AMASYA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amasya Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Amasya 6. Olağan İl Kongresi'nde partililere hitap etti.
"Bizim sözümüz var, bu işi başaracağız"
Erdoğan, konuşmasında, Suriye'nin kuzeyindeki Afrin bölgesinde devam eden Zeytin Dalı Harekatına ilişkin, rakamları az önce tekrar aldığını bildirerek, "484 terörist ila cehenneme zümera. Şu anda bizim de Özgür Suriye Ordusu'ndan ve Mehmetlerimizle toplamda 20 şehidimiz var. 5'i Mehmet'imiz diğerleri de ÖSO'dan." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ancak siz bilmezsiniz." ayetini hatırlatarak, "Onlar bizi şu anda dinliyorlar, takip ediyorlar. Dolayısıyla biz de onlara layık olmaya çalışacağız. Rabbim, onları sevgili Peygamberimize komşu yaptı. İnşallah bizleri de aynı makama Rabbim layık kılsın." diye konuştu.
"Biz Afrin'e zevk için gitmedik"
Bu yolda kararlı olduklarını yineleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim sözümüz var, bu işi başaracağız. Zira biz Afrin'e zevk için gitmedik. Şu anda 3,5 milyon Suriyeli bizim ülkemizde ve El Rai, Cerablus, El-Bab. 2 bin kilometrekarelik bu alanı şu anda biz kontrol ediyoruz. Ne kadar döndü geri? Bu sabah aldığım rakam, 130 bin mülteci geri döndü, dönüyorlar.
İnşallah bu Afrin de halledildiği zaman, Afrin'e de dönmeye başlayacaklar. İdlib'e de dönmeye başlayacaklar. Kim dönecek buralara? Oraların sahipleri dönecek. Bizim gözümüz yok bu topraklarda, öyle bir derdimiz yok. Biz, Batı'nın herhangi bir ülkesi değiliz. Biz Türk'üz ve Türkiye'yiz. Bu yolculuğa da böyle çıktık, böyle gidiyoruz."
"Kahraman askerlerimiz dün Fırat Kalkanı bölgesinde destan yazmıştı"
Kimsenin toprağında, malında, mülkünde, ırzında, namusunda gözleri olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Ancak, bizim inancımıza, ezanımıza, bayrağımıza, sınırlarımıza, insanımızın can ve mal güvenliğine bir tehdit olduğu zaman da hiç kimse kusura bakmasın, gözümüz kimseyi görmez. Kimseden de izin almayız. Öyle bir şey beklemesinler." ifadelerini kullandı.
Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiirindeki "Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kız kardeşimin gelinliği, Şehidimin son örtüsü, Işık ışık, dalga dalga bayrağım, Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım." dizelerini okuyan Erdoğan, "Biz hangi destanı okuduğumuzu biliyoruz. Hangi destanı yazacağımızı da biliyoruz. İşte kahraman askerlerimiz dün Fırat Kalkanı bölgesinde destan yazmıştı, bugün Afrin'de destan yazıyorlar. Yarın sınırlarımız boyunca teröristlerin bulunduğu diğer yerlerde aynı destanı yazacaklar." değerlendirmesini yaptı.
"Bunlar mankurt sürüsüdür"
Bu kişilerin, yüzbinlerce Arap, Kürt, Türkmen'in terör örgütlerinin zulmünden kaçıp Türkiye'ye sığındıklarında en küçük bir üzüntü beyanı veya yardım çağrısı yapmadıklarını ifade eden Erdoğan, "Bunların Suriye'de ve Irak'ta asırlardır oturdukları evleri, köyleri, kasabaları, şehirleri, terör örgütü tarafından yağmalanan, yakıp yıkılan, gasp edilen insanlar için kıllarını kıpırdattıklarını gören var mı? İnanın, bunlar aydın falan değil, bunlar mankurt sürüsüdür. Bunlar zihinlerini ve imkanlarını, tüm ideolojilerini, karşıtlığı üzerine oturttukları, bunu da adeta varlık sebepleri gibi gösterdikleri emperyalizmin emrine vermiş uşaklardır." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, ömründe gerçekten ihtiyaç sahibi, masum, mazlum tek bir Kürt'ün, Arap'ın, Türkmen'in Afrikalının Asyalının başını okşamamış, elini tutmamış bu güruhun "savaşa hayır" narasının, ruhlarındaki ihanetin dışa vurumundan başka bir şey olmadığını söyledi.
