Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Cumhurbaşkanımızla son nefesime kadar vefa ilişkisini sürdüreceğim. Hiç kimse benim ağzımdan, benim dilimden, benim zihnimden Cumhurbaşkanımız aleyhine tek bir söz duymadı, duymayacak" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası AK Parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu yaptığı konuşmada, "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı olarak bütün milletimi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum. Son 25 yıldır modern tarihin gelişmekte olduğu bir süreç içindeyiz. Modern tarihin değişmekte olan sürecin içindeyiz. 25 yıllık tarih içinde akademisyen, başbakan, dışişleri bakanı, büyükelçi ve başdanışman olarak aziz milletimizin hizmetinde olmak benim için en büyük gurur vesilesi olmuştur. Allah bu hizmetlerin karşılığını en hakkettiğimiz şekilde versin niyazında bulunarak bugün sizlerin huzuruna çıkmış bulunuyorum" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, "28 Ağustos 2014 tarihinde AK Parti’nin olağanüstü kongresinde Kurucu Genel Başkanımız, Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan kutsal bir emaneti devraldım. Orada yaptığım konuşmada vurguladığım temel hususları hayatımda ve başbakanlık döneminde kendime şiar edindim. Bugün dönüp baktığımda bu hususların hayata geçmesi için canla başla çalıştığımı düşünüyorum. Bu dönemde yaşadıklarımız tarihin ve milletin şahitliğinde gerçekleşti" dedi.
GÖREV SÜRESİNİ ÜÇ BÖLÜME AYIRDI
"Bugün geldiğimiz noktada birlikte bir muhasebe ve bundan sonraki perspektifi paylaşmak gerektiği inancındayım" diyen Davutoğlu, "Bu yaklaşık 20 aylık süreç üç döneme ayrılabilir. Birinci dönem, 28 Ağustos-7 Haziran 2015 tarihleri arasındaki dönem. Bu dönemin en önemli noktası, kurucu karizmatik bir liderden sonra AK Parti’nin bir bütün olarak geleceğe hazırlanmasıydı. Geçmişteki siyasi tecrübeler göstermişti ki karizmatik liderlerden sonra bir boşluk doğar ve bu boşlukta partiler yavaş yavaş kendi özelliklerini kaybetmeye başlarlar. Benim bu dönemde en önemli hedef olarak kendime tayin ettiğim husus, Türkiye’nin kaderini temsil eden AK Parti’nin birliğinin, beraberliğinin muhafazası olmuştur. Bu partide tek bir kardeş ihtilafı görülmemiş, partimizin omurgası ve yapısından da hiçbir şey eksilmemiştir" şeklinde konuştu.
İkinci hedefinin suhuletle hükümeti seçime götürmek olduğunu belirten Davutoğlu, üçüncüsünün ülke güvenliği, dördüncüsünün yatırımların eksizlik sürdürülmesi olduğunu ifade etti. Başbakan Davutoğlu, 7 Haziran’da partinin yetkililerine, teşkilatlarına ’başınızı dik tutun’ dediğini hatırlatarak, "Bugün AK Parti’nin yeniden ’Bismillah’ diyeceği bir gündür, gerçekten 7 Haziran’la birlikte atılması gereken bütün adımları attım. Herhalde tüm teşkilat mensupları takdir ederler ki 7 Haziran’da seçim neticeleri dolayısıyla başlarımızı önümüze eğecek hiçbir şey yaşanmadı" diye konuştu.
YENİ ANAYASA
Yeni anayasa kapsamında sürdürülen çalışmalara değinen Davutoğlu, "Reformlarımızın en büyük olacak olanı, bir gün hayatta geçecek olan, sivil özgürlükçü TBMM ve milletin iradesiyle yazılmış bir sivil anayasa için de kurullar oluşturduk, gerekli adımları attık, muhalefet liderleriyle görüştük. Arkasından Uzlaşma Komisyonu oluştu. Bizzat benim riyaset ettiğimi çalışmalarla sivil ve özgürlükçü anayasa için temel zemin oluştu, ümit ederim bu da en kısa sürede tamamlanacaktır" dedi.
