Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen 33. Uluslararası Gıda Fuarı ANUGA, rekor bir katılıma daha imza attı. Fuara Türkiye ulusal katılım alanındaki standı ile katılan Çaykur, bu uluslararası platformda bir kez daha sağlıklı Türk çayının tanıtımını üstlendi.
Dünyanın 108 ülkesinden 7 bin 63 firmanın katıldığı, dünyanın en büyük gıda fuarı olma özelliğini taşıyan fuara Türkiye 300’ün üzerinde firma ile katılarak ülke sıralamasında üçüncü sırada yer aldı. Yunanistan’ın konuk ülke olduğu fuarda Türk ürünleri fuarın ilk gününden itibaren büyük ilgi görerek katılımcıları sevindirdi. 10-14 Ekim tarihleri arasında devam eden fuarda milli markamız Çaykur da yerini aldı.Dünyanın en büyük gıda fuarı ANUGA’ya katılarak Türk çayının ve soğuk çayı Didi’nin tanıtımını yapan Çaykur ihracat hedefini yükseltti. Çaykur Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı İmdat Sütlüoğlu, ihracata ağırlık verdiklerini ve Türkiye’nin 2023 ihracat hedeflerine katkı sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
“ANUGA ÇAYKUR İÇİN OLUMLU GEÇTİ”
Fuarda hem yabancı hem de Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımız tarafından ilgi ve sıcaklıkla karşılaşan Çaykur, ihracatta çıtasını yukarı çekti. Çaykur Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı İmdat Sütlüoğlu, Çaykur’un hedefleri arasında ihracatın önemli bir yer tuttuğunu, bu konuda seferberlik başlattıklarını söyledi. Sütlüoğlu, gıdayla ilgili bütün önemli firmaların yer aldığı, yüksek katılımlı bu tip fuarlarda dünya ticaretinin şekillendiğini ve yıllarca süren tanıtım yatırımlarının zamanla verimli işbirliklerine dönüşmesi açısından önemli olduğunu söyledi.
Sütlüoğlu, “Dört yıldır bizi takip eden firmalarla bugün anlaşma sağladık. Fuarlar bir görüşme ile netice vermez. Fuarlardaki istikrar, takip, iyi neticeler veriyor. Çaykur olarak, dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. bin 700 tonlardan 5 bin ton gibi ihracat rakamlarına ulaştık ama yeterli değildir. Daha da büyümemiz gerekiyor. Çay satamadığımız ülkelere de girerek oralara da çay satmaya çalışıyoruz. Bunun için ürün yelpazemizde de geliştirmeler yapıyoruz.
Didi soğuk çayımız bu anlamda güzel bir örnek. Didi ihracatımız 47 ülkeye ulaştı. Fuarlar tanıtım bağlantıların kurulması açısından önemli. Çaykur’un, Didi’nin Türkiye’nin milli bir markaları olarak daha iyi noktalara gelmesi için çalışıyoruz. Bugün bunun tohumlarını atıyoruz. Meyvelerini gelecekte toplayacağız” sözlerini kullandı.
“DÜNYA MARKASI OLMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Dünya pazarlarının talepleri doğrultusunda yeni ürünler üzerinde çalışarak dünya trendleri ile hareket ettiklerini söyleyen Genel Müdür Sütlüoğlu, “Beklentilere uygun markalar ve ürünler çıkarıyor ve tanıtıyoruz. Bu fuar bizim için çok verimli oldu. Amerika’dan, Kanada’dan, Ortadoğu’dan, Asya’dan ve birçok ülkeden yeni bağlantılar kurduk. Görüşmelerimizin devam ettiği tüccarlar var. Oldukça güzel sonuçlar elde ediyoruz. Fuar katılımlarına aralıksız devam edeceğiz. Tanıtım önemli. Bu fuarın hemen öncesinde, Çaykur TIR'ımızla Balkan ülkelerine gittik, Kosova, Arnavutluk ve Bosna Hersek gibi ülkelerde nihai tüketiciye çayımızı tattırdık, anlattık, ticari görüşmeler yaptık. Orada yaptığımız görüşmeler bu fuara da müşteri çekti, Yeni bayilikler oluşturuyoruz” diye konuştu.
Sütlüoğlu, “Marka olmak önemli. Türkiye’nin dünya çapında tanınan markaları olması ülkemizin global pazardaki yeri ve algısı açısından önemli, dönem markalar dönemidir. Bu piyasaların kaymağını markalar yiyor. Sadece ticaret yapmıyorsunuz, ülkenize de katkı sağlıyorsunuz. Onun için ihracatımızı arttırmamız gerekiyor. Markaları arttırmamız gerekiyor. Marka değeri yüksek olan ürünler, dünya pazarlarına açılmamız ve pazar payımızı genişletmemiz gerekiyor. Biz Çaykur olarak üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.
'EN ORGANİK ÇAY TÜRK ÇAYIDIR'
Çaykur’un organik çay üretiminde rakipsiz konumda olduğunu ifade eden Sütlüoğlu, “Bizim çayımız çay yetişen bölgeler içerisinde, organiğe en yakın nitelikte olan çaydır. Dünyada çayın yetiştiği bölgeler içinde en kuzey iklim kuşağında yer almasıyla farklılaşıyor. Üzerine kar yağan ve kar yağdığı için de haşere barındırmayan bir çayımız var. Sadece kimyasal gübreden vazgeçerek çayımızı organik yapabiliyoruz. Diğer çay üreten ülkelerin böyle bir imkanları bulunmuyor.
Haşere ile mücadele etmeleri gerektiği için ilaçlama yapmaları gerekiyor. Bundan dolayı da çaylarını organik yapma imkanları yoktur. Biz organik üretimimizi hızlı bir şekilde arttırıyoruz. Bu yıl 10 bin dekar olan sahamız seneye 30 bin dekara çıkıyor. Gelecek yıl 40 bin dekara çıkarıyoruz. Organik pazarda iddiamızı sürdüreceğiz.
Bu konuda Çaykur’un rakibi yok. katma değeri yüksek organik ürünlerle, çay üreticisine daha fazla kaynak aktarmayı hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.284 bin metrekarelik bir alanda düzenlenen fuarda yiyecek, içecek, fırınlanmış ürünler, tatlılar, süt ürünleri, dondurulmuş ürünler, sağlıklı ve hazır yiyecekler, yiyeceklerin korunması, pişirme ekipmanları ve helal gıdalar gibi kategoriler yer alıyor.
dikGAZETE