USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Asayiş

Çorlu’daki tren kazası iddianamesi kabul edildi

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018 tarihinde meydana gelen ve 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasıyla ilgili Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Çorlu’daki tren kazası iddianamesi kabul edildi
05-03-2019 23:59
Google News

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018 tarihinde meydana gelen ve 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasıyla ilgili Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Kazanın ardından hazırlanan bilirkişi raporları uyarınca da asli kusurlu görülen TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demir Yolu Bakım Müdürlüğü Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Çerkezköy 143 Yol Bakım Şefliği Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ve Hat Bakım Onarım Memuru Celaleddin Çabuk hakkında Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da Cumhuriyet Başsavcısı Galip Yılmaz Özkurşun tarafından taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan tanzim edilen iddianame Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

İddianamede, kazanın ray ve traverslerin altındaki menfezin üst tarafında bulunan balast ve dolgu zeminin boşalması ve hareket halindeki lokomotifin ağırlığı ile altı boş rayların esnemesi ve açılması, 2. vagondan itibaren dizinin devrilerek sürüklenmesi neticesinde gerçekleştiğinin tespit edildiği bilgisine yer verildi.

İddianamede yer alan bilgiye göre yapılan incelemede askıda kalan travers ile hat dolgusu arasındaki kot farkının 65 ila 104 santimetre arasında değiştiği, altı boşalan kesimde sadece dolgu zeminin kaldığı ve balast tabakasının mansap tarafına taşındığı bilgisine yer verildi. İddianamede ayrıca menfezin 1,5 metre genişliğinde ve 2 metre yüksekliğinde ve kargir yapıda olduğu muhtemelen İstanbul - Edirne hattının imal edildiği yıl olan 1873 yılında yapıldığı yani yaklaşık 145 yıllık menfez olduğu da kaydedildi.

TCDD görevlilerinin görev ve yetkilerine de atıfta bulunulan iddianamede TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demir Yolu Bakım Müdürlüğü Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Çerkezköy 143 Yol Bakım Şefliği Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ve Hat Bakım Onarım Memuru Celaleddin Çabuk’un ilk savunmalarındaki ifadelerine de yer verildi.

“KUSUR VE İHMAL İDDİALARINI KABUL ETMİYORUM”

TCDD bünyesinde köprüler şefi olarak görev yapan ve Mayıs 2018 tarihli sentetik umumi muayene raporunda imzası bulunan Çetin Yıldırım’ın ifadesinde 2015 yılı Mart ayından bu yana TCDD bünyesinde köprüler şefi olarak görev yaptığını sorumluluk bölgesinin Kapıkule’den Eskişehir’e kadar yaklaşık 750 kilometrelik bir hat olduğunu bu hat içerisinde 250 adet köprü ve 2 bin 500 adet menfez ve üst geçit bulunduğunu söylediği kaydedildi. Bu menfez ve köprüleri yılda 2 defa kontrol etmesi görevinin bulunduğunu belirten Çetin Yıldırım’ın, “Bu muayeneler de Eylül ve Nisan aylarında zamanında yapılıp evrakları tanzim edilmiştir. Bu kazanın olduğu menfezde 11 Mayıs 2018 tarihinde muayeneyi gerçekleştirdik. Muayene neticesinde hiçbir olumsuzluk yoktu. Yapılan muayene gözle yapılan muayenedir. Menfez halen çalışmaktadır. Yağışlardan önce yol kontrolü ve denetimine ilişkin belirtilen uyarı ve emirler benim görev tanımım içerisinde yoktur. Ben ancak deprem, sel gibi doğal afetler sonrası muayene yapmakla yükümlüyüm. Sorumlu olduğum mıntıkanın çok geniş olması sebebiyle her yağmur ihbarında benim yaklaşık 250 köprü ve 2 bin 500 menfezi kontrol etmem söz konusu değildir. Bilirkişi raporundaki kusur ve ihmal iddialarını kabul etmiyorum, rapora itiraz ediyorum” şeklinde beyanda bulunduğu kaydedildi.

TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demiryolu Bakım Müdürlüğü Çerkezköy 143. Yol Bakım Şefliği’nde hat bakım ve onarım memuru olarak görev yapan Celaleddin Çabuk’un ise ifadesinde 1988 yılından bu yana çalıştığını söylediği, Bakım Şefi Özkan Polat’ın emirleri doğrultusunda görev yaptığını belirttiği kaydedildi.

