Seçim sonuçlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Bülent Arınç, “Çok sevinçliyiz adeta bayram yapıyoruz. Büyük bir başarı, zafer de denebilir” dedi ve ekledi: "Yani 300’ün aşılmış olması bir rüzgardır, bir heyecandır; sel veya çığ halinde gelen bir gelişmenin tsunamiye dönüşmesidir. Bunları önlemek de mümkün değildir”
Resmi olmayan seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra katıldığı bir televizyon programında sonuçları değerlendiren Bülent Arınç, “Çok sevinçliyiz adeta bayram yapıyoruz. Büyük bir başarı, zafer de denebilir. 2011’deki oy oranını tekrar yakaladık. 7 Haziran’a göre de neredeyse 10 puan oyumuzu artırdık. 300’ün üzerinde ümit ediyorum ki son gelişmelerle birlikte 320 civarında olacak. Tek başına iktidarı kısa bir fasıladan sonra temin etmiş olduk. Muhteşem bir başarı. Bu başarıda katkısı olan herkesi şüphesiz başta Genel Başkanımızı, adaylarımızı, AK Parti teşkilatlarını, seçmenlerimizi ve bütün milletimizi böyle bir başarıya doğrudan veya dolaylı katsı olduğu için tebrik ediyorum. Sayın Başbakanımız Konya’da konuştu ama balkon konuşmasına bizleri de davet etti. Ben de biraz sonra oraya gideceğim inşallah hep beraber bu başarıyı kutlayacağız” ifadelerini kullandı.1973’ten beri seçimleri çok yakından takip ettiğini vurgulayan Arınç, “Seçimlerin nabzı çok önceden belli olur. Az çok sonuçlar hakkında bir bilgi edinebilirsiniz, tahminde bulunabilirsiniz. Ben 7 Haziran için gerçekten bir düşüş bekliyordum. Ama kıl payı da olsa tek başına iktidara gelebileceğimizi düşünmüştüm” şeklinde konuştu.
“300’DEN FAZLASINI İTİRAF EDEYİM Kİ DÜŞÜNEMEMİŞTİM”
Mitinglerde AK Parti’ye daha sıcak bir ilginin olduğunu belirten Arınç, “AK Parti’ye güzel bir sempati vardı. Bu sıcaklığın karşılığını şöyle düşündüm; mutlaka 7 Haziran’dan çok daha iyi bir sonuç alacağız ve tek başına iktidarı bulacağız. Bunun ilk işaretini Bursa mitinginde, 16 Ekim’de Sayın Başbakanımızla gittiğimizde bir anket sonucunda vermiştim. Daha sonra Manisa mitinginde daha sonra da yaptığım bütün konuşmalarda, ‘Arkadaşlar 276’yı aştık. Kapının eşiğinden içeri girmek üzereyiz, ne olur bir omuz verin. Bir oyu iki oy yapın, tek başımıza güçlü bir iktidar olsun’ demiştim. Ama 300’den fazlasını itiraf edeyim ki düşünememiştim. Bunun bir tek gerekçesi olabilir, sosyal olaylar, toplumsal olaylar matematik değildir. Benim inandığım bir gerçek var; sinerji, yani bereket dediğimiz bir şey. İşin içerisine sinerji karışırsa iki kere iki, dört etmiyor; bazen beş bazen altı ediyor. Yani 300’ün aşılmış olması bir rüzgardır, bir heyecandır; sel veya çığ halinde gelen bir gelişmenin tsunamiye dönüşmesidir. Bunları önlemek de mümkün değildir” dedi.“ÇOK ZORDU AMA İMKANSIZ DEĞİLDİ”
7 Haziran’da HDP’nin ve diğer partilerdeki başarıların temelinde AK Parti’den giden oyların olduğunu söyleyen Arınç, şöyle konuştu:“Şanlıurfa’da ,Harran’da, Viranşehir’de ve diğerlerinde gördüğüm manzara, AK Parti’nin geçmişteki rekorunu yakalayabileceğini gösteriyordu. Adıyaman 5-0’ı oynuyordu. Çok zordu ama imkansız değildi. Eğer 276 barajını geçip de kapıdan içeriye girmek mümkün olacaksa bunun nerede duracağı çok fazla belli olmaz. Bana getirilen anketlerden en yüksek olanı 43.7’idi. En son Adil Gör’ün 47.4’lük anketini görünce, ‘İnşallah olur ama çok fazla ihtimal vermiyorum’ demiştim. Şimdi Sayın Gür’ün de tahminlerinin üzerinde ama en iyi tahmin edenlerin başında onu kabul etmek lazım.”
