USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Genel

Bülent Arınç'tan Yusuf Halaçoğlu'na ağır cevap

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu'nun Meclis Başkanlığı seçimiyle ilgili sözlerini eleştirerek, "Yani tekrarlamaktan hicap duyuyorum, böylesine saçma bir ifadeyle çatmak Sayın Halaçoğlu'nun aklına n

Bülent Arınç'tan Yusuf Halaçoğlu'na ağır cevap
09-07-2015 07:03
Google News
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu'nun Meclis Başkanlığı seçimiyle ilgili sözlerini eleştirerek, "Yani tekrarlamaktan hicap duyuyorum, böylesine saçma bir ifadeyle çatmak Sayın Halaçoğlu'nun aklına nereden geldi bilemem, herhalde gereğini Sayın Bahçeli yapar" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, 'Uyuşturucu ile Mücadelede Acil Eylem Planı' kapsamında yürütülecek faaliyetlerde toplumun doğru bilgilendirilmesi ve bu konuda desteğe ihtiyacı olanlara gerekli danışmanlık hizmetinin verilmesi amacıyla kurulan 'Alo 191 Uyuşturucu Danışma ve Destek Hattı'nın açılış törenine katıldı. Törenin ardından çıkışta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Arınç, hükümet kurma çalışmalarına yönelik parti liderlerinden gelen açıklamaların hatırlatılarak, 'AK Parti bu muhalefetin tavrına yönelik ne yapacak?' sorusuna Arınç, şu karşılığı verdi: "Koalisyon kurma çalışmaları konusunda genel başkanlar mutlaka bir şeyler söyleyebilir, milletvekilleri de söyleyebilir. Bence en doğrusunu, en samimi, dürüst olanı Sayın Başbakanımız seçimden sonraki tüm konuşmalarında dile getiriyor. Sayın Başbakanımızın ifadesi şudur; 'Ortaya çıkan tablo hükümet kurma konusunda birden partilerin bir araya gelmesini öngörüyor.' Sayın Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirildiğimizde bütün partilerle görüşme yapacağız. Temel prensipler çerçevesinde de hükümet kurmaya gayret göstereceğiz"
'ANAYASADA YER ALAN HÜKÜMLER HEPİMİZİ BAĞLIYOR'
Hükümetin kurulamaması halinde anayasada yer alan hükmün belli olduğuna dikkat çeken Arınç, erken seçime gidileceğini vurgulayarak, şöyle devam etti: 'Çalışırsınız ama diğer siyasi partilerden herhangi bir olumlu yaklaşım bulamazsınız, hükümet kurulmamış olur. Bunun sorumlusu da hükümet kurma konusunda isteksiz olan, bahaneler üreten, milletimize vaadettikleri konular üzerinde bir şeyler yapma fırsatını eliyle ters iten insanlar veya partiler karşılamış olur. Şunu söylemem gerekiyor: Bir defa Sayın Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarını toplum takip ediyor, Sayın Bahçeli'nin de. Bunların ne anlama geldiğini okuyan, dinleyen herkes görüyor. Sayın Başbakanımızın ortaya koyduğu tablonun aksine olmazları konuşmak suretiyle adeta Türkiye'nin hükümetsiz kalmasına yol açabilecek bir takım davranışlarda bulunuyorlar. Halk bunları doğru karşılamaz. Halk hükümetin var olmasını, işinin görülmesini, Türkiye'nin içeride ve dışarıda karşılaşacağı tüm olaylara karşı müteyakkız, güçlü bir hükümetin var olmasını ister. Aslında sorunuz şöyle olsaydı daha iyi olacaktı: 'Bugünlerde bazı genel başkanlar ve parti sözcüleri bu hükümet neden kurulmuyor' diyerek kabahati biraz AK Parti'nin biraz da Meclis Başkanımızın üzerine atmaya başladılar. Dünyadan habersiz olarak yaşıyorlar. Evet, 7 Haziran üzerinden 1 ay geçti ama ortada Anayasa diye bir şey var. Bu Anayasa'da yer alan hükümler hepimizi bağlıyor.'
