Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ordu-Giresun Havaalanı açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Kılıçdaroğlu Türkiye’yi merkez ülke yapmaktan bahsediyoruz. Bizim gerçekleştirdiklerimizi onlar yeni hayal ediyor. Onlar hayalleriyle, biz dünyayla yarışıyoruz" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ordu-Giresun Havaalanı’nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Karadeniz’in dağları gibi vakur Ordulular, Giresunlular, hepinizi sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Allah’ın selamı üzerinize olsun. Bugün burada sadece Ordu-Giresun Havaalanı’nın açılışını yapmıyoruz, burada bir aşkın, bir sevdanın tarihini yazıyoruz. Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul’un fethine giderken madem ki denizden gidemiyoruz, gemileri karadan yürütelim demişti. Sayın Cumhurbaşkanımız da Orduluları, Giresunluları memnun etmek için madem ki havalimanı için yer lazım denizin üzerine havalimanı yaparız dedi. Ordulular, Giresunlular adına Sayın Cumhurbaşkanımıza öncelik ettiği proje için kendisine teşekkür ediyorum. AK Parti’nin mega projeleri hayata geçtikçe, Sayın Kılıçdaroğlu da kendince hayaller, mega hayaller kurmaya başladı ama fark şu biz hayalleri gerçek yaparız, o sadece hayal kurar. Bir kalemde mega projelerimizi anlatalım da cümle alem şahit olsun. Bir, dünyanın en büyük havalimanı İstanbul’da inşa ediliyor. Yılda 150 milyon yolcu kapasiteli. Kim inşa ediyor? Şimdi, yine duysunlar, iki dünyadaki en uzun tüneli, asma köprü, 3. köprüyü inşa ediyoruz. Karadeniz’le Marmara’yı birleştiren ikinci boğaz niteliğindeki Kanal İstanbul’un proje çalışmaları hızla devam ediyor. Dünyada ilk kez üç katlı tünelle iki kıtayı birleştiriyoruz İstanbul’da. Marmaray’la, Avrasya Tüneli’yle Asya ile Avrupa’yı kim birleştirdi. Kılıçdaroğlu yeni keşfediyor coğrafyayı. Diyor ki, ’Türkiye Avrasya’nın merkezi’. Sen coğrafya dersini yeni almışsın, biz o merkezleri birleştiriyoruz. Çalıntı fikirlerle ’Türkiye merkez ülke’ diyor. Biz onları yazdık, inşa ettik. Aramızdaki fark şu; biz tarih yazıyoruz, o arkadan takip ediyor" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, "Madem Ahmet Hoca diyorsunuz, buna biraz daha coğrafya dersi verelim mi? Dünyanın en uzun çift tüplü ikinci tünelini Ovit’te inşa ediyoruz. Dünyanın en uzun bir seferde delinen 5. tüneli olan Mavi Tüneli kim inşa etti. Ankara-Gerede arasında dünyanın en uzun içme suyu tünelini inşa ediyoruz. Anavatanla yavru vatanı su tüneliyle, suyu birleştirip anavatanı yavru vatanı kim birleştiriyor. Bunların hepsi mega proje, bunları hayal bile edemezler, ama biz bunları gerçekleştiririz. Bugün burada dünyada 3. deniz üzerindeki havalimanını inşa ettik. Kim yapıyor? Rize’de de aynı yöntemle deniz üzerinde havaalanı inşa edeceğiz. Çünkü bizim sevdamız var. Bizim cumhurbaşkanımızdan devraldığımız sevda ilmik ilmik işlenmiştir. Gelecek hafta da Hakkari Yüksekova’da havaalanı açacağız. Biz iktidara geldiğimizde 26 havaalanı var, şimdi 53 havaalanı var. Ordu-Giresun 54. havaalanı. Türkiye’yi kuzeyi güneyi, doğusu batısıyla birbirine bağlıyoruz. Şu al bayraklar ne güzel göründü. Bütün hedefimiz Türkiye’nin her yerine al bayrağı taşımak, dünyanın her yerine al bayrağı götürmek, davamız bu" şeklinde konuştu.
