerinden biri olduÄŸunu aktaran Kalın, Ä°ranlı komutan Kasım Süleymani'nin öldürülmesiyle baÅŸlayan süreci yakından takip ettiklerini söyledi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın ilk saatlerden itibaren yoÄŸun bir diplomasi trafiÄŸi baÅŸlattığını dile getiren Kalın, Almanya, Fransa, Ä°ngiltere, ABD, Katar'ın devlet ve hükümet baÅŸkanlarıyla yoÄŸun görüÅŸmeler yaptığını anımsattı.
ErdoÄŸan'ın yarın Türkiye'ye gelecek Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin ile de bu konu dahil olmak üzere diÄŸer gündem baÅŸlıklarını ele alacağını aktaran Kalın, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
"Gerilimin bölgenin tamamını etkilemesi kaçınılmaz görülüyor. Biz hadisenin meydana geldiÄŸi 3 Ocak'tan itibaren taraflara sükunet ve itidal tavsiyesinde bulunduk. Atılacak yeni provokatif adımlar, saldırılar bölgedeki gerginliÄŸi daha da artıracak, kırılganlıkları daha da derinleÅŸtirecektir ve bu savaşın kazananı olmayacaktır. Bölgemiz gerçekten savaÅŸlardan, çatışmalardan, özellikle dış müdahalelerden, vekalet savaÅŸlarından yoruldu. Artık bu çatışmaların sona ermesi gerekiyor ama maalesef ÅŸu anda tarafların, ABD'nin olsun, Ä°ran tarafının olsun pozisyonlarının giderek keskinleÅŸtiÄŸini maalesef görüyoruz. Bunu minimize etmek için de itidal ve sükunet çaÄŸrımız devam edecek. Önümüzdeki günlerde Sayın CumhurbaÅŸkanımız bu konuyla ilgili temas trafiÄŸini yoÄŸunlaÅŸtırarak devam edecekler."
Suriye konusuToplantıda Suriye konusunun da görüÅŸüldüÄŸünü dile getiren Ä°brahim Kalın, orada da Cenevre ve Astana baÅŸlıkları altında yürütülen siyasi bir süreç olduÄŸunu ifade etti.
Özellikle Ä°dlib bölgesindeki kritik durumun masaya yatırıldığına iÅŸaret eden Kalın, bu konunun son günlerde tekrar dünya gündeminde olduÄŸunu söyledi.
Rusya destekli rejim saldırılarının yoÄŸun ÅŸekilde devam ettiÄŸine dikkati çeken Ä°brahim Kalın, bunun Astana ve Ä°stanbul mutabakatlarına aykırı bir uygulama olduÄŸunu, Ä°dlib mutabakatı ve Ä°stanbul'da uzlaşılan mutabakatın ihlali anlamına geldiÄŸini belirtti.
Ä°brahim Kalın, ÅŸöyle devam etti:
"Bu konuda biz rejime tekrar bu saldırıları derhal durdurması çaÄŸrısında bulunurken, aynı zamanda Rusya tarafına da özellikle rejimi durdurma noktasında gerekli adımları atması çaÄŸrısında bulunuyoruz. Çünkü orada açıkçası Rusya Federasyonu'nun hava desteÄŸi olmadan rejimin karada ilerleme saÄŸlamasının mümkün olmadığı açık bir gerçek. Orada yaÅŸanacak siyasi kriz, insani kriz, yeni bir mülteci dalgası bütün bölgeyi sıkıntıya sokacaktır. Ülkemize dönük olarak harekete geçmiÅŸ 10 binlerce Ä°dlib'li Suriyeli zaten ÅŸu anda bizim için öncelikli gündem maddelerinden birisi. Biz, insani yardım ve muamele anlamında gerekli tedbirleri almış olmakla birlikte bu meselenin Ä°dlib'in Türkiye'nin ötesine geçeceÄŸi de bir hakikat. Dolayısıyla Ä°dlib meselesi de hem sahada takip ettiÄŸimiz bir konu hem de yarın Sayın CumhurbaÅŸkanımızın Sayın Putin ile görüÅŸeceÄŸi öncelikli konu baÅŸlıklarından biri olacak."
