KOCAELİ (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kocaeli'nin Gölcük ilçesindeki bir restoranda sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve muhtarlarla buluşmasında yaptığı konuşmada, daha güzel bir Türkiye'de yaşamak istediklerini söyledi.
Ortak hedefleri olması gerektiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Ortak amacımız olmalı, bayrağımızın altında, bu güzel vatanda huzur içinde yaşamak. Emin olun siyaseti sadece ve sadece bunun için yapıyorum. Bu ülkenin insanı huzur içinde yaşasın. Bu ülkede her evde tencere kaynasın. Her evde bereket ve huzur olsun. Birlikte huzur içinde yaşayalım. Siyaseti yapmamın ana nedeni budur." diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, herkesin kimliğine, inancına ve yaşam tarzına saygılı olduğunu dile getirerek, herkesin birbiriyle bir arada, huzur içinde yaşaması gerektiğini kaydetti.
Birlikte huzur içinde yaşamanın, konuşabilmenin öneminden bahseden Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, bir araya geleceğiz, oturup konuşacağız ve ortak aklı egemen kılacağız ve eğer bir sorun varsa onu hep beraber oturup çözeceğiz. Siyaseti bunun için yapıyorum. Siyaseti, şunun için de yapıyorum; huzur içinde yaşamak, bir arada yaşamanın bazı şartları vardır. Siyasetçinin ahlaklı olması lazım. Siyasetçinin hesap soran değil, vatandaşa hesap vermesi lazım." ifadelerini kullandı.
"Üreten Türkiye'nin yolunu açacağız"Kılıçdaroğlu, vatandaş vergi ödüyorsa siyasetçinin, kullandığı bu verginin hesabını vermesi gerektiğini anlatarak, bunun sağ ve sol düşünce yapısı olmadığını dile getirdi.
Devleti yönetenlerin her kuruşun hesabını millete vermesi gerektiğini aktaran Kılıçdaroğlu, siyasetçinin ahlaklı olması ve hesap verebilmesi gerektiğini söyledi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, siyasetçi ahlaklı değilse ve hesap vermiyorsa vatandaşın ondan hesap sorması gerektiğini belirterek, bunun hesabının da sandıkta sorulabileceğini kaydetti.
Esnaf odası başkanının sürekli borç yapılanması yapıldığını programda anlattığını söyleyen Kılıçdaroğlu, bu yapılandırmanın yanında borca faiz de uygulandığını aktardı.
Kılıçdaroğlu, borç ertelemesine karşı kendilerinin çözüm getireceğini savunarak, şöyle konuştu:
"Biz esnaftan, çiftçiden, emekliden, mağdurdan ve haktan yanayız. Ben öyle sırtı kalın, elinde viski bardağı olanlarla yan yana değilim. Benim o taraklarda bezim yok. Vatandaşın derdi varsa onun yanında her zaman olurum. Nasıl yapacağız? Projemiz, esnaf veya KOBİ, 1 yılda ne kadar verdi, ödedi? Diyelim 100 lira, 100 lira size sıfır faizli kredi vereceğiz. Böylece biz üreten Türkiye'nin yolunu açacağız. Bir ülkenin saygınlığı üretmeyle olur tüketmeyle değil."
"Bağımsız bir muhtarlar kanunu olması lazım"Bağkur borçlarından dolayı sağlık hizmeti verilmediğini belirten Kılıçdaroğlu, vatandaşın sağlık hizmetini parasıyla aldığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, sağlığın herkesin hakkı olduğunu ifade ederek, esnafın hakiki dostu olduğunu kaydetti. Kendisinin vatandaşların yetiştiği şartlarda, mütevazı bir evde yaşadıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, toprak damlı evlerde oturduklarını anlattı. Kılıçdaroğlu, ülkede eşit imkanlar sağlandığını ve CHP Genel Başkanı olduğunu anımsatarak, bu imkanı kendilerine şehit ve gazilerin sağladığını aktardı.
Muhtarların dertlerini bildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, muhtarların demokrasinin temel taşı olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, muhtarların güçlendirilmesinin demokrasinin güçlendirilmesi anlamına geldiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bağımsız bir muhtarlar kanunu olması lazım. 332 madde, 81 kanunda geçen maddeleri toparlayacaksınız, muhtarlık kanunu çıkaracaksınız. Bu çalışmayı biz yapıyoruz. Öyle bir proje geliştirilmeli ki nereye giderseniz gidin, binayı görünce 'Evet bu bir muhtarlık binasıdır.' denilmeli. Muhtarlara kalıcı bir yapının olması lazım ve bunun tapusu da muhtarlık adına olmalı. Belli sayıda vatandaşın seçtiği, belirli büyüklükteki muhtarlıklara, belediyenin bir eleman tahsis etmesi lazım. Belediye meclisinde sizin mahallenizle ilgili bir karar alınıyorsa o muhtarın o belediye meclisi toplantısında söz ve karar sahibi olması lazım. Belediyelerde emlak vergisi toplanır. Bunun tamamını belediye başkanlığı alır. Aynı yerde aynı mahallede siz de seçildiniz. O zaman toplanan emlak vergisinden belli bir payın muhtarlığa ayrılması lazım. Bu pay niye ayrılacak? Demokrasiyi güçlendirelim diye muhtarlığı savunuyoruz. Emlak vergisinden size ayrılacak payı o mahallenin yoksullarına yardımı muhtarlar yapacak. Kaymakamlar değil. Muhtar mahallesinde kim yoksulsa ona yardımı götürür. Muhtar hiçbir partinin üyesi değil ki, muhtar parti ayrımı yapmadan yardımı herkese götürür. Hükümet bizim partilidir ona vereyim, diğeri bize oy vermedi ona oy vermeyeyim. Yoksulluk böyle önlenmez."
