KAHRAMANMARAŞ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Anadolu Yayıncılar Derneğine üye bazı televizyon kanallarınca ortak yayımlanan "Yerel Medya Soruyor" adlı programda, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Dünyanın yeni bir değişim ve dönüşüm içinde olduğunu dile getiren Ünal, seçim beyannamelerinde gelecek 10 yıla, bugün dünyada "belirsizlik" olarak tanımlanan Amerika'dan Avrupa'ya kadar bütün dünyada sancıları çekilen bu değişime dönük öngörüleri paylaştıklarını söyledi.
Ünal, gelecek 10-15 yılı planlayan bir seçim beyannamesi ortaya koyduklarına dikkati çekerek, büyük değişimlerin, büyük dönüşümlerin, büyük işlerin büyük liderlerle yapılacağını kaydetti.
Günümüzde en kıymetli şeyin liderlik olduğunu vurgulayan Ünal, seçimi iki şeyin kazandıracağını, bunlardan birincisinin lider, diğerinin de psikoloji olduğunu söyledi.
Ünal, şu an milletin "Yaparsa yine AK Parti" yapar dediğini vurgulayarak, "Ben irademi, çocuklarımın geleceğini, ülkemin geleceğini kime teslim edebilirim? AK Parti kadrolarına ve Recep Tayyip Erdoğan liderliğine teslim edebilirim. Çünkü ustalık orada, deneyim orada, vizyon orada, tecrübe orada... 'Şu anda benim gördüğüm milletvekili adaylarımız sahaya inmiş durumda, Cumhurbaşkanımız sahada, Başbakanımız sahada ve ben süreci çok iyi görüyorum." diye konuştu.
"Seçim yenilgisini Muharrem İnce'ye yükleyecek"Muhalefetin özellikle ortak bir cumhurbaşkanı adayı çıkarma çabasına dikkati çeken Ünal, şunları kaydetti:
"Bununla ilgili çok ciddi çabalar sarf edildi ancak sonuç alınmadı. Bu süreç şunu gösterdi ki cumhurbaşkanlığı seçiminin favori adayı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Bunu da çok net gördüler. Aslında ana muhalefetin genel başkanının cumhurbaşkanı adayı olması gerekirdi. Neden? Çünkü ana muhalefet partisinin iktidar iddiası olması gerekir. Yeni sistemde de hükümet kurmak cumhurbaşkanıyla oluyor. Eğer ana muhalefetin iktidar iddiası varsa ana muhalefetin genel başkanının cumhurbaşkanı olması gerekiyor. Ama Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olmadı. Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında 8 kez yenilmiş Kemal Kılıçdaroğlu, 9. kez yenilgiyi tatmamak için parti içi muhalefeti temsil eden ama bir rakip olarak karşısında duran Muharrem İnce'yi cumhurbaşkanı adayı olarak çıkardı. Şimdi seçim yenilgisini Muharrem İnce'ye yükleyecek. Muharrem İnce'yi Cumhurbaşkanı adayı yaparak da parti içi muhalefetten ve muhtemel bir rakipten de kurtulmuş oldu. Muharrem İnce'yi aday ilan ederken ki sahneye çağırdığı 'Gel bakalım Muharrem' üslubu zaten her şeyi özetliyor."
Ünal, Muharrem İnce'nin dilini, söylemini ciddiyetsiz bulduğunu dile getirerek, "Bu insanlara biz ülkeyi emanet edemeyiz. Bu ülkenin 16 yıllık kazanımlarını, demokrasi alanında, bütün alanlarda kazanımlarını bırakamayız." dedi.
"Acemi siyasetçiye ülke teslim edilmez"Muharrem İnce'nin Korgeneral İsmail Metin Temel hakkındaki açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Ünal, şunları kaydetti:
"Sürekli olarak tehdit dili kullanıyorlar. 2. Ordu Komutanı Metin Temel'i tehdit ediyor. Yani kamuoyunda kendisine cevap verecek durumda olmayan... Şimdi TRT Genel Müdürünü tehdit ediyor. TRT senin mitinglerini veriyor. 'Hayır ben TRT'ye programa çıkacağım, eğer çıkarmazsanız 100 bin kişiyle gelir TRT'nin önünde şöyle, böyle yaparım' diyor. TRT Genel Müdürü bir bürokrat olduğu için cevap veremiyor. Sen Metin Temel Paşa'yı tehdit ediyorsun. Geçmişte birtakım 28 Şubat darbecilerinin yüksek yargı mensuplarını Genelkurmay'a davet ettiği ve brifing verdiği günlerde sen ağzını açıp da bir şey söyledin mi? Bu ülkede milli irade tepelenirken, birileri bu ülkenin seçilmiş Başbakanına küfrederken, birileri bu ülkenin seçilmiş Başbakanına hakaret ederken, birileri seçilmiş Başbakana... Seçilmiş Başbakan kim? Bu milletin iradesinin tecellisi. Bunlara hiç sesinizi çıkarmadınız. Şimdi bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanıyla beraber bir iftara katılan Metin Temel Paşa'ya saldıracaksın, her türlü tehdit dilini kullanacaksın. Bunların bilinç altı faşist, bunların bilinç altı baskıcı."
Mahir Ünal, Muharrem İnce'nin eski Türkiye'nin diliyle konuştuğuna dikkati çekerek, "Eski Türkiye'nin aklıyla konuşuyor. Zaten topluma da neyi vadediyor? Eski Türkiye'yi vadediyor. Karşımızda ne dediği belli olmayan, 'Uzay varya uzay' diyen ve arkasını getiremeyen, bizim 16 yıl içerisinde gerçekleştirdiğimiz onlarca icraattan habersiz olduğu için bizim icraatlarımızı vaat olarak anlatan, ne söylediğini bilmeyen, 'doldur boşalt, atış serbest' böyle gündelik dille konuşan bir vizyon, bir perspektif ortaya koymayan biri. Acemi siyasetçiye ülke teslim edilmez." ifadelerini kullandı.
Muhabir: İsmail Hakkı Demir
Kaynak: AA
dikGAZETE.com