Mahkemeyi takip etmek için Mersin’den Osmaniye’ye gelen Kılıç’ın ablaları Nurhayat Şeremet ve Yaprak Ecer, kardeşlerinin kendi isteği ile intihar etmediğini iddia ettiler. Olayla ilgili açıklama yapan Nurhayat Şeremet, “Hırsızlık suçundan hükümlü olan kardeşimin ölümü bizim için şüpheliydi. Çünkü kardeşim ile ilgili çelişkiler daha Mersin’de başladı. Kardeşimi ben ihbar ederek yakalattım. Çünkü kendisi şizofren hastasıydı.
Birkaç suçtan aranıyordu. Abisini dahi yaralamıştı. Başkalarına da zarar vermemesi ve gözetim altında olması için ben ihbar ederek yakalattım. Ancak Mersin’den Osmaniye’ye nakil olduğunu bilmiyorduk. Bize öldüğünde haber verdiler ve o zaman Osmaniye’de olduğunu öğrendik. Bu arada Mersin’de kafa travması geçirdiğini de öğrendik.
Yani kendisine işkence yapıldığından da şüpheleniyoruz. Bize olayla ilgili yürütülen soruşturma sonucunda kardeşimin psikolojik sorunları olduğu, bu nedenle koğuş tuvaletine kendini asarak intihar ettiği, ölümünde şahıs dışında kimsenin kusuru bulunmadığı gibi, kamu adına takibi gerekecek herhangi bir suç veya suç unsuru bulunmadığı belirtildi. Kardeşim elleri arkadan bağlı olarak kendini asmış. Böyle intihar olmaz diyerek, suç duyurusunda bulundum” dedi.
İHBAR MEKTUBU, OLAYIN SEYRİNİ DEĞİŞTİRDİ
Bunun üzerine savcılığın cezaevi müdürü ile 9 infaz koruma memuru ve 22 mahkum hakkında cinayet iddiasıyla soruşturma başlattığını belirten abla Şeremet, “Savcılığın soruşturması devam ederken Kurtuluş Kılıç'ın bulunduğu koğuşa sonradan gelen Murat E. isimli hükümlü, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı'na ihbar mektubu gönderdimiş. Bu mektup soruşturmanın seyrini bir anda değiştirdi.
Mektupta Kurtuluş Kılıç ile aynı koğuşta kalan Erkan A, Kemal A. ve Atahan A. A.’nın kardeşim ile arasında husumet oluştuğunu, Kılıç'ın akli dengesinin bozuk ve daha önce Mersin Cezaevi'nde de intihar etmeye çalıştığını öğrenen şüphelilerin Kılıç'ı intihara sürüklediklerini öne süren Erol, olayın nasıl gerçekleştiğini de tüm detaylarıyla anlatmış.
Soruşturma devam ederken gelen bu mektubu da dikkate alan Cumhuriyet Savcısı, halen iddianamede çeşitli suçlardan 3 ayrı cezaevinde bulunan hükümlüler Erkan Ateş, Kemal Altunboğa ve Atahan Ali Adalı hakkında 'Başkasını intihara yönlendirme halinde intiharın gerçekleşmesi' suçundan Osmaniye 6'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Savcı, 3 şüphelinin 'intihara yönlendirme' suçlamasıyla 10'ar yıla kadar hapislerini istedi” diye konuştu.
MAHKEME 10 KASIM’A ERTELENDİ
Bu arada mahkemenin 10 Kasım’a ertelendiğini belirten Nurhayat Şeremet, “Burada sanki normal bir insanın intiharına sebep olunmuş gibi bir izlenim yaratılmış. Ancak, kardeşimin akli dengesinin yerinde olmadığı belgelerle sabittir. Bu nedenle bu 3 kişinin Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanması gerekir. Ayrıca suçta ihmali olan yada örtbas etmeye çalışanların da yargılanmasını istiyorum.
Ben adalet istiyorum ve Adalet Bakanlığı'na sesleniyorum; Bu işin peşini bırakmayın, lütfen müfettişlerinizi gönderin" şeklinde konuştu. Diğer yandan kardeşinin ölümüne çok üzüldüklerini belirten abla Yaprak Ecer de “Kardeşim Osmaniye’ye sevk edildiğinde beni mutlaka arardı. Çünkü beni çok severdi. Ancak aramadı ve biz Osmaniye’de olduğunu öldüğünde öğrendik. Bunda da kasıt olduğunu düşünüyorum” dedi.
dikGAZETE.com