“ÇERKEZKÖY’DEN GETİRDİĞİMİZ TAŞLARI KULLANDIK”

Kazada herhangi bir kusuru olmadığını öne süren ve suçlamayı kabul etmeyen Çabuk olay gününe ilişkin ise şu bilgileri aktardı: “Kazanın yaşandığı gün saat 17.15 sıralarında Çerkezköy’deki hareket memuru telsizle Özkan Polat’a kazanın yaşandığını bildirdi. Özkan Polat bana eve gitmemi herhangi bir durum olursa beni arayacağını söyledi. Eve girdikten 10-15 dakika sonra Özkan Polat beni telefonla arayarak olayın vahametini anlattı ve olay yerine karayolu ile gittiğini ve işçileri toplayarak bekledim. Gece yarısı Özkan Polat arayarak bir vagon taş yükleyip kazanın olduğu yere işçilerle birlikte gelmemi söyledi. Kaza mahalline gittiğimizde getirdiğimiz taşları indiremedik, Olaydan birkaç gün sonra vagonlar vinçlerle çekildikten sonra yol yenilemesini yaparken Çerkezköy’den getirdiğimiz taşları kullandık. Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen rapordaki kazada kusurum ve ihmalim olduğu iddialarını kabul etmiyorum. Benim olayda herhangi bir ihmal ve kusurum yoktur.”

TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demir Yolu Bakım Müdürlüğü Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt’un Çorlu Cumhuriyet Savcılığına verdiği savunmasında, görevinin ayda iki defa otodirezin ile hattı gezmek ve göz ile muayene etmek ayrıca bir kez de lokomotif veya tren ile hattı gezmek olduğunu belirtti. Görevini ve turnelerini zamanında yaptığını öne süren Kurt, Kazadan önce de 26 Haziran 2018 tarihinde Yol Müdür Yardımcısı Levent Kaytan ile gerekli kontrolü yaptığını ve o turnede herhangi bir olumsuzluk tespit etmediğini söyledi.

“KAZA ÖNCESİNDE BU KONUDA HERHANGİ BİR İHBAR GELMEMİŞTİ”

Savunmasında kazanın oluş sebebine ilişkin bilgiye de yer veren Turgut Kurt, “O menfeze kısa sürede taşıyamayacağı kadar yağmur ve sel suyunun gelmesi sonucu suyun üsten taşıp yolun altını boşaltmasına sebep olmasıdır. Bana o gün kaza öncesinde bu konuda herhangi bir ihbar gelmemişti. Civar istasyonlarda görevli personel de herhangi bir ihbar ve uyarıda bulunmamıştır. Çünkü o istasyonların bölgelerine de çok ciddi yağış düşmemiştir. Raporda çok büyük yağışlardan sonra menfezlerin ve köprülerin kontrollerinin yaptırılması konusundan bahsedilse de tarafımıza ulaşan bir ihbar olmadığı için böyle bir kontrol ve denetim yaptırma durumumuz olmamıştır. Kaza günü yoğun bakım onarım şefi Özkan Polat Çerkezköy’de görevinin başındaydı ve makas atıyordu. Ona bu konuda bir ihbar gelmemiştir, gelseydi zaten gidip kontrolünü yapardı. Ani oluşan bir yağış ve sel sonucu menfez toprağı boşalmıştır. Ben kaza günü İstanbul’daydım. Zaten görev yerim de İstanbul’dadır. Oradaki yağışı görmem veya bilmem mümkün değildir. Dolayısıyla kazada benim bir ihmal veya kusurum yoktur” dedi.

“GÖREVİMİ EN İYİ ŞEKİLDE YERİNE GETİRDİĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM”

Çerkezköy 143. Yol Bakım Şefliği Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat da üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, 2001 yılından beri Çerkezköy’de yol bakım ve onarım şefi olarak görev yaptığını belirtti. Polat, “Kaza günü bölgemde Çerkezköy İstasyonu’nda trenlerin ayrı ayrı yollara girmesini sağlayan makas adı verilen 35 metre uzunluğunda bir tesisin yenilenmesi çalışmalarını yapan TRS firması ile beraber çalışıyordum. Eski makas sistemini söktük ve yerinden temizledik. Bundan sonra yeni makas kurum çalışmalarına başladık. Saat sistemini söktük ve yerinden temizledik. Yeni makas kurum çalışmalarına başladık. Saat 15.30-16.00’dan sonra hava kapanmıştı. Hafif yağış hissedildiği, bundan hava gayet sıcaktı. Paletli makineyle kazı işlemleri gayet rahat yapıldı. Çünkü yapış yoktu. Böyle bir yapış olacağı zaten bilinseydi o gün o işi planlamazdık. Rapordaki kusur ve ihmal iddialarını kabul etmiyorum, görevimi en iyi şekilde yerine getirdiğimi düşünüyorum” diyerek savunma yaptı.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demir Yolu Bakım Müdürlüğü Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Çerkezköy 143 Yol Bakım Şefliği Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ve Hat Bakım Onarım Memuru Celaleddin Çabuk hakkında her bir şüpheli için ayrı ayrı Türk Ceza Kanunu 85/2 maddesi uyarınca ceza talep edildi. Sanıklar 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.

(Serdar Şahin /İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