Özel bir hastanede burun ameliyatı olduktan sonra 2 bacağı diz kapaklarından kesilen kadın, hem mahkemeden hem de hastaneden aldığı haberlerle bir kez daha yıkıldı.
Hastanenin Adli Tıp Kurumu’na 2 farklı rapor göndermesi nedeniyle ceza davasında soruşturmaya gerek görmeyen savcılık kararının yanı sıra hastanede lösemi teşhisi ile tedaviye başlayan küçük kızı, talihsiz kadını üzüntüye boğdu.
Geçtiğimiz yıl özel bir hastanede, burnundaki eti aldırmak için ameliyat olan ve virüs kaptığı için 2 ayağı kesilerek ölümden dönen Sevinç Çelik, İstanbul Anadolu Adalet Sarayı’na protez bacağı ile geldi. İlk kez protez bacaklarını kullanan Sevinç Çelik, 3. Tüketici Mahkemesi’ndeki duruşmaya girdi. Çıkışta soruları yanıtlayan Çelik’in avukatı Fulya İnce, “Bugün tazminat davamızın duruşmasına girdik. Temmuz ayına bırakıldı dosyamız. Bir konseyden yeniden rapor alınacak” dedi.
AYNI HASTANEDEN 2 FARKLI RAPOR SORUŞTURMAYI İPTAL ETTİRDİ
Yaşadığı talihsiz olayın ardından büyük bir mücadele içine giren Sevinç Çelik’in davalarında ise ilginç detaylar ortaya çıktı. Olayın ardından Çelik’in avukatı önce ameliyatı yapan hastane ile ilgili suç duyurusunda bulunup ceza davası açmak için adım atmış, aynı anda da Tüketici Mahkemesi’ne tazminat davası açmıştı. Ceza davasında Adli Tıp Kurumu’nun raporunun ardından soruşturmaya gerek olmadığına karar verildi.
Adli Tıp Kurumu’nun bu kararı vermesine ise hastaneden gönderilen 2 farklı raporun neden olduğu anlaşıldı. Sevinç Çelik de yapılan tahliller sonucu 18.06.2014 tarihinde alınan ilk raporda, Lupus Antikoaglan isimli eklem hastalığının olmadığı yani sonucun negatif olduğu görülürken, 20.06.2014 günü alınan raporda ise aynı hastalığın pozitif olduğu görülüyor. İşte Adli Tıp’a gönderilen bu rapor nedeni ile savcılık hastane hakkında soruşturmaya gerek olmadığı yönünde karar verdi. Bu kararın ardından Sevinç Çelik’n başka hastanelerden aldığı raporlar da ise yine böyle bir hastalığının olmadığı da açıkça görülüyor.
Avukat Fulya İnce, “Bildiğiniz gibi savcılık suç duyurumuz vardı, soruşturmaya yer olmadığına dair bir karar çıktı. Adli Tıp Kurumu raporunda müvekkilde bulunan bir hastalık sebebiyle 2 ayağının kesildiği şeklinde bir sonuç çıktı. Fakat Adli Tıp Kurumu bu raporu verirken müvekkilimin üzerinde herhangi bir inceleme yapmadı. Biz kurumun bu raporuna karşı itiraz ederken, savcılık tarafından dosya kapatıldı. Yaptığımız incelemelerde Medeniyet üniversitesinde müvekkilimin kan testlerinde bir oynama yapıldığı, müvekkilimde olmayan bir hastalığın negatif olan sonuçlarının pozitif olarak değiştirildiği tespit edildi. Şüpheler hakkında tekrardan suç duyurusunda bulunduk” şeklinde konuştu.
ÖNCE HUKUKİ KARAR, ŞİMDİ DE LÖSEMİ OLAN KIZI YIKTI
Sevinç Çelik, “Açıkçası benim bu süre zarfında başından beri güvenim biraz sarsıldı diyebilirim. Yani ben mağdurum. Mağdur yine mağdur ediliyor. Yani mağdur üzerinden bir şekilde aklanmaya çalışılan durumlar var. Tabi ki bu beni üzüyor. Hala mağdurum ve mağdur ediliyorum. Hakkımı bir türlü ispatlayamıyorum, alamıyorum” dedi.
