İSTANBUL
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nde düzenlenen ve yaklaşık 4 saat süren "İstanbul Afet Farkındalık ve Hazırlık Toplantısı"nın ardından basın mensuplarına değerlendirmede bulundu.
Verimli bir toplantı yaptıklarını belirten Akdağ, İstanbul'da AFAD İl Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, İl Sağlık, İl Milli Eğitim ve İl Emniyet müdürlükleri ve diğer tüm paydaşların bugüne kadar çok değerli çalışmalar yaptığını, herkesin kendi alanında önemli ilerlemeler sağladığını aktardı.
Akdağ, toplantıda paydaşların sunumlar eşliğinde bir değerlendirme yapıp, afetlere yönelik hazırlıklarını aktardıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Şunları tespit ettik; bütün yapılan güzel çalışmalara rağmen koordinasyonu daha da güçlendirmek gerekiyor. Oluşturulan stratejileri zaman çizelgeli performans göstergeleriyle geliştirmek gerekiyor. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde bunu gerçekleştirerek, 2018'e her kurumun sorumluluğunun net olarak belirlendiği ve bunun bir takvimle beraber performans göstergeleriyle de yerli yerine oturtulduğu bir planı, mevcut planları da kullanarak geliştireceğiz. Bir deprem ya da başka büyük bir afet sırasında iletişim çok önemli. İstanbul'da uydu sistemlerinin ekipmanları alınmış durumda. Uyduya doğrudan bağlanmak 'uydu kesim' açısından da TÜRKSAT ile de görüşmeler yapacağız. En kısa zamanda bu bağlantıyı, mevcut ekipmanla uydu arasında kuracağız. Şu anda telsiz bağlantısı açısından iyi bir alt yapı kurulmuş ama uydu bağlantısı açısından da böyle bir bağlantıyı gerçekleştirmemiz gerekiyor."
"44 bin bina tespit edilerek yıkılmış"Öğrenci yurtlarının da çok önemli olduğunu dile getireren Akdağ, "Bir tek Abdi İpekçi şu anda yolda yapılması düşünülen. Diğer yurt binaları, ihtiyacı görecek şekilde İSMEP tarafından düzeltilmiş durumda." dedi.
Akdağ, 2001 Deprem Yönetmeliğinden önce yapılan binalarda da riskin daha fazla olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ile işbirliği halinde bugüne kadar riskli alanlar ve riskli binalarla ilgili yapılan çalışmaları bir araştırmayla da pekiştirmeyi düşünüyoruz, olayın tam büyüklüğünü görmek açısından. Çünkü bir şekilde hükümet olarak İstanbul'da bugüne kadar depremsellik açısından yenilenmesi gereken binalara bu süreci hızlandırarak, bu hususta bir dönüşüm aşamasındayız. Kentsel dönüşüm meselesini ben de Çevre ve Şehircilik Bakanımız da deprem riskini azaltma meselesi olarak görüyoruz. Önceliklerimiz deprem açısından riskli alanlar ya da deprem açısından riskli binalardır. Mutlaka bunları dönüştürme hususunda daha hızlı davranacağız."
dikGAZETE.com