Davutoğlu, terörle mücadele kapsamında sürdürülen operasyonların büyük bir başarıyla yürütüldüğünü ifade etti. Güven ve istikrarın da önemini vurgulayan Davutoğlu, "Şu anda Türkiye, geçtiğimiz yılın sonunda her an kriz çıkabilir denilen Türkiye, bugün bütün ekonomik verilerle son derece sağlıklı veriler veriyor. Hepsinde son derece parıltılı bir bahar dönemi yaşıyoruz. Dün akşamdan itibaren ve bugün aldığımız kararlar çerçevesinde kimsenin ekonomimizin verileri ile oynayacak spekülasyonlara gitmemesi uyarısında bulunuyorum. Bugünlerde aldığımız kararlar ne olursa olsun son ana kadar vazife başında olan bir hükümetimiz vardır. Hiç kimse şüphe de etmesin önümüzdeki 4 yılı tamamlayacak güçlü AK Parti hükümetleri devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği-Türkiye Zirvesi’nin 12 yıl sonra gerçekleştiğini belirten Davutoğlu, Kasım ayında 7 bin civarında olan mülteci göçünün yüzde 1’e indiğini ifade etti. Vize muafiyeti konusunda adımların atılacağına işaret eden Davutoğlu, tavsiye kararının hayırlı olması temennisinde bulundu. Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Bütün bunları yaparken temel saikim Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak taşıdığım ağır sorumluluğun hakkını vermekti. Ben o gün (kongre) Sayın Cumhurbaşkanımızın vurguladığı prensibi hayata geçirmeye çalıştım. Ben emaneti üstlendim ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık koltuğunun hakkını vermek için gece gündüz çalıştım. Bu dönemde temel ilkelerin başında partimizin güçlü yapısının korunmasıdır. Herhangi bir ilçe ve il teşkilatı atamasında dahil şahsi müdahalem olmamıştır. Teşkilat başkanımızın kullandığı yetkiler, 12 içinde nasıl olmuşsa öyle olmuştur. Partiler gelenekleriyle yaşar. Ben partimizin gelenekleriyle yaşatılmasını, bu dokunun korunmasını asli unsur olarak gördüm.”
DAVUTOĞLU, OLAĞANÜSTÜ KONGREDE NEDEN ADAY OLMAYACAĞINI AÇIKLADI
AK Parti’nin yeni bir dönemin eşiğinde olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Son MKYK toplantısında yaşanan gelişmeler çerçevesinde, yaptığımız istişareler ve son olarak da bugün MYK’da bugün arkadaşlarımla istişare ettikten sonra 22 Mayıs 2016 günü Tüzüğün 70’inci maddesi gereğince partimizin olağanüstü kongreye gitmesi kararını aldım. Haklı olarak, sizlerin ve vatandaşların zihninde şöyle bir sual vardır, bu suali cevaplamak da benim boynumun borcu. Bütün bu tabloya rağmen, çalışmalara rağmen seçimleri 1 Kasım’da kaybeden muhalefet liderleri, genel başkanlık koltuğunu muhafaza ederken neden siz altı ay önce yüzde 49.5 oy ve 24 milyon seçmen desteğini almışken olağanüstü kongrede neden aday olmamayı düşünüyorsunuz? Bu haklı bir sorudur. Benim bu kararı almamda herhangi bir şekilde hissettiğim bir başarısızlık duygusu ya da tarafımca atılmış bir adımdan duyulmuş pişmanlık söz konusu değildir. Yaptığım görevi hakkıyla ve onuruyla yaptım. Peki neden böyle bir karar aldım. Hayat insana birçok şeyi öğretiyor, benim akademik hayattan beri hiç terketmediğim prensiplerim var. Birisi, doktora yaparken profesör olmayı hedefledim ama hiçbir zaman hak ettiğim an gelmeyince peşinde koşmadım. Hiçbir zaman mevki ve makam talep etmedim. Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık onurlu büyük görevleri. Bunların hiçbirini ben talep etmedim, lobi yapmak ya da bir şekilde talepte bulunmak niyetinde olmadım" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İkincisi, hayat bazen sorarlardı bana, en güçlü insan kimdir. Benim için en güçlü insan kendisiyle barışık olandır. Hayatta inanmadığım hiçbir şeyi savunmadım. Kimseyle pazarlık yapmadım. İnandığım değerler ve ilkeler uğruna pazarlık esasına dayalı bir mevki makam hesabı vizyonu içinde olmadım. Üçüncüsü, eskilerin çok güzel bir sözü vardır, yoldan önce yol arkadaşı. Ben yola çıktığım arkadaşlarımın benimle olduklarından emin olmak istedim. Son MKYK’da yaşananlar ve önergenin kendisine ilk imzayı kendim attım ama takip edilen yöntemi refik olma özelliğiyle bağdaştıramadım. Bu anlamda yaptığım muhasebe, yaptığım istişareler, siyasi tecrübesine güvendiğim bütün dostlarımızla yaptığımız istişareler neticesinde AK Parti’nin birliği için refik değişmektense genel başkan değişmesinin daha doğru olacağı bende hasıl oldu. Çünkü, herhangi bir şekilde MKYK yenilenmesi partimiz içinde gereksiz tartışmalara sebebiyet verecekti. Bu bağlamda önümüzdeki olağanüstü kongrede bu şartlar altında aday olmayı düşünmüyorum. AK Parti’nin kaderi artık Türkiye’nin kaderidir.”
"KİMSENİN YENİ FİTNE KAPILARI AÇMAYA NİYETLENMEMESİ İCAP EDER"
Grup konuşmasını hatırlatan Davutoğlu, 5 temel hukuku gözeteceğini ifade etti. Bunlardan birincisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan kardeşlik hukuku olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile son nefesine kadar vefa ilişkisini sürdüreceğini dile getirdi. Kimsenin yeni fitne kapıları açmaya niyetlenmemesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, verdiği her söze sadık olduğunu kaydetti. İkinci koruyacağı hususun parti hukuku olduğunu anlatan Davutoğlu, "Kim ki partimizde bir gedik açmaya, partimizden yoluna ayırmaya kalkarsa onun karşısında ben dururum. Bütün teşkilatlarımıza teşekkürü borç biliyorum. Erdemliler hareketinin kurucu üyelerine teşekkür ediyorum. Teşkilatlarımıza bu bağlamda minnet borçluyum. Bütün illerdeki mitingler zihnimdedir. Bütün bu coşkuyu bize yaşatan AK kadrolara teşekkür ediyorum. Şimdi, birlik vaktidir. Onlara diyorum ki bugüne kadar önünüzdeydim, bundan sonra içinizdeyim. AK Parti teşkilatlarının içinde olmaya devam edeceğim" dedi.
AK Parti’nin Gençlik Kolları’na özel bir mesajı olduğunu anlatan Davutoğlu, "Gücün yozlaşması ihtimaline karşı en fazla yoğunlaşmamız gereken AK Parti’nin gençlik kollarıdır. Gençlerimize AK Parti felsefesi bağlamında zikrettiğim hususların geçerli olduğunu ifade ediyorum. Sizinle birlikte geleceği nasıl inşa edeceğimizi konuşmaya devam edeceğim" şeklinde konuştu.
Kadın Kolları’na da teşekkür eden Davutoğlu, "Bugün her zamankinden daha çok sizin nezahat ve nezaketinize ihtiyacımız var" dedi.
