Çarşı üyelerinin, ‘darbe’ suçlamasıyla yargılandığı ‘Gezi Parkı’ davasına mütalaaya karşın savunmalarla devam ediliyor. Savcının “darbeye teşebbüs” suçlamasından beraat istemesinin ardından görülen duruşmada, sanık ve avukatlarının savunmalarını yapmasının ardından ara verildi.
Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 kişi hakkında, açılan davanın görülmesine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Duruşmada bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, hazır bulunan sanıklar ve avukatlara savcının önceki celse açıkladığı mütalaasına karşın savunmaları soruldu.
Sanık Savaş Yeşiltepe, olay tarihinde yeni evlendiğini ve balayında olduğunu söyledi. Otelde olduğuna dair belgeleri ve uçak biletlerini dosyaya sunduğunu kaydeden Yeşiltepe, "Burada olmamın tek sebebi Beşiktaş sevdalısı olmamdır. Beşiktaşımın canı sağ olsun. Beraatimi istiyorum" dedi.
“BERAAT İSTEMİYORUM, VERMEK ZORUNDASINIZ”
Sanık Hakan Tezel, "Yandaş değil renktaş olduğumuz için yargılanıyoruz. Beraat istemiyorum, beraat vermek zorundasınız " dedi. Tezel, mahkeme heyetinin ceza vermesi durumunda ertelenmesini isteyip istemediği yönündeki sorusuna, "Ne alakası var" yanıtını verdi.
Sanık Sezgin Gülnar,Gezi olaylarına katılmasının söz konusu olamayacağını söyleyerek, "Ama Süleyman Seba’nın da dediği gibi, ’İyi insan olmadan iyi Beşiktaşlı olamazsınız’ ifadelerini kullandı.
“KİMSE ÇARŞI’YI İTİBARSIZLAŞTIRMASIN”
Sanık Ant Erbirsin, suçlamaları reddederek, "Beşiktaş hayatım, sıra dışı yaşam tarzım. Beraatimi istiyorum" dedi. Sanık Ayhan Güner ise, "Kimse Çarşı’yı itibarsızlaştırmasın. Dosyadaki şikayetçi polislerin hiçbiri bugün burada yok. Gezi’de bir sürü insan öldü, biz hükmü ertelesek ne olur ertelemesek ne olur? " diye konuştu.
Sanıkların ardından, avukatlar savcının mütalaasına karşı savunma yaptı. Örgüt yöneticiliğiyle suçlanan Sanık Cem Yakışkan’ın avukatı Ersan Şen, sanıklara yöneltilen suçlamaları eleştirdi.
Avukat Şen, "Eğer bir örgüt varsa, bunun nitelendirilmesi gerekir. Bu kadar ses getiren bir dava açılıp, hiçbir sanık için karar çıkmazsa, insanlar, çarşı üyeleri "neden gözaltına alındı ve ağır ceza mahkemelerinde yargılandı" derler diye mi savcı en ufak suçtan bile ceza istemiştir? Sanıkların iletişim tespit tutanağına göre, suç tarihlerinde Taksim ve Beşiktaş civarında oldukları belirtilmiş. O tarihlerde sokağa çıkma yasağı vardı da biz mi bilmiyoruz? Müvekkilim Cem Yakışkan, Gezi olayları vaktinde dışarıda telefonuyla gezmesi, hangi toplantı ve gösteri yürüyüşü kanununa aykırıdır? Kaldı ki müvekkilimin yerleşme ve seyahat etme özgürlüğü vardır" dedi.
“UZAKTAN KUMANDAYLA DARBE YAPMALARI MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Avukat Şen’in ardından sanıklar Yusuf Demirci ve Türay Sözmen ’in avukatı Ömer Kavilli söz aldı. Avukat Kavilli, "Bugün günlerden Beşiktaş, bir aşk. Çarşı davası aynı zamanda Kanarya’nın ve Cimbomlular’ın da davasıdır. Çünkü gezi davası halktır. Gezi olaylarında toplumda bir tepki vardı. Ancak bu tepki yalnızca Beşiktaş ve Taksim’de değildi. Emniyet kayıtlarına göre Türkiye’de 10 milyon kişi eylemlere katılmıştır. HTS raporları çerçevesinde sanıklara yöneltilen ’Olay yerinde bulunmuşlar diye gösterilere katılmışlardır’ bana göre düz mantıktır. Sanıkların bulunduğu yer İstanbul’dur. Bu sanıkların uzaktan kumandayla Ankara’daki hükümeti yıkmaları mümkün değildir" şeklinde konuştu.
Diğer sanık avukatları da savcının darbe suçundan beraat kararı istemine katıldıklarını belirtirlerken, müvekkillere istenen diğer ceza istemlerini reddederek beraat talep ettiler.