Erdoğan, "Bunlar 'savaşa hayır' diyerek, aslında 'zulme evet' diyorlar. Aslında masumların canının, malının, ırzının tasallutuna 'evet' diyorlar. Aslında bölgenin terör örgütü eliyle işgaline 'evet' diyorlar. Asıl kirlilik budur. Asıl 'hayır' denmesi gereken onursuz duruş budur. İşte onun için buradan Amasya'dan Türk milleti adına bu güruha, topunuza da 'hayır' diyoruz. Tıpkı daha önce benzer girişimleri yapanlar olduğu gibi, bunları da millet ve devlet olarak hafızamıza kaydediyoruz." diye konuştu.
"Türkler geldiği zaman adalet, güven ve hizmet gelir"
Erdoğan, şu ana kadar izledikleri yolun yanlış olduğuna dair en küçük bir emare, işaret ya da ima görmediklerini, duymadıklarını ve hissetmediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Tam tersine, en başta operasyon yürüttüğümüz Afrin'deki kardeşlerimiz olmak üzere her yerden gayet güzel, gayet müspet, gayet teşvik edici haberler alıyoruz. Afrin'de köylerinin askerlerimiz tarafından teröristlerden temizlendiğini duyan bölge halkı ne diyor, biliyor musunuz? 'Türkler geldi, artık güvendeyiz.' Ey Rabbim, sana hamdolsun, tarih yeniden ayağa kalkıyor. Türkler geldiği zaman oraya adalet gelir, Türkler geldiği zaman oraya güven gelir, Türkler geldiği zaman oraya hizmet gelir. Tarih böyle ayağa kalktı. Daha önce DEAŞ'lı turistlerden temizlediğimiz Cerablus, Rai, El Bab bölgesine 130 bin Suriyeli kardeşimiz geri dönüp evlerine yerleşti.
Şimdi aynı işi Afrin'de yapıyoruz. Bu şekilde adım adım tüm Suriye sınırımızdan temizleyecek ve yıllardır ülkemizde yaşayan kardeşlerimizin evlerine dönebilmelerini böylece sağlayacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun."
Salondakilere, "İnşallah 2019'un Mart ve Kasım'ı çok farklı olacak, buna hazır mıyız?" diye soran ve "Evet" yanıtını alan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Birbirimizi Allah için seveceğiz. Makam, mevki, para, pul, bunun için sevmeyeceğiz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız ve hep birlikte Türkiye olacağız. Bu kardeşliğimizi böldürtmeyeceğiz, ezanımızı susturmayacağız, yolumuza emin adımlarla yürüyeceğiz."
"Biz Afrin'de toprak meraklısı değiliz"
Konuşmasına tüm Amasyalıları selamlayarak başlayan Erdoğan, helikopterden gördüğü manzarayı aktararak, "Gördüm ki siz burada bir başka coşku oluşturmuşsunuz, sizi selamlamadan geçmek bize yakışmaz dedik." ifadesini kullandı.
Bir vatandaşın "12.00'den beri bekliyoruz" dediğini aktaran Erdoğan, "Ama ben de boş durmadım ki uğradım Çorum'a geldim sizin yanınıza ve Çorum'dan size selamlar getirdim ama kusura bakmayın leblebi getiremedim." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün güzel şeyler var yine, bildiğiniz gibi bugün dokuzuncu gün, Mehmet'imiz Afrin'e doğru yürüyor. Hamdolsun Burseya Dağı'nı da düşürdüler. Bazı kendini bilmezler sözde etiketi olanlar vesaire, onlara rağmen bitirdiler. Avrupa Parlamentosuna rağmen bitirdiler. Avrupa Parlamentosunda bazı kendini bilmezler benim askerime 'işgal kuvveti' diyor. O size yakışır, size. Siz ceddinize bir bakın, Afrika'da neler yaptınız, neler yediniz bir bakın. Mazlum, mağdurların bütün varlıklarını nasıl sömürdünüz bir bakın." diye konuştu.
