Ankara
Altun, Mynet internet sitesine verdiği röportajda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Yenidoğan çetesi"ne yönelik soruşturmanın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yapılan şikayetin ilgili kurumlara gönderilmesiyle başlatıldığını hatırlatan Altun, "CİMER'e yapılan her başvuruyu biz titizlikle takip ediyoruz ve ivedi bir şekilde ilgili kurumlara bildiriyoruz. Söz konusu şikayet CİMER'e ilk kez 27 Mart 2023'te yapıldı. Biz de aynı gün bu şikayeti Sağlık Bakanlığına bildirdik." ifadelerini kullandı.
Başvurunun alındığı dönemin, günlük 200-250 bin başvuru yapılan bir dönem olduğunu ve böyle bir dönemde dahi söz konusu başvurunun hızla ilgili birime ulaştırıldığını belirten Altun, şöyle devam etti:
"28 Mart'ta Sağlık Bakanlığı şikayeti kendi içindeki Teftiş Kurulu Başkanlığına gönderdi, oradan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne ve 31 Mart'ta da şikayet İl Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki Özel Hastaneler Birimi'ne intikal ettirildi. 28 Nisan'da da CİMER üzerinden, şikayette bulunan kişiye şikayetinin ilgili birimlere iletildiğini bildirdik.
Süreç, Sayın Sağlık Bakanı'mızın da ifade ettiği üzere, bu şekilde ilerledi. Hamdolsun, ilgili bakanlıklarımızın yaptığı tahkikat neticesinde de bugünkü yargılama evresine gelmiş bulunuyoruz. Bu olayın gösterdiği en somut şey, CİMER'e yapılan hiçbir başvurunun görmezden gelinmediği, sözüm ona sümen altı edilmediğidir. Sisteme yapılan hiçbir başvuru yok edilememekte ve her başvuru özenle incelenip ilgili birimlerimize ulaştırılmaktadır."
"6 Şubat depreminin ardından CİMER'e 7,5 milyondan fazla başvuru yapıldı"
CİMER'in işleyişi hakkında bilgi veren Altun, teknolojinin getirdiği imkanlar sayesinde devlet-millet etkileşimini hızla sağlamanın mümkün olduğunu söyledi.
CİMER'in, devlet-millet iletişiminde, halkın şikayetlerini, arzu ve taleplerini hızla ilgili birime iletmesi noktasında önemli bir fonksiyon icra ettiğini belirten Altun, şunları kaydetti:
"CİMER'in etkin ve etkili bir mekanizma olduğunun en somut delili halkımızın CİMER'e gösterdiği teveccühtür. Hatırlayalım 2023 yılında, 6 Şubat depreminin ardından, CİMER'e 7,5 milyondan fazla başvuru yapıldı. Depremden sonraki 3-4 aylık süreçte bazı günlerde yaklaşık 250-300 bin başvuru aldık. Dönem ortalamasına bakıldığında ise o süreçte günlük ortalama 75 bin başvuru alıyorduk. Olağan dönemlerde günlük ortalamanın 15 bin bandında olduğunu düşünürseniz söylediğim rakamların büyüklüğü daha iyi anlaşılabilir.
Biz o dönem, 7/24 çalışma esasıyla milletimize hizmet etmeye çalıştık. CİMER'e bu yılın 10-11 ayında ise 3,5 milyon civarında bir başvuru söz konusu. Yıl sonuna kadar bu rakamda da bir miktar artış söz konusu olacaktır. Burada şu hususu vurgulamak isterim, zaman zaman CİMER'in varlığından rahatsız olanlar, devletimizin milletiyle kurduğu münasebeti çıkarlarına uygun bulmayanlar, kamuoyunda başvurulara cevap verilmediği, başvuruların okunmadığı ya da dikkate alınmadığı şeklinde bir algıyı yaymaya çalışıyor."
"Her başvuruyu iki mesai arkadaşımız inceliyor"
Söz konusu algıların uygulamada hiçbir karşılığının olmadığını dile getiren Altun, şu ifadeleri kullandı:
"Her bir başvuru 2 mesai arkadaşımız tarafından incelenmekte ve hızla ilgili birime intikal ettirilmektedir. Sadece bildirmekle kalmıyoruz; her bir kurumumuzun en çok şikayet aldığı konuları çıkarıp söz konusu birimimize periyodik aralıklarla bildiriyoruz. Böylece hem mükerrer şikayetlerin önüne geçmiş hem de şikayet konusu kamu hizmetinin hızla iyileştirilmesinde koordinasyonu sağlamış oluyoruz. Bu türden olaylardan seçkilerin yer aldığı 'CİMER'le Çözüme Kavuşanlar' adında bir kitabımızı 2 cilt halinde yayınladık ve şu anda 3. cildi için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com