İSTANBUL (AA) - Fox TV'de yayınlanan Çalar Saat programında İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu, seçim çalışmalarının iyi gittiğini, milletvekillerinin, belediye başkanlarının ve gönüllülerin çalıştığını ifade etti.
Bu seçimin bir yerel seçim olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bu seçimde asıl komedi olan konu, bunun bir beka seçimi olduğu şeklindeki bir anlayış ve bunun geniş kitlelere anlatılmak istenmesi. Ortada bir beka sorunu falan yok. Muhtar seçeceğiz. Muhtarın bekayla ne ilgisi var? Sonuçta bulundukları beldeye hizmet götürecekler. Korku ve endişe üzerinden siyaset yapmak istiyorlar. Siyaset aslında vatandaşa umut vermektir, bir gelecek çizmektir." değerlendirmesini yaptı.
Erken seçim yorumlarının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Siyasi fırsatçılık ayrıdır, siyaset yapmak ayrıdır. Biz siyaset yapmak istiyoruz. Şimdi biz diyelim Ankara, İstanbul, Bursa, Adana, Mersin, Antalya'yı aldık. 'Vay efendim derhal erken seçime gidelim.' Bunun adı siyasi fırsatçılıktır." dedi.
"Kooperatifleşmeyi CHP'li belediyeler başlattı"Kooperatifleşmeye değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Kentle kır arasındaki gelir dağılımı dengesini sağlamak açısından kooperatifleşmeyi başlatan CHP'li belediyeler. Kooperatiften bir mal satın aldığınızda özellikle kırsalda, bu bir süt ya da tarımda başka bir kooperatif olabilir, bunları bizim belediyelerimiz yaptılar. İzmir ve Eskişehir'de süt alınacaksa sütü kooperatiften alacak. 0-6 yaş gurubunda olan bütün ailelere fakir zengin ayrımı yapmaksızın süt veriliyor. Kim kazanıyor. Aile ve süt üreten kooperatif kazanıyor. Bütün üreticiler kazanıyor. AK Partili belediyeler fidanı yurt dışından ithal ettiler. Bizim belediyeler kooperatiflerden gitti fidanı aldı, kentin her tarafına dikti. Şu anda bizim belediyelerimizin büyük bir kısmı bunu yapıyor. Özellikle Aydın, İzmir, Eskişehir gibi büyükşehir belediyelerimiz yapıyor."
Mansur Yavaş'la ilgili iddialarCHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'ın dün katıldığı bir etkinlikte Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran'ın salonu terk etmesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Doğru değil. Ya hiç davet etmeyeceksin, davet ediyorsanız da dinleyeceksiniz. Düşüncelerine katılırsınız veya katılmazsınız ama belli çevrelerin telkinleri veya baskılarıyla tavrınızı değiştirirseniz, sonuçta kaybeden salonu terk eden olur. Salonda düşüncelerini aktaran kişinin kaybedeceği hiçbir şey yoktur." yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, Yavaş'la ilgili iddialara da değinerek, şöyle devam etti:
"Beni en çok üzen şu. Daha önce başarılı bir belediye başkanlığı yapmış. Bir dönem adaylık süreci de yaşamış. Sonra kendisine AK Parti 'Gel bizden belediye başkan adayı ol' diye teklif etmiş. Bunu kabul etmemiş. Cumhuriyet Halk Partisi'nden aday diye kıyamet kopuyor. Her türlü iftira, her türlü karalama... İki belediye başkan adayı karşılıklı birbirlerini suçlarlar, ben bunu anlarım ama bir ülkenin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan zat ve tarafsızlığı üzerine yemin eden bir kişi nasıl olur da kalkar belediye başkanlarıyla ilgili ağza alınmayacak suçlamalar yapar? O koltuğun bir ağırlığı var ve sıradan bir makam değil. Mansur Yavaş tehdit ediliyor. Niye tehdit ediyorsunuz? Seçime girmek serbest, kazanmak yasak anlamına geliyor. Hangi demokratik anlayıştır bu? Ankara'da Mansur Yavaş alır, görevinin başına gelir. Bütün Ankaralılara hizmet eder, ayrım yapmaz."
"O geceyi hepimiz soğukkanlılıkla geçirmek zorundayız"Kemal Kılıçdaroğlu, medyaya yönelik eleştirilerde bulunarak, şunları kaydetti:
"15 Temmuz hain darbe teşebbüsünden sonra yanlış hatırlamıyorsam 16 Temmuz'da Saraya gittik. Türkiye ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyaydı ve dolayısıyla olayın değerlendirilmesi gerekiyordu. Konuşma sırasında Erdoğan'a '15 Temmuz darbe girişiminin bize büyük faydası oldu' dedim. 'TRT bize kapılarını açtı ve ben televizyona çıkma imkanı buldum' dedim. 'Olur mu öyle şey, orada herkese eşit hizmet götürülmesi lazım' dedi. Ben de '15 Temmuz'dan önce bizi çıkarmıyorlardı' dedim. 15 Temmuz'dan sonra bir kez çıktım, sonra o defter tekrar kapandı."
Kılıçdaroğlu, seçimden sonra ekonominin durumunun ne olacağına yönelik bir soru üzerine, işsiz sayısının 8 milyona yaklaştığını savunarak, "Ne yapacaklar? IMF'nin kapısına gidecekler. Arka kapıdan IMF ile görüşüyorlar zaten, biz bunu biliyoruz." dedi.
Seçim güvenliğiyle ilgili bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "O geceyi hepimiz soğukkanlılıkla geçirmek zorundayız. artısı, eksisi olur. Yanlışı, doğrusu olur. Sandıklara gidilecek, sandıklar kontrol edilecek herkes sandıklara bakacak." diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Seçim güvenliğinden emin misiniz?" sorusuna, "Tabii" yanıtını verdi.