Ankara
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı sürerken gazetecilere açıklamada bulundu, soruları yanıtladı.
Giresun'daki selde 2'si asker 8 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Öztrak, partilerinden iki genel başkan yardımcısının ve 7 milletvekilinin Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla bölgede bulunduğunu, heyetin saat 19.00'da değerlendirmede bulunacağını bildirdi.
Öztrak, bölgede yapılan HES'lerin ve kaçak yapılaşmanın önüne geçilememesinin, yaşanan afette önemli bir etken olduğunu, HES kapaklarının kontrolsüz şekilde açıldığının, barajların duvarlarının yıkıldığının iddia edildiğini aktardı.
Askerlerin suya kapılmasına neden olan menfez için bir yıl önce CHP'li iki İl Genel Meclisi üyesinin, menfezin sağlamlaştırılması için İl Genel Meclisi Başkanlığına dilekçe verdiğini öne süren Öztrak, o günden bu yana işlem yapılmadığını, yaşananlarda ihmal bulunduğunu savundu.
Giresun'da 2009 ve 2016'da da sel yaşandığını anımsatan Öztrak, kentte gerekenin yapılmadığını söyledi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin, "Çok dere var, taşkınları önlemek imkansız" şeklinde açıklamalar yaptığını, vatandaşları gerekli tedbirleri almamakla suçladığını ifade eden Öztrak, benzer bir afetin üstünden 10 sene geçmiş olmasına rağmen hala tedbir alınmamasını eleştirdi.
"Tabloda bir dengesizlik var"
Öztrak, Türk milletinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde emperyalizme karşı savaş meydanında kazandığı 30 Ağustos Zaferi'nin yıl dönümünün yaklaştığını belirterek, şöyle devam etti:
"Ayasofya Cami açılışında binlerce kişiyi bir araya toplayan, vatandaşları krediyle tatile gönderen, 15 Temmuz'u 3 bin etkinlikle kutlayan, öğrencileri pandemide sınava sokan saray hükümeti, 30 Ağustos törenleriyle ilgili olarak, birdenbire salgının zirve yaptığı dönemdeki önlemlere geri döndü.
Salgının yayılmasını önlemek için gerekli her tedbir alınmalı, buna biz de katılıyoruz. Ancak bu tabloda bir dengesizlik var. Pandemide ikinci dalga mı başladı? Yoksa sarayın her milli bayramımızda yakalandığı alerji mi depreşti?"
Faik Öztrak, Karadeniz'de bulunan doğal gaz rezervine de değinerek, enerjide dışa bağımlılığı azaltacak her gelişmenin, kendilerini de sevindireceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın rezervin açıklanmasından iki gün önce müjde randevusu verdiğini ifade eden Öztrak, Erdoğan'ın "Müjde vereceğim" açıklamasıyla 7,40 lira olan doların 7,30 liraya düştüğünü, açıklamadan yarım saat önce ise kurun 7,21 liraya kadar gerilediğini anlattı.
Açıklamadan sonra dolar kurunun yeniden 7,35 liraya ulaştığını söyleyen Öztrak, "müjde randevusu"yla beraber kamu bankalarının doların değerini aşağıya çekebilmek için döviz sattığını, müjde hazırlığı yapılırken birilerinin ucuz döviz kapatmaya başladığını kaydetti.
Öztrak, "Bu ucuz dolarlar kimlere satıldı? Kim bu dolarları kamu bankalarından aldı?" sorularını yöneltti.
"Müjde randevusu verilir verilmez, borsada enerji hisseleri jet hızıyla yükseldi. Anlaşılan birileri bu müjdenin ne olduğunu önceden biliyordu." diyen Öztrak, enerji hisselerinin yaşanan üç günlük süreçte tavan yaptığını, bu dönemde 10 milyon liralık enerji hissesi alan bir kişinin 1 milyon lira ila 2,7 milyon lira arasında para kazandığını savundu.
Karadeniz'de doğal gaz bulunduğunun açıklanmasıyla da senetlerin aşağıya düştüğünü vurgulayan Öztrak, hisselerin asansör gibi inip çıkarken birilerinin milyonlarına milyon kattığını belirtti.
Öztrak, "Kimler enerji hisselerinde oynayıp milyonlarına milyon kattı?" sorusunu yönelterek, Sermaye Piyasası Kurulunun bu konuyu araştırması gerektiğine dikkati çekti.
Kurulun, incelemeyi başlatmadığı takdirde suça ortak olacağına işaret eden Öztrak, hesabın bugün sorulmaması halinde kendi iktidarlarında hesap sorulacağını kaydetti.
"Esnaflarımız perişan oldu"
Faik Öztrak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yeni bulunan rezervlerin avantajını milletimiz için hemen kullanmaya başlayın. Şu imzaladığınız pahalı doğal gaz alım anlaşmalarını yeniden masaya yatırın, fiyatları düşürtün. Buradan edilecek tasarrufla, çiftçinin, işçinin, iş insanının, memurun, emeklinin yani vatandaşın derdine derman olmaya çalışın. İşte biz de sizi o zaman alkışlayalım.
