CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, Başbakan Yıldırım’ın diğer muhalefet liderlerine “Hukuktan, Türk adaletinden korkmayın” çağrısına ilişkin, “CHP olarak hiçbir şeyden korkumuz yok. Dürüst namuslu insanların korkusu olmaz zaten" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, CHP Tanıtım ve Halkla İlişkiler Birimi’nin çalışmaları hakkında bilgi vermek üzere basın mensuplarıyla bir araya geldi. Basın mensuplarına gündemdeki konularla ilgili de değerlendirmede bulunan Cankurtaran, Suriyelilere vatandaşlık verilmesi ve Başbakan Binali Yıldırım’ın son açıklamalarıyla ilgili konuştu. Başbakan Binali Yıldırım’ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ifade verecek olan MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi tebrik ederek, diğer muhalefet liderlerine “Hukuktan, Türk adaletinden korkmayın” diye seslenmesine değinen Cankurtaran, “Madem bu kadar hukuka saygı duyuyorlardı 17-25 Aralık soruşturmaları sırasında savcılara ifade vermemek için adeta fellik fellik neden kaçıştılar. O zamanlar soruşturmayı darbe olarak nitelendirenler kendileri değil miydi? Ne zaman soruşturmayı yürüten savcıları ve polisleri görevden alıp kendilerine yakın olanları atadılar ancak o zaman ifade vermeye gidebildiler. Hal böyle iken şimdi kalkıp muhalefete ’Hukuktan korkmayın’ diye akıl veriyorlar. CHP olarak hiçbir şeyden korkumuz yok. Dürüst namuslu insanların korkusu olmaz zaten. Ancak sırf Cumhurbaşkanı katılıyor diye bir törene yargıçların katılımının zorunlu tutulduğu bir ortamda o ülkede adaletin bağımsızlığından, hukukun üstünlüğünden bahsedemezsiniz. Bugün törene katıl diye zorladıkları yargıçlara yarın şu kararı ver diye de baskı yapmaktan çekinmezler. CHP olarak adil bir hukukun önünde boynumuz kıldan ince. Ancak hukukun iktidar tarafından baskı altına almasına sonuna kadar karşı durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“YAKINDA BİNALİ YILDIRIM FIKRALARI DUYMAYA BAŞLARSAK ŞAŞIRMAYALIM”
Başbakan Binali Yıldırım’ın AKP grup toplantısındaki "Artık hastaneler o kadar şirin hale geldi ki vatandaşlar oğullarını, kızlarını evlendirmek için acil servislere gidiyorlar, oralara yuvalar kurmak için ziyaretler yapıyorlar" sözlerini de değerlendiren Cankurtaran, “Ciddi olarak söylüyorum AKP’liler milletin zekasıyla bilerek alay ediyorlar. Biri kalkıyor Erdoğan’ı peygambere benzetiyor. Başbakan olacak kişi insanların canının derdinde olduğu ortamları kız bulma mekanı gibi lanse ediyor..Binali Yıldırım bu potansiyeli ile yakında mizahçıların çok ihtiyaç duyduğu malzeme sıkıntısını giderecek gibi görünüyor. Yakında Binali Yıldırım fıkraları duymaya başlarsak şaşırmayalım” dedi.
“CHP OLARAK TÜRKİYE’NİN SURİYE POLİTİKASININ DEĞİŞMESİ GEREKTİĞİNİ SAVUNUYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriyelilere vatandaşlık vaadinin Rusya’dan özür dilenmesinin ardından geldiğine dikkat çeken Cankurtaran, şunları kaydetti:
“Dikkat edilirse bu özrün ardından Suriye’ye yönelik özellikle Başbakan Binali Yıldırım’ın ağzından ılımlı mesajlar gelmeye başladı. CHP olarak Türkiye’nin Suriye politikasının değişmesi gerektiğini savunuyoruz. Ancak bazı kuşkuları da dile getirmeden edemeyeceğim. Halen Suriye’de on binlerce isyancı militan var. Bunların bir kısmının aileleri buralardaki kamplarda. Suriye’deki militanların da Türkiye’ye sık sık giriş çıkış yaptığı biliniyor. AKP hükümeti, 2011’den beri Suriye’deki pek çok isyancı grupla bir şekilde temasa geçti. AKP’nin Suriye’de politika değişikliği yıllardan beri desteklediği Suriyeli kimi isyancı grupları boşa düşebilir. Bunların AKP’yi savaş suçlusu durumuna düşürecek itiraflarda bulunmamaları için ’vatandaşlık verileceği’ vaadinin bir havuç gibi bu kesimlere sunulduğunu düşünüyorum. Vatandaşlık açıklamasının Rusya’dan özrün ardından gelmesi bilmediğimiz bir anlaşma mı var kuşkusunu uyandırıyor. AKP, neden böyle bir düzenlemeye gittiğini halen açıklayabilmiş değil.”
