Elazığ Fırat Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği öğrencisi Muhammed Ali Balkaya, her yıl yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan “ışık yetersizliği kazalarını” önlemek amacıyla “Kapı sinyal bandı” projesi geliştirdi. Balkaya, projesi sayesinde yüzlerce can kurtaracak.
Fırat Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği 4’üncü sınıf öğrencisi Muhammed Ali Balkaya, Türkiye’deki kazaların yüzde 3,67’sine neden olan “ışık yetersizliğinin” önüne geçmek amacıyla “Kapı sinyal bandı” projesini geliştirdi. Projesiyle, yüzlerce canı kurtarmayı ve “ışık yetersizliğinden” kaynaklanan kazaları önlemeyi hedefleyen Balkaya, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’ndan (TÜBİTAK) da destek aldı.
Konuya ilişkin İHA’ya açıklamalarda bulunan Balkaya, Türkiye’de ışık yetersizliğinden oluşan 3.67’lik kaza oranını düşürmeyi hedeflediğini belirterek, “Bunun için ‘Ne yapabilirim?’ diye düşünürken aklıma sinyal boru geldi. Kapı bandı sadece kapı koruma görevi alıyordu. Bunun haricinde herhangi bir görevi yoktu. Bunu nasıl yerleştiririm diye düşünürken kapı bandının ortasını boşaltarak sinyal borusu yerleştirdim. Yerleştirdiğim boruyu ilk başta bir sürücü devresine bağladım ve çalıştırdım. Kendi arabamda denedim. İyi sonuçlar elde ettim” dedi.
“250 LİRAYA CAN KURTARACAK”
Bandın araca montaj olarak da bağlandığına dikkat çeken Balkaya, “Normalde ekstra hatta bağlı, bu da ekstra hat pahalı olduğu için bunu direk arabanın harness sistemine yani arabanın kablo ana hattına paralel olarak bağlayabiliyorsun. Sinyal lamları yandığı sürece bunlarda yanıp sürüyor. En önemlisi de eş değerli yanıp sönüyor. Ortaya yerleştirilen led sistemi, sinyal boru sistemi direk arabanın harnesslerine bağlanıyor. Bu şekilde olması maliyeti yüzde 50 düşürüyor. 4 kapanın 250 lira maliyeti var. Bu hem canımızı kurtaracak hem de aksesuar olarak büyük bir etkisi olacağına inanıyorum. Projeye başlamadan önce birkaç tane hocam danıştım. Öncelikle proje danışmanım Hanbey Hazara danıştım. Ondan olumlu sonuçlar aldım ve ilk başta arabamda denedim. Arabamda denerken olmaz, arabada kısa devre yaparsın, arabayı yakarsın dediler. Ama hiçbir şekilde aldırış etmedim. Kendi arabamda denedim ve çok olumlu sonuçlar aldım. Çevremden de olumlu sonuçlar aldım. Herkes bize de yaptır diye istemeye başladı" diye konuştu.
“KAZA ORANINI DÜŞÜRÜYOR”
Yaptığı projenin faydalarından bahseden Balkaya, “Olumsuz hava koşullarında, örneğin sisli havalarda karşıda gelen araçlar veya arkada gelen araçlar aracı tam göremiyor. Ön farlardaki ve arka stoplardaki sinyal lambaları yetersiz kalabiliyor. Bunun arttırılmasına yönelik yaptığım proje olumlu sonuçlar aldı. Daha sonra yan yana giden iki aracın sağ veya sol şerit değiştirirken ön far veya arka stop görünmemesi bir kaza oranı sebebiydi. Bu kazayı da önlemek için yaptığım sinyal boruda olumlu sonuçlar doğurdu. Çünkü yandaki araç bu ışığın aldığı şiddeti fark ederek aracın döneceğini anlıyor ve aracın süratini geri çekebiliyor. Buda bir kaza önleyici etkisi olduğunu düşündük. Olumlu sonuçlar aldıktan sonra buna da emin olduk. İnsanlar da ışığın daha fazla olduğu şeyler ilgi çekiyor. Örneğin aksesuar şirketleri led farlar, xenon farlar piyasaya sürüyorlar. Benim yaptığım sistemde hem koruma özelliği var. Can koruması hiçbir zaman telafi edilecek bir şey değildir. Kaza da kaybettiği herhangi bir hasar hiçbir zaman geri dönüşü olmayan bir kazadır. Çünkü hiçbir zaman insan bedeni, insan vücudunun bir tamiri yoktur. Bu yaptığım sistem size basit gelebilir ama kaza oranını düşürüyor. Ölüm oranını düşürüyor. Can kaybını düşürüyor. Bu benim için en büyük etkendi” dedi.
