USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BÄ°ST 0.000
Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kalkınmış ve zengin Batılı ülkeler mülteci krizinde sınıfta kaldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kalkınmış ve zengin Batılı ülkeler mülteci krizinde sınıfta kaldı. Zengin bazı Arap ülkeleri de aynı durumda." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kalkınmış ve zengin Batılı ülkeler mülteci krizinde sınıfta kaldı
18-12-2019 16:29
Google News

ANKARA (AA) - Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, 1. Küresel Mülteci Forumu'na katılmak üzere bulunduÄŸu Cenevre'de, gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme iliÅŸkin deÄŸerlendirmeler yaptı.

BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) Küresel Mülteci Forumu'na katılmak üzere bulunduÄŸu Cenevre'de hem ikili görüÅŸmeler yaptıklarını hem de mülteci krizi konusundaki görüÅŸlerini BM nezdinde dile getirdiklerini belirten ErdoÄŸan, "Ä°lk olarak Somali BaÅŸbakanını kabul ettim, ikili iliÅŸkilerimizi ve DoÄŸu Afrika bölgesindeki geliÅŸmeleri ele aldık." diye konuÅŸtu.

Bir ramazan günü Somali'ye ilk gittiÄŸinde, büyük bir insani krizle karşılaÅŸtıklarını anımsatan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bugün Somali'de durumun her geçen gün iyiye gittiÄŸini vurgulayarak, "Hamdolsun artık böyle bir Somali ile karşı karşıyayız. Ekonomiden güvenlik ve saÄŸlığa kadar her alanda Somali'de güçlü bir mevcudiyete sahibiz. Somali, maÄŸdur ve mazluma sahip çıkma politikamızın en güzel örneklerinden biridir." ifadesini kullandı.

Avrupa'da bulunan vatandaÅŸlarla da toplantı yaptığını aktaran ErdoÄŸan, yurt dışında yaÅŸayan ve sayıları 6 milyona yaklaÅŸan Türk vatandaÅŸlarının her zaman yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini bildirdi.

ErdoÄŸan, "Onların hem Türkiye ile baÄŸlarını güçlü tutmalarını hem de bulundukları ülkelerde baÅŸarılı olmalarını önemsiyoruz. Bu iki hedef arasında bir çeliÅŸki de görmüyoruz. Son dönemde, bazı ülkelerde yükselen Türkiye ve Ä°slam karşıtlığına karşı mücadele etmeye de devam edeceÄŸiz." diye konuÅŸtu.

"Dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliÄŸi yapan ülkeyiz"

BirleÅŸmiÅŸ Milletler Küresel Mülteci Forumu'na eÅŸ baÅŸkanlık yaptığını ve foruma hitap ettiÄŸini belirten CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bugün dünya genelinde 260 milyona yakın göçmen, 71 milyonun üzerinde yerlerinden edilmiÅŸ kiÅŸi ve 25 milyonu aÅŸkın mülteci olduÄŸunu bildirdi.

"BirleÅŸmiÅŸ Milletler verilerine göre, dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliÄŸi yapan ülkeyiz." diyen ErdoÄŸan, Türkiye'nin insani yardımlarda da milli hasılaya göre dünyanın birinci sırasında geldiÄŸini açıkladı.

Türkiye'nin "açık kapı politikası"nı insani ve ahlaki bir sorumluluk olarak uyguladığına iÅŸaret eden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

"Dünyanın da bu sorumluluÄŸu üstlenmesi gerektiÄŸini ifade ediyoruz. Kalkınmış ve zengin batılı ülkeler mülteci krizinde sınıfta kaldı. Zengin bazı Arap ülkeleri de aynı durumda. Oysa küresel sorunlar ancak küresel iÅŸ birliÄŸi ve dayanışma ile aşılabilir. Dünyanın mülteci sorunundan kaçması sorunu ortadan kaldırmıyor. Bu noktada, geçen yıl kabul edilen Küresel Mülteci Mutabakatı'nın uygulanmasına büyük önem veriyoruz. Suriye kaynaklı mülteci krizinin çözümü, Suriye iç savaşının sona erdirilmesine baÄŸlıdır. Bu yüzden biz, mültecilere ev sahipliÄŸi yaparken siyasi çözüm için de yoÄŸun çaba içerisindeyiz. Astana ve Cenevre süreçlerini etkin kılmaya ve netice odaklı hareket etmeye çalışıyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüÄŸünü koruyarak terörün sonlandırılması ve mültecilerin evlerine gönüllü, güvenli, onurlu ÅŸekilde dönmeleri öncelikli hedefimizdir. Bunun için güvenli bölgenin kurulması da büyük önem arz ediyor."

