Bursa
Üniversitede tıp öğrencisiyken 28 Şubat sürecinde başörtüsü yasağı nedeniyle zor günler geçiren Cemile Haki, her şeye rağmen doktorluk eğitimini tamamlayıp sağlık ordusunun neferi olmanın gururunu yaşıyor.
Yeşil İmam Hatip Lisesinden birincilikle mezun olan ve hayallerini süsleyen Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesini birincilikle kazanan 44 yaşındaki Haki, 6 yıllık eğitim sürecinin 4'üncü sınıfından itibaren uygulanan başörtüsü yasağı yüzünden yaşadıklarını unutamıyor.
Bursa Şehir Hastanesi İnme Merkezi Sorumlusu Nöroloji Uzmanı Dr. Haki, yaptığı açıklamada, 28 Şubat sürecinde üniversiteye alınmadıkları için okulun önünde oturma eylemleri yaparak uzun süre baskıcı zihniyete direndiğini söyledi.
Haksızlıkları kabul etmeyen farklı görüş ve düşünceden arkadaşlarının da kendilerini desteklediğini belirten Haki, "Bu, bizim için bir kimlik, inanç mücadelesiydi.
O dönem çok onurlu bir mücadele verdik. Bu mücadeleyi sürdürürken kimseye zarar vermeden, barışçıl bir şekilde bu durumu anlatmaya çalıştık." dedi.
Haki, o süreçte kendilerine psikolojik baskılar uygulandığını, başörtülerini açmadıkları için stajlara alınmadıklarını, derslerini geçemediklerini anlattı.
Bir süre okula ara vermek zorunda kaldıklarını aktaran Haki, şöyle devam etti:
"Başörtülü bir şekilde okula devam edemeyeceğimiz söylenmişti. Üniversiteye girişlerde otobüslerden indirilip başımızı açmazsak okula alınmayacağımız söylenmişti. Bunlar, gerçekten büyük travmalardı.
O güne kadar başarılı bir öğrenciyken bu yasakların başlamasıyla derslerimize devam edemedik. Uyarı cezaları aldık.
Arkadaşlarımızın bir kısmı yurt dışına gitti. Ben artık umudumu kesince başımı açıp okula devam etmek zorunda kaldım.
Okulun ya da hastanenin kapısına geliyorsunuz, başınızı açıyorsunuz ve başınız açık stajlara giriyorsunuz. Sonra tekrar başınızı örterek dışarı çıkıyorsunuz. Bu çok onur kırıcı bir durum."
"Okulu bıraksaydım onların istediği olacaktı"
Dr. Cemile Haki, aradan çeyrek asır geçmesine rağmen dönemin olumsuz psikolojik etkilerinin sürdüğünü dile getirdi.
Sürecin kendilerinde ciddi travmalara yol açmasının yanında mücadele azmi aşıladığını vurgulayan Haki, "Çünkü daha başarılı olmalıydık, mesleğimizde daha iyi olmalıydık.
28 Şubat döneminde istenen şey, bizim başarısız olmamızdı, meslek sahibi olmamamızdı, devlet kurumlarında çalışmamamızdı.
O nedenle bizim daha başarılı olmamız gerekiyordu.
Bu süreç bizi aslında kamçıladı ve mücadeleden hiçbir zaman vazgeçmedik. Okulu bıraksaydım onların istediği olacaktı.
Ben okula ve mesleğime devam ettim." ifadelerini kullandı.
Haki, İmam Hatip Lisesinde okurken de bazı öğretmenlerinin, "Ancak hoca olabilirsiniz, doktor, mühendis olamazsınız. İmam hatipten ancak hoca çıkabilir." gibi görüşlerle kendilerine karşı onur kırıcı tutumlarının olduğunu belirtti.
En büyük hayalinin tıp fakültesini kazanmak olduğunu, bunu gerçekleştirip üniversiteyi bitirdikten sonra nöroloji alanında ihtisas yaptığını bildiren Haki, "Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 2015'te felçli hastalara erken müdahale edilen bir yer olan inme merkezini kurma görevi verildi ve ben bunu en iyi şekilde yapmaya çalıştım.
Burada 3 yıl inme merkezi sorumlusu olarak çalıştım. Bursa Şehir Hastanesinde de 2019'dan beri inme merkezi sorumlusuyum." diye konuştu.
Haki, özellikle inme alanındaki çalışmalarını ilerletmek, bu alanda yapacağı çalışmalarla ülkesine faydalı olmak istediğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