Güvenli bölgeye iliÅŸkin çalışmaların sürdüÄŸüne deÄŸinen Kalın, bu konuda ilgili bakanlıkların son durumu Kabine'ye sunduklarına dikkati çekti.
Özellikle Barış Pınarı Harekatı çerçevesinde güvenli hale getirilen Rasulayn ve Tel Abyad ile Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatlarıyla güvenli hale getirilen bölgelerde sükunetin hakim olduÄŸunu ifade eden Kalın, buralara insanların yavaÅŸ yavaÅŸ dönmeye baÅŸladığını, daha önce 360 bin civarında Suriyeli'nin gönüllü olarak bu bölgelere döndüÄŸünü hatırlattı.
Ä°brahim Kalın, "Ama burada özellikle PYD/YPG terör örgütünün faaliyetlerinin de devam ettiÄŸini ve onların hamisi konumunda olan ABD'nin bu konuda daha fazla çaba göstermesi gerektiÄŸini tekrar ifade etmek istiyorum. Aynı ÅŸekilde Rusya'nın kontrolünde olan Kamışlı, Haseke, Kobani ya da Aynularap gibi bölgelerde de Rus tarafının üzerine düÅŸen bir takım sorumluluklar var, bunları da tekrar bu vesileyle hatırlatmak istiyoruz." diye konuÅŸtu.
Libya'da da son günlerde Sirte'de yaÅŸanan hadiselerin, dün bir askeri okula yapılan saldırının Türkiye'nin çaÄŸrıları ve uyarılarının ne kadar haklı olduÄŸunu bir kez daha gösterdiÄŸini anlatan Ä°brahim Kalın, geçen yıl Nisan ayında imzalanan anlaÅŸmayı ihlal eden Darbeci General (Halife) Hafter tarafının saldırılarının pervasız ÅŸekilde devam ettiÄŸini söyledi.
Kalın, şunları kaydetti:
"Buna bir dur denilmezse Libya'da siyasi sürecin iÅŸletilmesi elbette mümkün olmayacak ve daha fazla kan dökülecektir. Burada özellikle Türkiye'nin Libya hükümetiyle yaptığı anlaÅŸmaya itiraz edenler yahut eleÅŸtiri getirenlerin öncelikle saldırgan tarafın kim olduÄŸunu, anlaÅŸmaları kimin ihlal ettiÄŸini, dün askeri okula saldırarak 40'a yakın gencecik askeri öÄŸrenciyi kimin öldürdüÄŸünü açık ÅŸekilde ortaya koymaları ve kınamaları gerekir."
Türkiye'nin oradaki çatışmaya denge getiren ve siyasi sürecin önünü açan hamleler yaptığını vurgulayan Kalın, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:
"Ama bazen içeriden, bazen dışarıdan buna yönelik bir takım eleÅŸtirilerin, itirazların geldiÄŸini görüyoruz. 'Peki, çözüm nedir? BM ÅŸemsiyesi altında sürdürülen faaliyetler sahada nasıl gerçekleÅŸecek' dediÄŸimizde bunun da bir cevabının olmadığını görüyoruz. Yani Hafter'in yaptığı her türlü saldırı, her türlü ihlal adeta yanına kalmakta, uluslararası toplumdan bir kınama dahi çıkmamakta. Ama buna mukabil Türkiye'nin barışçıl giriÅŸimleri, diplomasinin ve siyasi sürecin önünü açacak, meÅŸru iki hükümet arasında imzalanmış anlaÅŸmaların saÄŸladığı çerçevede atılacak adımlar eleÅŸtiri konusu olabiliyor."