Devlet büyüklerine de seslenen Çelik, “Hiçbir şekilde haklı olduğumuz halde hakkımızı bir türlü ispat edemiyoruz. Bu bizi yıpratan bir süreç. Zaten bizim durumumuz ortada. Zaten çektiğimiz sıkıntı ortada. Sürekli sıkıntı çekmek istemiyoruz. Yani devlet büyüklerimizin de bu tür şeylere el atıp biz bu mağduriyetlerden kurtarmasını istiyorum” diye konuştu.
Protez bacaklarının sevincini yaşayamadığını ifade eden Çelik, “Protezlere alıştım ama şunu da belirtmek isterim ki hiçbir yapay bir şey insanın kendi orijinal uzvunun yerine geçmez. Bunu dışarıdaki gören insanlar diyor ki, hayatına devam ediyor. Hayır ben hayatıma devam edemiyorum. Ben şuan çok büyük sıkıntılar çekiyorum. Benim ayağıma iki protez takıldı diye ben hayatıma devam edemiyorum, çok zorluklar çekiyorum. Maddi yönden olsun, manevi yönden olsun, psikolojik yönden olsun, benim kendim etkilendiğim gibi ailem de etkileniyor. Kim bu şekilde orijinal olmayan kendi canından bedeninden olmayan bir şeyle ne kadar hayata bağlanabilir ki. Ne kadar hayatını devam ettirebilir” ifadelerini kullandı.
3 YAŞINDAKİ CEMRE LÖSEMİ TEDAVİSİ GÖRMEYE BAŞLADI
Geçtiğimiz yıl annesi hastaneden geldikten sonra annesinin saçlarını koklayarak karşılayan 3 yaşındaki Cemre’nin, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde akut lösemi teşhisi ile tedavisine başlandı. Hastanede 2 haftadır tedavi gören küçük Cemre’nin, ailesi tarafından çekilen görüntülerde hastane koridorunda çantası ile yürüdüğü ve odasında resim yaptığı görülüyor.
(İHA)
Hastanenin Adli Tıp Kurumu’na 2 farklı rapor göndermesi nedeniyle ceza davasında soruşturmaya gerek görmeyen savcılık kararının yanı sıra hastanede lösemi teşhisi ile tedaviye başlayan küçük kızı, talihsiz kadını üzüntüye boğdu.
Geçtiğimiz yıl özel bir hastanede, burnundaki eti aldırmak için ameliyat olan ve virüs kaptığı için 2 ayağı kesilerek ölümden dönen Sevinç Çelik, İstanbul Anadolu Adalet Sarayı’na protez bacağı ile geldi. İlk kez protez bacaklarını kullanan Sevinç Çelik, 3. Tüketici Mahkemesi’ndeki duruşmaya girdi. Çıkışta soruları yanıtlayan Çelik’in avukatı Fulya İnce, “Bugün tazminat davamızın duruşmasına girdik. Temmuz ayına bırakıldı dosyamız. Bir konseyden yeniden rapor alınacak” dedi.
AYNI HASTANEDEN 2 FARKLI RAPOR SORUŞTURMAYI İPTAL ETTİRDİ
Yaşadığı talihsiz olayın ardından büyük bir mücadele içine giren Sevinç Çelik’in davalarında ise ilginç detaylar ortaya çıktı. Olayın ardından Çelik’in avukatı önce ameliyatı yapan hastane ile ilgili suç duyurusunda bulunup ceza davası açmak için adım atmış, aynı anda da Tüketici Mahkemesi’ne tazminat davası açmıştı. Ceza davasında Adli Tıp Kurumu’nun raporunun ardından soruşturmaya gerek olmadığına karar verildi.