Üçüncüsünün 1 Kasım’da ’AK Parti’ye oy veren seçmenlerin hukuku’ olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "4 yıllık bir hukuk düşünüyorduk ama bunun olmaması ortaya çıkan bir zaruretin neticesidir. Size seçim meydanlarında verdiğim ve desteğin kaynağı olan vaatlerimizin hepsi yerine getirilmiştir. Verdiğiniz oylar dolayısıyla teşekkür ediyorum, haklarınızı helal etmenizi istiyorum" diye konuştu.
Kimseye sitem, kırgınlık ve öfke taşımadığını anlatan Davutoğlu, Konyalı seçmenlerin de başlarını dik tutmalarını istediğini ifade etti.
Dördüncü gözeteceği hususun ’ülke hukuku’ olduğunu belirten Davutoğlu, oy veren, vermeyen bütün vatandaşların haklarını gözeteceğini ifade etti. Davutoğlu, beşincisinin ise ’gönül coğrafyası’ olduğunu belirterek, AK Parti’nin temel hususiyetlerinden birisinin evrensel bir parti olmak olduğunu söyledi.
Davutoğlu’nun konuşması toplamda 37 dakika sürdü. Salonun küçük olması sebebiyle toplantıya katılan genel başkan yardımcıları ve partililer için sandalyeler getirtildi. Davutoğlu’nun yaptığı konuşma, Konyalı vekillerin çoğunluğu tarafından dinlendi. Davutoğlu’nun MYK toplantısının ardından kameraların karşısına geçmesi bekleniyordu, ancak Davutoğlu 1 saat 24 dakika sonra salona geldi. Davutoğlu’nun konuşması sırasında Konyalı vekillerden duygulu anlar yaşayan Mustafa Baloğlu ve Kerim Özkul’un gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan ve Yalçın Akdoğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Mehmet Ali Şahin ve Abdülhamit Gül, Selçuk Özdağ, Celil Göçer, Mücahit Arslan, Mehdi Eker, Taner Yıldız, Çiğdem Karaaslan, Hayati Yazıcı, Recep Akdağ katıldı.
(İHA)
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası AK Parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu yaptığı konuşmada, "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı olarak bütün milletimi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum. Son 25 yıldır modern tarihin gelişmekte olduğu bir süreç içindeyiz. Modern tarihin değişmekte olan sürecin içindeyiz. 25 yıllık tarih içinde akademisyen, başbakan, dışişleri bakanı, büyükelçi ve başdanışman olarak aziz milletimizin hizmetinde olmak benim için en büyük gurur vesilesi olmuştur. Allah bu hizmetlerin karşılığını en hakkettiğimiz şekilde versin niyazında bulunarak bugün sizlerin huzuruna çıkmış bulunuyorum" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, "28 Ağustos 2014 tarihinde AK Parti’nin olağanüstü kongresinde Kurucu Genel Başkanımız, Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan kutsal bir emaneti devraldım. Orada yaptığım konuşmada vurguladığım temel hususları hayatımda ve başbakanlık döneminde kendime şiar edindim. Bugün dönüp baktığımda bu hususların hayata geçmesi için canla başla çalıştığımı düşünüyorum. Bu dönemde yaşadıklarımız tarihin ve milletin şahitliğinde gerçekleşti" dedi.
GÖREV SÜRESİNİ ÜÇ BÖLÜME AYIRDI
"Bugün geldiğimiz noktada birlikte bir muhasebe ve bundan sonraki perspektifi paylaşmak gerektiği inancındayım" diyen Davutoğlu, "Bu yaklaşık 20 aylık süreç üç döneme ayrılabilir. Birinci dönem, 28 Ağustos-7 Haziran 2015 tarihleri arasındaki dönem. Bu dönemin en önemli noktası, kurucu karizmatik bir liderden sonra AK Parti’nin bir bütün olarak geleceğe hazırlanmasıydı. Geçmişteki siyasi tecrübeler göstermişti ki karizmatik liderlerden sonra bir boşluk doğar ve bu boşlukta partiler yavaş yavaş kendi özelliklerini kaybetmeye başlarlar. Benim bu dönemde en önemli hedef olarak kendime tayin ettiğim husus, Türkiye’nin kaderini temsil eden AK Parti’nin birliğinin, beraberliğinin muhafazası olmuştur. Bu partide tek bir kardeş ihtilafı görülmemiş, partimizin omurgası ve yapısından da hiçbir şey eksilmemiştir" şeklinde konuştu.