Önce ekonomik kriz, sonra da koronavirüs salgınında alınan önlemler nedeniyle esnaflarımız perişan oldu. Tüm dünya esnaflarına karşılıksız nakit desteği verdi, siz ise esnafımıza sadece faizle borç verdiniz.
Şimdi o borçları da geri ödeme zamanı geliyor. Bu gazı kullanın, masada kullanın, Rusya'dan aldığınız gaz fiyatlarını düşürtün, Türkiye'yi ihya edin."
Her yerden petrol, doğal gaz fışkırsa, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, birinci sınıf bir demokrasi, millete karşı sorumlu bir ekonomi yönetimi, akıllı politikalar olmadan sorunların üstesinden gelinemeyeceğini belirten Öztrak, Orta Doğu'daki ve Güney Amerika'daki petrol zengini ülkelerin durumuna dikkati çekti.
İktidarın, Venezuela'dan vergisiz peynir ithal etmeye karar verdiğini anlatan Öztrak, Türkiye'deki çiğ süt üreticisi yerine Venezuela'dakine destek verildiğini savundu. Öztrak, girdi fiyatları sürekli artarken, artırılması gereken desteğin, süt üreticisinin cebinden kepçeyle alındığını savundu.
"Dar gelirli 'Yandım Allah' diyerek kaçıyor"
Vatandaşın hayat pahalılığı altında ezildiğini, pazara giren dar gelirlinin "Yandım Allah" diyerek kaçtığını aktaran Öztrak, yaz mevsimin de bile 5 liranın altında doğru dürüst bir meyvenin bulunamadığına işaret etti.
Faik Öztrak, kirazın, üzümün lüks olduğunu, marketlerin bebek mamasına, çikolataya alarm takmaya başladığını anlattı.
İşsiz sayısının 10,5 milyonu aştığını, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın yönettiği ekonomide, daha önce işi olan 3 milyon 208 bin kişinin işinden olduğunu ifade eden Öztrak, üniversite mezunlarının annelerinin, babalarının eline baktığını dile getirdi.
Öztrak, "İşte memleketin, bu ülkenin, Türkiye'nin gerçek sorunları bunlar. Milletin çözün diye beklediği dertler bunlar. Bu iktidarın müjde gazıyla üstünü örtebilirim sandığı da bu dertler." dedi.
Sözcü Öztrak, İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait Kanal İstanbul afişlerinin valilik emriyle indirildiğini, yasa gereği bölücü ve yıkıcı olmayan afişlerin, mahkeme kararıyla kaldırılabileceğini, ancak hukukun ve yasanın dinlenilmediğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı kararıyla İstanbul'da Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüğü kurulduğunu aktaran Öztrak, İstanbul Emniyeti İstanbul Valisi'ne bağlıyken, İstanbul'da Ankara'ya bağlı kurulan takviye kuvvetin anlamı ne?" diye sordu.
İktidarın Türkiye'yi yönetme kabiliyetinin kalmadığını, "müjde"nin işsizlikleri çözmediğini, boş tencereyi doldurmadığını aktaran Öztrak, "Türkiye'nin ve ekonomimizin potansiyeli çok büyük.
Millet derdini çözmeye kararlı ehil bir kadroyla, doğru bir ekonomi programıyla, hukuk devletini, kuvvetler ayrılığını güçlendiren, çağdaş bir parlamenter demokrasiyle, vatandaşı kucaklayan, hiç kimseyi açıkta bırakmayan, çocukların yatağa aç girmesine müsaade etmeyen bir sosyal devlet anlayışıyla tüm sorunların üstesinden gelebilir." diye konuştu.
Öztrak, milletin kendisinden kopanlara, sesini duymayanlara, halini görmeyenlere ilk fırsatta yanıtını vereceğini dile getirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin doğal gaz rezervine ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine ise Öztrak, bu konuda partisinin görüşünü aktardığını, Bahçeli'nin açıklamasını değerlendirmeye gerek görmediğini bildirdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'nin Giresun'daki sel sonrası değerlendirmelerinin sorulmasının ardından Öztrak, yaşanan büyük ihmalin sorumlularının şimdi vatandaşı suçladığını söyledi.
Öztrak, "Doğal gaz müjdesine Kılıçdaroğlu niye sessiz kaldı, milletvekillerine görüş bildirmemeleri konusunda uyarıda bulunuldu mu?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Parti Sözcüsüyüm, Merkez Yönetim Kurulunda konuşulanlarla ilgili açıklama yapıyorum. Benim açıkladığım görüşler aynı zamanda Genel Başkanımızın görüşlerini de yansıtıyor. Bu soruyu kasıtlı buluyorum. Bu soru, 'Neden eleştirmiyorsunuz?' diyor. Biz gazın bulunmasını eleştirmiyoruz.
Beklediğimiz bir şey var, Genel Başkanımız da bunu bekliyor, buradan çıkacak zenginliğin milletin yararına kullanıldığını, milletimizin tamamına yansıtıldığını gördüğümüz andan itibaren gerçekten bunu alkışlarız."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com