"Bu milletin tarihinde işgal yok, bu milletin tarihinde adalet var"
"Daha size söyleyeceğimiz çok şeyler var ve onları da söyleyeceğiz." şeklinde konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sizin tarihiniz işgallerle dolu, sömürülerle dolu, bu milletin tarihinde işgal yok, bu milletin tarihinde adalet var, bu milletin tarihinde merhamet var, biz bununla büyüdük, bununla yürüdük. Benim ecdadım ta Hint yarımadasında bir kişiye zulüm var diye oraya kadırga gönderen bir ecdat. Biz işte İstanbul'un fethinde Rum kızlarının ellerinde çiçeklerle surların önünde beklediği, 'başımızda papaz külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi arzu ederiz' diyerek karşıladığı bir milletiz. İşte şu anda bunlar, bu ahlaksızlar buyurun Almanya'da terör örgütlerine camilerimizi saldırtarak, camilerimizde cam, çerçeve indirerek bunları polisleriyle beraber seyrediyorlar.
Oradaki vatandaşlarım ülkelerine geri dönerken havalimanında polislerin gözleri önünde oradaki vatandaşlarımıza bu PKK'lılar, bu teröristler saldırırken sessiz duruyorlar. Türkiye'den kaçıp oralara sığınan Feto hainlerine kucak açanlar bunlar. Amerika'ya sığınanlar ve Amerika'nın bunlara hala bakıyorsunuz en ufak bir şey yapmıyor. Feto'yu, 400 dönümlük bir arazide ona yer ayırmış, oradan dünyayı idare ediyor. Bu nasıl adalet? Fakat biz hiçbir teröriste 'bu ülkede sığının' demedik, o teröristleri ya ülkelerine gönderdik ya da dışarıya attık."
"Suriye'nin topraklarında bizim gözümüz yok"
"Bunlara işgalci kimdir, konuksever kimdir onu biz öğreteceğiz." ifadesini kullanan Erdoğan, "İşte şimdi Afrin'e niye giriyoruz? Biz Afrin'de toprak meraklısı değiliz. Suriye'nin topraklarında bizim gözümüz yok ama 3,5 milyon Suriyeli bizim topraklarımızda misafir, onları evlerine göndermenin çalışmalarını yapıyoruz. Bak Azez, bakınız Cerablus, bakınız El-Rai, El-Bab buraları aldık değil mi? 2 bin dönüm arazi, 2 bin kilometrekare araziyi şu anda kontrolümüzde tutuyoruz." diye konuştu.
Muhabir: Enes Kaplan-İlkay Güder-Yıldız Nevin Gündoğmuş-Mümin Altaş-Özcan Yıldırım
"Bizim sözümüz var, bu işi başaracağız"
Erdoğan, konuşmasında, Suriye'nin kuzeyindeki Afrin bölgesinde devam eden Zeytin Dalı Harekatına ilişkin, rakamları az önce tekrar aldığını bildirerek, "484 terörist ila cehenneme zümera. Şu anda bizim de Özgür Suriye Ordusu'ndan ve Mehmetlerimizle toplamda 20 şehidimiz var. 5'i Mehmet'imiz diğerleri de ÖSO'dan." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ancak siz bilmezsiniz." ayetini hatırlatarak, "Onlar bizi şu anda dinliyorlar, takip ediyorlar. Dolayısıyla biz de onlara layık olmaya çalışacağız. Rabbim, onları sevgili Peygamberimize komşu yaptı. İnşallah bizleri de aynı makama Rabbim layık kılsın." diye konuştu.
"Biz Afrin'e zevk için gitmedik"
Bu yolda kararlı olduklarını yineleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim sözümüz var, bu işi başaracağız. Zira biz Afrin'e zevk için gitmedik. Şu anda 3,5 milyon Suriyeli bizim ülkemizde ve El Rai, Cerablus, El-Bab. 2 bin kilometrekarelik bu alanı şu anda biz kontrol ediyoruz. Ne kadar döndü geri? Bu sabah aldığım rakam, 130 bin mülteci geri döndü, dönüyorlar.
İnşallah bu Afrin de halledildiği zaman, Afrin'e de dönmeye başlayacaklar. İdlib'e de dönmeye başlayacaklar. Kim dönecek buralara? Oraların sahipleri dönecek. Bizim gözümüz yok bu topraklarda, öyle bir derdimiz yok. Biz, Batı'nın herhangi bir ülkesi değiliz. Biz Türk'üz ve Türkiye'yiz. Bu yolculuğa da böyle çıktık, böyle gidiyoruz."