Süreci yakından takip etmeyi sürdüreceklerine deÄŸinen Kalın, ÅŸöyle devam etti:
"Libya'da bizim önceliÄŸimiz çatışmaların bir an evvel durması, ateÅŸkes ilan edilmesi ve bütün tarafların yani Hafter tarafının nisan ayındaki pozisyonlarına geri dönmesidir. Daha önce Abu Dabi'de yapılmış olan nisan ayı anlaÅŸması da zaten bunu kayıt altına almış idi. Bu anlaÅŸmayı ihlal eden tarafın Hafter olduÄŸunu tekrar hatırlatmak isterim. Taraflar o pozisyondan geri çekildikleri zaman siyasi sürecin de önü açılacak. Berlin'de yapılması planlanan liderler düzeyindeki Libya zirvesi de o zaman netice alma imkan ve ihtimaline kavuÅŸacak. Ama bu süreç devam ettiÄŸi müddetçe Libya'daki gerilimin, çatışmaların, saldırıların daha da derinleÅŸeceÄŸi ve süreci daha da kırılgan hale getireceÄŸi de açıkça ortada bulunmakta."
Rusya Devlet BaÅŸkanı Putin'in yarın Türkiye'ye yapacağı ziyaret ile Türk Akımı'nın lansmanı programının gerçekleÅŸeceÄŸini anımsatan Kalın, "Enerji haritalarında çok önemli bir deÄŸiÅŸime iÅŸaret eden Türk Akımı, artık fiilen yarın resmen baÅŸlatılmış olacak. Rus gazının Avrupa'ya ulaÅŸtırılması noktasında Türkiye'nin transit ülke olarak çok önemli bir konuma sahip olmasını saÄŸlayan bir projedir. BildiÄŸiniz gibi iki boru hattı var. Bu sadece Avrupa'ya gitmeyecek. Aynı zamanda bizim de bu boru hattından gaz alma imkanımız olacak. Dolayısıyla Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılama noktasında da önemli bir rahatlama getireceÄŸini ifade edebiliriz." diye konuÅŸtu.
Türk Akımı münasebetiyle bazı baÅŸka ülkelerin devlet ve hükümet baÅŸkanlarının da Türkiye'ye geleceÄŸine vurgu yapan CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Kalın, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın önce Putin ile yarın baÅŸ baÅŸa ve heyetler arası görüÅŸme yapacağını, ardından Türk Akımı lansman programının gerçekleÅŸtirileceÄŸini söyledi.
Kalın, daha sonra CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın, konuk devlet ve hükümet baÅŸkanlarına akÅŸam yemeÄŸi vereceÄŸini ve burada kendileriyle görüÅŸeceÄŸini sözlerine ekledi.
'Devrim niteliÄŸinde bir hayal gerçekleÅŸmiÅŸ olacak'Kabine'de görüÅŸülen önemli baÅŸlıklarından birinin ekonomi olduÄŸunu belirten Kalın, Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının kapsamlı sunumlarının olduÄŸunu, makroekonomi ve dış ticaret alanında yaÅŸanan geliÅŸmeler, 2019 deÄŸerlendirmesi ve 2020 öngörülerinin detaylı bir ÅŸekilde masaya yatırıldığını aktardı.
Toplantıda, gerek iÅŸsizlik, gerek enflasyon, gerekse ticaret ve cari denge alanlarında önemli verilerin paylaşıldığını ifade eden Kalın, 2019'da ihracat artışında Türkiye'nin dünyada 7'nci sıraya yükseldiÄŸini, reel deÄŸer, parasal, nominal deÄŸer anlamında ise 5'inci sırada bulunduÄŸunu söyledi.
Kalın, bunun, Türkiye ekonomisinin toparlanma ve pozitif hamle yapma sürecinin önemli göstergeleri olduÄŸunu vurgulayarak, 2020'de hem enflasyon ve faizlerin düÅŸmesi hem büyüme oranlarının yükselmesi anlamında bu olumlu trendin devam edeceÄŸini, bakanların bu konuda çalışmalarını çok detaylı bir ÅŸekilde yaptığını anlattı.
Kabine toplantısında CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın katılımıyla lansmanı yapılan elektrikli otomobilin de konuÅŸulduÄŸunu anlatan Kalın, projenin Türkiye'de çok güzel bir karşılık bulduÄŸunu kaydetti.