Sanık avukatlarının mütalaaya karşı savunmalarının tamamlanmasının ardından duruşmaya 14.30’a kadar ara verildi.
DARBEYE TEŞEBBÜSTEN TÜM SANIKLARA BERAAT
Duruşma savcısı Abdullah Mirza coşkun tarafından hazırlanan mütalaada, tüm sanıkların darbeye teşebbüs suçundan beraatleri talep edilmişti. Mütalaada, “Sanıkların atılı suçu uygun vasıtalarla işleyerek amaca ulaşmaya yetecek plan ve organizasyon dahilinde görev paylaşımlı, hiyerarşik yapıda bir eylem şeması ile ve birbirleriyle önceden tasarlanan şekilde hareket ettiklerine dair manevi unsurlarını oluşturmaya yeterli kesin ve somut olgular bulunmadığından bu suçtan tüm sanıklar hakkında ayrı ayrı beraatlerine” karar verilmesi istenmişti.
TÜM SANIKLARA İZİNSİZ GÖSTERİ SUÇUNDAN 3 YILA KADAR HAPİS İSTENMİŞTİ
Sanıklar Numan Bülent Ergenç, Cem Yakışkan, Güray Sözmen, Halil İbrahim Erol, Erol Özdil, İbrahim Halilullah Turan, Ayhan Güner, Mahmut İli, Yusuf Demirci ve İbrahim Aydın’ın, Beşiktaş taraftar grupları içerisinde önde gelen ve şahısları yöneten konumda oldukları vurgulanmıştı.. Diğer sanıkların ise bu gösteriye katılan konumunda oldukları kaydedildi. Tüm sanıkların izinsiz gösteri suçundan 1 yıl 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edilmişti.
MUŞTA TAŞIMAKTAN 1 YIL, TEHLİKELİ MADDE BULUNDURMAKTAN 8 YIL HAPİS İSTEMİ
Sanık Kaan Kabaş’tan bir adet muşta ele geçirildiği kaydedilerek , muştanın yasaya göre yasak nitelikte olduğu ve Kabaş’ın 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. Sanıklar Erol Özdil ve İbrahim Halilullah Turan’ın “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma” suçundan 3 yıldan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.
İDDİANAMEDEN
İddianamede Beşiktaş’ta bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’ni işgal etmeye çalışmakla suçlanan 35 sanığın tamamı hakkında ’’Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilmişti.
Sanıklar hakkında ayrıca ’’Örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak, Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak, Sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri taşınması ve bulundurulması, Görevi yaptırmamak için direnme, Kamu malına zarar verme” gibi suçlardan da 50 yıla kadar hapis cezaları istenmişti.
(İHA)
Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 kişi hakkında, açılan davanın görülmesine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Duruşmada bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, hazır bulunan sanıklar ve avukatlara savcının önceki celse açıkladığı mütalaasına karşın savunmaları soruldu.
Sanık Savaş Yeşiltepe, olay tarihinde yeni evlendiğini ve balayında olduğunu söyledi. Otelde olduğuna dair belgeleri ve uçak biletlerini dosyaya sunduğunu kaydeden Yeşiltepe, "Burada olmamın tek sebebi Beşiktaş sevdalısı olmamdır. Beşiktaşımın canı sağ olsun. Beraatimi istiyorum" dedi.
“BERAAT İSTEMİYORUM, VERMEK ZORUNDASINIZ”
Sanık Hakan Tezel, "Yandaş değil renktaş olduğumuz için yargılanıyoruz. Beraat istemiyorum, beraat vermek zorundasınız " dedi. Tezel, mahkeme heyetinin ceza vermesi durumunda ertelenmesini isteyip istemediği yönündeki sorusuna, "Ne alakası var" yanıtını verdi.
Sanık Sezgin Gülnar,Gezi olaylarına katılmasının söz konusu olamayacağını söyleyerek, "Ama Süleyman Seba’nın da dediği gibi, ’İyi insan olmadan iyi Beşiktaşlı olamazsınız’ ifadelerini kullandı.
“KİMSE ÇARŞI’YI İTİBARSIZLAŞTIRMASIN”
Sanık Ant Erbirsin, suçlamaları reddederek, "Beşiktaş hayatım, sıra dışı yaşam tarzım. Beraatimi istiyorum" dedi. Sanık Ayhan Güner ise, "Kimse Çarşı’yı itibarsızlaştırmasın. Dosyadaki şikayetçi polislerin hiçbiri bugün burada yok. Gezi’de bir sürü insan öldü, biz hükmü ertelesek ne olur ertelemesek ne olur? " diye konuştu.
Sanıkların ardından, avukatlar savcının mütalaasına karşı savunma yaptı. Örgüt yöneticiliğiyle suçlanan Sanık Cem Yakışkan’ın avukatı Ersan Şen, sanıklara yöneltilen suçlamaları eleştirdi.