“MHP’Lİ SEÇMENLERİN AK PARTİ’YE DÖNDÜĞÜNÜ GÖRDÜM”
AK Parti’nin 7 Haziran seçimlerindeki kayıplarının HDP ve MHP’ye giden oylardan kaynaklandığına dikkat çeken Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:“Zaten 2 yerde kaybımız vardı. AK Parti’den HDP’ye giden oylar ve AK Parti’den MHP’ye giden oylar. Daha çok HDP’den aldığımız görülüyor. MHP’den de özellikle ben Batı’da ziyaretler yaptığım zaman, MHP’li seçmenlerin büyük bir ilgi gösterdiğini ve AK Parti’ye döndüğünü gördüm. CHP’nin durumu kendi açılarından üzüntü vericidir. Ben yüzde 28’e yaklaşabileceğini öngörmüştüm. Ama neredeyse 7 Haziran’ın aynısı bir sonuç çıktı. Ortada bir sorun var denebilir. MHP’de dramatik bir düşüş var. Bu da çok önceden belliydi. Yani perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. MHP seçmeni 7 Haziran’daki 80 milletvekili başarısının getirisini göremedi. Yani her şeye ‘Hayır’ diyen politika, Türkiye terörle mücadele ediyor, Türkiye ekonomik sıkıntıdaysa atlatmaya çalışıyor, Türkiye güneyinde; sınırlarında meydana gelen olaylara müdahil olmaya çalışıyor. Bunları görmeyen, duymayan, işitmeyen bir MHP yönetimi var. MHP’nin seçmeni duyarlıdır, bunu herhalde bağışlamadı. Şu an da 5 puana yakın bir düşüşten bahsedebiliriz. HDP için şunu söylemeliyim; Kürt kardeşlerimizle geçmişten bu yana yakın ilişkimizi gözeterek 7 Haziran’da bizden kopuşun sebeplerini, raporlarla bizzat konuşarak ve dinleyerek araştırmaya çalışmıştım. Son konuşmalarımda ister Batı’da olsun ister Güneydoğu’da olsun, onları hiç suçlamadan, verdikleri oya saygı duyarak ama ideolojik bağnazlık içerisinde olanların veya ‘Kendimize oy vereceğiz’ saplantısı içinde olanların dışında, ‘Çözüm süreci bir an evvel bitsin, Kürtlerin partisi nasıl barajı aşamazmış bunu gösterelim’ kendi içinde temsil ettikleri bileşenleri veya farklı düşüncede olanların da demokratikleşme ve özgürleşme, bir temsil hakkı kazanma gibi birlikteliğinin bu neticeyi sağladığını gördüm. Şimdi kemik oyunu almak üzere, belki baraj sorunu olabilir, ben herhalde onu aşabileceğini düşünüyorum ama anketler bir gidiyor bir geliyor. Daha doğrusu sandıklar açıldıkça tabi 80 milletvekilinde herhalde 25-30’unu kaybetmiş olarak karşımıza çıkacak. Seçmen bize güvendiğini, AK Parti’nin çözüm süreci dahil olmak üzere bu sorunlara çok daha samimi yaklaştığını gösterdi.”