İSTANBUL
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evinde düzenlenen "2. Bölge KOBİ Buluşması"ndaki konuşmasında, cumhurbaşkanının tarafsız olmasının ilke olarak anayasaya konulduğunu anlattı.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Nedeni şudur; Çünkü cumhurbaşkanı mahkemeye hakim tayin edecek. Bir partinin genel başkanı mahkemeye hakim tayin ederse orada yargı yoktur. Geçen gün bir partinin genel başkanının Danıştay'a tayin ettiği hakim, kalktı bir tweet attı, Muharrem İnce'yi eleştirdi. Sen hakim misin yoksa o partinin kadın kolları il başkanı mısın? Kimsin sen? O hakimin derhal o görevden istifa etmesi lazım. Ahlakı varsa, hakimlik mesleğine saygı duyuyorsa, tarafsızlığın temel kural olduğuna inanıyorsa, hakimlik görevinden derhal istifa etmesi lazım. Aksi halde Danıştay'da kara bir leke olarak kalacaktır. O bir hakim değil, bir partinin militanı hakimlik yapamaz."
Kılıçdaroğlu, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in döneminde Türkiye Barolar Birliği Başkanının Anayasa Mahkemesi üyeliğine atandığını hatırlatarak, "Kendisi şunu söyledi, 'Ben CHP üyesiyim, Anayasa Mahkemesi üyeliğine gidemem. Benim siyasi kimliğim ortaya çıkmıştır. Ben oraya gidersem, Anayasa Mahkemesini zedelerim. Anayasa Mahkemesi eleştiriye muhatap olur.
Ben Anayasa Mahkemesi üyesi olmayacağım.' Gitmedi. Şimdi partinin il, ilçe başkanlığında görev yapan avukatlar hakim olarak atanıyor. Adalet çöktü. Normalde o hakimin derhal Danıştay'dan atılması lazım" dedi.
'Cumhurbaşkanı, tarafsız olmak ve 81 milyonu kucaklamak zorundadır...'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı, tarafsız olmak ve 81 milyonu kucaklamak zorundadır. Bu taahhütte bulunan bir kişi var: sayın Muharrem İnce. Benim yakamda 6 oklu rozet var, ben bir partinin genel başkanıyım.
Bunu takmak benim hakkım. Ama Muharrem İnce, cumhurbaşkanı adayı olduğu gün göğsündeki 6 oklu rozeti çıkardı. Ben de ona Türk bayrağı rozetini taktım. 'Sen artık 81 milyonun cumhurbaşkanı adayısın.' Anayasa diyor ki 'Cumhurbaşkanı seçildikten sonra gelir, Meclis'te tarafsız olacağına dair yemin eder.' Bir partinin genel başkanı tarafsız olur mu?" dedi.
Kılıçdaroğlu, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi'nde düzenlenen "2. Bölge KOBİ Buluşması"nda, 16 yıldır ülkeyi yönetenlerin Türkiye'nin geleceğiyle ilgili hiçbir şey söylemediğini ve ekonomi konusunu hiç konuşmadığını savunarak, "Neden ekonomi konusunda konuşmuyor? Sorun kıraathane açmak değildir. İşsizler ordusunu bir yere toplamak değildir sorun.
Sorun, işsize işi nasıl bulacağımızdır. Sorun kıraathane açmak değil, sorun fabrika açmaktır, istihdam yaratmaktır, sorun budur. İşsizler, çiftçi kendisini yakıyor, sanayici intihar ediyor." diye konuştu.
Ufku biten siyasetçinin ülkeyi yönetme şansı olmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bırakın yakın tarihi, kendi dönemini bile sağlıklı değerlendiremeyen bir kişinin Türkiye'nin yönetimine gelmesi, Türkiye açısından ciddi sorunlar doğurur. Yakın tarihi, kendi dönemini bile daha doğru dürüst tahlil edemeyen ve o dönemde dahi ne yaptığını, ne olduğunu bilemeyen, geçmiş dönemlerde yapılanları, kendi döneminde yapılmış gibi topluma sunan bir insandan bu memlekete hayır gelmez.
Bunu herkesin bilmesi lazım. Hepimizin oturup düşünmesi lazım. Sorun karşılıklı slogan atma, birbirimizi alkışlama sorunu değil. Yapalım bunu tamam, eyvallah. Sorun geleceği düşünmek. Geleceği düşünmek zorundayız."
"Devletle vatandaş arasındaki ilişki temelden sarsılmıştır..."