“ONLAR HAYALLERİYLE, BİZ DÜNYAYLA YARIŞIYORUZ”
"Türkiye’nin her bir yanını havalimanlarıyla donatıyoruz" diyen Davutoğlu, "Artık Türkiye her yere ulaşabilen, her yerden de kendisine ulaşılan bir ülke haline geldi. Türkiye merkez ülke oldu, merkez ülke. Bu bizim iddiamız. Sayın Cumhurbaşkanımızın olağanüstü hamleleri üzerinde yeni bir geleceğe hep beraber yürüyoruz. Şimdi adım adım duble yolları otoyola çeviriyoruz. Cumhurbaşkanımıza ve onun emanetlerine sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Peki sandık emanetine kim sahip çıkacak?" diye sorması üzerine kendisini dinleyen kalabalıktan ’Biz’ karşılığı geldi. Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Sizden bir destan bekliyoruz. Çıkmış Kılıçdaroğlu Türkiye’yi merkez ülke yapmaktan bahsediyoruz. Bizim gerçekleştirdiklerimizi onlar yeni hayal ediyor. Onlar hayalleriyle, biz dünyayla yarışıyoruz. Dünyayla yarışan kudretli bir devletin vatandaşları olmaktan memnun musunuz?"
Lojistik merkezler kurduklarına dikkati çeken Davutoğlu, "Lojistik merkezler yeni akıllarına gelmiş. Türkiye’de 20 lojistik merkezle demiryollarını, deniz ulaşımını ve havalimanlarını birbirine bağlayacağız. Bu bir hayal değil, bu bizim gerçekleştirdiğimiz, yazdığımız bir tarih. Bu tarihe şahit misiniz? Türkiye’nin merkez ülke olduğuna şahit misiniz? Bütün bu mega projeleri kim yaptı? Allah şahit bu ülke, millet için daha çok büyük hizmetlere, yola bu inançla çıkmışız. 2023’e kadar bütün bu mega projeleri hayata geçireceğiz" ifadelerini kullandı.
Kendisini dinleyen kalabalıktan "Kıskananlar çatlasın" seslerinin yükselmesi üzerine Davutoğlu, "Kıskananlar birer birer değil dörder dörder çatlıyorlar. Bir tanesi yetmiyor diyorlar ki dördünüz biraraya gelin. CHP, MHP, HDP, arkalarında paralel çete dördü bir araya gelip üniversite sınavındaki gibi zannediyorlar. Dördünüz biraraya gelin diyor üst akıl, şu bir tane doğruyu, elif gibi doğru AK Parti’yi götürün diyorlar. Biz ne diyoruz, siyasette bu böyle değil, elif gibi doğru AK Parti siyasette dört yanlışı birden götürür diyoruz. 7 Haziran’da bunu ispat edecek miyiz? Ordu ve Giresun’dan yeni bir tarihi destan yazıyor muyuz?" dedi.
"SİVİL ANAYASA İÇİNDE BAŞKANLIK SİSTEMİ DAHİL HER KONUYU ELE ALACAĞIZ"
Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bakın ben meydan okudum, birinci parti olmazsak ben başka arkadaşıma devrederim, siz ne yaparsınız diye sordum, birer birer kıvırttılar. Kılıçdaroğlu ’oyum düşmezse istifa etmek’, Bahçeli ’Ben oyumu kaybetmezsem bırakmam’ dedi, 12 seçim kaybetmiş hala koltuğunda. Diğeri 3-4 seçim kaybetti hala koltuğunda. Çünkü bunların meselesi koltuk meselesi koltuk. Bizim meselemiz millet meselesi. Demirtaş bir adım öteye gitti, iki şey söyledi. Demirtaş’a cevap vermek farz oldu. Deki ki, ’Ben bırakırım ama eğer barajın altında kalırsam, başarısızlığım benden kaynaklanırsa bırakırım’. Böyle genel başkan olur mu? Genel başkan dediğin başarının da başarısızlığın da sorumluluğunu üstlenir. Seçim neticesi ne olursa olsun biz sorumluluğu üstleniyoruz. O küçük aklı, zayıf ahlakıyla kendisi gibi zannediyor diyor ki ’Sayın Davutoğlu kazansa bile başkanlık sistemi gelecek ve koltuğu bırakacak’. Behey gafil buradan sesleniyorum, bizim siyaset anlayışımız sizin anlayışınız gibi değildir. Biz, siyaseti koltuk meselesi olarak görmeyiz. Beyannamede zikrettiğimiz gibi inşallah bütün bu hizmetlerin üzerinde, başarıların üzerinde başarıların en büyüğünü gerçekleştireceğiz ve yeni sivil bir anayasa yazacağız. Tamamıyla milletten gelen ve o sivil anayasa içinde başkanlık sistemi dahil her konuyu ele alacağız. Hiçbir önyargı olmadan, Türkiye için en doğru ne yapılması gerekiyorsa bunu yapacağız çünkü bizim meselemiz koltuk meselesi değil, ezeli ve ebedi bir davanın neferleriyiz. Biz yola çıkarken, Türkiye, ülkemiz, milletimiz için doğruysa hiçbir koltuğu arkamızda bırakırken gözümüzle dönüp bakmayız bile bakmayız, çünkü bizim meselemiz önce ahlak, erdem, hikmet sonra siyaset."
(İHA)