Ä°brahim Kalın, vatandaÅŸların bu otomobili sabırsızlıkla beklediÄŸini dile getirerek, "Biz de dahil olmak üzere inÅŸallah bu hayalin gerçekleÅŸmesi için sabırsızlıkla bekliyoruz. Çok uzun vadede deÄŸil, 2 yıl gibi bir süre içinde inÅŸallah Türkiye'de paradigmayı deÄŸiÅŸtirecek, Türk ekonomisini, teknolojisini, otomotiv sektörünü A'dan Z'ye dönüÅŸtürecek devrim niteliÄŸinde bir hayal gerçekleÅŸmiÅŸ olacak. Bununla ilgili de çalışmalar yoÄŸun ÅŸekilde devam ediyor." diye konuÅŸtu.
"Herkes aklıselim hareket etmeli"Toplantıda, Kanal Ä°stanbul Projesi'yle ilgili çalışmaların da ele alındığını belirten Kalın, bunun öncelik verdikleri projeler arasında yer aldığını anlattı.
Kalın, 2020 yılına zorlu sınamalarla girildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bu sınamalara karşı bizim uygulayacağımız politikalar, alacağımız tedbirler belirleyici olacak. Bunlar sadece kendi ulusal çıkarlarımız açısından deÄŸil, bölgenin barış ve istikrarı açısından da büyük önem arz ediyor. Teselsülen yapılan hatalar yüzünden özellikle Irak'ın bir etki alanı bölgesi haline gelmesi bizim için endiÅŸe vericidir. Irak'ın toprak bütünlüÄŸü, siyasi birlik ve beraberliÄŸi bu süreçte giderek daha da önem kazanmış görünüyor. Hangi taraftan gelirse gelsin, dış müdahalelerin, suikastlerin, mezhepçi yaklaşımların bölgenin kaderini daha da yanlış yönlere sevk ettiÄŸini hepimiz gördük, görüyoruz.
Bu çatışma ve gerilim ortamında herkesin aklıselim ile sükunet ile hareket etmesi gerekiyor. Biz özellikle Ä°ran-ABD arasında yükselen gerilim çerçevesinde bu çaÄŸrımızı yenilemeye devam edeceÄŸiz. Daha fazla tahrikkar, daha fazla provokatif eylemlerin hiçkimseye bir faydasının olmayacağını bir kez daha ifade etmek istiyorum."
"Hem baÅŸ baÅŸa hem heyetler arası görüÅŸme olacak"CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Kalın, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin, Türkiye ziyareti öncesi Suriye'de BeÅŸÅŸar Esad ile görüÅŸtü. Bu görüÅŸmeyi nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz? CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ile Putin'in görüÅŸmesi nasıl olacak?" sorusunu Kalın, ÅŸöyle yanıtladı:
"CumhurbaÅŸkanımızın, Sayın Putin ile görüÅŸmesi yarın Türk Akımı programından önce olacak. Orada hem baÅŸ baÅŸa hem de heyetler arası bir görüÅŸmeleri olacak. Sayın Putin'in Suriye ziyareti kendi tasarrufudur. Biz, ona bir ÅŸey diyemeyiz ama kendisinin gözlemleri, bu konuda bazı deÄŸerlendirmeleri varsa bunları da Sayın CumhurbaÅŸkanımızla yarın paylaÅŸacaktır."
Türkiye'nin Suriye'de çatışmaların sona ermesine ve siyasi sürecin ilerletilmesi için önemli bir rol üstlendiÄŸine dikkati çeken Kalın, bu çerçevede sadece insani anlamda mültecilere yardımcı olunmadığını, aynı zamanda sınır güvenliÄŸinin de saÄŸlandığını vurguladı.
Kalın, birkaç yıl öncesine kadar Türkiye sınırında birçok terör örgütünün "cirit attığını" hatırlatarak, bunların artık tamamen önlendiÄŸini dile getirdi.
