BİLECİK - Harun Kaymaz
Bilecik'in Pazaryeri ilçesine bağlı Kınık köyünde yaşayan 74 yaşındaki çömlek ustası Salim Yaşar, elleriyle yoğurup şekillendirdiği toprak vazo, biblo, su testisi ve tarihi kişilerin portrelerini yapıyor.
Mesleğe 13 yaşında başlayan 3 çocuk ve 13 torun sahibi Yaşar, Anadolu'nun en eski el sanatlarından çömlekçiliğe 300 metrekarelik imalathanesinde yeniden hayat veriyor.
Bulgaristan'dan gelen göçmenlerce yaklaşık 150 yıl önce kurulan Kınık köyünde oturan Yaşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köyün neredeyse tamamının bu sektörden ekmek yediğini söyledi.
Toprak kaplara dönüş varYaşar, 1980'li yıllarda turşu küpü yaptıklarını hatırlatarak şunları söyledi:
"Bu turşu küplerinin içlerini sırlı yapıyorduk. Testi, saksı yapıyorduk. Ülkemize 1984 yılında plastik girdi ve bizim çömlekçiliğimiz de ölmedi ama yavaşladı. Çömlekçilik kesinlikle ölmez, bitmez yani ama bugünlerde vatandaş, millet anladı. Plastiğin ne kadar sağlıksız olduğunu gördüler ve şimdi bir dönüş var. Şimdi halkta testiye, ibriğe, çaydanlığa, kahve cezvesine dönüş var. Toprak kapta yapılan yemek daha farklı olur."
Son olarak çömlekten darbuka yaptığını ve büyük ilgiyle karşılaştığını vurgulayan Yaşar, şöyle devam etti:
"Çömlekten darbuka daha önce 80'li yıllarda vardı ama plastik çıkınca çömlekçilik yavaşladı. Ama o zamanlar darbuka yapıyorduk. O zaman deri bulabiliyorduk, şimdi deri bulamaz hale geldik. Onun için bize tabaklanmış deri bulunmuyor, bulunsa da çok zor buluyoruz. Ben de buldum Isparta'dan getirtiyorum ve nostalji olarak isteyenlere yapıyorum. Her boyutta var, vereceğiniz ölçüye göre darbuka yapılabilir. Bir darbukanın yapılması, kuruması, pişmesi, boyaması, deri germesi bir hafta sürüyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com