Kılıçdaroğlu, vatandaşın vergisini, sigortasını ödeyemediği için af kanunu çıktığını ve daha yüksek faizlerle erteleme yapıldığını kaydederek, "Bir süre sonra şantaja dönüşüyor. Vergisini zamanında ödeyen kişi, 'Ben ödedim zaten vergimi, yeniden yapılandırmaya gerek yok' diyor. Vergi dairesi müdürü telefon açıyor, 'Matrahı yükselteceksin, yükseltmezsen vergi memurlarını göndereceğim.’ diyor.
Olmaz, yanlıştır bunlar. Şantaja döndüğü andan itibaren, devletle vatandaş arasındaki güven ilişkisi temelden sarsılır. Bugün geldiğimiz nokta budur. Devletle vatandaş arasındaki ilişki temelden sarsılmıştır." diye konuştu.
Türkiye'nin genç, dinamik, aktif, çalışkan, ülkesini düşünen yöneticilere ihtiyacı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Sayın Muharrem İnce, genç, dinamik, enerjik ve bir öğretmen. Her şeyden çok daha önemlisi bir öğretmen. Binlerce çocuğumuzu yetiştirdi. 'Ben Türkiye'yi yönetmek istiyorum, kararlılıkla, bu ülkenin çıkarları için yönetmek istiyorum. Özel bir ajandam yok.' diyor. Bu ülkenin geleceği için bu ülkenin sağlıklı yönetilmesi lazım. Bunu yapabilirsek çok önemli bir başarıyı sağlamış olacağız" dedi.
"Tek adama teslim edilmişse, o devlet yok olmuştur..."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "esnaf bakanlığı" kuracaklarını belirterek, anayasada devletin esnaf ve sanatkarı koruyacak tedbirler alma yükümlülüğü bulunduğuna işaret etti.
Katılımcılara seslenen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Hangi tedbirleri aldı? Zincir mağazalarla, şehir merkezlerinde kurulan AVM'lerle mi koruma tedbiri aldı? Mevcut siyasal iktidar, esnafı gözden çıkarmış durumda. Onlara göre esnafın ömrü bitti, esnafa gerek yok. Bütün ülkelerde esnaf vardır ve korunur. 'Şimdi esnafı bitirme zamanı' diye çıktılar ortaya, 15 yılda geldiğimiz nokta bu. 'Hem şikayet ediyoruz hem oy veriyoruz derseniz' boşuna şikayet etmeyin zaten sonunuzu getirecek.
'Sonumuz gelmesin. Bizler de çalışmak, üretmek istiyoruz.' diyorsanız, artık yönünüzü değiştirecek, gerçeği göreceksiniz. Bu gerçekten yola çıkarak hareket edeceksiniz. Bunları yapamazsak sonuç alamayız. Sizin çıkarınız memleketin çıkarı demektir. Dükkanı kapatıp işsiz kaldığınızda, kim sizin sorunlarınızla ilgilenecek? Sosyal devlet; işsize iş bulmak, esnafı, çiftçiyi, üreteni korumaktır."
Kılıçdaroğlu, 16 yıldır ekonominin üretim ekonomisinden koparılarak, beton ekonomisine yönlendirildiğini, tasarrufların üretime gitmediğini savundu.
Dünyanın hiçbir ülkesinde bir devletin, bir tek adama teslim edilmediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Tarihte bunun örnekleri var. Tek adama teslim edilmişse, o devlet yok olmuştur, bitmiştir. Batan devletlerin tarihine baktığınızda bu tabloyu görürsünüz." dedi.
Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı, tarafsız olmak ve 81 milyonu kucaklamak zorundadır. Bu taahhütte bulunan bir kişi var: sayın Muharrem İnce. Benim yakamda 6 oklu rozet var, ben bir partinin genel başkanıyım. Bunu takmak benim hakkım. Ben CHP'liyim. Ama Muharrem İnce, cumhurbaşkanı adayı olduğu gün göğsündeki 6 oklu rozeti çıkardı. Ben de ona Türk bayrağı rozetini taktım. 'Sen artık 81 milyonun cumhurbaşkanı adayısın.' dedim.
Cumhurbaşkanı neden tarafsız olmak zorundadır? Anayasa diyor ki 'Cumhurbaşkanı seçildikten sonra gelir, Meclis'te tarafsız olacağına dair yemin eder.' Bir partinin genel başkanı tarafsız olur mu?" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından basına kapalı devam eden toplantıya, CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com