Cenevre'de, Pakistan BaÅŸbakanı Ä°mran Han ile de bir görüÅŸme yaptığını ve ikili iliÅŸkileri etraflıca ele alma fırsatı bulduklarını bildiren ErdoÄŸan, "Bunun yanında, bölgesel konuları deÄŸerlendirdik. Åžubat ayında Pakistan'da yapacağımız Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızla da ilgili ön görüÅŸme fırsatımız da oldu." ifadesini kullandı.

BM'de, mülteci meselesi hakkında bir konuÅŸma yaptığı hatırlatılarak, "Türkiye, 4 milyona yakın mülteciye ev sahipliÄŸi yapıyor. Köklü çözüm için de bir planı var. Küresel Mülteci Forumu'nda güvenli bölge planına destek nasıldı?" sorusu üzerine CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Güvenli Bölge konusundaki çaÄŸrımıza henüz dünyanın en güçlü, ekonomik olarak en saygın olduÄŸunu zannettiÄŸimiz ülkelerinden bile 'biz de varız' diyen çıkmadı. Biz hala ses bekliyoruz, ama bir ÅŸey yok." yanıtını verdi.

ErdoÄŸan, soruyla ilgili açıklamalarını ÅŸöyle sürdürdü:

"Bizim, ÅŸu ana kadar 40 milyar doları aÅŸkın bir yatırımımız var. Daha önce de söylediÄŸim gibi, Tel Abyad-Rasulayn arasındaki 120 kilometre uzunluk ve 32 kilometre derinlikteki alan üzerinde inÅŸallah böyle bir adımı atabiliriz. Tabi ki bu bölgede güvenliÄŸi de biz saÄŸlayacağız. Yani böyle bir adımı attıktan sonra bunu biriyle paylaÅŸmamızın da anlamı yok zaten. Bu konuda gerek Amerikalılarla gerekse salı günü sayın Putin ile de görüÅŸtük. Hepsi 'dayanışma içerisinde çalışmalarımızı sürdürelim' diyorlar. Bunu baÅŸarırsak, tarihe bir örnek olarak geçecek. 'Böyle bir mülteciler ÅŸehrini veya ÅŸehirlerini Türkiye kurdu' diyecekler. Bu da bizim için çok önemli. Projemiz gayet güzel. Belki bu adımı attıktan sonra 'biz de burada olalım' diyenler çıkabilir. Biz yine de onlara çaÄŸrımızı devam ettireceÄŸiz."

Libya'daki geliÅŸmeler

Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüÅŸmesi yaptığı hatırlatılan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Türkiye'nin Libya'ya asker gönderme planı da gündeme geldi mi? GörüÅŸmenizin içeriÄŸine iliÅŸkin bilgi verebilir misiniz?" sorusuna ÅŸu yanıtı verdi:

"Biz, bir görevlendirme yaptık. Bu görevlendirme kapsamında, dışiÅŸleri bakan yardımcısı, savunma bakan yardımcısı ile istihbarattan ve ulusal güvenlikten oluÅŸan bir heyetle kısa bir zaman içerisinde arkadaÅŸlarımız, Moskova ziyareti yapacaklar. Muhatapları ile bölgesel konuları etraflıca ele alacaklar. Bizler yapıcı ve kısa sürede netice alıcı bir görüÅŸme olmasını Sayın Putin'den istedik ve kendileri de aynı ÅŸekilde talimatları vereceklerini söylediler. Hem Libya hem de Suriye konularını görüÅŸmeleri konusunda mutabık kaldık."

"Eastmed boru hattı projesine iliÅŸkin Ä°srailli yetkililerden, 'Müzakereye açığız' mesajı geliyor. Ä°lerleyen süreçte Ä°srail, Lübnan, Mısır gibi kıyıdaÅŸ ülkelerle DoÄŸu Akdeniz’de bir iÅŸ birliÄŸi baÅŸlar mı?" sorusu üzerine ise ErdoÄŸan, "Ä°srail konusu ÅŸu ana kadar hiç gündemimize gelmedi. Gündemimize gelmediÄŸi için bu konuyu gündeme getirmemiz anlamsız olur." dedi.

