ANTALYA
Florasında 3 bin 500'den fazla endemik bitki türü bulunan Türkiye, kesme çiçek, iç ve dış mekan bitkileri, çiçek soğanları, fide, fidan, çelenk ve yosun grubunda ağırlıklı olarak ihracat yapıyor.
Sera ve yayla üretimiyle ihracat sezonunu 12 aya çıkaran Türkiye, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere 83 ülkeye çiçek satışı gerçekleştiriyor.
Geçen yıl yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen 2019 yılı rakamlarına ulaşarak 107 milyon dolarlık ihracata imza atan sektör, bu yıla da artışla başladı.
"2021'e sektör olarak güzel girdik"
Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yılmaz, 1 Ocak-21 Şubat 2020 döneminde 19 milyon 953 bin dolar değerinde 7 milyon 900 bin dal çiçek ihracatı yapıldığını söyledi.
Bu yılın aynı döneminde rakamlarda önemli bir artış gerçekleştiğini belirten Yılmaz, 9 milyon 500 bin dal çiçek ihracatı karşılığında 23 milyon 752 bin dolar gelir sağlandığını dile getirdi.
Yılmaz, yılbaşı ve Sevgililer Günü sevkiyatlarında artan talebin sektörün yüzünü güldürdüğünü ifade ederek şöyle konuştu:
"2020'ye girdiğimizde ilk iki ayda henüz salgın başlamamıştı. Geçen yılın normal rakamlarının üzerinde bir ihracatı bu yıl gerçekleştiriyoruz.
Salgına rağmen 2021'e sektör olarak güzel girdik. İhracatta yüzde 19'luk artış gerçekleştirdik, böyle bir ortamda süs bitkilerinin bu başarıyı yakalaması gayet güzel.
Çiçek normalde lüks tüketime giren bir ürün, piyasalardaki duruma baktığımızda sektördeki ihracat durağan olması gerekirken hiç durmadı, hızlı şekilde de devam ediyor."
"Özellikle Avrupa bize yöneldi"
Çiçekte söz sahibi olan ülkelerin salgın sürecinde üretim yapamadığını, üretim yapan ülkelerin ise sınırların kapanması nedeniyle bunları gönderemediğini anlatan Yılmaz, "Buradan doğan açığı ise Türkiye olarak biz kapattık.
Özellikle Avrupa bize yöneldi. Çiçek ihtiyacını bizden karşıladı, karşılamaya da devam ediyor.
Sektör 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesaisine başladı. Süs bitkileri sektörü, iç pazarda özel günlerde canlılık kazanıyor.
Ancak iç pazar da artık çiçeğin önemini anlamaya başladı. İnsanlar birbirlerine daha fazla çiçek hediye etmeye başladı." dedi.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil, TUSAŞ tesislerinde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Kara Kuvvetleri ve jandarmada hizmet veren Atak helikopterini, Emniyet Genel Müdürlüğüne sunmaktan gurur duyduklarını söyledi.
Teslimatı yapılan Atak Faz-2 helikopterinin lazer ve radar ikaz sistemleriyle donatıldığını ifade eden Kotil, "Sahada çok güzel performans gösterecek.
Atak, yüksek irtifada performansı dünyanın en iyi helikopteridir.
Motor gücü sıcaklık ve irtifadan dolayı zaafa düşmüyor. Dolayısıyla Türkiye ve yakın coğrafyada etkin bir hizmet veriyor." dedi.
Kotil, mart ayı içinde 2 Atak helikopterini daha Emniyet Genel Müdürlüğüne teslim edeceklerini bildirdi.
Şirketin yürüttüğü projelere ilişkin de bilgiler veren Kotil, Atak-2 helikopterinin 2023'te, Hürjet'in 2022 sonunda ilk uçuşu yapacağını, Milli Muharip Uçağın da 18 Mart 2023'te motor çalıştırıp taksi yapacağını kaydetti.
Polis için "Egemen" oldu
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş da T129 Egemen Projesi kapsamında emniyete ilk kez kazandırılan silahlı keşif ve taktik gözetleme helikopterini teslim aldıklarını söyledi.
Türk polisinin gökyüzündeki gücünü sürekli yeni teknolojilerle güncellediklerini ve daha ileri bir güvenlik hizmeti vermenin gayretiyle hareket ettiklerini belirten Aktaş, şöyle konuştu:
"Envanterimize kattığımız hava araçlarımızın sayı ve niteliğinin artmasıyla sadece terörle mücadelede değil, narkotik suçlar, organize suç örgütleri, insan kaçakçılığıyla mücadele ve trafik düzeni başta olmak üzere her türlü polisiye operasyonel faaliyetlerde daha etkin ve hızlı hareket kabiliyeti elde etmekteyiz.