"AKP OLDU BİTTİLERLE SIĞINMACI İNSANLARI KÖR BİR MİLLİYETÇİLİĞİN ÖNÜNE ATIYOR"
Cankurtaran, AKP’nin damdan düşercesine ortaya attığı vatandaşlık önerisinin hem vatandaşlarda tepkiye neden olduğunu hem de Suriyeli sığınmacılarda “Bir daha ülkemize dönemeyecek miyiz yoksa?” endişesini arttırdığını belirterek, “Son dönemlerde İzmir ve Konya’da olan olaylar endişe vericidir. Suriyeli sığınmacılara bedelsiz TOKİ konutları verilebileceğinin açıklanması fakir vatandaşları veya halen evinin borcunu ödeyen insanları rahatsız edebilir. Ancak Suriyeli sığınmacılara yönelik ırkçı söylemler de asla hoş görülemez. Yaşanan sıkıntıların birinci sorumlusu AKP’dir. Bu gerçek gözardı edilmemelidir. AKP oldu bittilerle sığınmacı insanları farkında olarak veya olmayarak kör bir milliyetçiliğin önüne atıyor” açıklamasında bulundu.
"SURİYELİLERİN PKK’YA KARŞI KULLANILACAĞI SÖYLEMİ TEHLİKELİ"
Cankurtaran, AK Parti’ye yakın kimi çevrelerin Suriyelilere vatandaşlık önerisine destek toplamak için açık veya el altından “Suriyelilerin PKK’ya karşı kullanılacağı veya doğudaki kimi illere yerleştirilecekleri” gibi iddiaları yaydıklarını hatırlatarak, “Bu yapılacak en yanlış hareket olur. Zaten savaş mağduru insanları PKK’nın hedefi haline getirmek ikinci bir insanlık suçu olur. Bu ayrıca doğudaki insanların devletle olan gönül bağını iyice koparır. Sırf politika yapacağım diye bu söylentileri yaymak bile PKK’nın ekmeğine yağ sürer” şeklinde konuştu.
"SURİYE’DE SAVAŞI DEĞİL BARIŞI DESTEKLEMELİYİZ"
Cankurtaran, Suriye’deki süreci görmeden vatandaşlık verilmesinin hatalı olacağını belirterek, şöyle konuştu:
“Suriye’de barış olsa bu insanların bir çoğu ülkesine dönmeyi seçecektir. O nedenle öncelikle bu sorunu halletmek istiyorsak Suriye’de savaşı değil barışı desteklemeliyiz. Bu süre zarfında mağduriyetleri giderecek şekilde sığınmacıların çalışma, barınma, eğitim haklarını güvenceye alan bir oturum izni ile bu sorun çözülebilir. Unutmayalım Avrupa’da yaşayan 4 milyon Türk’ün çoğu halen bu ülkelerde oturum müsaadesi veya oturum hakkı gibi haklarla kalıyor. Sen kuralları iyi uyguladıktan sonra her haliyle mağduriyeti giderirsin.”
"OSMANGAZİ KÖPRÜSÜ’NÜN ADINI DELİ DUMRUL DİYE DEĞİŞSİNLER"
Cankurtaran, Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın geçiş ücreti günlerdir tartışılan Osmangazi Köprüsü ile ilgili “Geçseniz de geçmeseniz de para ödeyeceksiniz” açıklamasıyla ilgili olarak da, “Deli Dumrul adlı bir Türk masal kahramanı vardır. Deli Dumrul bir köprü yapmış geçenden 30 akçe, geçmeyenden döve döve 40 akçe alıyormuş. AKP hükümeti de Deli Dumrul’u aratmıyor. Ulaştırma Bakanının geçseniz de geçmeseniz de para vereceksiniz açıklamasının Deli Dumrul’dan ne farkı var. AKP hükümetine teklifimiz Osmangazi Köprüsü’nün adını Deli Dumrul Köprüsü olarak değiştirmeleri. Şu an yaptıklarının Deli Dumrul’un yaptığından pek bir farkı yok çünkü” ifadelerini kullandı.