Bahçeli ve KılıçdaroÄŸlu'nun açıklamaları

DoÄŸu Akdeniz'de en kritik hamlenin Libya ile varılan mutabakat olduÄŸu belirtilerek, "MHP Genel BaÅŸkanı Sayın Bahçeli, 'Bu bir beka meselesidir, gündeme gelirse Libya'ya asker gönderilmesini destekleriz' dedi ama CHP Genel BaÅŸkanı KılıçdaroÄŸlu ise 'Neden asker gönderiyoruz, ne iÅŸimiz var Libya'da?' dedi. Ä°ki farklı bakış açısını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Sayın Bahçeli'nin ifadesi, bizim Cumhur Ä°ttifakımızın bir sesi. Onun için kendisine çok teÅŸekkür ediyorum." karşılığını verdi.

ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

"Tabii ana muhalefetin zaten huyu, sınırlarımızın dışına çıkmaya bizi mecbur eden herhangi bir olay olduÄŸu zaman, 'orada ne iÅŸimiz var?' demek. Suriye meselesinde de oradan füzeler, havan topları atılsın, biz ÅŸehitler verelim, ne olursa olsun, 'bizim orada ne iÅŸimiz var?' diyorlardı. Bunlar zaten içeride teröristler cirit attığı zaman da aynı ÅŸeyi söylüyorlardı. Sonra onların arkasında oldukları yapı ile beraber Ankara-Ä°stanbul seyahati yaptılar, omuz omuza dirsek temasında yürüdüler. Zaten burada birbirinden hoÅŸnut olan bir yapı, bir anlayış var. Ama bizim olayımız beka meselesi, ondan da öte bir tarih meselesi. Biz ÅŸu anda öyle adımlar attık ki bu adımlar Sevr'in ters köÅŸe edilmesidir. Bu kadar önemli. Yunanistan BaÅŸbakanı olsun, DışiÅŸleri Bakanı olsun, onlar Libya Mutabakatı'nın hukuka aykırı olduÄŸunu söylüyorlar. Biz de tam aksine, 'Bu uluslararası deniz hukukuna uygundur' diyoruz. Attığımız adımın bütün hesabını, çalışmasını yaptık. Bu süreç de yeni baÅŸlamadı. Bu olayın aslında tarihi geçmiÅŸi var ve o geçmiÅŸinde, iÅŸin haritası çok daha farklıydı. Ne zaman? Kaddafi döneminde (2009'da). O süreçte bu adım atıldı ama tabii (Kaddafi'nin) ömrü vefa etmedi. Dolayısıyla çalışmalarımız ÅŸu anda bizim arÅŸivlerimizde."

Bu dönemde atılan adımların uluslararası hukuka uygun olduÄŸunu tekrarlayan ErdoÄŸan, burada bazı çalışmalar bulunduÄŸunu, bu çalışmalarını da zaman içerisinde uluslararası camiayla da paylaÅŸacaklarını bildirdi.

ErdoÄŸan, "Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti BaÅŸkanlık Konseyi BaÅŸkanı Fayez Al Sarraj yakın zamanda geldi ve tekrar bir görüÅŸme yaptık. Yeni ne gibi adım atılabilir, bunları konuÅŸtuk. Türkiye-Libya arasındaki süreci daha da hızlandıracağız. Ä°htiyaçları olursa onlara her an yardıma hazır olduÄŸumuzu söyledik. Askeri ve güvenlik iÅŸ birliÄŸinden tutun da denizlerdeki hukukumuz noktasında atılan, atılacak adımlara varıncaya kadar hazırız." dedi.

"Sevr'in ters köÅŸe edilmesi derken neyi kastediyorsunuz? Biraz daha açabilir misiniz?" ÅŸeklindeki soru üzerine de CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "AnlaÅŸmayı ÅŸöyle bir gözden geçirirseniz, onu bir ters köÅŸe yapınca, ne demek istediÄŸimizi görürsünüz." yanıtını verdi.

"Ä°htiyaca göre her ÅŸey, her an deÄŸiÅŸebilir"

Bir gazetecinin, CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu'nun "Ä°ktidar DoÄŸu Akdeniz'de hiçbir ÅŸey yapmıyor." ÅŸeklinde açıklamada bulunduÄŸunu belirtmesi üzerine ErdoÄŸan, "Oysa sondaj gemilerimiz, sismik araÅŸtırma gemilerimiz, fırkateynlerimiz, helikopterlerimiz, hepsi oradaydı. Gözü var ama görmüyor. Ne yapalım? Bakar kör." ifadelerini kullandı.