ABD'nin verdiÄŸi destekle "bir terör koridoru, PKK devleti kurulması projesi"nin artık tamamen suya düÅŸtüÄŸüne iÅŸaret eden Kalın, ÅŸunları kaydetti:
"Burada biz farklı paydaÅŸlarla, Rusya ile ABD ile Avrupa, Arap ülkeleriyle her zaman iÅŸ birliÄŸi ve diyalogdan yana olduk ve bunu da Sayın CumhurbaÅŸkanımızın diplomatik çabalarıyla, giriÅŸimleriyle bugüne kadar baÅŸarıyla getirdik. Suriye rejimi, Esed rejimi konusunda bizim pozisyonumuz açık. Biz, Esed rejiminin, Esed'in, Suriye'yi demokratik, çoÄŸulcu, barışçıl bir geleceÄŸe taşıyacak lider olma vasfını çoktan yitirdiÄŸini görüyoruz."
"Rusya ile görüÅŸmemiz devam ediyor"Ä°dlib'de devam eden çatışmalar dikkate alındığında Suriye rejiminin orada kalıcı bir barış saÄŸlanması yönünde niyeti olmadığının anlaşıldığının altını çizen Kalın, "Bu konuda Rusya ile anlaÅŸamadığımız bir sır deÄŸil ama bu görüÅŸ ayrılıklarına raÄŸmen Suriye'deki siyasi süreci devam ettirebilmek, Ä°dlib Mutabakatını hayata geçirmek, Astana sürecini doÄŸru bir ÅŸekilde yönetebilmek adına tabii ki Rusya Federasyonu ve mevkidaÅŸlarımızla, oradaki yetkililerle görüÅŸmelerimiz devam ediyor." ifadesini kullandı.
Kalın, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın Putin ile yapacağı görüÅŸmelerde Suriye ve Ä°dlib meselesinin, Astana sürecinin, Ä°dlib Mutabakatının da gündemde olacağını dile getirdi.
Eski BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu'nun "17-25 Aralık sürecine" iliÅŸkin açıklamalarının sorulduÄŸu Kalın, "17-25 Aralık darbe giriÅŸiminin kimler tarafından, ne yöntemler kullanılarak, ne amaçla yapıldığı herkesin malumu. Bu hain terör yapısıyla mücadelemiz halen devam ediyor. 15 Temmuz'u yapanlar kimlerdiyse, 17-25 Aralık'ı da emniyet-yargı darbesi ÅŸeklinde yapan kiÅŸiler aynı kiÅŸilerdir. Bunların niyetleri bellidir, kurdukları kumpaslar ortadadır, nerelere nasıl sızdıkları bellidir." yanıtını verdi.
Ä°brahim Kalın, deÄŸerlendirmelerini ÅŸöyle sürdürdü:
"Bizim açımızdan 17-25'i yapan irade, ekip, kadro her neyse ve ortaya koydukları tırnak içinde deliller, argümanlar, iddialar her ne ise 15 Temmuz'da yapılanlarla aralarında hiçbir fark yoktur. Dolayısıyla burada yani o döneme iliÅŸkin baÅŸka tür manalara gelecek deÄŸerlendirmeleri biraz da bu açıdan deÄŸerlendirmek, akılda tutmak gerekir. 17-25 baÅŸarısızlığa ulaÅŸtığı için 15 Temmuz darbe giriÅŸimi yapıldı ve bu millet sokaklara çıkarak, 251 ÅŸehit vererek darbeyi püskürttü. Bu tarihi gerçeÄŸi hiçbir zaman akıldan çıkartmayalım."
"Bunlar kulaÄŸa korkunç gelen ÅŸeyler""CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Ä°ran CumhurbaÅŸkanı ile bir telefon görüÅŸmesi yaptı. Sayın Ruhani'nin bu görüÅŸmede 'ABD'ye beraber karşı duralım' çaÄŸrısı olduÄŸu iddia edildi. Ä°ran'dan böyle bir teklif geldi mi? Türkiye 'itidal çaÄŸrısı' yaparken, bir arabuluculuk giriÅŸiminde bulunuyor mu? Yakın zamanda planlanan bir görüÅŸme olacak mı?" sorusu üzerine Kalın, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın yaÅŸanan olaydan sonra hem Ä°ran hem de Irak CumhurbaÅŸkanları ile öncelikle görüÅŸtüÄŸünü, ardından da Almanya, Fransa, Ä°ngiltere, Katar Emiri ve diÄŸer liderlerle görüÅŸtüÄŸünü hatırlattı.