İkinci hedefinin suhuletle hükümeti seçime götürmek olduğunu belirten Davutoğlu, üçüncüsünün ülke güvenliği, dördüncüsünün yatırımların eksizlik sürdürülmesi olduğunu ifade etti. Başbakan Davutoğlu, 7 Haziran’da partinin yetkililerine, teşkilatlarına ’başınızı dik tutun’ dediğini hatırlatarak, "Bugün AK Parti’nin yeniden ’Bismillah’ diyeceği bir gündür, gerçekten 7 Haziran’la birlikte atılması gereken bütün adımları attım. Herhalde tüm teşkilat mensupları takdir ederler ki 7 Haziran’da seçim neticeleri dolayısıyla başlarımızı önümüze eğecek hiçbir şey yaşanmadı" diye konuştu.
YENİ ANAYASA
Yeni anayasa kapsamında sürdürülen çalışmalara değinen Davutoğlu, "Reformlarımızın en büyük olacak olanı, bir gün hayatta geçecek olan, sivil özgürlükçü TBMM ve milletin iradesiyle yazılmış bir sivil anayasa için de kurullar oluşturduk, gerekli adımları attık, muhalefet liderleriyle görüştük. Arkasından Uzlaşma Komisyonu oluştu. Bizzat benim riyaset ettiğimi çalışmalarla sivil ve özgürlükçü anayasa için temel zemin oluştu, ümit ederim bu da en kısa sürede tamamlanacaktır" dedi.
Davutoğlu, terörle mücadele kapsamında sürdürülen operasyonların büyük bir başarıyla yürütüldüğünü ifade etti. Güven ve istikrarın da önemini vurgulayan Davutoğlu, "Şu anda Türkiye, geçtiğimiz yılın sonunda her an kriz çıkabilir denilen Türkiye, bugün bütün ekonomik verilerle son derece sağlıklı veriler veriyor. Hepsinde son derece parıltılı bir bahar dönemi yaşıyoruz. Dün akşamdan itibaren ve bugün aldığımız kararlar çerçevesinde kimsenin ekonomimizin verileri ile oynayacak spekülasyonlara gitmemesi uyarısında bulunuyorum. Bugünlerde aldığımız kararlar ne olursa olsun son ana kadar vazife başında olan bir hükümetimiz vardır. Hiç kimse şüphe de etmesin önümüzdeki 4 yılı tamamlayacak güçlü AK Parti hükümetleri devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği-Türkiye Zirvesi’nin 12 yıl sonra gerçekleştiğini belirten Davutoğlu, Kasım ayında 7 bin civarında olan mülteci göçünün yüzde 1’e indiğini ifade etti. Vize muafiyeti konusunda adımların atılacağına işaret eden Davutoğlu, tavsiye kararının hayırlı olması temennisinde bulundu. Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Bütün bunları yaparken temel saikim Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak taşıdığım ağır sorumluluğun hakkını vermekti. Ben o gün (kongre) Sayın Cumhurbaşkanımızın vurguladığı prensibi hayata geçirmeye çalıştım. Ben emaneti üstlendim ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık koltuğunun hakkını vermek için gece gündüz çalıştım. Bu dönemde temel ilkelerin başında partimizin güçlü yapısının korunmasıdır. Herhangi bir ilçe ve il teşkilatı atamasında dahil şahsi müdahalem olmamıştır. Teşkilat başkanımızın kullandığı yetkiler, 12 içinde nasıl olmuşsa öyle olmuştur. Partiler gelenekleriyle yaşar. Ben partimizin gelenekleriyle yaşatılmasını, bu dokunun korunmasını asli unsur olarak gördüm.”