ErdoÄŸan, KKTC'ye gönderilen Ä°HA'larla ilgili soruya, "Bunların gerekirse, sayılarını daha da artırma durumumuz söz konusu. Ä°htiyaca göre her ÅŸey, her an deÄŸiÅŸebilir. Bunun yanında zaten Libya kendisi bu tür ihtiyaçlarını karşılıyor. Askeri Güvenlik ve Ä°ÅŸbirliÄŸi AnlaÅŸması aramızdaki dayanışmayı daha da güçlü kılacak. Tabii ÅŸu anda Geçitkale'ye inen Ä°HA'ların konumu, iÅŸlevi de önemli. Bu süreci de aynı hızla devam ettireceÄŸiz. Herhalde bundan sonra Sayın KılıçdaroÄŸlu, DoÄŸu Akdeniz’de var mıyız, yok muyuz demez umarım. Bu kadar uzun bir kıyı ÅŸeridine sahip olan Türkiye'nin oralarda olmaması söz konusu olabilir mi? Ama bunların hayatından, askeri güvenlik, bu tür ÅŸeyler gelmiÅŸ geçmiÅŸ deÄŸil. Onun için de ne yazık ki buna çok uzaklar ama alışacaklar." cevabını verdi.

Bir gazetecinin, KılıçdaroÄŸlu'nun Kürecik ve Ä°ncirlik'le ilgili "itidal" tavsiyesi olduÄŸunu ancak arÅŸivlerin "Gerekirse Ä°ncirlik kapatılsın." sözünü hatırlattığını söylemesi üzerine ErdoÄŸan, o açıklamaların hatırlanmasının çok isabetli olacağını ifade etti.

KılıçdaroÄŸlu'nun, "Benim oÄŸlum bina okur, döner döner yine okur." noktasında olduÄŸunu deÄŸerlendiren ErdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Yalan ne yazık ki bol. Burada neyin itidalinden bahsediyorsun? Bir tarafta yaptırımları gündeme getirenler var. Bu adımı atmazsanız, 'Bak, yaptırımdan bahsediyorlar. Neyi bekliyorsunuz?' diye söylemeye baÅŸlayacaklar. KılıçdaroÄŸlu, kendine göre bizi ters köÅŸe yapmaya çalışıyor. Her adımını dikkatli ÅŸekilde sürdüren bir iktidar var. Gerek Ä°ncirlik (üssü), gerek Kürecik (üssü), gerekirse ikisi birden… EÄŸer bu ülkenin deÄŸerlerine saygı duyuyorsanız, bu ülkenin geleceÄŸi için biz de bir ÅŸey katalım diyorsanız, o zaman atılan bu adımlarda bize itidali nerede tavsiye edeceÄŸinizi iyi düÅŸünün. Buna kalsa bunlar, bize terörle mücadelede de itidal tavsiye edecekler. Hala da ediyorlar. Biz nerede itidalli davranacağımızı, nerede kararlı adımlar atacağımızı gayet iyi biliyoruz."

"Berlin süreci bile Hafter'i kabul etmiyor aslında"

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, DoÄŸu Akdeniz'de baÅŸka adımların da söz konusu olup olmayacağına iliÅŸkin, "Bunlar geliÅŸmelere göre anbean olabilecek adımlardır. Özellikle Libya ile aramızdaki mutabakattan sonra çok daha hareketli ve seri ÅŸekilde gidecektir. Bu iÅŸin ağırdan alınma durumu söz konusu deÄŸildir. Bir tarafta Libya'da savaÅŸ var. Adam geliyor bir bölgeyi kuÅŸatıyor, ateÅŸe tutuyor. Åžu anda Libya ordusu gereÄŸini yapıyor. Mesela Ruslar Wagner'leri vermiÅŸ, bu adamlar orada. Åžu anda Abu Dabi yönetiminin, Mısır yönetiminin oraya verdiÄŸi bir destek var. Kime? Hafter'e. Hafter'in uluslararası tanınırlığı var mı? Yok. Kimse kabul etmiyor, Berlin süreci bile Hafter'i kabul etmiyor aslında." ifadelerini kullandı.