Bu telefon görüÅŸmesinin durumu deÄŸerlendirme, görüÅŸ alışveriÅŸi yapma çerçevesinde geliÅŸtiÄŸini, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın Ruhani'ye telkinde bulunduÄŸunu vurgulayan Kalın, ÅŸöyle konuÅŸtu:
"Bu saldırının ve birtakım sonuçlarının olacağını herkes görüyor bu bir sır deÄŸil ama burada atılacak adımlar, verilecek cevapların ÅŸekli, ÅŸemali, boyutu nasıl olacaksa, bunların orta-uzun vadede bütün bölgeyi ateÅŸe verecek adımlar haline gelmesinden herkesin kaçınması gerekir. Birkaç gündür birtakım hedefler, sayılar, rakamlar açıklanıyor, 'iÅŸte biz 35 hedef belirledik', 'yok biz 52 hedef belirledik', 'iÅŸte ÅŸuraları vuracağız, buraları vuracağız' diye... Bunların arasında birtakım kültürel miras eserlerinin olduÄŸundan bahsediliyor. Bunlar tabii kulaÄŸa bile korkunç gelen ÅŸeyler. Burada insandan, tarihten, medeniyetten, kültürden bahsediyoruz. Bu adamlardan mutlaka sarfınazar edilmesi gerekir."
"Süreç, müzakere ve diyalog yoluyla yönetilmeli"Türkiye'nin itidal çaÄŸrısının "hiçbir ÅŸey olmamış gibi hareket edelim" anlamına gelmediÄŸinin altını çizen Kalın, müzakere, diyalog yoluyla bu sürecin yönetilmesi gerektiÄŸine iÅŸaret etti.
Kalın, "Bizim bu noktada 'arabulucu olalım' gibi bir beklentimiz, talebimiz, yahut iddiamız yok. Türkiye hem ABD ile hem Ä°ran'la konuÅŸabilen birkaç ülkeden birisi, belki de en önemlisi." diye konuÅŸtu.
Kalın, sözlerine ÅŸöyle devam etti:
"Burada tabii ki CumhurbaÅŸkanımız, hem Sayın Trump ile hem Sayın Ruhani ile ve bu ülkelerin lider kadrolarıyla iliÅŸkileri olan bir lider olarak bölgenin de menfaatlerini düÅŸünerek fikirlerini dile getirdi. Bundan sonra da getirmeye devam edecek. Onlara bu yönde telkinlerde bulunmaya devam edecek ve kendisinin bu noktada önemli bir rol oynadığı, bundan sonra da oynayacağı aÅŸikar. Bizim baÅŸtan beri koyduÄŸumuz ilke, bölgeye bu tür müdahaleler kimden gelirse gelsin Irak olsun, Suriye olsun, Yemen olsun, baÅŸka yerler olsun bunların yıkıcı sonuçları olduÄŸunu maalesef tekrar tekrar görüyoruz. Zaten kırılgan olan süreçlerin daha yıkıcı hale gelmemesi için çaÄŸrımız bu yöndedir. Umarız burada herkes aklıselim ve saÄŸduyu ile hareket eder, bu yangını daha fazla alevlendirecek, daha fazla derinleÅŸtirecek ve bütün bölgeye yayacak adımlardan herkes kaçınır."
'Önemli olan öÄŸrencilerimizin huzur içinde eÄŸitimlerine devam etmeleri'Ä°stanbul Üniversitesinde yaÅŸanan olaylar, polisin müdahalesi ve sonrasında üniversite yönetiminin attığı adıma iliÅŸkin bir soru üzerine Ä°brahim Kalın, "Orada hiç istemediÄŸimiz, üzüldüÄŸümüz birtakım hadiseler yaÅŸandı." ifadesini kullandı.