"SORUMLUSU HALEN BAKAN OLARAK KARŞINIZDA OLAN BİZLER DEĞİLİZ"
7 Haziran'da yaşanan seçimlerin ardından kesin sonuçların 18 Haziran'da yayınlandığını hatırlatan Arınç, '18 Haziran'dan sonra da 10 günlük Meclis Başkanı seçimi, ant içme töreni bununla geçti. Geriye kalan süreç içerisinde de henüz Başkanlık Divanı toplanmadı. Bunların sorumlusu halen bakan olarak karşınızda olan bizler değiliz. O çok sevdiğiniz, bir türlü değişmesini istemediğiniz, yeni bir Anayasa konusunda da hep isteksiz olduğunuz, 1982 Anayasası var ya biz o Anayasa ile şu anda amel ediyoruz' dedi. Anayasanın 116. maddesine göre Meclis Başkanlık Divanı kurulduktan sonra hükümet kurma sürecinin başladığına dikkat çeken Arınç, 'Biz hükümet kurma konusunda elbette istekliyiz, biz Türkiye'yi düşünüyoruz, biz çocuğun annesiyiz, bu ülkeyi hükümetsiz bırakmak istemeyiz. Dolayısıyla diğer partilerin sorumlu ararlarken önce bir Anayasayı okumalarında sonra da bundan AK Parti hükümetinin payına düşen ne varsa bunu görmelerinde fayda var. Bugün Meclis Başkanlık Divanı'ndaki üye sayısı belirlenecektir. Yarın herhalde partiler Başkanlık Divanı üyelerini bildirecektir. Daha sonraki süreçte de Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu'nu yeni hükümet kurmakla görevlendirecektir' dedi.
"DÜN PARLAMENTODA ÇOK ÇİRKİN BİR ŞEY YAŞANDI"
"Dün parlamentoda çok çirkin bir şey yaşandı" diyen Arınç, "Başkanlık Divanı oluşmadığı için Meclis Başkanı aç-kapa yaptı. Bu arada bir CHP milletvekili 'Allah belanızı versin' şeklinde telaffuz etmekten bile utandığım hakaretamiz ifadeler kullandı. Sorumlu hiçbir zaman AK Parti hükümeti veya Meclis Başkanı değildir. Süreç böyle ilerliyor. O yüzden yeni bir Anayasa yaparken belki bunları ortadan kaldıracak bir şey düşünülmüş olabilir. Kaldı ki 13 senedir ilk defa bir koalisyon hükümeti kurulacak, bugüne kadar işler rahattı. Seçimden sonra tek başımıza iktidar oluyor, hükümetimizi devam ettiriyorduk ama milletin takdiri bu kez hiçbir partiyi tek başına iktidara getirmedi, 'Siz koalisyon hükümeti kurun' dedi. Biz buna varız. Milletimiz böyle bir görev verdi, biz de bunun peşindeyiz. Ama ne var ki Anayasadan kaynaklı bir prosedür böyle gerektiriyor" dedi. Arınç, daha sonra şunları kaydetti: 'Unutmayın geçtiğimiz 10 Ağustos'ta da Sayın Cumhurbaşkanımız birinci turda Cumhurbaşkanı seçilmişti ama 28 Ağustos'a kadar hem Başbakanlık görevini hem de Cumhurbaşkanlığı sıfatını üzerinde taşımıştı. Yine unutmayın 2007 Mayıs ayında Sayın Ahmet Necdet Sezer'in görev süresi Anayasa gereği bitmişti ama 28 Ağustos'a kadar 4.5 ay daha Cumhurbaşkanlığı yapmıştı. Bunları da hatırlasın bazı siyasi liderlerimiz. 'Ne kadar uzadı, bir ay oldu, niye bu hükümet kurulmuyor, vay bu Sayın Başbakan niye hala görev başında' diyenler varsa hafızalarını bir yoklasınlar. Herhalde 1-2 gün sonra Sayın Cumhurbaşkanımız bir görevlendirme yapacaktır. Bizi kırmızı çizgilerimiz, şunlarımız bunlarımız yok. Bizim prensiplerimiz var. Bu prensiplerle hangi partide bir örtüşme meydana gelirse milletimizin daha huzurlu daha rahat daha müreffeh bir hayat hayatası için hangi projeler üzerinde mutabık kalabilirsek o hükümeti kuracağız. Biz kuramazsak başkası kurmak için çalışsın, onlar da kuramazsa 'Ver elini seçim' der buna da büyük bir memnuniyetle gideriz.'
'HERHALDE BAHÇELİ GEREĞİNİ YAPAR'
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu'nun Meclis Başkanlığı seçimiyle ilgili 'Deniz Baykal'ı seçseydik bize dinsiz bir partinin adayını seçtiniz diyeceklerdi' açıklamasını değerlendiren Arınç, 'İyi ki sordun, derdimi açtın çünkü sadece dün ağzından galiz kelimelerle hakaret eden Sayın Mahmut Tanal isimli milletvekili hatırlamış olmakla kalmayıp bir başka garabetle Yusuf Halaçoğlu isminde, üstelik profesör etiketi taşıyan ve üstelik Tarih Kurumu başkanlığını da yapmış sayın milletvekilinin bir televizyon programında 'Eğer MHP, CHP'yi desteklemiş olsaymış dinsiz bir partinin adayını Meclis Başkanı yapmış olurduk' gibi bir söz. Allah aklımıza zarar vermesin. Yani böyle bir cümleyi Halaçoğlu nasıl ağzından kaçırabilir, kendisinin bir kabahati var da onu örtmek için böylesine uçuk kaçık laflar mı ediyor bilemem. Ama şunu bilsin ki cümlesinde geçen AK Parti'nin tabiriyle hiçbir AK Partili 9.5 milyon üyesi, 258 milletvekili, 26 bakanıyla ne diyeyim size hiçbirisinin aklından ne CHP için ne CHP'nin adayı için böylesine saçma sapan bir cümle geçmez. Öyle cümleler herhalde Halaçoğlu veya Halaçoğlu gibilerin kafasında yer alıyor. CHP'ye dinsiz bir parti, onun adayına da. Yani tekrarlamaktan hicap duyuyorum, böylesine saçma bir ifadeyle çatmak Sayın Halaçoğlu'nun aklına nereden geldi bilemem herhalde gereğini Sayın Bahçeli yapar' karşılığını verdi.