DAVUTOĞLU, OLAĞANÜSTÜ KONGREDE NEDEN ADAY OLMAYACAĞINI AÇIKLADI
AK Parti’nin yeni bir dönemin eşiğinde olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Son MKYK toplantısında yaşanan gelişmeler çerçevesinde, yaptığımız istişareler ve son olarak da bugün MYK’da bugün arkadaşlarımla istişare ettikten sonra 22 Mayıs 2016 günü Tüzüğün 70’inci maddesi gereğince partimizin olağanüstü kongreye gitmesi kararını aldım. Haklı olarak, sizlerin ve vatandaşların zihninde şöyle bir sual vardır, bu suali cevaplamak da benim boynumun borcu. Bütün bu tabloya rağmen, çalışmalara rağmen seçimleri 1 Kasım’da kaybeden muhalefet liderleri, genel başkanlık koltuğunu muhafaza ederken neden siz altı ay önce yüzde 49.5 oy ve 24 milyon seçmen desteğini almışken olağanüstü kongrede neden aday olmamayı düşünüyorsunuz? Bu haklı bir sorudur. Benim bu kararı almamda herhangi bir şekilde hissettiğim bir başarısızlık duygusu ya da tarafımca atılmış bir adımdan duyulmuş pişmanlık söz konusu değildir. Yaptığım görevi hakkıyla ve onuruyla yaptım. Peki neden böyle bir karar aldım. Hayat insana birçok şeyi öğretiyor, benim akademik hayattan beri hiç terketmediğim prensiplerim var. Birisi, doktora yaparken profesör olmayı hedefledim ama hiçbir zaman hak ettiğim an gelmeyince peşinde koşmadım. Hiçbir zaman mevki ve makam talep etmedim. Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık onurlu büyük görevleri. Bunların hiçbirini ben talep etmedim, lobi yapmak ya da bir şekilde talepte bulunmak niyetinde olmadım" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İkincisi, hayat bazen sorarlardı bana, en güçlü insan kimdir. Benim için en güçlü insan kendisiyle barışık olandır. Hayatta inanmadığım hiçbir şeyi savunmadım. Kimseyle pazarlık yapmadım. İnandığım değerler ve ilkeler uğruna pazarlık esasına dayalı bir mevki makam hesabı vizyonu içinde olmadım. Üçüncüsü, eskilerin çok güzel bir sözü vardır, yoldan önce yol arkadaşı. Ben yola çıktığım arkadaşlarımın benimle olduklarından emin olmak istedim. Son MKYK’da yaşananlar ve önergenin kendisine ilk imzayı kendim attım ama takip edilen yöntemi refik olma özelliğiyle bağdaştıramadım. Bu anlamda yaptığım muhasebe, yaptığım istişareler, siyasi tecrübesine güvendiğim bütün dostlarımızla yaptığımız istişareler neticesinde AK Parti’nin birliği için refik değişmektense genel başkan değişmesinin daha doğru olacağı bende hasıl oldu. Çünkü, herhangi bir şekilde MKYK yenilenmesi partimiz içinde gereksiz tartışmalara sebebiyet verecekti. Bu bağlamda önümüzdeki olağanüstü kongrede bu şartlar altında aday olmayı düşünmüyorum. AK Parti’nin kaderi artık Türkiye’nin kaderidir.”