Avukat Şen, "Eğer bir örgüt varsa, bunun nitelendirilmesi gerekir. Bu kadar ses getiren bir dava açılıp, hiçbir sanık için karar çıkmazsa, insanlar, çarşı üyeleri "neden gözaltına alındı ve ağır ceza mahkemelerinde yargılandı" derler diye mi savcı en ufak suçtan bile ceza istemiştir? Sanıkların iletişim tespit tutanağına göre, suç tarihlerinde Taksim ve Beşiktaş civarında oldukları belirtilmiş. O tarihlerde sokağa çıkma yasağı vardı da biz mi bilmiyoruz? Müvekkilim Cem Yakışkan, Gezi olayları vaktinde dışarıda telefonuyla gezmesi, hangi toplantı ve gösteri yürüyüşü kanununa aykırıdır? Kaldı ki müvekkilimin yerleşme ve seyahat etme özgürlüğü vardır" dedi.
“UZAKTAN KUMANDAYLA DARBE YAPMALARI MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Avukat Şen’in ardından sanıklar Yusuf Demirci ve Türay Sözmen ’in avukatı Ömer Kavilli söz aldı. Avukat Kavilli, "Bugün günlerden Beşiktaş, bir aşk. Çarşı davası aynı zamanda Kanarya’nın ve Cimbomlular’ın da davasıdır. Çünkü gezi davası halktır. Gezi olaylarında toplumda bir tepki vardı. Ancak bu tepki yalnızca Beşiktaş ve Taksim’de değildi. Emniyet kayıtlarına göre Türkiye’de 10 milyon kişi eylemlere katılmıştır. HTS raporları çerçevesinde sanıklara yöneltilen ’Olay yerinde bulunmuşlar diye gösterilere katılmışlardır’ bana göre düz mantıktır. Sanıkların bulunduğu yer İstanbul’dur. Bu sanıkların uzaktan kumandayla Ankara’daki hükümeti yıkmaları mümkün değildir" şeklinde konuştu.
Diğer sanık avukatları da savcının darbe suçundan beraat kararı istemine katıldıklarını belirtirlerken, müvekkillere istenen diğer ceza istemlerini reddederek beraat talep ettiler.
Sanık avukatlarının mütalaaya karşı savunmalarının tamamlanmasının ardından duruşmaya 14.30’a kadar ara verildi.
DARBEYE TEŞEBBÜSTEN TÜM SANIKLARA BERAAT
Duruşma savcısı Abdullah Mirza coşkun tarafından hazırlanan mütalaada, tüm sanıkların darbeye teşebbüs suçundan beraatleri talep edilmişti. Mütalaada, “Sanıkların atılı suçu uygun vasıtalarla işleyerek amaca ulaşmaya yetecek plan ve organizasyon dahilinde görev paylaşımlı, hiyerarşik yapıda bir eylem şeması ile ve birbirleriyle önceden tasarlanan şekilde hareket ettiklerine dair manevi unsurlarını oluşturmaya yeterli kesin ve somut olgular bulunmadığından bu suçtan tüm sanıklar hakkında ayrı ayrı beraatlerine” karar verilmesi istenmişti.
TÜM SANIKLARA İZİNSİZ GÖSTERİ SUÇUNDAN 3 YILA KADAR HAPİS İSTENMİŞTİ
Sanıklar Numan Bülent Ergenç, Cem Yakışkan, Güray Sözmen, Halil İbrahim Erol, Erol Özdil, İbrahim Halilullah Turan, Ayhan Güner, Mahmut İli, Yusuf Demirci ve İbrahim Aydın’ın, Beşiktaş taraftar grupları içerisinde önde gelen ve şahısları yöneten konumda oldukları vurgulanmıştı.. Diğer sanıkların ise bu gösteriye katılan konumunda oldukları kaydedildi. Tüm sanıkların izinsiz gösteri suçundan 1 yıl 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edilmişti.
MUŞTA TAŞIMAKTAN 1 YIL, TEHLİKELİ MADDE BULUNDURMAKTAN 8 YIL HAPİS İSTEMİ
Sanık Kaan Kabaş’tan bir adet muşta ele geçirildiği kaydedilerek , muştanın yasaya göre yasak nitelikte olduğu ve Kabaş’ın 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. Sanıklar Erol Özdil ve İbrahim Halilullah Turan’ın “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma” suçundan 3 yıldan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.
İDDİANAMEDEN
İddianamede Beşiktaş’ta bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’ni işgal etmeye çalışmakla suçlanan 35 sanığın tamamı hakkında ’’Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilmişti.
Sanıklar hakkında ayrıca ’’Örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak, Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak, Sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri taşınması ve bulundurulması, Görevi yaptırmamak için direnme, Kamu malına zarar verme” gibi suçlardan da 50 yıla kadar hapis cezaları istenmişti.
(İHA)