(İHA)
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, CHP Tanıtım ve Halkla İlişkiler Birimi’nin çalışmaları hakkında bilgi vermek üzere basın mensuplarıyla bir araya geldi. Basın mensuplarına gündemdeki konularla ilgili de değerlendirmede bulunan Cankurtaran, Suriyelilere vatandaşlık verilmesi ve Başbakan Binali Yıldırım’ın son açıklamalarıyla ilgili konuştu. Başbakan Binali Yıldırım’ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ifade verecek olan MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi tebrik ederek, diğer muhalefet liderlerine “Hukuktan, Türk adaletinden korkmayın” diye seslenmesine değinen Cankurtaran, “Madem bu kadar hukuka saygı duyuyorlardı 17-25 Aralık soruşturmaları sırasında savcılara ifade vermemek için adeta fellik fellik neden kaçıştılar. O zamanlar soruşturmayı darbe olarak nitelendirenler kendileri değil miydi? Ne zaman soruşturmayı yürüten savcıları ve polisleri görevden alıp kendilerine yakın olanları atadılar ancak o zaman ifade vermeye gidebildiler. Hal böyle iken şimdi kalkıp muhalefete ’Hukuktan korkmayın’ diye akıl veriyorlar. CHP olarak hiçbir şeyden korkumuz yok. Dürüst namuslu insanların korkusu olmaz zaten. Ancak sırf Cumhurbaşkanı katılıyor diye bir törene yargıçların katılımının zorunlu tutulduğu bir ortamda o ülkede adaletin bağımsızlığından, hukukun üstünlüğünden bahsedemezsiniz. Bugün törene katıl diye zorladıkları yargıçlara yarın şu kararı ver diye de baskı yapmaktan çekinmezler. CHP olarak adil bir hukukun önünde boynumuz kıldan ince. Ancak hukukun iktidar tarafından baskı altına almasına sonuna kadar karşı durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“YAKINDA BİNALİ YILDIRIM FIKRALARI DUYMAYA BAŞLARSAK ŞAŞIRMAYALIM”
Başbakan Binali Yıldırım’ın AKP grup toplantısındaki "Artık hastaneler o kadar şirin hale geldi ki vatandaşlar oğullarını, kızlarını evlendirmek için acil servislere gidiyorlar, oralara yuvalar kurmak için ziyaretler yapıyorlar" sözlerini de değerlendiren Cankurtaran, “Ciddi olarak söylüyorum AKP’liler milletin zekasıyla bilerek alay ediyorlar. Biri kalkıyor Erdoğan’ı peygambere benzetiyor. Başbakan olacak kişi insanların canının derdinde olduğu ortamları kız bulma mekanı gibi lanse ediyor..Binali Yıldırım bu potansiyeli ile yakında mizahçıların çok ihtiyaç duyduğu malzeme sıkıntısını giderecek gibi görünüyor. Yakında Binali Yıldırım fıkraları duymaya başlarsak şaşırmayalım” dedi.
“CHP OLARAK TÜRKİYE’NİN SURİYE POLİTİKASININ DEĞİŞMESİ GEREKTİĞİNİ SAVUNUYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriyelilere vatandaşlık vaadinin Rusya’dan özür dilenmesinin ardından geldiğine dikkat çeken Cankurtaran, şunları kaydetti:
“Dikkat edilirse bu özrün ardından Suriye’ye yönelik özellikle Başbakan Binali Yıldırım’ın ağzından ılımlı mesajlar gelmeye başladı. CHP olarak Türkiye’nin Suriye politikasının değişmesi gerektiğini savunuyoruz. Ancak bazı kuşkuları da dile getirmeden edemeyeceğim. Halen Suriye’de on binlerce isyancı militan var. Bunların bir kısmının aileleri buralardaki kamplarda. Suriye’deki militanların da Türkiye’ye sık sık giriş çıkış yaptığı biliniyor. AKP hükümeti, 2011’den beri Suriye’deki pek çok isyancı grupla bir şekilde temasa geçti. AKP’nin Suriye’de politika değişikliği yıllardan beri desteklediği Suriyeli kimi isyancı grupları boşa düşebilir. Bunların AKP’yi savaş suçlusu durumuna düşürecek itiraflarda bulunmamaları için ’vatandaşlık verileceği’ vaadinin bir havuç gibi bu kesimlere sunulduğunu düşünüyorum. Vatandaşlık açıklamasının Rusya’dan özrün ardından gelmesi bilmediğimiz bir anlaşma mı var kuşkusunu uyandırıyor. AKP, neden böyle bir düzenlemeye gittiğini halen açıklayabilmiş değil.”