Yemek fiyatlarıyla ilgili bir düzenleme yapıldığını, sonra öÄŸrencilerin talebi üzerine üniversite yönetiminin düzeltmeye gittiÄŸini aktaran Kalın, ÅŸöyle konuÅŸtu:
"O arada bir zaman kaybı olduÄŸu anlaşılıyor. Orada daha erken müdahale edilmesi tabii ki isabetli olur ve o görüntülerin de ortaya çıkmaması saÄŸlanabilirdi. Ama ÅŸu anda sorun çözüldü. Artık eski uygulama nasılsa, yanlış hatırlamıyorsam 3,5 lira ödeyerek yemek yeme imkanları olacak. 3 öÄŸün diye biliyorum. Eski uygulamaya aynen bundan sonra da devam edecekler. Üniversitede bu konuda gerekli sübvansiyonu saÄŸlayacak. Önemli olan burada öÄŸrencilerimizin huzur içinde, tabii ki gıdalarını da alacak ÅŸekilde eÄŸitimlerine devam etmeleri."
"Birileri siyasi polemik peÅŸinde"Ä°stanbul Üniversitesi öÄŸrencisi Sibel Ünli'nin intihar ettiÄŸini hatırlatan Ä°brahim Kalın, Ünli'ye Allah'tan rahmet, ailesine de baÅŸsaÄŸlığı dileÄŸinde bulundu.
Ä°ntihar olayının çok hazin olduÄŸunu ve bu olayla iliÅŸkilendirilmeye çalışıldığını dile getiren Kalın, daha sonra ailenin bir açıklama yaparak, konunun bu olayla ilgisinin olmadığını söylediÄŸini aktardı.
Ailenin, olayın evveliyatının olduÄŸunu, kızlarının baÅŸka sorunlar yaÅŸadığını söylediÄŸini aktaran Sözcü Kalın, ÅŸunları kaydetti:
"Aile de hayatını kaybeden kızlarının böyle bir siyasi polemiÄŸin konusu haline getirilmesinden büyük üzüntü duyduklarını ifade etti. Dolayısıyla burada ÅŸimdi birilerinin siyasi polemik peÅŸinde olduÄŸunu görüyorum ama lütfen insan hayatı, insan onuru söz konusu olduÄŸunda yani burada hiçbir siyasi mülahazalarla bunu meÅŸrulaÅŸtırmayacağını aklımızdan hiçbir zaman çıkartmayalım. Åžu veya bu gerekçeyle 'Buradan bir malzeme çıkartırız, hükümete yükleniriz, bir karamsar tablo çıkartırız' saiki ile hareket edenlerin daha sonra nasıl mahcup olduklarını iÅŸte bu olayda da gördük. Ben tekrar öÄŸrenci kardeÅŸimize Allah'tan rahmet, ailesine baÅŸsaÄŸlığı diliyorum. Ä°nÅŸallah Ä°stanbul Üniversitesindeki bu sorun da artık çözülmüÅŸ durumda. Umarım bundan sonra öÄŸrencilerimiz sükunet içinde, huzur içerisinde eÄŸitimlerine orada devam ederler."
Libya'ya asker gönderilmesiKalın, Libya'ya asker gönderilmesine iliÅŸkin sürecin nasıl iÅŸleyeceÄŸine yönelik bir soru üzerine, "Libya ile ilgili bildiÄŸiniz gibi Türkiye Büyük Millet Meclisinden bir tezkere çıktı. Dolayısıyla hükümete Libya'ya asker gönderme yetkisi verdi. Åžimdi Libya tarafının da talepleri çerçevesinde burada askeri planlamalar yapılıyor." diye konuÅŸtu.
Bunların detaylarını vermesinin uygun olmayacağını vurgulayan Ä°brahim Kalın, "Ne zaman, ne kadar, hangi kapasitede kimler gidecek, bunlar askeri makamlarımız tarafından deÄŸerlendirilip CumhurbaÅŸkanımıza arz edilip onayı alındıktan sonra hayata geçirilecek projeler ama prensip olarak Türk ordusunun orada askeri eÄŸitim, iÅŸ birliÄŸi, teknik ekipman desteÄŸi konularında meÅŸru Libya Hükümeti'nin yanında olduÄŸunu ve olmaya devam edeceÄŸini ifade edebilirim." ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Bunun aslında devam eden bir süreç olduÄŸuna iÅŸaret eden Kalın, tezkerenin verdiÄŸi yetki çerçevesinde teknik, eÄŸitim, askeri, güvenlik ve diÄŸer alanlardaki desteklerine devam edeceÄŸine iÅŸaret etti.
