Ankara
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk TV'nin canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Koronavirüsle mücadelede gelinen durumu değerlendiren Kılıçdaroğlu, olayın bir an önce en az hasarla geçirilmesinin herkesin beklediği bir durum olduğunu söyledi.
Salgın Çin'de ortaya çıktıktan sonra CHP'nin üç ayrı komisyon kurarak rapor hazırladığını, bunu bütün siyasi partilerin genel başkanlarına gönderdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, gıda sorunu yaşandığını, gelecek günlerde bir de "tarım raporu" hazırlayacaklarını belirtti.
Sağlık Bakanlığının bu süreci nasıl yönettiğine ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın ilk günden itibaren süreci şeffaf şekilde yürüttüğünü kaydetti.
Bilim Kurulunun oluşturulmasının önemli olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, Kurulun önerilerini iktidarın uygulamadığını savundu.
Koranavirüs testinin yapılmasında çok geç kalındığını, kit bulunmasında zorluk yaşandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, kaos ortamının yaşandığını ve duruma hakim olunamadığını öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, bundan sonra neler yapılacağına, hangi önlemlerin alınacağına bakılması gerektiğini kaydetti.
Sağlık Bakanlığının 2019'da pandemi hastalıklarla ilgili rapor hazırladığını, raporda böyle bir süreçte neler yapılacağının bulunduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, rapordaki önlemlerin alınmadığını savundu.
"8 milyon 646 bin kişi şu anda evinde oturuyor"
Salgının ilk günlerinde devletin yapması gerekenlere dikkati çektiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Ekonomik ve Sosyal Konseyin toplanması gerektiğini söylediğini aktardı.
Kılıçdaroğlu, işveren, çiftçi, emekli ve işçinin bu süreçte sorun yaşadığını, iktidarın bu kişilerin sorununu çözmesi gerektiğini kaydetti.
Salgın dolayısıyla uçak biletlerinde indirim yapıp "evde kal" diyen başka bir devlet olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, "Neden? Çünkü devlette ortak akıl oluşmuyor da ondan. Ortak aklı nasıl oluşturacaksınız? Sorunu yaşayanı dinleyeceksiniz." dedi.
Salgın sürecinde birçok iş yerinin kapandığına işaret eden Kılıçdaroğlu, kapatılan 144 bin 690 iş yerinde çalışan sayısına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Berber, kuaför salonu, güzellik salonlarının sayısı 108 bin. Burada çalışan kişi sayısı 504 bin. Motorlu kuryeler var. 982 bin kurye var Türkiye genelinde, 500 bin kişisi şu anda işsiz. AVM'ler kapandı. Türkiye genelinde 436 AVM var, buralarda 523 bin kişi şu anda işsiz. Kahvehaneler kapandı, 71 bin 103 kahvehane var Türkiye genelinde, 213 bini işsiz. 1 milyon evde temizliğe giden kadın var. Toplam 8 milyon 646 bin kişi şu anda evinde oturuyor."
"En az hasarla atlatılması için neler yapılması gerektiğini söyledik"
CHP olarak bu rakamı topladıklarını, neler yapılması gerektiğini söylediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, devletin bazı kararlar aldığını ancak bunda çok geç kalındığını bildirdi.
"Hangi siyasi partinin genel başkanı bilgilendirildi? sorusunu yönelten Kılıçdaroğlu, salgının en az hasarla atlatılması yöntemlerinin konuşulması için bir adım atılmadığını söyledi.
Salgın tedbirleri kapsamında dünyadaki bazı ülkelerin işsizlikle mücadele için aldığı önlemlerin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin işsizlikle mücadeleye yüzde 2 kaynak ayırdığını ve bunun düşük bir miktar olduğunu belirtti.
Türkiye'nin daha fazla kaynak ayırması gerektiğine değinen Kılıçdaroğlu, "Biz kaynak bulabilir miyiz? Evet, bulabiliriz. Nereden bulabiliriz bu kaynağı? Dedik ki havaalanları yaptınız, onlara garantiler verdiniz, o garantilerin en azından bir yıl süreyle ertelenmesini sağlayın, o garantilere ödeyeceğiniz parayı bu iş için harcayın. Dolayısıyla insanlar mağdur olmasınlar, bunu da söyledik ama duymazlıktan geliyorlar.
Bu konuda en ufak tek cümle bile kurmak istemiyorlar. Neden? Oralara para verecekler. Bu, bizim açımızdan ciddi bir sorun." diye konuştu.
"Devlette hazırlık var, 'Devlette hazırlık yok' demiyorum"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, bakanlık görevinden ayrıldığını açıklamasına ilişkin Kılıçdaroğlu, "Kararı tek başına Süleyman Soylu Bey'in alacağına inanmıyorum. Sağlık Bakanı'nın tek başına karar alamadığı gibi...
Sokağa çıkma yasağı ile ilgili olarak pek çok çevreden öneri geldi ama o önerilen hiçbirisi uygulanmadı, sonunda cumartesi-pazara denk geldi, geç saatte açıklandı. Bütün karar mekanizmalarının oluşmasında nihai söz sahibi olan Sayın Erdoğan'dır. Sayın Erdoğan'ı kurtarmak için Sayın Soylu'nun istifa etmesini de anlayışla karşılıyorum, onu da ifade etmek isterim." değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sağlık alanında topyekun mücadele ediyorsunuz. Hekimler, hemşireler seferber, laboratuvarlar, orada çalışanlar seferber. Sağlık çalışanlarının tamamı seferber ama işsizlik konusunda henüz ciddi, tutarlı bir adım atılmış değil, yoksulluk konusunda sağlıklı, tutarlı bir adım atılmış değil.
Eve kapanan insanlar, dışarıya çıkamayan insanlar var. Alınan kararlar geçici, alınan kararların tamamı yapay, alınan kararlar sorunu aşmamız konusunda yeterli değil. Bu konuda daha radikal, daha köklü kararların alınması lazım."
CHP Genel Başkanı olarak alınan kararları eleştirmediğini, eksikliklerin tamamlanmasını istediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Gün kavga günü değil, ben bunu da biliyorum. Gün oturup karşılıklı tartışma günü de değil, ben bunu da çok iyi biliyorum. İnsanlar hayatlarını kaybediyor, dolayısıyla onlara yol, yöntem göstermeye çalışıyorum." dedi.
Söylediklerinin gecikerek hayata geçirildiğini, bir kısmının hiç dikkate alınmadığını ifade eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oysa gönül isterdi ki bütün bunlar daha ortaya çıkmadan önce 229 sayfalık ulusal pandemi raporu nasıl hazırlandıysa 2019 yılında ve bunun gerekleri neden şu ana kadar hiç yapılmadıysa veya çok az kısmı yapıldıysa bunun sorgulanması lazım.
Benim zaten üzerinde durmak istediğim konu bu. Devlette hazırlık var, 'Devlette hazırlık yok.' demiyorum ama siyasi otorite bunu hayata geçirmek zorunda ama siyasi otorite hayata geçirmekte çok gecikti."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com