Bu kanunu hazırlayıp Meclis'e sunacakları anlatan Kılıçdaroğlu, iktidarın destek vermesi halinde oy birliğiyle kanunu çıkarabileceklerini bildirdi.
Kılıçdaroğlu, herkesin muhtarlara saygı göstermesi gerektiğini, muhtarlar güçlendikçe ülkede gerilim olmayacağını söyledi.
"Biz OHAL'den şikayetçiyiz"Bir dernek başkanının OHAL'in kalkması gerektiğini ifade ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Biz OHAL'den şikayetçiyiz. Ne var OHAL'lik? Ne var Allah aşkına, ne var Türkiye'de, niye OHAL var? Normal bir sürece Türkiye'nin süratle geçmesi lazım. Parlamento çalışıyor, kanunları çıkarıyor, bütçeyi çıkarıyor. Nedir OHAL? Hapishaneler tıka basa dolu, doğru değildir. Milletvekillerinin hapse atılması doğru değildir, seçimle gelen birisinin hapse atılması doğru değildir. Bu demokrasimiz açısından doğru değildir. Türkiye'de demokrasi var mı? Yok mu? Sorusunun tartışmasına yol açıyor. O nedenle hepimizin ortak demokrasiden yana tavır alması lazım."
"Sarraf davalarından vazgeçmek istiyor"Alın teriyle rızkını kazanan herkesin yanında ve başının üstünde yeri olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rızık helallikle ilgili bir kavramdır. Helal olan alın teriyle kazanılan paradır. Helal olan emek karşılığında kazanılan paradır. Çiftçi sabahın köründe tarlaya gidiyorsa kamyon şoförü günün 24 saatinde direksiyonun başında çalışıyorsa sabahın köründe anne kalkıp çocuğunun karnını doyurup okula gönderebiliyorsa; helallik budur, rızık budur ama sen bunların hiçbirisini yapmayacaksın, Rıza Sarraf gelecek senin bakanlarına milyonlarca dolar rüşvet verecek, sen o dosyayı kapacatacaksın ve bana kalkıp rızıktan söz edeceksin. Sen rızıktan asla söz edemezsin, rızık başka, haram başka. Haramla rızkı kimse karıştırmasın. Her alın terinin damlası benim başımın üstüne ama sen kalkacaksın Rıza Sarraf aleyhine tek cümle bile kullanmayacaksın. 'Bu adam sahtekardır.' diyemiyor. Ben söylüyorum, bu adam sahtekardır. Yeni mi söyledim, hayır. Daha önce de söyledim. Rıza Sarraf da benim aleyhime dünya kadar dava açtı. Tazminat davaları açtı. Şu anda tazminat davaları Yargıtay'da. Dün avukatı telefon etmiş, 'Biz davalardan vazgeçmek istiyoruz.' diye. İster geç ister geçme kardeşim, sahtekarın davası neyse o davanın üzerine sonuna kadar gideceğiz."
"2019'da o adaların tamamını alacağım"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yunanistan'ın Ege adalarının 18'ini işgal ettiğini" dile getirdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etit:
"Ya arkadaş, benim her söylediğime laf yetiştiriyorsun, bir de bu 18 adayla ilgili bir cümle kur. Cümle dahi kurulmuyor. Yunanistan Savunma Bakanı bana cevap verdi, 'Gel de al.' diyor bana. 2019'da geleceğim, o adaların tamamını alacağım. Bunu niye söylüyorum? Bir dönem bunlar Kıbrıs için de söylüyorlardı 'Gel de al.' diye. Rahmetli Ecevit ne yaptı? Çıktı ve gitti aldı. Bitti o kadar. Korkudan cevap bile veremiyor. Hani sen dünya lideriydin kardeşim, herkes önünde titriyordu. Süleyman Şah Türbesi'ni kendi topraklarımızdan kaçırdık. Kimse bana millilikten söz etmesin. Kendi toprağını terör örgütüne bırakacaksın, kendi türbeni alacaksın kaçıracaksın. Sonra da kalkacaksın bana 'Ben milliyim' diyeceksin. Olmaz, ben gerekirse orada şehit olurum ama toprağımı korurum. Vatanım için her şeyi yaparım. Ege adalarının 18'inde gidecek Yunanlılar askeri birliklerini kuracak, askerlerini götürecekler orada konuşlandıracaklar, ben bunu dile getireceğim, tek cümle bile etmeyeceksin. Kimsin sen? Hani milliydin, niye demedin Yunanistan Savunma Bakanı'na 'Sen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin anamuhalefet partisini tehdit edemezsin kardeşim.' Niye demedin?"
Muhabir: Kadir Yıldız,Şahin Oktay