CHP milletvekilleri, Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaverilen tutuklama kararının ardından adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verilen tutuklama kararının ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş, Mahmut Tanal, Enis Berberoğlu ve avukatlar ile Cumhuriyet gazetesi çalışanları basın açıklaması yaptı. Yarkadaş, “Saat 10.30’dan beri süren tiyatro saat 21.30’da sonuçlandı. Can Dündar ve Erdem Gül ne yazık ki tutuklandılar. Can Dündar, salonun dışındaki arkadaşlarımızda duyabilsin diye kararı kendi sesiyle duyurdu. ‘Arkadaşlar tutuklandık’ dedi. Can Dündar’a ne hissediyorsun diye sorduğumda, Can Dündar şunu söyledi; ‘Bugün benim ve Erdem’in tutuklanması bizim için bir şeref madalyasıdır, gazeteciliğe devam edeceğiz’ dedi. Erdem Gül’e de duygularını sordum. Erdem ise, ‘tutuklandım ama gazeteciliğe devam edeceğim, dört duvar arasında olsam da gerçekleri yazacağım’ dedi. Her iki arkadaşımız da alkışlarla uğurlandı’’ ifadelerini kullandı.
“BURADA BÜTÜN GAZETECİLER TUTUKLANMIŞTIR”
Basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkının öldürüldüğünü belirten Tanrıkulu ise, “Gazetecilik, ifade özgürlüğü, halkın haber alma hakkı, yargıya infaz ettirilmiştir. Tutuklanan sadece Can Dündar ve Erdem Gül değildir. Burada bütün gazeteciler tutuklanmıştır. Basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkı öldürülmüştür, idam edilmiştir. Can Dündar ve Erdem Gül, gazeteciliğin onurudurlar. Onlar bu davadan beraat edeceklerdir. Ama bu dava dosyası da mutlaka ve mutlaka uluslararası ceza mahkemesinin konusu olacaktır. Bu bir yargı kararı değildir, tamamen özensiz bir şekilde yazılmış bir karardır. Katalog suçlarda olmamasına rağmen, katalog suçlar gerekçe gösterilerek tutuklama nedeni yapılmış. Hiçbir gerekçesi yok’’ şeklinde konuştu.
“BU İDDİANAMEDE GAZETECİLİKTEN ESER YOKTUR”
Tutuklanan Can Dündar ve Erdem Gül’ün gazetecilikten başka bir suçları olmadığını ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu ise “Burada yargılanan haber alma özgürlüğüdür. Bu arkadaşlarımızın gazetecilikten başka bir suçu yoktur. Bu iddianamede gazetecilikten eser yoktur. Uydurma bir örgüte yamanmak istenen iki tane meslektaşınız var. Bunlar sizin gözünüzü korkutmak için. Sizin haberlerinizi okuyanları korkutmak için uydurulmuş yalanlardır. Eğer siz bu iftiralardan yılarsanız, bu toplum gerçekleri duymazsa böyle tutuklamalar daha çok işlenir’’ diye konuştu.
“BASINA BİR DARBE YAPILMIŞTIR”
Demokrasi arayanların herhangi bir fikir ayrımı yapmadan birleşmeleri gerektiği vurgulayan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, “Türkiye’ye basınına geçmiş olsun. Burada basına bir darbe yapılmıştır. Buradaki yargılama hukukun yargılanmasıdır. Adaletin yargılanmasıdır. Tüm insanların, adalet arayanların, özgürlük arayanların, demokrasi arayanların herhangi bir fikir ayrımı yapmadan birleşmeleri lazım. Türkiye’deki basına, demokrasiye geçmiş olsun diyorum. Bugün bu emri verenler, bu talimatları verenler mutlak suretle yargılanacaklar’’ dedi.
“BEN OĞLUMU NAMUSUMLA, ŞEREFİMLE BÜYÜTTÜM”’
Tutuklama kararının ardından gözyaşlarına boğulan Erdem Gül’ün annesi Fatma Gül ise, “Ben oğlumu çalışarak, çay toplayıp, fındık toplayarak büyüttüm. Babaları da 6 sene hapishanede yattı. Ben büyüttüm onları. Namusumla, şerefimle 3 tane çocuk büyüttüm’’ diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
Yapılan basın açıklamalarının ardından adliye önünde bekleyen kalabalık olaysız bir şekilde dağıldı.
(İHA)
Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verilen tutuklama kararının ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş, Mahmut Tanal, Enis Berberoğlu ve avukatlar ile Cumhuriyet gazetesi çalışanları basın açıklaması yaptı. Yarkadaş, “Saat 10.30’dan beri süren tiyatro saat 21.30’da sonuçlandı. Can Dündar ve Erdem Gül ne yazık ki tutuklandılar. Can Dündar, salonun dışındaki arkadaşlarımızda duyabilsin diye kararı kendi sesiyle duyurdu. ‘Arkadaşlar tutuklandık’ dedi. Can Dündar’a ne hissediyorsun diye sorduğumda, Can Dündar şunu söyledi; ‘Bugün benim ve Erdem’in tutuklanması bizim için bir şeref madalyasıdır, gazeteciliğe devam edeceğiz’ dedi. Erdem Gül’e de duygularını sordum. Erdem ise, ‘tutuklandım ama gazeteciliğe devam edeceğim, dört duvar arasında olsam da gerçekleri yazacağım’ dedi. Her iki arkadaşımız da alkışlarla uğurlandı’’ ifadelerini kullandı.
“BURADA BÜTÜN GAZETECİLER TUTUKLANMIŞTIR”
Basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkının öldürüldüğünü belirten Tanrıkulu ise, “Gazetecilik, ifade özgürlüğü, halkın haber alma hakkı, yargıya infaz ettirilmiştir. Tutuklanan sadece Can Dündar ve Erdem Gül değildir. Burada bütün gazeteciler tutuklanmıştır. Basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkı öldürülmüştür, idam edilmiştir. Can Dündar ve Erdem Gül, gazeteciliğin onurudurlar. Onlar bu davadan beraat edeceklerdir. Ama bu dava dosyası da mutlaka ve mutlaka uluslararası ceza mahkemesinin konusu olacaktır. Bu bir yargı kararı değildir, tamamen özensiz bir şekilde yazılmış bir karardır. Katalog suçlarda olmamasına rağmen, katalog suçlar gerekçe gösterilerek tutuklama nedeni yapılmış. Hiçbir gerekçesi yok’’ şeklinde konuştu.
“BU İDDİANAMEDE GAZETECİLİKTEN ESER YOKTUR”
Tutuklanan Can Dündar ve Erdem Gül’ün gazetecilikten başka bir suçları olmadığını ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu ise “Burada yargılanan haber alma özgürlüğüdür. Bu arkadaşlarımızın gazetecilikten başka bir suçu yoktur. Bu iddianamede gazetecilikten eser yoktur. Uydurma bir örgüte yamanmak istenen iki tane meslektaşınız var. Bunlar sizin gözünüzü korkutmak için. Sizin haberlerinizi okuyanları korkutmak için uydurulmuş yalanlardır. Eğer siz bu iftiralardan yılarsanız, bu toplum gerçekleri duymazsa böyle tutuklamalar daha çok işlenir’’ diye konuştu.
“BASINA BİR DARBE YAPILMIŞTIR”
Demokrasi arayanların herhangi bir fikir ayrımı yapmadan birleşmeleri gerektiği vurgulayan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, “Türkiye’ye basınına geçmiş olsun. Burada basına bir darbe yapılmıştır. Buradaki yargılama hukukun yargılanmasıdır. Adaletin yargılanmasıdır. Tüm insanların, adalet arayanların, özgürlük arayanların, demokrasi arayanların herhangi bir fikir ayrımı yapmadan birleşmeleri lazım. Türkiye’deki basına, demokrasiye geçmiş olsun diyorum. Bugün bu emri verenler, bu talimatları verenler mutlak suretle yargılanacaklar’’ dedi.
“BEN OĞLUMU NAMUSUMLA, ŞEREFİMLE BÜYÜTTÜM”’
Tutuklama kararının ardından gözyaşlarına boğulan Erdem Gül’ün annesi Fatma Gül ise, “Ben oğlumu çalışarak, çay toplayıp, fındık toplayarak büyüttüm. Babaları da 6 sene hapishanede yattı. Ben büyüttüm onları. Namusumla, şerefimle 3 tane çocuk büyüttüm’’ diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
Yapılan basın açıklamalarının ardından adliye önünde bekleyen kalabalık olaysız bir şekilde dağıldı.
(İHA)