CHP’ye sorularını sürdürdü

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CHP’nin seçim vaatlerine ilişkin, “Hangi gelirleri kısacaklarını, hangi vergileri arttıracaklarını söyleyemediler. 21 milyar açık veren bir bütçeyi siz nasıl kaynak olarak gösteriyorsunuz” dedi.
Maliye Bakanı Şimşek, eşi Esra Şimşek ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen Türkiye Foto Muhabirleri Derneği sergisini gezdi. Bakan Şimşek, daha sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. CHP’nin seçim beyannamesine ilişkin olarak Şimşek, “Şu ana kadar hiçbir kaynağı ortaya koyamadılar. Bizim son 13 yılda bütçeleştirdiğimiz bütçeyi kaynak diye sunuyorlar. Bu kaynak eğitime, sağlığa, alt yapıya giden kaynak. Kayıt dışılığı azalttık. Kayıt dışılığı ancak uzun vadeli programla engelleyebilirsiniz. Biz iki tane üç yıllık program uyguladık. Seçim öncesi bol keseden atmışlar. Bütçeden bahsediyorlar ama şu anda kaynakların hepsi harcanıyor. 21 milyar bütçe açığı olacak. Siz 180 milyar ilave yaparsanız, bütçe açığını ona katlamanız demek. Bütçe açığını ona katlarsanız, ne büyüme kalır, cari açık patlar. Çıksınlar bize bugün itibariyle harcamaları finanse edecek hangi kaynakları, hangi vergileri, arttıracaklarını, hangi harcamaları yerlerini değiştireceklerini anlatsınlar” diye konuştu.

MAKAM ARAÇLARI
Kamuda makam araçlarına ilişkin bir soru üzerine Bakan Şimşek, “180 milyar liradan bahsediyorum. Kamunun bütün araçları alım, bakımı, yakıtı toplam maliyeti 3.3 milyar lira. Örtülü ödeneğin tamamı 2 milyar lira olsun. Bir yıl boyunca hiç araç çıkartmayacaksınız. Bu tamamen algı yönetimidir. Lüks araçları toplasanız onların değeri yüz milyona ulaşmaz. Emekli maaşlarının bin 500 lira olmasının maliyeti 37 milyar, iki maaş vereceksiniz, onun maliyeti 32 milyar lira. Biz 800 taşeron işçiyi kadroya alıp, aynı iş kolundaki ücreti öderseniz yaklaşık 25 milyar yapıyor. Buradan 100 milyar lira. Kendilerinin söylediği rakamlar 3-5 milyar lira” şeklinde konuştu.

ASGARİ ÜCRET
Asgari ücretin ülke koşulları dikkate alınarak arttırılması gerektiğini söyleyen Bakan Şimşek, “Hükümetlerimiz döneminde asgari ücret reel olarak hem dolar hem enflasyonla bakıldığında katlanmış. Siz şimdi özel sektör kesesinden ‘asgari ücreti bin 500 lira yapıyorum’ dediğiniz zaman, o zaman işçiye en büyük kötülüğü yaparsınız. Ya işçi kayıt dışı çalışacaksa da siz işçilerin işten atılmasına sebep olacaksınız. Türkiye’de henüz ileri teknoloji ürünlerinin payı düşük. Bizim bu anlamda asgari ücret on Avrupa ülkesinden yüksek. Bunu yüzde 50 arttırırsınız. Bunun bir de brüt maliyeti var” diye konuştu.

"SÖYLEYEMEDİLER"
Bakan Şimşek, kendisinin “Maliye politikası, vergi ile ilgili, harcamalarla ilgili CHP’nin vaatleri ile ilgili her platformda oturur konuşuruz” dediğini hatırlatarak, “Şimdi çıkmışlar diyorlar ki, başkaları diyor ki ‘buyurun’. Önce aradan dört beş gün geçti. Hangi gelirleri kısacaklarını, hangi vergileri arttıracaklarını söyleyemediler. Bu sene bütçe hedef olarak 21 milyar lira açık verecek. 21 milyar açık veren bir bütçeyi siz nasıl kaynak olarak gösteriyorsunuz” dedi.

"POPÜLİZM İÇİN KAYNAK YOK"
Şimşek, ‘kaynak yok’ sözlerinin hatırlatılması üzerine ’popülizm’ için kaynak olmadığını vurgulayarak, “Popülizm için kaynak yok. Biz emeklimize 159 milyar lira para vereceğiz. CHP diyor ki, ‘250 küsur milyar liraya çıkartalım’. Bende diyorum ki, çıkartalım ama nereden bulacaksın. Bu sene yatırımlara, sağlığa, eğitime öncelik vereceğiz. Eğitime 890 milyar lira kaynak aktaracağız. Eğitimden kısacaklarsa, anlatsınlar. Sağlığa 81 milyar lira aktaracağız. Emekli için Sosyal Güvenlik Kurumu’nu batırdıkları için biz ilave 81 milyar lira aktaracağız. Buradan kısacaklarsa, açıklasınlar. Bana burada hangi kısıntıları yapacaklarını, hangi vergiyi arttıracaklarını söyleyin. Milletimizden topladığımız 100 liralık verginin 86 lirasını milletimize yatırım ve hizmet olarak sunuyoruz. Ama son koalisyon hükümeti döneminde 100 liralık verginin 86 lirası faize gidiyordu” ifadelerini kullandı.
Popülist söylemlerin bütçe açıklarına ve borçlara dönüştüğünü ifade eden Şimşek, şunları kaydetti:
“Türkiye 2001’de battı, bankalar battı, Türkiye iflas etti. IMF geldi. Muazzam bir kaynak sundu. Ona rağmen işin içinden çıkamadılar. Üç koalisyon hükümeti terk etti. Seçimlere gittiler, halk onlara gerekli dersi verdi. Şimdi 90’lı yılların başına dönmüş durumdayız. Ben o taahhütleri nasıl gerçekleştireceklerini soruyorum.”
(İHA)