Bilecik
Van'ın Çaldıran ilçesinde 1976 yılında meydana gelen depremde enkaz altından kurtarılan 53 yaşındaki Muharrem Hergül, 6 Şubat'taki depreme ise ailesiyle yaşadığı Hatay'ın Antakya ilçesindeki evlerinde yakalandı.
Çaldıran'da 24 Kasım 1976'da yaşanan 7,5 büyüklüğündeki depreme henüz 6 yaşındayken yakalanan ve yıkılan evlerinin enkazından sağ çıkarılan Hergül, yıllar sonra ailesiyle Hatay'a göç etti.
Antakya ilçesi Emek Sokak'taki 6 katlı apartmanın 5. katında evi, giriş katında ise iş yeri bulunan Hergül, Kahramanmaraş merkezli 7,7 büyüklüğündeki ilk sarsıntının ardından eşi, iki oğlu ve geliniyle dışarı çıktı.
Hasar gören evlerine giremeyen aile, 4 gün çadırda kaldıktan sonra bir iş insanının aracılığıyla geldikleri Bilecik'in Bozüyük ilçesinde yerleştirildikleri evde yaşadıklarını unutmaya çalışıyor.
Muharrem Hergül, AA muhabirine, Pazarcık merkezli ilk depreme uykuda yakalandığını, sarsıntı ile uyanıp eşini kaldırdığını söyledi.
Eşinin korkmaması için "Bazayı ben salladım" dediğini, depremin şiddetinin artmasıyla alt kattaki oğlu ve 5 aylık hamile gelini ile diğer oğlunu uyandırdığını dile getiren Hergül, "Birlikte terasa çıktık. Kıyametin koptuğunu zannettik. Evden çıkamayacağımızı düşündük. Bayağı sallandı, dua ettik. Bir şekilde kendimizi dışarı attık. Çok gürültülü bir depremdi. Karanlıkta çevredeki sesleri duyduk, yıkıntıları görüyorduk. Yağmur yağıyordu, o anları unutamıyorum." dedi.
Hergül, 1976'daki Çaldıran depreminde evlerinin yıkıldığını ve kendisinin de enkaz altından kurtarıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Böyle bir depremi 6 yaşındayken Van'ın Çaldıran ilçesinde yaşadım ve o dönem yaşadıklarımı hayal meyal hatırlıyorum. Ancak başına gelen bir felaketi insan beyninde, hafızasında kaydediyor, unutmuyor. Dolayısıyla 6 Şubat'taki depremde çocuklarıma nasıl davranmamız gerektiğini anlattım. Orada çevreden topladığımız odunlarla ateş yakarak, ısınmaya çalıştık. İnsanlar, çocuklar korkmuştu, teselli etmeye çalıştık. Bölgedeki hava koşulları nedeniyle bazı zorluklar çektik. Eşim şeker hastası, gelinim ise 5 aylık hamile olduğundan hava aydınlandığında battaniye, kıyafet ve ilaçları almak için eve girmek zorunda kaldım."
Bulundukları alana gönüllülerin yardım getirdiğini ve çadır kurup aşevi açtığını aktaran Hergül, şunları kaydetti:
"Gönüllülerin çoğunluğu Bozüyüklü'ydü. Bozüyüklü bir firma aşevi açtı, yemek dağıtımında yardımcı olduk. Görevleri bitince döneceklerdi, güzel bir dostluğumuz oldu. 'Sizi burada bırakamayız, bizimle Bozüyük'e gelir misiniz?' diye sordular. Ailemle görüştüm ve kabul ettik. Buraya gelirken Bozüyük Kaymakamlığı, Bozüyük Güneş Spor Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olmak üzere ilçe halkı büyük destekte bulundu. Bir süre sonra Antakya'ya giderek, hasarlı evimizden eşyaları getirdim. Bana verilen tüm eşyaları başka depremzede ailelerin ihtiyaçlarının karşılanması için derneğe iade ettim. Sadece kendimi düşünmem doğru değil. Elbette hasret çekiyoruz. Burası da bizim için Hatay."
Gelini de 2011'deki Van depremini yaşamış
Çiftin büyük oğlu Muhammet Can Hergül de sarsıntıyı hissedip eşiyle uyandıklarını, ilk aklına eşinin hamile olmasının geldiğini belirtti.
Hergül, "Eşime ve çocuğuma bir şey olacağı, düşük yapabileceği kaygısı yaşadım. Ayrıca eşim 6-7 yaşındayken 2011 yılında Van'daki depremi yaşamıştı. İkinci bir depremi de Hatay'da yaşamış oldu." ifadesini kullandı.
18 yaşındaki Azim Hergül ise uyuduğu sırada babasının "Kalk deprem oluyor" dediğini, sarsıntı geçer diye oturup beklediğini ancak deprem şiddetini artırınca "Hikayemiz buraya kadarmış." diyerek yere uzandığını anlattı.
AFAD gönüllüsü olmasından dolayı hazır tuttuğu deprem çantasını yanına alarak dışarıya çıktığını vurgulayan Hergül, kentte bulundukları süre zarfında da komşularına yardımcı olmaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com