ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Durugöl Spor Salonu'nda düzenlenen Ordu 6. Olağan İl Kongresi'ne katılarak partililere hitap etti.
Kendilerini coşkuyla bağrına basan Ordululara teşekkür eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ordu'ya en son 16 Nisan halk oylamasından üç gün önce gelmiş, o gün Cumhuriyet Meydanı'nı hınca hınç dolduran kardeşlerimden bir söz almıştım. Sizlerden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine 'evet' diyerek, ülkemizin önünde yeni bir yol açmanızı istemiştim. Sizlerden milletvekili borsalarının kurulduğu, manşetlerin siyasete yön verdiği o utanç günlerini tamamen rafa kaldıracak yeni sisteme sahip çıkmanızı talep etmiştik. Türkiye'de vesayet heveslerini kursaklarda bırakacak, istikrarsızlığı, kaosu, belirsizliği topyekun bitirecek o kritik oylamada, Ordulu kardeşlerimizin desteğine müracaat etmiştik.
Hep olduğu gibi 16 Nisan'da Ordu bizi yalnız bırakmadı. Ordu bir kez daha kadirşinaslığını gösterdi. Ordu yüzde 62 gibi Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir oy oranıyla 16 Nisan'da bir kez daha demokrasinin, milli iradenin şehri olduğunu ispat etti. Ordulu kardeşlerim sadece bununla da kalmadı, 4 ilçesinde yüzde 80'in üzerinde oy oranlarıyla Türkiye genelinde ilk 100'e girdi. Desteklerinden, ahde vefalarından, dayanışmalarından dolayı Ordulu kardeşlerime teşekkürlerimi iletiyorum. Özellikle Türkiye'de ilk 100'e giren Çaybaşı, Korgan, Çatalpınar ve Kumru ilçelerimize en kalbi şükranlarımı sunuyorum."
"Önümüzde 2019 seçimleri var. Türkiye 2019'da siyasi tarihinin en önemli, en kritik iki seçimine sahne olacak." diyen Erdoğan, martta mahalli idareler seçimlerinin, kasımda milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağına işaret etti.
"2019'un şimdiden birilerinin uykusunu kaçırdığını görüyoruz"AK Parti teşkilatlarının tempolarını artırarak şimdiden 2019 seçimlerine hazırlanacağına inandığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2019'un şimdiden birilerinin uykularını kaçırdığını görebiliyoruz. Zaman geçtikçe, süre yaklaştıkça 2019'u gölgelemek için şimdiden kirli senaryoların devreye alındığına şahit oluyoruz. Bugüne kadar sırtlarını darbecilere, marjinal örgütlere dayayanlar, daha ülke seçim sathı mailine dahi girmemişken millet iradesini baskı altına almaya çalışıyorlar. Önümüzde seçimlere en az bir sene olmasına rağmen anamuhalefet partisinin milletvekilleri sandıkta hile yapılacağından bahsediyorlar. Ülkemiz terör örgütlerine karşı tarihinin en çetin mücadelesini verirken bakıyorsunuz anamuhalefet seçimleri boykot etmeyi konuşuyor. Bakıyorsunuz, 'Biz seçimleri boykot edelim.' hatta hatta 'Afrin'e niye giriyoruz?' diyorlar. Milletimiz istikbali adına kritik kararların arifesindeyken anamuhalefetin vekilleri hileyle yatıp hileyle kalkıyorlar. Allah aşkına böyle müflis, böyle ucuz bir siyaset tarzı olur mu?"
"Anamuhalefet partisinin görevi sandığa pusu kurmak mıdır?""Türkiye'de anamuhalefet partisinin görevi sandığa pusu kurmak mıdır?" diye soran Erdoğan, şunları söyledi:
"Türkiye gibi demokrasisi güçlü, seçim sistemi şeffaf bir ülkeye hem de bu ülkenin anamuhalefet partisi tarafından böyle bir iftira atması yakışır mı? Sandık namustur anlayışıyla hareket eden, 15 Temmuz'da olduğu gibi gerekirse iradesine sahip çıkmak için tanklara, uçaklara, ölüm kusan namlulara meydan okuyan bu aziz millete böyle bir itham yapılır mı? Hadi Allah'tan korkmuyorsunuz, yarın kapısını oy için çalacağınız milletten de mi utanmıyorsunuz? Yaptığınız bu tartışmaların 81 milyona hakaret olduğunu, bu milletin aklını, iradesini, irfanını hafife almak olduğunu sizler bilmiyor musunuz? Atalarımız ne güzel söylemiş: 'Eğri ağacın, doğru gölgesi olmaz.' Bizim anamuhalefet partisinden de maalesef bu ülkenin hayrına, milletimizin faydasına hiçbir şey sadır olmadı. Şimdiye kadar onlarca seçime girdiler, hepsinde yenildiler ama bir türlü akıllarını başlarına toplamadılar.
