Mersin Bölge Sulama Kooperatifleri Birliği Başkanı Ersin Akdoğan, Silifke’de çilek üretimine 1960’lı yılların başında ziraat mühendisi olan ve yörede “Arife abla” ismiyle bilinen Arife Karcıoğlu tarafından başlandığını söyledi. İstanbul’dan gelerek yerleştiği Silifke’de toprak tahlili yapan Arife Karcıoğlu'nun toprağın uygun olduğunu görerek çilek ekimine başladığını anlatan Akdoğan, “Yörede ilk kez çilek ekimi yapıldığını gören diğer çiftçiler ‘burada çilek yetişmez, boşuna yorulma’ diyerek Arife abla ile adeta dalga geçmişler. İnatçı Arife abla eleştirilere kulağını tıkayıp 4 dönümlük tarlasında çilek üretimini başlatmış. Ertesi yıl 6 dönüm daha kiralayıp çilek üretimini 10 dönüme çıkartmış. Arife ablanın yaptıklarını ilgi ile izleyen ve para kazandığını gören Silifkeli çiftçiler de çilek ekimine yönelmeye başlamışlar. Her yıl artan üretim alanıyla Silifke çilek üretiminin en önemli merkezlerinden biri olmuşsa bunu bugün hayatta olmayan ‘Arife abla’ya borçludur. Dünyanın en kaliteli çeşitlerinin yetiştiği Silifke’de çilek genel olarak ‘Arife abla çileği’ olarak da bilinir” dedi.
Bu yıl 20 bin dönüm araziden 65 bin ton çilek hasadının beklendiğini belirten Akdoğan, “İlçemizde çilek hasadının başlamasıyla birlikte Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden ve özellikle Suriye’deki savaştan kaçarak ilçemize gelen tarım işçileri gün boyu çilekte çalışarak geçimlerini sağlıyorlar. Yaklaşık 10 bin tarım işçisi çilekte çalışarak aile bütçelerine katkı sağlıyorlar. İlçeye bağlı Atayurt, Arkum, Atakent, Taşucu beldeleri ile Bahçeköy, Sökün, Kurtuluş köylerine Suriyeli, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden gelip çadırlarda yaşayan işçiler, gün boyu tarlada çalışıp yorulmalarına rağmen zor koşullara gülümseyerek bakıyorlar” dedi.
Silifke’de çilek tarlalarında çalışan ev kadınlarının ev ekonomilerine katkıda bulunduklarını, genç kızların ise çeyiz parası biriktirdiğini söyleyen Akdoğan, “Özellikle kadınlar ve genç kızlar çilek tarlalarında kavurucu sıcak ve zor şartlara karşı verdikleri mücadelede geçimlerine katkı sağlamak amacıyla canla başla çalışıyorlar. Sabahın erken saatlerinde uyanan emektar kadınlar ve genç kızlar ev işlerini bitirip daha sonra tarlaların yolunu tutuyor. Tarlalarda çilek toplayan kadınlar gün içerisinde sadece 1 saat mola verip dinleniyor. Tarlalarda çalışan kadınlar geçim sıkıntısı çektiklerini ve bundan dolayı çalışmak zorunda olduklarını dile getiriyor. Ev kadınları ev ekonomisine katkıda bulunmak için tarlalarda çalışırken, genç kızlar ise çeyiz parası biriktirmek için çalışıyor. Aralarında yaşlı kadınların da bulunduğu kadın işçiler çilek tarlalarında sıcak havada çalışmanın zor olduğunu dile getiriyor. Tarlalarda zor şartlar altında çalışan kadınların birçoğu kazandıkları para ile okul okuyan çocuklarına destek olmaya çalışıyor” diye konuştu.
MURAT ŞENGİ