Almanya BaÅŸbakanı Angela Merkel ile pazartesi akÅŸamı görüÅŸtüklerini anımsatan ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

"Berlin sürecinde özellikle bizim de bulunmamızı istedi. Kendisinin Putin'le de görüÅŸtüÄŸünü bana anlattı. Ben de Sayın Putin'e, 'Merkel'le yaptığınız görüÅŸmede bir konuda herhalde mutabakata vardınız. Åžansölye, bana, Berlin sürecine Rusya'nın bugüne kadar olumlu katkılarda bulunduÄŸunu söyledi ama bundan sonraki süreçte de bu katkıların devamını istiyor' dedim. Tabii kendisi de benim de aynı kanaatte olduÄŸum bir konuyu gündeme getirdi. Åžansölye Merkel'e de söylemiÅŸtim. Dedikleri ÅŸu, 'Cezayir, Tunus ve Katar'ın da bu oluÅŸumda bulunmaları isabetli olur.' Cezayir ÅŸu anda yeni baÅŸkanını seçti, Tunus hakeza yeni baÅŸkanını seçti. Katar'ın zaten mevcut baÅŸkanı var. Bunlar Libya halkının da inandığı, güvendiÄŸi ülkeler. Dolayısıyla, bu ülkeler süreçte yer alırlarsa, Libya halkı da biz buraya inanırız, güveniriz der. Sayın Putin de aynı kanaatte. Ocak ayı içerisinde yapılacak toplantıya katılacak olanları bir görelim, ona göre bizden kimin katılacağının kararını veririz."

Kanal Ä°stanbul

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Kanal Ä°stanbul konusunda, çevre konusunda gelen "denizin tuz dengesinin bozulacağı, deprem riskinin artacağı gibi" eleÅŸtiriler ile buradan "Gezi" gibi bir çevre istismarının çıkıp çıkmayacağına iliÅŸkin bir soru üzerine, önce bugüne kadar burayla ilgili bu deÄŸerlendirme yapanların ne gibi bir çalışması olduÄŸunun sorulması gerektiÄŸini söyledi. Bunun Nasreddin Hoca'nın hikayesine benzediÄŸini anlatan ErdoÄŸan, "Nasreddin Hoca damdan düÅŸtüÄŸünde hemen doktor çağırmışlar. O, 'Bana damdan düÅŸeni getirin.' demiÅŸ. Biz damdan düÅŸtük." diye konuÅŸtu.

Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanlığı yaptığı dönemde, bazı akademisyenlerin "Haliç temizlenmez. Haliç'in doldurulması lazım." dediklerini belirten ErdoÄŸan, "Ama ben damdan düÅŸenlerle konuÅŸtum. Bana 'BaÅŸkanım, Haliç'i doldurmaya kalkarsak iki daÄŸ adeta bir araya gelir. Bir taraftan Fatih, öbür taraftan BeyoÄŸlu, o da oraya iner.' dediler. Biz ne yaptık? Haliç'in içindeki çamuru, 9,5 kilometre uzaÄŸa, Alibeyköy'e, taÅŸ ocağına pompaj sistemiyle aktardık. Adeta tülbent gibi sistemle çamur üzerinde kaldı, su ise ters pompajla Haliç'e geri gönderildi. Orada 650 bin metrekarelik bir alan kazandık." ifadelerini kullandı.

ErdoÄŸan, Kanal Ä°stanbul'a da "bileÅŸik kaplar" usulüyle bakılması gerektiÄŸini vurgulayarak, "Tuzlu su, az tuzlu su... Bunlar bir araya geldiÄŸi zaman ortaya ne çıkar? Bunun bir ortalaması çıkar. Karadeniz'in tuz oranı nedir? Marmara'nın tuz oranı nedir? Olaya buradan bakılması lazım. Buradan bakarsanız, ortalamasını yakalarsınız. Kaldı ki bizim burada derdimiz ÅŸu, Hatırlayanlarınız varsa, Selimiye'nin önlerinde Independenta tankeri 7-8 ay yandı. Hatta o patlamada hamilelerin erken doÄŸum yaptığı bile yazıldı. Bunun dışında gerek Karadeniz'den gelirken gerek Marmara'dan giderken yalılara çarpan kuru yük gemileri, tankerler oldu. Daha son zamanlarda da bu tür bir kaza yaÅŸandı. Åžimdi bu mudur çevre hassasiyeti, yoksa bu tehlikelerden arınmış bir kanal mı?" ÅŸeklinde konuÅŸtu.

