TBMM
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin yıl dönümü dolayısıyla AA muhabirine açıklama yaptı.
Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 5 Aralık 1934’te bir kez daha tüm dünyaya örnek olacak bir karara öncülük ederek kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkı elde etmesi için harekete geçtiğini anımsattı.
Türkiye'nin Fransa, İtalya, Hırvatistan ve Slovenya'dan 11, Romanya’dan 12, Bulgaristan’dan 13, Belçika’dan 14, Yunanistan'dan 15, İsviçre’den ise 36 yıl önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıdığına işaret eden Kılıç, "Kadınlarımızın ilk kez oy kullandığı ve aday olabildiği TBMM 5. Dönem seçimleri, 8 Şubat 1935'te yapıldı. 17 kadın milletvekili ilk kez TBMM'ye girdi. Ara seçimlerde bu sayı 18'e ulaştı. Böylece kadınlar TBMM’deki tüm milletvekillerinin (400) yüzde 4,5’ini oluşturdu. Ülkemiz bu temsil oranıyla o dönem dünyada 2. sırada yer alırken bugün 190 dünya ülkesi arasında 124. sırada bulunmaktadır." diye konuştu.
Seçme ve seçilme hakkının elde edilmesini "kadın devrimi" olarak nitelendiren Kılıç, "Bu devrimin sonucu olarak yıllar sonra ben de TBMM'de bir kadın milletvekili olarak bulunuyorum. Ancak nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlar, karar alma mekanizmalarında yeterince yer alamamaktadır. 86 yıl önce birçok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkını elde etmiş olsak da şu an bulunduğumuz noktada bu konunun çok gerisindeyiz." ifadesine yer verdi.
"Kadının önündeki engeller kaldırılmalı"
Parlamentoda, sosyal hayatta, iş yaşamında eşit ve adil yaşamı savunduklarını ve bunun için mücadele ettiklerini belirten Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kadının özgür ve eşit bir birey olduğunun kabul edilmesi, kadının insan hakkı ihlalini de ortadan kaldıracaktır. Bunun için de devlet, başta eğitim olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte koordineli ve samimi olarak toplumda kadına bakış açısını değiştirecek, zihniyet dönüşümünü yapacak politikalar üretmek ve uygulamaya koymak zorundadır. Bu bağlamda kadının siyasal katılımı elbette eğitim, ekonomik özgürlüğü ve sosyo-ekonomik faktörlerden bağımsız düşünülemez. Meclis'te kadın milletvekili, hükümette de kadın bakanların sayısı daha fazla olması gerekir. Mevcut 17 bakanımızdan sadece 2'si kadındır. Bu oranlar kadın temsilinin yeterince gerçekleşmediğinin göstergesidir. Kadınların siyasette yeterince söz sahibi olmaları, karar mekanizmalarında yer almaları için kadının önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir."
"Meclislerde cinsiyet kotasının yüzde 50 olmasına ilişkin kanun teklifi hazırlıyoruz"
CHP'li Kılıç, bugün Türkiye'de özgürlükçü demokrasinin yerleşmesinin en temel koşullarından birinin, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması olduğuna dikkati çekerek "Kadın ve erkeğin eşit olduğu, kadınların güçlü ve bağımsız olduğu, karar verme süreçlerine erkeklerle eşit düzeyde katılabildiği ve tam anlamıyla eşit yurttaş olduğu bir toplum, özgür ve demokratik bir toplum olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Kadın hakları konusundaki esas dönüşümün, toplumsal cinsiyet rolleri ve bunlara ilişkin değer yargılarının değiştirilerek gerçekleşeceğini vurgulayan Kılıç, CHP'nin, toplumsal dönüşüm projesi önerdiğini söyledi. Kılıç, bu toplumsal dönüşüm projesinin toplumsal cinsiyet rollerini değiştireceğini ve bunun temeline kadınların eşit yurttaşlık hakkını koyacağını dile getirdi.
Kılıç, "CHP, hukuksal alanda attığı adımlarla Türkiye'de kadın-erkek eşitliğine ilişkin ilk büyük dönüşüme imza atmıştır. Şimdi sıra, hukuksal planda atılan bu adımların toplumsal yaşamın her alanına fiilen nüfuz etmesi için gerekli olan toplumsal zihniyet değişikliğini gerçekleştirmektedir." dedi.
CHP olarak ulusal ve yerel meclislerde, kadın temsiliyetinin artırılması amacıyla tüm partilerin zorunlu olarak uygulayacağı, "cinsiyet kotasının yüzde 50 olmasına" ilişkin Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklik teklifi hazırlıklarının sürdüğünü bildiren Kılıç, teklifi, tüm kadın örgütlerinin görüşlerini de alarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve kadın milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığına sunacaklarını ifade etti.
"Kadınların Parlamentodaki temsilcileriyiz"
Seçim bölgelerindeki çalışmalarında kadın seçmenlerin, kadın milletvekilleriyle daha iyi bir iletişim kurarak taleplerini iletebildiğini belirten Kılıç, şunları kaydetti:
"Kapı kapı çalışma yaparken, biz kadınlar evlere erkeklere oranla daha çok girebiliyoruz. 'Bizi ancak bir kadın anlar' diye düşünüyorlar. O yüzden daha açık, daha samimi, daha sıcak bir ortamda geçiyor görüşmelerimiz. Biz o kadınların Parlamentodaki temsilcileriyiz, onların taleplerini Meclis'te dile getirmek durumundayız. Sokaktaki herhangi bir kadının sorunu varsa bu bizim de sorunumuzdur. Biz de yasama çalışmalarında kadınların sesi oluyoruz. Bizler kadın dayanışmasını büyütmek zorundayız çünkü kadınlar değişim ve dönüşümün dinamiğidir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com