Milletimizin bunlara vermek istediği dersi hiçbir zaman kavramadılar. Bir kez olsun 'Biz nerede yanlış yaptık?' sorusunu kendilerine sorma eylem ve cesaretini göstermediler. Bunu yapmak yerine bir ara bunlar 'Stockholm sendromu' gibi ifadelerle kendi hezimetlerinden dolayı milletimizi suçlamaya kalkıştılar. Bugün de aynısını yapıyorlar. Şimdiden yenilgilerine, beceriksizliklerine bahane arıyorlar. Cumhur İttifakı'nın milletimizin nezdinde sahiplenildiğini gördükçe kendi itibarsızlıklarını örtmek için sandığı itibarsız hale getirmeye çalışıyorlar. Kedi uzanamadığı ciğere murdar dermiş. Anamuhalefet partisi de maalesef bu bencil tavırlarıyla demokrasimize ve milli iradeye murdar muamelesi yapıyor. Bunun adı asla siyaset değildir. Muhalefet yapmak hiç değildir. Ülkemizde vesayet ve darbe dönemleri dışında siyaset hiçir zaman bu şekilde ayağa düşürülmemiştir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin, tek parti döneminde senelerce Türk demokrasisine açık oy-gizli tasnif utancını yaşattığını kaydederek "Düşünebiliyor musunuz, bu ülkede yıllarca millet oylarını CHP'lilerden oluşan sandık kurulu önünde ve jandarma nezaretinde açık olarak kullanmaya zorlanmış, sayımlar da kapalı kapılar artında gerçekleşmiştir. Gençler bunları biliyor musunuz, bunlardan haberiniz var mı? Bunlar çok önemli. Bunlar oylamayı açık yaptırdılar, sayımını gizli. Niye CHP'ye oradan ciddi olarak oy kaydıracaklar." diye konuştu.
"Dışlamak, ötekileştirmek gibi bir lüksümüz yok"Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim boş geçirecek tek bir anımız dahi yoktur. Bizim hiçbir vatandaşımızı dışlamak, ötekileştirmek gibi bir lüksümüz de yoktur. AK Parti bir grubun, hizbin veya etnik kökenin değil, milletimizin tamamının partisidir. AK kadro, ülkemizi 2023 hedeflerine, ardından da 2053 ve 2071 vizyonuna taşıyacak yegane siyasi harekettir. Buradaki tüm kardeşlerimin bu şuurla hareket edeceğine inanıyorum. 2019 seçimlerinde Ordu'dan yeni rekorlar, yeni başarılar bekliyorum. Kadın ve gençlik kollarımızdan daha fazla gayret bekliyorum."
"'İnlerine gireceğiz' dedik"Afrin bölgesinde yürütülen Zeytin Dalı Harekatı'na da değinen Erdoğan şöyle konuştu:
"Bu millet, güçlü bir millet. Bu millet, sıradan bir millet değil. Bu millet, her şeyden önce tarihten aldığı o güçle ve imanının kendisine verdiği o güçle; önce Fırat Kalkanı Harekatı'nda, ardından Afrin harekatında gördüğünüz gibi hiç kimseyi dinlemeden yola çıktı ve Fırat Kalkanı Harekatı'nda destan yazdı. Afrin'de de söyledik, dinlemediler. Gittiler terör örgütleriyle iş birliği yaptılar, PYD ile YPG ile yaptılar. Hala PYD ve YPG'nin PKK'nın yan kuruluşu olduğunu kabul etmeyecek kadar dünya siyasetini takip etmiyorlar. Kendilerine bunu anlatıyoruz, söylüyoruz, anlamıyorlar. Kusura bakmayın, o zaman biz de gireriz. Girdik mi Afrin'e? Şu an itibarıyla Afrin'de etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3740 oldu. Ama baştan söyledik. 'İnlerine gireceğiz' dedik. Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Bestlerderesi'nde girdik. 'Onlar kaçacak biz kovalayacağız' dedik. Nitekim onlar kaçtı, biz kovaladık. Hem de öyle kaçtılar ki en sonunda Suriye'ye kaçtılar. Orada da kovaladık."
"Sana PYD/YPG selam duracak"Türkiye'nin dostlarının bu teröristlere güvendiğini, Türkiye ile iş birliği yapmadıklarını belirten Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:
"Ne tür tüneller yapmışlar gördünüz değil mi? Onları o tünellere gömdük. Onlar Güneydoğu'da da yine kanallar açmışlardı, evler arasında tüneller açmışlardı. Onları, oralarda da biz aynı şekilde yine gömdük. Bundan sonra da gömeriz. Niye? Zulme rıza zulümdür... Hiçbir zaman biz zalimlerin yanında yer almadık, bundan sonra da almayacağız. Onun için dostlarımıza diyoruz ki, 'Gelin, bizimle beraber olun. Yanlış yapmayın.' Şu anda hamdolsun tam yetmese de biz kendi silahlarımızı büyük ölçüde üretir hale geldik. Bu silahlarımızla beraber de hamdolsun, bu mücadeleyi Mehmetçiğimiz dağ taş demeden, kar kış demeden sürdürüyor. Gençliğimizde söylerdik, 'Kar, bora, fırtına sükun bulacak.' şimdi diyorum ki, 'Sana PYD/YPG selam duracak.' Şimdi buraya geldik. Hamdolsun bugünleri gördük. Rabbim daha iyi günler gösterecek. Yeter ki benim milletim böyle dursun."
"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu da yapan Erdoğan, "Vatanımızı böldürtmeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka devletimiz yok. Yok paralel devlet, yok şu devlet... Neredesin? Pensilvanya'da. Neredesin? Batı'da. Niye kaçtın? Burada dursaydın. Hukuk içerisinde bunlara gereken dersi vermeye de devam edeceğiz. Kaçan kaçtı, kovalayacağız. Bazılarını teslim ediyorlar, alacağız." şeklinde konuştu.
Muhabir: Sinan Uslu,Ferdi Türkten,Yıldız Nevin Gündoğmuş,Ali Kemal Akan,Sinan Uslu