"KİMSENİN YENİ FİTNE KAPILARI AÇMAYA NİYETLENMEMESİ İCAP EDER"
Grup konuşmasını hatırlatan Davutoğlu, 5 temel hukuku gözeteceğini ifade etti. Bunlardan birincisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan kardeşlik hukuku olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile son nefesine kadar vefa ilişkisini sürdüreceğini dile getirdi. Kimsenin yeni fitne kapıları açmaya niyetlenmemesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, verdiği her söze sadık olduğunu kaydetti. İkinci koruyacağı hususun parti hukuku olduğunu anlatan Davutoğlu, "Kim ki partimizde bir gedik açmaya, partimizden yoluna ayırmaya kalkarsa onun karşısında ben dururum. Bütün teşkilatlarımıza teşekkürü borç biliyorum. Erdemliler hareketinin kurucu üyelerine teşekkür ediyorum. Teşkilatlarımıza bu bağlamda minnet borçluyum. Bütün illerdeki mitingler zihnimdedir. Bütün bu coşkuyu bize yaşatan AK kadrolara teşekkür ediyorum. Şimdi, birlik vaktidir. Onlara diyorum ki bugüne kadar önünüzdeydim, bundan sonra içinizdeyim. AK Parti teşkilatlarının içinde olmaya devam edeceğim" dedi.
AK Parti’nin Gençlik Kolları’na özel bir mesajı olduğunu anlatan Davutoğlu, "Gücün yozlaşması ihtimaline karşı en fazla yoğunlaşmamız gereken AK Parti’nin gençlik kollarıdır. Gençlerimize AK Parti felsefesi bağlamında zikrettiğim hususların geçerli olduğunu ifade ediyorum. Sizinle birlikte geleceği nasıl inşa edeceğimizi konuşmaya devam edeceğim" şeklinde konuştu.
Kadın Kolları’na da teşekkür eden Davutoğlu, "Bugün her zamankinden daha çok sizin nezahat ve nezaketinize ihtiyacımız var" dedi.
Üçüncüsünün 1 Kasım’da ’AK Parti’ye oy veren seçmenlerin hukuku’ olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "4 yıllık bir hukuk düşünüyorduk ama bunun olmaması ortaya çıkan bir zaruretin neticesidir. Size seçim meydanlarında verdiğim ve desteğin kaynağı olan vaatlerimizin hepsi yerine getirilmiştir. Verdiğiniz oylar dolayısıyla teşekkür ediyorum, haklarınızı helal etmenizi istiyorum" diye konuştu.
Kimseye sitem, kırgınlık ve öfke taşımadığını anlatan Davutoğlu, Konyalı seçmenlerin de başlarını dik tutmalarını istediğini ifade etti.
Dördüncü gözeteceği hususun ’ülke hukuku’ olduğunu belirten Davutoğlu, oy veren, vermeyen bütün vatandaşların haklarını gözeteceğini ifade etti. Davutoğlu, beşincisinin ise ’gönül coğrafyası’ olduğunu belirterek, AK Parti’nin temel hususiyetlerinden birisinin evrensel bir parti olmak olduğunu söyledi.
Davutoğlu’nun konuşması toplamda 37 dakika sürdü. Salonun küçük olması sebebiyle toplantıya katılan genel başkan yardımcıları ve partililer için sandalyeler getirtildi. Davutoğlu’nun yaptığı konuşma, Konyalı vekillerin çoğunluğu tarafından dinlendi. Davutoğlu’nun MYK toplantısının ardından kameraların karşısına geçmesi bekleniyordu, ancak Davutoğlu 1 saat 24 dakika sonra salona geldi. Davutoğlu’nun konuşması sırasında Konyalı vekillerden duygulu anlar yaşayan Mustafa Baloğlu ve Kerim Özkul’un gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan ve Yalçın Akdoğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Mehmet Ali Şahin ve Abdülhamit Gül, Selçuk Özdağ, Celil Göçer, Mücahit Arslan, Mehdi Eker, Taner Yıldız, Çiğdem Karaaslan, Hayati Yazıcı, Recep Akdağ katıldı.
(İHA)