CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, döviz kurları ele alındığında 20 yılda dolar bazında akaryakıtın pompa satış fiyatının neredeyse aynı kaldığı, ancak TL olarak 10 kata yakın arttığı ifade edildi.
Gerekçede, şunlar kaydedildi:
"2000 yılında benzinin litre fiyatı 0,59 TL, 1 Dolar 0,62 TL idi ve 100 TL’ye 170 litre benzin alınabiliyordu. Ekonomik krizin etkisiyle bir yıl sonra 2001’de benzinin litre fiyatı 1,24 TL olunca 100 TL’ye ancak 80 litre benzin alınmaya başlandı. 2005’te benzinin litre fiyatı 2.57 TL oldu ve 100 TL’ye ancak 38 litre benzin alınabildi. Sonraki 3 yıl boyunca benzinin pompa satış fiyatı arttı ama TL’nin dolar karşısında değeri düştü. 2009 yılına gelindiğinde benzinin litre fiyatı 3,38 TL’ye çıktı, 100 TL’ye alınabilen benzin miktarı ise 30 litreye geriledi. Benzinin litre fiyatı 2010’da 3,87 TL, 2011’de 4,29 TL, 2012’de 4,57 TL, 2013’te 5 TL oldu. 2014 ve 2015’te benzin fiyatlarında dünya petrol fiyatlarındaki dip rakamların etkisiyle bir miktar iyileşme yaşandı ama 2016’dan itibaren bu yön değişti. 2017’de benzinin litre fiyatı 5,66 TL oldu ve 100 TL’ye 18 litre benzin alınabildi. 2018‘de benzinin litre fiyatı 6,24 TL’ye yükseldi, 100 TL’ye alınabilen benzin miktarı ise 16 litreye geriledi. Bugün 1 litre benzin fiyatı 6,87 TL, 1 Dolar 5,84 TL oldu ve 100 TL’ye ancak 14 litre benzin alınabiliyor."
Bu yıl itibarıyla akaryakıt fiyatlarındaki dalgalanmaların sürdüğü, Türkiye’de akaryakıttaki vergi oranının diğer ülkelere göre yüksek olduğu belirtildi.
Türkiye'nin, OECD ülkeleri arasında benzinden en çok vergi alan ülkeler arasında 8. durumda olduğu vurgulanan gerekçede, "Türkiye’de benzinden alınan vergi oranı yüzde 65. Günümüzde benzinin vergisiz fiyatı 2,20-2,50 seviyelerindedir. 100 TL’ye ancak 14 litre benzin alabiliyorken, bunun 65 lirasını da devlete vergi olarak ödüyoruz. Günümüzde akaryakıta neredeyse her gün zam gelmeye başladı. Vatandaşımız sabahları güne, gece yarısı akaryakıta yapılan zam haberiyle uyanmaktadır." ifadesine yer verildi.
"Akaryakıt fiyatlarının artması birçok sektörü olumsuz etkiliyor"Akaryakıt fiyatlarının artmasının, sadece aracına benzin ya da mazot alan vatandaşı ilgilendirmediği, iğneden ipliğe her şeye zam anlamına geldiği savunuldu. Taşımacılık yapan esnafından üretim yapan sanayicisine, mazotlu traktörü ile tarlasını süren çiftçisinden öğrenci servis taşımacılığına kadar birçok sektörün, akaryakıt fiyatlarının artmasından olumsuz etkilendiği vurgulandı.
Benzin ve motorin fiyatlarının yükselmesinin, enflasyonun artmasındaki en önemli faktörlerden biri olduğu ifade edilen gerekçede, adil bir vergi sisteminin kurulmaması nedeniyle akaryakıt ürünlerinin ülkeyi yönetenler tarafından vergi toplama aracı olarak görülmeye başlandığı öne sürüldü.
Gerekçede, "Akaryakıt vergilerinde indirime gidilmesi piyasaları ve halkı rahatlatacaktır. Akaryakıt ürünlerindeki yüksek vergi yükünün tarım, ulaşım, sanayi ve ekonominin diğer alanları ile vatandaşlarımızın günlük yaşamlarına çıkardığı zorlukların incelenmesi, akaryakıttan vergi toplama uygulamasının önüne geçmek ve ekonomiye rekabet gücü kazandıracak bir fiyat belirleme mekanizmasını oluşturacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmalıdır." ifadeleri kullanıldı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com