Ä°stanbul'da Dörtlü ZirveÄ°stanbul'da yapılacak Dörtlü Zirve'ye iliÅŸkin soruyu da yanıtlayan Ä°brahim Kalın, söz konusu zirve için Londra'da NATO Zirvesi marjında yapılan toplantıda mutabık kalındığını ve bu ilk toplantının Ä°stanbul'da ÅŸubat ayında gerçekleÅŸmesi konusunda da liderlerin ortak bir kanaate vardığını hatırlattı.
Henüz tarihin belirlenmediÄŸini ancak ÅŸubat ayı içerisinde bu toplantının yapılmasının planlandığını anlatan Kalın, ÅŸöyle sürdürdü:
"Åžöyle de bir fikir var, bildiÄŸiniz gibi bizim Ä°dlib Mutabakatı'nı hayata geçirdiÄŸimiz, daha doÄŸrusu Ä°dlib Mutabakatı'na ulaÅŸtığımız bir Dörtlü Zirve vardı burada. Yani Türkiye, Almanya, Fransa ve Rusya Federasyonu'nun katıldığı. Bir de ÅŸimdi Rusya Federasyonu'nun olmadığı, Ä°ngiltere'nin olduÄŸu bir baÅŸka dörtlü grubu oluÅŸtu. Konular ortak olduÄŸu için 'acaba bunları birleÅŸtirip onu bir 5'li formata çevirebilir miyiz, çevirelim mi?' diye liderler arasında bir görüÅŸ alışveriÅŸi yapılıyor ÅŸu anda. EÄŸer liderler bu konuda mutabık kalırlarsa, belki toplantıyı bu formatta yapmak da söz konusu olabilir ama her halükarda ÅŸubat ayı içerisinde 4'lü ya da 5'li bu toplantının Ä°stanbul'da planlandığını söyleyebilirim. Orada tabii Suriye ağırlıklı olmak üzere Libya ve tabii ki gündemdeki diÄŸer konular ele alınacak. Aslında kilit aktörlerin bir araya gelmesi anlamında bu platformun çok faydalı olduÄŸunu, önemli neticeler doÄŸuracağını da söyleyebilirim."
"Belediye baÅŸkanlarıyla 2'nci buluÅŸma olabilir"Ä°brahim Kalın, geçen yıl BeÅŸtepe'de yapılan toplantı sonrasında yerel yönetimlerle ilgili bir komisyon kurulması, belediyelerle ilgili yasal düzenleme beklentisi ve CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın belediye baÅŸkanlarıyla 2'nci bir buluÅŸmasının olup olmayacağı yönündeki soruyu da ÅŸu ÅŸekilde cevapladı:
"Bununla ilgili çalışma devam ediyor. Ä°lgili arkadaÅŸlarımız, birimlerimiz bu çalışmayı yapıyorlar. Zaten o toplantının önemli çıktılarından bir tanesi de buydu. Onu ÅŸu anda tekmil ediyorlar. CumhurbaÅŸkanımıza arz edecekler. O çalışma tamamlandıktan sonra da BüyükÅŸehir Belediye baÅŸkanları ile CumhurbaÅŸkanımızın bu yıl içerisinde 2'nci bir toplantısı olabilir, çünkü o toplantıyı hatırlarsanız çok verimliydi. BirleÅŸtirici ve kuÅŸatıcı bir yönetim anlayışı çerçevesinde, yani yerelden ulusal düzeye, belediyeden merkezi hükümete kadar o iliÅŸkileri de kuracak bir zemindi. Evet 2020 içerisinde de buna benzer bir toplantı yapılabilir."