"Kahraman askerlerimiz dün Fırat Kalkanı bölgesinde destan yazmıştı"
Kimsenin toprağında, malında, mülkünde, ırzında, namusunda gözleri olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Ancak, bizim inancımıza, ezanımıza, bayrağımıza, sınırlarımıza, insanımızın can ve mal güvenliğine bir tehdit olduğu zaman da hiç kimse kusura bakmasın, gözümüz kimseyi görmez. Kimseden de izin almayız. Öyle bir şey beklemesinler." ifadelerini kullandı.
Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiirindeki "Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kız kardeşimin gelinliği, Şehidimin son örtüsü, Işık ışık, dalga dalga bayrağım, Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım." dizelerini okuyan Erdoğan, "Biz hangi destanı okuduğumuzu biliyoruz. Hangi destanı yazacağımızı da biliyoruz. İşte kahraman askerlerimiz dün Fırat Kalkanı bölgesinde destan yazmıştı, bugün Afrin'de destan yazıyorlar. Yarın sınırlarımız boyunca teröristlerin bulunduğu diğer yerlerde aynı destanı yazacaklar." değerlendirmesini yaptı.
"Bunlar mankurt sürüsüdür"
Bu kişilerin, yüzbinlerce Arap, Kürt, Türkmen'in terör örgütlerinin zulmünden kaçıp Türkiye'ye sığındıklarında en küçük bir üzüntü beyanı veya yardım çağrısı yapmadıklarını ifade eden Erdoğan, "Bunların Suriye'de ve Irak'ta asırlardır oturdukları evleri, köyleri, kasabaları, şehirleri, terör örgütü tarafından yağmalanan, yakıp yıkılan, gasp edilen insanlar için kıllarını kıpırdattıklarını gören var mı? İnanın, bunlar aydın falan değil, bunlar mankurt sürüsüdür. Bunlar zihinlerini ve imkanlarını, tüm ideolojilerini, karşıtlığı üzerine oturttukları, bunu da adeta varlık sebepleri gibi gösterdikleri emperyalizmin emrine vermiş uşaklardır." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, ömründe gerçekten ihtiyaç sahibi, masum, mazlum tek bir Kürt'ün, Arap'ın, Türkmen'in Afrikalının Asyalının başını okşamamış, elini tutmamış bu güruhun "savaşa hayır" narasının, ruhlarındaki ihanetin dışa vurumundan başka bir şey olmadığını söyledi.
Erdoğan, "Bunlar 'savaşa hayır' diyerek, aslında 'zulme evet' diyorlar. Aslında masumların canının, malının, ırzının tasallutuna 'evet' diyorlar. Aslında bölgenin terör örgütü eliyle işgaline 'evet' diyorlar. Asıl kirlilik budur. Asıl 'hayır' denmesi gereken onursuz duruş budur. İşte onun için buradan Amasya'dan Türk milleti adına bu güruha, topunuza da 'hayır' diyoruz. Tıpkı daha önce benzer girişimleri yapanlar olduğu gibi, bunları da millet ve devlet olarak hafızamıza kaydediyoruz." diye konuştu.
"Türkler geldiği zaman adalet, güven ve hizmet gelir"
Erdoğan, şu ana kadar izledikleri yolun yanlış olduğuna dair en küçük bir emare, işaret ya da ima görmediklerini, duymadıklarını ve hissetmediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Tam tersine, en başta operasyon yürüttüğümüz Afrin'deki kardeşlerimiz olmak üzere her yerden gayet güzel, gayet müspet, gayet teşvik edici haberler alıyoruz. Afrin'de köylerinin askerlerimiz tarafından teröristlerden temizlendiğini duyan bölge halkı ne diyor, biliyor musunuz? 'Türkler geldi, artık güvendeyiz.' Ey Rabbim, sana hamdolsun, tarih yeniden ayağa kalkıyor. Türkler geldiği zaman oraya adalet gelir, Türkler geldiği zaman oraya güven gelir, Türkler geldiği zaman oraya hizmet gelir. Tarih böyle ayağa kalktı. Daha önce DEAŞ'lı turistlerden temizlediğimiz Cerablus, Rai, El Bab bölgesine 130 bin Suriyeli kardeşimiz geri dönüp evlerine yerleşti.
Şimdi aynı işi Afrin'de yapıyoruz. Bu şekilde adım adım tüm Suriye sınırımızdan temizleyecek ve yıllardır ülkemizde yaşayan kardeşlerimizin evlerine dönebilmelerini böylece sağlayacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun."