BoÄŸazlarda, Montrö'de Türkiye'ye tanınan bir hak olmadığına, istedikleri gibi gelip geçtiklerine dikkati çeken ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

"DüÅŸünün, sizin BoÄŸaz'ınızı kullanıyorlar ama hiçbir ÅŸey elde edemiyorsunuz. Öyle bir durum var. Kanal Ä°stanbul ise böyle deÄŸil, SüveyÅŸ Kanalı'nda ve diÄŸerlerinde oraların nasıl kendilerine ait hakları varsa biz de bu yatırımı yaptığımız zaman bu tür bir hukukumuz doÄŸacak. Üstelik kaza endiÅŸesi de taşımayacaksın. Ä°ÅŸin bir de bu güzelliÄŸi var. Bu proje kapsamında çok farklı bir Ä°stanbul'u inÅŸa edeceÄŸiz. Üzerinde 5 tane köprünün olduÄŸu, içme suyu hatlarının deplase edildiÄŸi bir modeli hayata geçireceÄŸiz. Bundan inanın bunların haberi yok. Hatta, televizyonlarda da Kanal Ä°stanbul'la ilgili görüntüler var. O görüntüler iÅŸin nihai hali deÄŸil. Onlar üzerinde de bazı çalışmalar yapılarak çok daha farklı bir noktaya gelinecek. Bize göre bu proje, Ä°stanbul'un güzelliÄŸine çevrecilik açısından güzellik katacak ve BoÄŸaz’daki çevre tehdidini ortadan kaldıracak."

"Engellemelere raÄŸmen projelerimizi hayata geçirmeye devam edeceÄŸiz"

"17-25 Aralık kumpasının üstünden 6 yıl geçti. 6 yıl önce Türkiye'nin devasa projeleri engellenmeye çalışıldı. Hala engellemeler var mı?" sorusu üzerine ErdoÄŸan, "Zaman zaman olmuyor deÄŸil maalesef. Öyle de olsa, böyle de olsa biz bütün bu engellemelere raÄŸmen projelerimizi hayata geçirmeye devam edeceÄŸiz." diye konuÅŸtu.

Yüksek hızlı trenlerin çalıştığını, tünellerin açılmaya devam ettiÄŸini belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

"Birileri istemiyor diye bu yatırımları durduramayız. Geçen baktım ÅŸehir hastaneleriyle ilgili de yine bir olumsuz yaklaşım sergilemiÅŸler. NeymiÅŸ? 'YoÄŸun bakımda ilaç, ameliyathanelerde sarf malzemesi yok' diyorlar. Sonra bir televizyonda izledim. Ankara Åžehir Hastanesinin baÅŸhekimi öyle rakamlar verdi ki ben bile o rakamları hayal edemezdim. Ameliyatlar noktasında da 'Asla bir sıkıntımız söz konusu deÄŸil' diyor. Sonra ameliyat rakamlarını verdi. 3-4 tane hastane kaldırıldı. Nereye geldi onlar? Ankara Åžehir Hastanesine geldi. Åžehir hastanesinde tedavi olanlar memnuniyetlerini bildirirken, ana muhalefetin başındaki zat, Türk Tabipleri BirliÄŸi ideolojik yaklaşıyor."

Bu yatırımlardan geri adım atmalarının söz konusu olmadığını dile getiren ErdoÄŸan, "Ä°ÅŸte ÅŸu anda Ä°stanbul Ä°kitelli'deki ÅŸehir hastanemiz devasa bir hastane oluyor. Avrupa yakasının ciddi bir bölümünün yükünü alacak. Anadolu yakasının da ihalesi ÅŸu anda yapılmak üzere. O da Samandıra'da, devasa bir alan üzerinde. Anadolu yakasında ÅŸu anda bir büyük hastane de Kartal'da bitmiÅŸ durumda. Zannediyorum hasta kabulüne baÅŸladı. Gayet modern, gayet güzel bir hastane oldu. Durmak, durdurmak söz konusu deÄŸil. Kararlılıkla yolumuza devam edeceÄŸiz. Ankara'da ikincisi de Etlik'te hızla devam ediyor." ifadelerini kullandı.

