USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

'Çözüm, Türkiye, İran ve Irak'ın kararlılığında'

SETA Genel Koordinatörü Duran, "Barzani'yi yaptığı hatadan geri çevirecek ve çözümü belirleyecek en önemli şey Türkiye, İran ve Irak'ın kararlılığıdır" dedi.

'Çözüm, Türkiye, İran ve Irak'ın kararlılığında'
08-10-2017 15:07
Google News

ANKARA - ENES DURAN

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Merkezi Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Türkiye'nin, Barzani'nin referandum ısrarıyla Kürt halkına ve bölgeye getireceği zararları engellemek istediğini belirterek, "Öncelikle ekonomik yaptırım unsurları ve Irak merkezi yönetiminin muhatap olarak kabul edilmesi üzerinden giden süreç, Barzani'yi yaptığı hatadan geri çevirme hedefine yönelik. Bunu sağlayacak ve çözümü belirleyecek en önemli şey Türkiye, İran ve Irak'ın kararlılığıdır." dedi.

Duran, Irak'ın kuzeyindeki gayrimeşru referandumun ardından yaşanması muhtemel gelişmelere ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani'nin sözde bağımsızlık referandumuyla attığı adımların hem kendi siyasi geleceği hem de Irak'ın kuzeyindeki Kürtlerin geleceği açısından çok riskli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Duran, Barzani'nin referandum konusunda bu denli ısrarcı olmasının altında "Kürtlere bağımsızlığı getiren kişi olarak anılma" psikolojisi yattığını söyledi.

Duran, psikolojik ve ideolojik faktörlere ek olarak Barzani'nin bölgedeki mevcut siyasi konjonktürü referandum için elverişli bulmasının da bu ısrarın nedenleri arasında yer aldığını kaydetti.

Bu çerçevede gündeme gelen self-determinasyon kavramının, ülkelerin birbirine eşdeğer olduğunu anlatmak için kullanıldığını ve her etnik grubun bağımsızlık ilan etmesi anlamına gelmediğini belirten Burhanettin Duran, yakın zamanda bağımsızlık elde eden ülkelerin olduğunu, fakat bu girişimlerin komşu ülkelerle varılan uzlaşmaya dayandığını ifade etti.

Duran, tek taraflı referandumu İsrail dışında hiçbir ülkenin tanımadığını hatırlatarak, "Kuzey Irak'ta bir bağımsız devlete gidişin şu aşamada mümkün olmadığı görülüyor. En büyük zorluk, kısa vadede referandumun Kerkük dahil tartışmalı bölgeleri içermesi gibi görünüyor. Uzun vadede ise temel sorun 4 parçaya ayrıldığı söylenen Kürdistan'ı birleştirme iddiasındaki PanKürdizm. Komşu ülkeler bu milliyetçi dalgadan ciddi bir tehdit hissediyor." diye konuştu.

Referandumda ısrar edilmesinin, bölge ülkeleri tarafından ciddi yaptırımların ortaya konmasına neden olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Duran, şunları kaydetti:

"Türkiye, Barzani'nin referandum ısrarıyla Kürt halkına ve bölgeye getireceği zararları engellemek istiyor. Öncelikle ekonomik yaptırım unsurları ve Irak merkezi yönetiminin muhatap olarak kabul edilmesi üzerinden giden süreç, Barzani'yi yaptığı hatadan geri çevirme hedefine yönelik. Bunu sağlayacak ve çözümü belirleyecek en önemli şey Türkiye, İran ve Irak'ın kararlılığıdır. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tahran ziyareti bu koordinasyonun içeriği, takvimi ve nasıl yürütüleceği açısından çok önemliydi. İsrail ve muhtemelen ABD'nin ileride destekleyebileceği Kuzey Irak'taki bağımsızlık arayışı, ancak Türkiye, İran ve Irak arasındaki kararlı ve koordineli bir iş birliği ile engellenebilir. Her ülkenin diğerleri aleyhine kendi menfaatine odaklanması, Barzani'nin amacına hizmet edecektir."

"Körfez ülkeleri sessiz ancak İsrail'le aynı hatta girebilirler"

Öte yandan, süreç içerisinde sorunların çözümü için Bağdat yönetimiyle Erbil'i bir araya getirme çabaları olduğunu aktaran Duran, "Bir yandan 'Bağımsızlık kararını cebime alarak Bağdat ile müzakere yapayım' diyen Erbil var. Öbür tarafta da İran, Türkiye ve kendi yaptırımlarıyla beraber Kuzey Irak'ı sıkıştıran Bağdat var. Barzani'nin yüzde 92 oyu iptal etmesi bu saatten sonra pek mümkün görünmüyor. Dolayısıyla ara bir formül olarak Barzani ayağında, 'Bu kararı donduruyoruz' diyebilecekleri bir yere gelmeleri istenebilir, buna zorlanabilir." şeklinde konuştu.

Burhanettin Duran, temel bir diğer sıkıntının da Irak yönetiminin, Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerde DEAŞ ile savaşırken elde edilen kazanımlarının istenmesi olduğunu ifade ederek, Bağdat'ın IKBY'yi anayasal sınırlara çekme yönünde İran ve Türkiye'den alacağı katkıların kritik olduğunu vurguladı.

Barzani'nin referandum sürecinde öngördüğü hiçbir hesabının tutmadığını dile getiren Duran, Türkiye, İran ve Irak arasında iyi bir koordinasyon sağlanır ve kararlılık gösterilirse, Barzani'nin referandum kararını dordurmaktan başka şansının kalmayacağını ifade etti.

Irak'taki sözde bağımsızlık kararının en fazla Türkiye ve İran'ı rahatsız ettiğini ifade eden Prof. Dr. Duran, "Bölgenin aktörlerinden Türkiye ve İran'ı baskı altına alacak, sıkıntıya sokacak girişimler Körfez ülkelerini memnun edecektir. Böyle baktığımızda Körfez ülkeleriyle İsrail'in aynı hatta durduklarını söyleyebiliriz. Hatta ABD'deki bazı çevreler, bağımsızlığa çok ters bakmıyor. Baktıkları şey, böyle bir devletin İran'a karşı kullanılıp kullanılmayacağı. Ancak ABD'de şu an hakim olan hava, DEAŞ ile mücadeleyi zayıflatacak bir karar olduğu için zamansız olduğu yönünde. Ancak bunun değişmeyeceği söylenemez. Süreç uzadıkça ABD, Rusya ve Fransa gibi ülkelerin tutumlarında değişiklikler olabilir" değerlendirmesinde bulundu.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