Salondakilere, "İnşallah 2019'un Mart ve Kasım'ı çok farklı olacak, buna hazır mıyız?" diye soran ve "Evet" yanıtını alan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Birbirimizi Allah için seveceğiz. Makam, mevki, para, pul, bunun için sevmeyeceğiz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız ve hep birlikte Türkiye olacağız. Bu kardeşliğimizi böldürtmeyeceğiz, ezanımızı susturmayacağız, yolumuza emin adımlarla yürüyeceğiz."
"Biz Afrin'de toprak meraklısı değiliz"
Konuşmasına tüm Amasyalıları selamlayarak başlayan Erdoğan, helikopterden gördüğü manzarayı aktararak, "Gördüm ki siz burada bir başka coşku oluşturmuşsunuz, sizi selamlamadan geçmek bize yakışmaz dedik." ifadesini kullandı.
Bir vatandaşın "12.00'den beri bekliyoruz" dediğini aktaran Erdoğan, "Ama ben de boş durmadım ki uğradım Çorum'a geldim sizin yanınıza ve Çorum'dan size selamlar getirdim ama kusura bakmayın leblebi getiremedim." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün güzel şeyler var yine, bildiğiniz gibi bugün dokuzuncu gün, Mehmet'imiz Afrin'e doğru yürüyor. Hamdolsun Burseya Dağı'nı da düşürdüler. Bazı kendini bilmezler sözde etiketi olanlar vesaire, onlara rağmen bitirdiler. Avrupa Parlamentosuna rağmen bitirdiler. Avrupa Parlamentosunda bazı kendini bilmezler benim askerime 'işgal kuvveti' diyor. O size yakışır, size. Siz ceddinize bir bakın, Afrika'da neler yaptınız, neler yediniz bir bakın. Mazlum, mağdurların bütün varlıklarını nasıl sömürdünüz bir bakın." diye konuştu.
"Bu milletin tarihinde işgal yok, bu milletin tarihinde adalet var"
"Daha size söyleyeceğimiz çok şeyler var ve onları da söyleyeceğiz." şeklinde konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sizin tarihiniz işgallerle dolu, sömürülerle dolu, bu milletin tarihinde işgal yok, bu milletin tarihinde adalet var, bu milletin tarihinde merhamet var, biz bununla büyüdük, bununla yürüdük. Benim ecdadım ta Hint yarımadasında bir kişiye zulüm var diye oraya kadırga gönderen bir ecdat. Biz işte İstanbul'un fethinde Rum kızlarının ellerinde çiçeklerle surların önünde beklediği, 'başımızda papaz külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi arzu ederiz' diyerek karşıladığı bir milletiz. İşte şu anda bunlar, bu ahlaksızlar buyurun Almanya'da terör örgütlerine camilerimizi saldırtarak, camilerimizde cam, çerçeve indirerek bunları polisleriyle beraber seyrediyorlar.
Oradaki vatandaşlarım ülkelerine geri dönerken havalimanında polislerin gözleri önünde oradaki vatandaşlarımıza bu PKK'lılar, bu teröristler saldırırken sessiz duruyorlar. Türkiye'den kaçıp oralara sığınan Feto hainlerine kucak açanlar bunlar. Amerika'ya sığınanlar ve Amerika'nın bunlara hala bakıyorsunuz en ufak bir şey yapmıyor. Feto'yu, 400 dönümlük bir arazide ona yer ayırmış, oradan dünyayı idare ediyor. Bu nasıl adalet? Fakat biz hiçbir teröriste 'bu ülkede sığının' demedik, o teröristleri ya ülkelerine gönderdik ya da dışarıya attık."
"Suriye'nin topraklarında bizim gözümüz yok"
"Bunlara işgalci kimdir, konuksever kimdir onu biz öğreteceğiz." ifadesini kullanan Erdoğan, "İşte şimdi Afrin'e niye giriyoruz? Biz Afrin'de toprak meraklısı değiliz. Suriye'nin topraklarında bizim gözümüz yok ama 3,5 milyon Suriyeli bizim topraklarımızda misafir, onları evlerine göndermenin çalışmalarını yapıyoruz. Bak Azez, bakınız Cerablus, bakınız El-Rai, El-Bab buraları aldık değil mi? 2 bin dönüm arazi, 2 bin kilometrekare araziyi şu anda kontrolümüzde tutuyoruz." diye konuştu.
Muhabir: Enes Kaplan-İlkay Güder-Yıldız Nevin Gündoğmuş-Mümin Altaş-Özcan Yıldırım