"Yolumuza devam ediyoruz"

AK Parti'nin kuruluÅŸundan bu yana pek çok sınamayla karşılaÅŸtığı ifade edilerek, "Åžimdi AK Parti içinden neÅŸet eden siyasi hareketlerle ilgili yeni bir sınama söz konusu. Bakıldığında AK Parti çınarından kopan bir yaprak söz konusu. Ömrü ne olur? Kurulmakta olan diÄŸer siyasi parti baÄŸlamında ise tabanı bölmek büyük bir vebal deÄŸil mi sizce?" sorusunu ErdoÄŸan, ÅŸöyle yanıtladı:

"Çınardan kopan bir yaprak dediniz. AK Parti bir çınardır. Biliyorsunuz, yapraklar hazan mevsiminde dökülür. Bizim hazan mevsimimiz yok. Biz yolumuza devam ediyoruz. Åžimdi onların durumu o. Külliye'ye geldiÄŸiniz zaman çınarlarımızın yapraklarını döktüÄŸünü ama 4-5 ay sonra yine yeÅŸillendiÄŸini göreceksiniz. DüÅŸen yaprak bir daha eski yerine dönmüyor. Biz bunu trenden inenler olarak anlatmıştık. ArkadaÅŸlarıma hep söylüyorum, 'Asla gündemimizde olmamalı. Herkes yoluna, biz zaten 'Durmak yok, yola devam' diyoruz ve çalışmaya devam ediyoruz. Sadece bir ÅŸeyi söylemek herhalde yeterlidir; özellikle baÅŸbakanlık, genel baÅŸkanlık görevini bıraktığı zaman bu arkadaÅŸlardan birinin yaptığı konuÅŸmayı dinlemiÅŸseniz veya dinlerseniz her ÅŸey orada mevcut. Biz yol arkadaÅŸlarımızdan, teÅŸkilatımızdan memnunuz, sıkıntımız yok.

Çok daha kararlı bir ÅŸekilde kongrelerimize hazırlanıyoruz. Kongrelerimizi yapıp, bu kongrelerde gelen arkadaÅŸlarımızla da inÅŸallah 2023 seçimlerine gireceÄŸiz. Bunun dışında baÅŸka hazırlanan var mı, yok mu ayrı konu. Varsa vardır. Biliyorsunuz bundan önce de bu iÅŸi yaÅŸadık. Üstelik de grup kuracak ÅŸekilde ayrıldılar. Ben burada sorsam, kaç tanesinin ismini kaçınız hatırlarsınız? Mesele bu. Onun için biz gündemimizi bunlarla meÅŸgul etmiyoruz. Bizim yapacak çok iÅŸimiz var. Biz onlara bakalım."

"Benim tasvip etmem mümkün deÄŸil"

"Kamuoyundaki bir tartışma da Ziraat Bankası'nın, Simit Sarayı'nı almak için Rekabet Kurumu'na baÅŸvurması. Buna yönelik eleÅŸtirilere yaklaşımınız nedir?" sorusu üzerine ErdoÄŸan, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:

"Bunu duyduÄŸum anda Genel Müdürümüzü aradım. Genel Müdürümüz, 'Bir ara gündeme geldi ama böyle bir ÅŸeyi ÅŸu anda düÅŸünmüyoruz' dedi. Zaten Ziraat Bankası deÄŸil, Ziraat Bankasının giriÅŸim sermayesi ÅŸirketi. O tablo ÅŸu anda bu seyirde."

"Sizin tasvip etmediÄŸiniz bir ÅŸey mi?" sorusunu ErdoÄŸan, ÅŸöyle cevapladı:

"Hayır. Benim bunu tasvip etmem mümkün deÄŸil. GeçmiÅŸte kamu bankalarının görev zararı olayları sebebiyle nasıl battığını hatırlayın. Bütün kamu bankaları görev zararı adı altında çökertilmiÅŸti. Biz geldik, önce kamu bankalarımızın tamamını görev zararlarından kurtardık. Åžu anda Ziraat sadece ulusal deÄŸil uluslararası alanda önde gelen bankalardan bir tanesi. Halkbank da Vakıfbank da öyle. Vakıflar Genel MüdürlüÄŸünün Vakıfbankta belli bir oranda hissesi var. Yeni atılan adımla Vakıflar Genel MüdürlüÄŸü bundan sonra hizmet etmede büyük bir imkana sahip olacak. Yatırımlarını vakıf hizmetlerinde daha etkin gerçekleÅŸtirecek."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi