Ağbaba, yazılı açıklamasında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ülkenin hiçbir sorununa çare üretmediği gibi ülke tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birine savrulmasına neden olduğunu savundu.
Sistemin bu süreçte en çok işçi haklarını hedef aldığını ileri süren Ağbaba, iş bulma ümidi olmayanların sayısının 690 bin kişi artarak 484 bin kişiden 1 milyon 174 bin kişiye ulaştığını bildirdi.
Açlık sınırı son iki yılda yüzde 42 artarken asgari ücretin sadece yüzde 20,5 arttığına dikkati çeken Ağbaba, "Asgari ücretle geçinmek durumunda kalan 10 milyona yakın işçi yeni hükümet sisteminde açlık ücretine mahkum oldu. Açlık sınırı Haziran 2018'de yapılan araştırmalara göre 1714 lirayken açlık sınırı 2500 liraya ulaştı. Geçim sıkıntısı nedeniyle intiharlar arttı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde her ay ortalama 153 işçi yaşamını yitirdi. Türkiye ekonomisi yeni hükümet sistemiyle tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşarken, krizin ağırlığını yine en çok dar gelirli yurttaşlar hissetti." değerlendirmesinde bulundu.
Ağbaba, Türkiye'de Kovid-19 kaynaklı pandemi sürecinin sağlık sorunundan ziyade adeta bir işçi sorununa dönüştüğünü ifade etti.
Pandemi süreciHükümetin bu süreçte virüsle mücadeleyi bir kenara bırakıp işçilerle ve onların kazanılmış haklarıyla mücadele etmeye giriştiğine dikkati çeken Ağbaba, şunları kaydetti:
"Bakanlık verilerine göre pandemi sürecinde en az 4 milyon 848 bin kişi gelir kaybına uğradı. İşten çıkartma yasağı adı altında ücretsiz izin uygulamasına izin verildi. Ücretsiz izne çıkartılan 1 milyon 358 bin işçiye 1177 lira yerine kişi başı hesabına göre aylık sadece 418 lira ödendi. Hazine ve Maliye Bakanı, pandemi sürecinde çarpan etkisiyle açıklanan ekonomik paketin oranını 500 milyar lira olarak açıklamasına rağmen, ücretsiz izne çıkartılan 1 milyon 358 bin kişiye, kısa çalışma ödeneğinden yararlanan 3 milyon 490 bin kişiye 1000'er lira sosyal yardım yapılan 6 milyon 73 bin haneye ve işsizlik ödeneğinden faydalanan 717 bin kişiye toplamda 20 milyar lira para verildi.
Bu oran 500 milyar liranın yüzde 4'üne tekabül ederken, Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre dünyada işsizlik yardımı için yapılan yüzde 18'lik payın açık ara gerisinde kaldı. Hukuksuz bir şekilde toplu sözleşme hakkı 3 aylık süreyle askıya alındı. SGK hukuka aykırı olarak Kovid-19'u iş kazası ve meslek hastalığı olarak tanımlamayacağını genelgeyle belirtti. Son olarak yıllardır iktidarın hedefinde olan kıdem tazminatının fona devredilmesi tekrar gündeme getirildi."