Antalya
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alphan Küpesiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her 100 bin çocuğun 4'ünde görülen lösemi tedavisinin ALL tipinin iki yıl, diğer gruptakilerin ise 1,5 yılı kapsadığını söyledi.
Löseminin bir kanser tipi olduğunu, halk arasında ilik ya da kan kanseri olarak bilindiğini aktaran Küpesiz, "Bu hastalık, bazı kemik iliği hücrelerinin kanserleşmesidir. Tanı konduktan sonra uluslararası protokoller var. Lösemi tedavisinde kullandığımız ilaçları, zamanında ve belirli kriterlerde uygulayınca yüzde 90'lara varan başarı oranı söz konusu." diye konuştu.
Tedaviye dirençli, inatçı, tekrarlayan tip görülen lösemi hastalarına kök hücre nakli yapıldığını kaydeden Küpesiz, bu hastalığın tedavi edilebilirlik düzeyinin 20-30 yıl önce çok düşükken günümüzde yüzde 90'lara ulaştığını anlattı.
Löseminin, toplumda "çok ciddi ölümcül bir hastalık" gibi algılandığını dile getiren Küpesiz, aileleri löseminin tedavi edilebilir bir hastalık olduğu konusunda bilinçlendirmeye çalıştıklarını vurguladı.
Löseminin küçük çocuklarda daha sık görüldüğüne dikkat çeken Küpesiz, şunları kaydetti:
"Löseminin tedavisinde birazcık mücadeleye, birazcık desteğe ihtiyacımız var. Üniversite hastanesinde merkez olarak gerek sosyal gerek medikal olarak her türlü desteği yapmaya çalışıyoruz. Anne babalar löseminin nedenini çok soruyor. Radyasyon en sık nedenlerindendir ama hepimiz maruz kalıyoruz. Kimyasal maddeler, endüstriyel gıdalar ve gıdaların içindeki maddeler de kansere yol açıyor olabilir. Her hasta için gerçek bir nedenini bulabilmek zor. Bu nedenle dengeli beslenmek, düzenli kontrol yaptırmak gerekiyor. Löseminin çocuklarda, vücutta morluklar, burun ve diş eti kanaması, halsizlik, bitkinlik, ateşlenme gibi belirtileri var. Bu durumlarda mutlaka doktora gidin."
TÜRKÖK, yurt dışına bağımlılığı azalttı
Löseminin tedavisinde kemoterapi ve kemik iliği naklinin etkili bir yöntem olduğuna ifade eden Küpesiz, özellikle inatçı ve tekrarlayan tipler için yeni ilaçlar kullandıklarını vurguladı.
Türkiye Kök Hücre Merkezi (TÜRKÖK) ekibiyle beraber çalıştıklarını belirten Küpesiz, "TÜRKÖK son yıllarda çok büyük başarılara imza attı. Kök hücre verici sayısı arttı. TÜRKÖK bankası, kök hücrenin bulunabilirlik ve doku uyumunun çıkma şansını çok artırdığı için artık yurt dışına daha az bağımlı olduk. Yurt dışından ziyade, yurt içinden biz verici bulmaya başladık, nakillerimizi artık daha çok TÜRKÖK ve Kızılay kanalıyla yapıyoruz." bilgisini verdi.
Küpesiz, anne babalara çocuklarını yılda en az bir kez kontrole götürmesi tavsiyesinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com