Ankara
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan "Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik"te yapılan düzenlemenin, koronavirüs gündemiyle hiçbir ilgisi olmadığı, yapılan çalışmanın doğal alanların daha da korunmasını sağlayacak bir adım olduğu bildirildi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, koruma altındaki doğal alanların yapılaşmaya açıldığına dair bazı basın organlarında yer alan haberlerin asılsız olduğu belirtildi.
"Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik"te 16 Mart'ta yapılan düzenleme ile yürürlükte olan "yerleşim" ifadesinin yerine "düşük yoğunluklu" ifadesi kullanıldığı, bu iznin kapsamının daraltıldığı ve tanımlandığı ifade edildi.
Açıklamada, şu bilgiler verildi:
"Böylece eski tanıma göre daha korumacı bir yaklaşım getirilmiştir. Bu düzenlemenin koronavirüs gündemiyle hiçbir ilgisi yoktur. Sonuç olarak, ilgili yönetmelik 8 yıldır yürürlüktedir. Koruma altındaki doğal alanların imara açıldığı iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Yapılan çalışma doğal alanlarımızın daha da korunmasını sağlayacak bir adımdır."
"Daha korumacı ve katı kurallar getirildi"
19 Temmuz 2012 tarihli "Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik" çerçevesinde Türkiye genelindeki bütün doğal sit alanlarında, bilim insanlarının, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin ve alanında uzman isimlerin katılımlarıyla ekolojik temelli bilimsel çalışmalar yapıldığı aktarıldı.
Yönetmelikle birinci, ikinci, üçüncü derece doğal sit alanı olarak ayrımı yapılan doğal korunan alanların bilimsel veriler ışığında sahip olduğu özelliklere göre, 3 kategoride yeniden değerlendirildiği ifade edildi.
Yönetmelikteki düzenlemelerle doğal sit alanlarının "kesin korunacak hassas alanlar, nitelikli doğal koruma alanları ile sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları" olarak belirlendiği kaydedildi.
Açıklamada, kesin korunacak hassas alanların bilimsel araştırmalar dışında hiçbir faaliyete izin verilmeyen alanlar olduğu için bu alanlarda mevcut statülerinin üzerinde bir korunma sağlandığı, nitelikli doğal koruma alanlarının, hiçbir şekilde konaklama içermeyecek sadece turistik günübirlik kullanımlara imkan verilen alanlar olarak belirlendiği için bu alanlarda bungalov yapımının dahi yasaklandığı vurgulandı.
Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları ise düşük yoğunluklu kullanımlara izin verilecek alanlar olarak belirlenirken, mevcut düzenlemelere ve ilke kararlarına göre, gerek üçüncü derece arkeolojik sit alanlarında gerekse üçüncü derece doğal sit alanlarında turizm, ticaret ve konut yerleşimlerine izin verildiği ifade edildi.
Ayrıca yönetmelikte 16 Mart'ta yapılan düzenlemeyle korunan alanlar için daha korumacı ve katı kuralların getirildiğinin altı çizildi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com