"AKP OLDU BİTTİLERLE SIĞINMACI İNSANLARI KÖR BİR MİLLİYETÇİLİĞİN ÖNÜNE ATIYOR"
Cankurtaran, AKP’nin damdan düşercesine ortaya attığı vatandaşlık önerisinin hem vatandaşlarda tepkiye neden olduğunu hem de Suriyeli sığınmacılarda “Bir daha ülkemize dönemeyecek miyiz yoksa?” endişesini arttırdığını belirterek, “Son dönemlerde İzmir ve Konya’da olan olaylar endişe vericidir. Suriyeli sığınmacılara bedelsiz TOKİ konutları verilebileceğinin açıklanması fakir vatandaşları veya halen evinin borcunu ödeyen insanları rahatsız edebilir. Ancak Suriyeli sığınmacılara yönelik ırkçı söylemler de asla hoş görülemez. Yaşanan sıkıntıların birinci sorumlusu AKP’dir. Bu gerçek gözardı edilmemelidir. AKP oldu bittilerle sığınmacı insanları farkında olarak veya olmayarak kör bir milliyetçiliğin önüne atıyor” açıklamasında bulundu.
"SURİYELİLERİN PKK’YA KARŞI KULLANILACAĞI SÖYLEMİ TEHLİKELİ"
Cankurtaran, AK Parti’ye yakın kimi çevrelerin Suriyelilere vatandaşlık önerisine destek toplamak için açık veya el altından “Suriyelilerin PKK’ya karşı kullanılacağı veya doğudaki kimi illere yerleştirilecekleri” gibi iddiaları yaydıklarını hatırlatarak, “Bu yapılacak en yanlış hareket olur. Zaten savaş mağduru insanları PKK’nın hedefi haline getirmek ikinci bir insanlık suçu olur. Bu ayrıca doğudaki insanların devletle olan gönül bağını iyice koparır. Sırf politika yapacağım diye bu söylentileri yaymak bile PKK’nın ekmeğine yağ sürer” şeklinde konuştu.
"SURİYE’DE SAVAŞI DEĞİL BARIŞI DESTEKLEMELİYİZ"
Cankurtaran, Suriye’deki süreci görmeden vatandaşlık verilmesinin hatalı olacağını belirterek, şöyle konuştu:
“Suriye’de barış olsa bu insanların bir çoğu ülkesine dönmeyi seçecektir. O nedenle öncelikle bu sorunu halletmek istiyorsak Suriye’de savaşı değil barışı desteklemeliyiz. Bu süre zarfında mağduriyetleri giderecek şekilde sığınmacıların çalışma, barınma, eğitim haklarını güvenceye alan bir oturum izni ile bu sorun çözülebilir. Unutmayalım Avrupa’da yaşayan 4 milyon Türk’ün çoğu halen bu ülkelerde oturum müsaadesi veya oturum hakkı gibi haklarla kalıyor. Sen kuralları iyi uyguladıktan sonra her haliyle mağduriyeti giderirsin.”
"OSMANGAZİ KÖPRÜSÜ’NÜN ADINI DELİ DUMRUL DİYE DEĞİŞSİNLER"
Cankurtaran, Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın geçiş ücreti günlerdir tartışılan Osmangazi Köprüsü ile ilgili “Geçseniz de geçmeseniz de para ödeyeceksiniz” açıklamasıyla ilgili olarak da, “Deli Dumrul adlı bir Türk masal kahramanı vardır. Deli Dumrul bir köprü yapmış geçenden 30 akçe, geçmeyenden döve döve 40 akçe alıyormuş. AKP hükümeti de Deli Dumrul’u aratmıyor. Ulaştırma Bakanının geçseniz de geçmeseniz de para vereceksiniz açıklamasının Deli Dumrul’dan ne farkı var. AKP hükümetine teklifimiz Osmangazi Köprüsü’nün adını Deli Dumrul Köprüsü olarak değiştirmeleri. Şu an yaptıklarının Deli Dumrul’un yaptığından pek bir farkı yok çünkü” ifadelerini kullandı.
(İHA)