Adli Tıp Kurumu’nun bu kararı vermesine ise hastaneden gönderilen 2 farklı raporun neden olduğu anlaşıldı. Sevinç Çelik de yapılan tahliller sonucu 18.06.2014 tarihinde alınan ilk raporda, Lupus Antikoaglan isimli eklem hastalığının olmadığı yani sonucun negatif olduğu görülürken, 20.06.2014 günü alınan raporda ise aynı hastalığın pozitif olduğu görülüyor. İşte Adli Tıp’a gönderilen bu rapor nedeni ile savcılık hastane hakkında soruşturmaya gerek olmadığı yönünde karar verdi. Bu kararın ardından Sevinç Çelik’n başka hastanelerden aldığı raporlar da ise yine böyle bir hastalığının olmadığı da açıkça görülüyor.
Avukat Fulya İnce, “Bildiğiniz gibi savcılık suç duyurumuz vardı, soruşturmaya yer olmadığına dair bir karar çıktı. Adli Tıp Kurumu raporunda müvekkilde bulunan bir hastalık sebebiyle 2 ayağının kesildiği şeklinde bir sonuç çıktı. Fakat Adli Tıp Kurumu bu raporu verirken müvekkilimin üzerinde herhangi bir inceleme yapmadı. Biz kurumun bu raporuna karşı itiraz ederken, savcılık tarafından dosya kapatıldı. Yaptığımız incelemelerde Medeniyet üniversitesinde müvekkilimin kan testlerinde bir oynama yapıldığı, müvekkilimde olmayan bir hastalığın negatif olan sonuçlarının pozitif olarak değiştirildiği tespit edildi. Şüpheler hakkında tekrardan suç duyurusunda bulunduk” şeklinde konuştu.
ÖNCE HUKUKİ KARAR, ŞİMDİ DE LÖSEMİ OLAN KIZI YIKTI
Sevinç Çelik, “Açıkçası benim bu süre zarfında başından beri güvenim biraz sarsıldı diyebilirim. Yani ben mağdurum. Mağdur yine mağdur ediliyor. Yani mağdur üzerinden bir şekilde aklanmaya çalışılan durumlar var. Tabi ki bu beni üzüyor. Hala mağdurum ve mağdur ediliyorum. Hakkımı bir türlü ispatlayamıyorum, alamıyorum” dedi.
Devlet büyüklerine de seslenen Çelik, “Hiçbir şekilde haklı olduğumuz halde hakkımızı bir türlü ispat edemiyoruz. Bu bizi yıpratan bir süreç. Zaten bizim durumumuz ortada. Zaten çektiğimiz sıkıntı ortada. Sürekli sıkıntı çekmek istemiyoruz. Yani devlet büyüklerimizin de bu tür şeylere el atıp biz bu mağduriyetlerden kurtarmasını istiyorum” diye konuştu.
Protez bacaklarının sevincini yaşayamadığını ifade eden Çelik, “Protezlere alıştım ama şunu da belirtmek isterim ki hiçbir yapay bir şey insanın kendi orijinal uzvunun yerine geçmez. Bunu dışarıdaki gören insanlar diyor ki, hayatına devam ediyor. Hayır ben hayatıma devam edemiyorum. Ben şuan çok büyük sıkıntılar çekiyorum. Benim ayağıma iki protez takıldı diye ben hayatıma devam edemiyorum, çok zorluklar çekiyorum. Maddi yönden olsun, manevi yönden olsun, psikolojik yönden olsun, benim kendim etkilendiğim gibi ailem de etkileniyor. Kim bu şekilde orijinal olmayan kendi canından bedeninden olmayan bir şeyle ne kadar hayata bağlanabilir ki. Ne kadar hayatını devam ettirebilir” ifadelerini kullandı.
3 YAŞINDAKİ CEMRE LÖSEMİ TEDAVİSİ GÖRMEYE BAŞLADI
Geçtiğimiz yıl annesi hastaneden geldikten sonra annesinin saçlarını koklayarak karşılayan 3 yaşındaki Cemre’nin, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde akut lösemi teşhisi ile tedavisine başlandı. Hastanede 2 haftadır tedavi gören küçük Cemre’nin, ailesi tarafından çekilen görüntülerde hastane koridorunda çantası ile yürüdüğü ve odasında resim yaptığı görülüyor.
(İHA)