Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, "Dünyada ekonomik durgunluk varsa bölgemizde bu kadar sıkıntı varsa siyasi istikrara paralel, ekonomik istikrarın da seçim hesaplarına, seçim vaatlerine heba edilmemesi lazım” dedi.
Tüm Dokuma, İplik, Trikonaj Hazır Giyim ve Deri İşçileri Sendikası’nın (Öz İplik-İş) 12. Olağan Genel Kurulu Başkent Öğretmenevi’nde başladı. Genel kurula katılan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, günümüz demokrasisinin artık temsili demokrasi olmaktan çıktığını belirterek, “Huzurlu bir toplum, gelişmiş bir toplum, demokratik bir toplum ve örgütlü bir toplum için siyasi partiler kadar meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının gerçekten çok önemi var. Demokratik standartların yükseltilmesinde Hak-İş camiası kurulduğu günden bu tarafa sorumlu sendikacılık anlayışı içerisinde demokrasiyi özümsemiş bir meslek örgütü olarak çok önemli çabalar gösterdi” ifadelerini kullandı.
Kongrenin seçim arifesinde yapıldığını hatırlatan Çiçek, salondaki sendika üyelerine “Bu salonda gördüğüm heyecan maalesef bu seçimde vatandaşta yok. Eğer sağlıklı karar vermek anlamında ise bu son derece sevindirici bir husus. Siyasetten, siyaset kurumundan bıkkınlık anlamına geliyorsa bu iyi değil. ‘Al birini vur ötekine’ diyor da bunun getirdiği bir ilgisizlik varsa bunu şahsen doğru bulmam. Ülke böyle yönetecek. Başka yolu da yok” diye konuştu.
“8 HAZİRAN SABAHI MİLLET HANGİ SONUCU ORTAYA KOYUYORSA BAHANE ARAMAMALI HERKES SONUCU KABUL ETMELİDİR”
Seçim döneminin vaatlerin patladığı, taleplerin yükseldiği bir dönem olduğunu ifade eden Çiçek, şunları kaydetti:
“Biz siyasetçiler olarak genelde Pazar akşamına göre vaatte bulunuruz. Gelişmiş toplumlarda seçimin ertesi günü seçim gününden daha önemlidir. Bu millet yüce millet, bu millet sağduyulu millet ama ertesi gün istediğimiz sonuç çıkmazsa millete kızmaca yok. Seçim önemli seçimin sonucunu kabul etmekte önemli. Türkiye’nin geçmişte 65 yıllık çok partili hayatında yaşadığımız sıkıntıların en önemli sebeplerinden bir tanesi seçimin sonuçlarını yeteri kadar toplum kesimleri, etkin çevreler yeteri kadar benimseyemedi milleti suçlamaya çalıştı. Şunda anlaşmamız lazım; 8 Haziran sabahı millet hangi sonucu ortaya koyuyorsa bahane aramamalı herkes sonucu kabul etmelidir. Bu toplumsal barış adına önemlidir. Vaatlerimizi yaparken programlarımızı açıklarken Pazar akşamına işi bir halledelim, pazartesi günü Allah kerim yapamadıklarımızın mazereti bulunur. Bu da artık geçerli bir husus değil. Kim ne söylüyorsa devleti, milleti, devletin imkanlarını hesaba katarak açıklamaları yapmalı. Aksi takdirde siyaset ve vatandaş arasında ciddi bir güven bunalımı oluşuyor. Buda siyasete zarar veriyor.”
“TÜRKİYE’NİN GELİŞMESİ BÜYÜMESİ, GÜÇLENMESİ BU ÜLKELERİN 2050 HESAPLARINI BOZUYOR”
2023’te Cumhuriyetin 100.yılının kutlanacağını ve Türkiye’nin 2023 hedefleri olduğunu hatırlatan Çiçek, “2023 yılına geldiğinde 500 milyar doların üzerinde bir ihracatımız olacak. Türkiye bunu yapmalı. Nasıl yapacak üreterek yapacak. Bunun içinde genel barışa, iç barışa ve çalışma barışına ihtiyaç var. Barış oksijen kadar önemli. Biz 2023’ün hesabını yaparken bizim rakibim olan bazı ülkeler var ki onlar 2050 hedeflerini ortaya koydular. Böyle bir dünyada yaşıyoruz. Bazı ülkeler 2050’de dünyada nerede olacak ben nerede olacağım. 2050’de ben buraya geldiğimde Türkiye nerede olacak diye 2050 hesaplarının içinde en belirgin nokta Türkiye’ye ayrılmış vaziyette. O hesaplar dolayısıyladır ki Türkiye’nin bir takım politikalarına destek veriyorlardı şimdi vermiyorlar. Bizim AB işi de dipfrize kaldırıldı. Bir bakanlık kurduk ama ortada müzakere edecek başlık kalmadı. Neden kalmadı? Çünkü Türkiye’nin gelişmesi büyümesi, güçlenmesi bu ülkelerin 2050 hesaplarını bozuyor” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜRKİYE’NİN 2023 HEDEFLERİNİ YAKALAMASI GEREKİYORSA BİR DEFA SİYASİ İSTİKRARA İHTİYAÇ VAR”