RTÜK'TE GÖREV DAĞILIMI
7 Haziran seçimlerinin ardından Radyo Televizyon Üst Kurulu'nda (RTÜK) 3 üyenin görev süresinin dolacağı hatırlatılarak, koltuk dağılımında nasıl bir yol izleneceğine ilişkin soru üzerine Arınç, 'Şu anda RTÜK'le sorumlu bakan değilim, Başbakan Yardımcımız Yalçın Akdoğan daha önce benim görev yaptığım alanlardan sorumlu ama bildiğim için söyleyeyim. Ben göreve başladığımda 9 üyenin 6'sı AK Partili'ydi sonra 5 oldu. 5'inin dağılımını da hepiniz biliyorsunuz. Bu kez tek başımıza iktidar olamayınca sayısal çoğunluk itibarıyla aslında iki ihtimal de var. İki ihtimalden birisi AK Parti'nin yine 5 üye almasıdır. Şaşıracaksınız belki ama bu bir hesap kitap işidir' yanıtını verdi. Arınç, şöyle devam etti: 'Bir ihtimal olarak söylüyorum, çünkü bizim 258 milletvekilimiz var, CHP'nin bunun yarısı kadar var, diğerlerinden de üç misli fazlayız. İki tane sistem uygulanıyor. Partilere düşen kontenjanları Meclis Başkanı belirliyor. Meclis Başkanı da bürokratlarıyla bugüne kadarki değerlendirmelerinde bir çoğunlukçu don sistemi var bir de bundan farklı bir sistem var. Kafaları karıştırmak için söylemiyorum ama partilere düşen kontenjanları Meclis Başkanımız belirleyecek. Değişen üye sayısı da buna göre değişmiş olacak. Bildiğim kadarıyla AK Parti'den iki, MHP'den bir üyenin 14 Temmuz'da süresi doluyor. Eğer üye sayısı 4 olacak olursa belki bir tanesinin yenilenmesi gündeme gelecek. MHP'ye üye sayısı düştüğü için o üye tekrarlanmış olacak. Ama ben RTÜK Başkanının TBMM'nın seçilmesini beklediğini ve seçimden sonra da kendisine yazı yazarak yeni kontenjan üyeliklerinin belirlenmesini isteyeceğini biliyorum. Ama genel kabul gören ve üzerinde durduğunuz 4 üye AK Parti'ye, 3 üye CHP'ye, ikişer üye de galiba diğer partilere düşüyor. Bugünlerde bir tartışma var, Başkanlık Divanı üyelikleri noktasında. Zannediyorum ki MHP, 'Bizim HDP ile milletvekili sayımız birdir ama oy oranımız daha fazladır' diyerek Divan Katipliği'nde fazla üyelik istiyor. Bu yaşıma girdim oy oranıyla kontenjan üyeliğinin sayısının arttığını ilk defa duyuyorum. Önemli olan milletvekili sayısıdır. Milletvekili sayısının genel milletvekili sayısı içindeki oranıdır. Dolayısıyla 80 80 olan partiler arasında üyenin ne kadar fazlasıyla kime düşeceği konusu yeni bir tartışma konusudur. Bence ikisine de iki iki düşecekse AK Parti'nin üye sayısı 5 de olabilir. Buna göre hesaplar yapılsın, Meclis Başkanlığı nasıl hesaplarsa AK Parti bunun gereğini yerine getirecektir. Şimdi böylesi çok muhtemel, ekstrem konulara tartışma yapmaya gerek yok. RTÜK faydalı bir kuruluş olmuştur. 5.5 yıl bakanlığını yaptım, Türkiye içerisinde de özellikle radyo televizyon yayıncılığı konusunda yeni kanunuyla birlikte çok önemli bir yere sahiptir. AK Parti çoğunluğu kaybetse dahi orada mevcut üyeleriyle RTÜK'ün iyi işlemesi konusunda elinden geleni yapacaktır.' dikGAZETE.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