2022 sonuna kadar tamamlanacak 9 T-129 Atak helikopterimizin ilkini teslim alıyoruz. Büyük bir gururla Havacılık Daire filomuza katıyoruz.
Helikopterlerimiz Ankara merkezli yönetilecek, Diyarbakır, Van, Şırnak ve Hakkari öncelikli olmak üzere bölge illerinde hareketli filo olarak görevlendirilecek."
Aktaş, bununla birlikte hava araçlarında kullanılan dost-düşman tanıma sistemi ve kriptolu telsiz gibi milli kriptolu cihazların emniyet tarafından kullanılabilmesi ve işletilebilmesi için Milli Savunma Bakanlığı ile kripto protokolü imzalandığını bildirdi.
"Emniyetin gücüne güç katacak"
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir de emniyet teşkilatının gücüne güç katacak teslimat için bir araya gelmenin haklı gurur ve mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Bugüne kadar teslimi yapılan T-129 helikopterlerin yakın dönemde güvenlik güçlerinin operasyonlarında etkin rol oynadığını, sahip oldukları yeteneklerle bir kuvvet çarpanı olduğunu dile getiren Demir, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ülkemizde helikopter sanayi altyapısının kurulmasında çok önemli bir kilometre taşı olan Atak projesi kapsamında başta merkezi görev bilgisayarı olmak üzere çok sayıda milli ekipman ve silah sisteminin yurt içinde üretimi gerçekleştirilmektedir.
Atak helikopteri bugün operasyon sahasında yerli akıllı mühimmatları ve ateş gücü ile aktif görev almaktadır.
Atak helikopterlerinde yapılan Faz-2 konfigürasyon çalışmalarıyla birlikte elektronik harp ve karşı tedbir yeteneği azami seviyeye çıkmıştır.
Emniyet teşkilatımıza teslim edilen helikopterimiz de Faz-2 konfigürasyonundadır."
Hedeflerinin sadece platformları yapmak değil, alt sistemlerini ve özellikle kritik teknolojileri yerli-milli olarak geliştirmek olduğunu vurgulayan Demir, bu nedenle helikopterlerde kullanılması için tasarlanan TS-1400 motorunun çalışmalarının devam ettiğini dile getirdi.
Demir, "Bundan sonraki hedefimiz helikopterlerimizle entegrasyonunu sağlayarak gökyüzünde hür ve özgür uçmasını sağlamaktır." dedi.
"Masadaki gücümüz de artmakta"
Türkiye'nin, küresel tedarikçilerin çıkardığı tüm zorluklara ve uyguladığı gizli-açık ambargolara rağmen güvenlik güçlerinin operasyonlarını rahatça yapabilmesini, savunma sanayisinde tüm paydaşlarıyla birlikte bu dönemde elde ettiği ilerlemeye borçlu olduğunu vurgulayan Demir, şunları kaydetti:
"Savunma sanayisinde yerlilik oranımız arttıkça, bağımsızlığımız ve masadaki müzakere gücümüz de artmakta, dış politikada Türkiye’nin bölgesinde önde gelen güç olduğu gerçeği daha büyük oranda kabul görmektedir.
Milli çıkarlarımızı savunma konusunda kararlı duruşumuza destek olmakta ve güç katmaktadır.
Bugün savuma sanayimiz yaptığı atılımla dünyanın ilgiyle takip ettiği bir konuma gelmiştir.
Ülkemiz savunma sanayisinde, teknoloji ithal eden değil, teknoloji ihraç eden bir ülke konumuna doğru emin adımlarla yürümeye devam etmektedir.
Yerli ve milli imkanlarla üretilen İHA’larımız, SİHA’larımız, helikopterlerimiz, mühimmatlarımız güvenlik güçlerimizin sahada operasyon kabiliyetini en üst düzeye çıkarmış, geliştirmeye devam edeceğimiz ileri teknoloji donanımlarıyla daha da yukarılara taşımaya devam edecektir.
Bu hafta içinde TUSAŞ tarafından üretilen, menzili artırılmış 2 adet ANKA SİHA’yı Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza teslim ederek gökyüzündeki gözcülerimizi artırmayı sürdürdük.
ANKA’lar mavi vatan savunmasındaki görevini artırarak sürdürmeye devam edecektir."
İnsansız ve elektrikli helikopter görücüye çıktı
Konuşmaların ardından Atak ve Gökbey helikopteri gösteri uçuşu gerçekleştirdi.
TUSAŞ tören alanında geliştirme çalışmaları devam eden T629 helikopterinin "insansız ve elektrikli" versiyonunun ön prototipi ilk kez sergilendi.
Öte yandan, jandarmaya teslim edilecek ilk Gökbey helikopteri de tören alanında yer aldı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com