“Bizim evvela istikrara ihtiyacımız var” diyen Çiçek, “Bunu şu partiyle bu partiyle alakası yok. İstikrar şarttır. İstikrar olmadığı zaman mesafe almamız geçmişte mümkün olmadı. Bundan sonrada mümkün olmayacak. Bu istikrar sadece tek bir istikrar değil. Siyasi istikrar, ekonomik istikrar, hukuki istikrar ve bürokratik istikrar. Biz 30 küsür yıl istikrar içerisinde olduk. Geri kalan kısımda da koalisyonlarla Türkiye yönetilmeye çalışıldı. Ne büyümede, ne kalkınmada, ne bir kısım insan hayatının standartlarını yükseltecek çok önemli mesafeler alamadığımızı, iç kavgalarla, iç çekişmelerle, koalisyon pazarlıklarıyla altın yılları kaybettiğimizi görmemiz gerekiyor. Türkiye’nin 2023 hedeflerini yakalaması gerekiyorsa ki bu şarttır, bir defa siyasi istikrara ihtiyaç var. Bazen siyasi istikrar bir partinin tek başına iktidar olmasıyla sağlanmıyor. 2008’de Meclis’te bir siyasi istikrar var gözüküyordu ama bir kapatma davası açıldı. Sayısal istikrar var siyasal istikrar yok. istikrarın bir oksijen kadar devlet hayatı bakımından önemini vurgulamak istedim” dedi.
“TÜRKİYE BUGÜNKÜ ANAYASASIYLA YOLUNA DEVAM EDEMEZ”
Ekonomik istikrarında önemini anlatan Cemil Çiçek, “Dünyada ekonomik durgunluk varsa bölgemizde bu kadar sıkıntı varsa siyasi istikrara paralel ekonomik istikrarında, seçim hesaplarına, seçim vaatlerine heba edilmemesi lazım” ifadesini kullandı.
Hukuki istikrarın olması gerektiğini de ifade eden Cemil Çiçek, şunları kaydetti: “Bunun yolu da evvela yeni bir anayasa yapmaktan geçiyor. Neden yeni bir anayasaya ihtiyaç vardır çalışmasını en evvel başlatan çok seneler evvel Hak-İş Konfederasyonu oldu. Tüm partilerimiz seçimlere giderken yeni bir anayasa ihtiyacına vurgu yapıyorlar. Bu doğru bir iş. 33 yıl oldu bu anayasa yürürlüğe gireli. Artık bu anayasayla yoluna devam etme imkanı yok. Hukuk istikrarı bakımından bu anayasanın kesinlikle toplumun ihtiyacına cevap verecek bir hale getirilmesi lazım. Kesin olan bir şey var. Türkiye bugünkü anayasasıyla yoluna devam edemez. Devletin önceliklerini hayat geçirmek mümkün değil. Birinci hukuki istikrar anayasadan geçiyor.”
“TÜRKİYE’DE YASALARI YAPMAK KADAR YASALARIN UYGULANMASI EN AZ ONUN Kİ KADAR ÖNEMLİ”
Yargının kararlarına bugüne kadar saygı duyduklarını anlatan Çiçek, yasama organının iradesine de saygı duyulması gerektiğini ve eşkıya hukukuyla Türkiye’yi yönetmenin mümkün olmadığını ifade etti. Çiçek, “Türkiye’de yasaları yapmak kadar yasaların uygulanması en az onun ki kadar önemli. Yasaların uygulanmadığı, yanlış uygulandığı bir süreci belli bir süreden beri yaşıyoruz. Türkiye belli bir süreden beri yerindelik denetimleri sebebiyle Türkiye çok zaman kaybetti. Çok imkan kaybetti. Soykırım yalanını, iftirasını milletimize yamamaya çalışanlar ‘şu parti olursa ben bu iddiaya devam edeceğim, bu parti veya partiler iktidar olursa ben bu talebimden vazgeçeceğim’ diye bir açıklama var mı yok. Suçlarken diyor ki; ‘Türkiye devleti bize soykırım yaptı.’ Bu Türkiye Cumhuriyeti devletinin sorunudur. Hangi hükümet olursa olsun bu sorunla bundan sonra daha fazla uğraşmak mecburiyetindedir. Ne zamanki Türkiye güçlü olursa bu yalana hukuki kılıf bulmaya çalışan ülkeler Türkiye gibi güçlü bir ülke var bu ilişkiler bozulmasın der kararını erteler veya başka bir zamana bırakır. Türkiye zayıf düştüğü sürece bu kararlar arka arkaya çıkmaya başlar. Bu hükümetlerle, partilerle ilgili bir konu değil” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından Öz İplik-İş Genel Başkanı Murat İnanç tarafından TBMM Başkanı Çiçek’e hediye takdim edildi.
(İHA)