PATENT BAŞVURUSUNDA BULUNDU
Yaptığı kapı sinyal bandının arabanın sinyal boyutuyla paralel olarak aynı işlevi gördüğünü vurgulayan Balkaya, şunları kaydetti:
“Proje göründüğü üzere sadece 30 saniye yanıp sönerek ama arabanın sinyal boyutuyla paralel olarak aynı işlevi olduğunu gösteriyor. Bu da düzensiz ışığın yanmasını sönmesini engellemiş oluyor. Yaptığım projeyle TUBİTAK 2241 A destekleme fonuna başvurduk. Projenin özgün olması, dünyada başka bir şirketin, kuruluşun ve kişilerin yapmamasını ön görülerek TUBİTAK’tan hibe aldım. Bu hibeyi proje bazında kullandım. Bundan sonraki hedefim ise patent aşamasıdır. Patent başvurusunda bulundum. Patenti aldıktan sonra pazara girmeyi düşünüyorum. Pazara girmek için devletin destek fonlarından faydalanacağım. İnşallah bu konu hakkında devletimiz bana destek olur.”
“DÜNYADA YAPILMAMIŞ BİR PROJE”
Proje danışmanlığını yapan Fırat Üniversitesi Taşıt Dinamiği ve Kontrol Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hanbey Hazar ise, şu ifadelerde bulundu:
“Üniversitemiz 4. sınıf öğrencilerimizden Muhammed Ali Balkaya, sanayi odaklı bir TUBİTAK projesi geliştirdi. Bu proje TUBİTAK tarafından desteklenmeye layık görüldü. Bu proje taşıtların güvenlik sistemiyle ilgilidir. Taşıtların seyir esnasında görünebilirliği, kaza oranları üzerinde çok ciddi bir etkiye sahip. Bu projeyle taşıtların güvenlik sistemine katkıda bulunur. Taşıtların artık AR-GE’lerinde bununla beraber diğer güvenlik, radar sistemi, şekli izleme takip sistemi gibi diğer sistemlere ek olarak da bizim projemiz yer alacak. Bu projede dünyada yapılmamış olan bir proje. Öğrencimiz patent başvurusunda da bulundu. Dolayısıyla taşıtların kaza yapma oranında, taşıtların görülebilirliği üzerinde bu projenin çok ciddi bir katkı sağlayacağını düşünmekteyiz. Çünkü otomobil sektörü çok ciddi bir paranın harcandığı sektör. Ülkemiz, üniversitemiz olarak böyle bir sektörde az da olsa katkı sağlamak bizim açımızdan çok önemli. Otomobil sektörüne Türkiye’nin, üniversitemizin, bizlerin de var olduğunu bu yönde katkı sağlayabileceğimizi bu projeyle ispatlamış olduk.”
(İHA)
Fırat Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği 4’üncü sınıf öğrencisi Muhammed Ali Balkaya, Türkiye’deki kazaların yüzde 3,67’sine neden olan “ışık yetersizliğinin” önüne geçmek amacıyla “Kapı sinyal bandı” projesini geliştirdi. Projesiyle, yüzlerce canı kurtarmayı ve “ışık yetersizliğinden” kaynaklanan kazaları önlemeyi hedefleyen Balkaya, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’ndan (TÜBİTAK) da destek aldı.
Konuya ilişkin İHA’ya açıklamalarda bulunan Balkaya, Türkiye’de ışık yetersizliğinden oluşan 3.67’lik kaza oranını düşürmeyi hedeflediğini belirterek, “Bunun için ‘Ne yapabilirim?’ diye düşünürken aklıma sinyal boru geldi. Kapı bandı sadece kapı koruma görevi alıyordu. Bunun haricinde herhangi bir görevi yoktu. Bunu nasıl yerleştiririm diye düşünürken kapı bandının ortasını boşaltarak sinyal borusu yerleştirdim. Yerleştirdiğim boruyu ilk başta bir sürücü devresine bağladım ve çalıştırdım. Kendi arabamda denedim. İyi sonuçlar elde ettim” dedi.
“250 LİRAYA CAN KURTARACAK”
Bandın araca montaj olarak da bağlandığına dikkat çeken Balkaya, “Normalde ekstra hatta bağlı, bu da ekstra hat pahalı olduğu için bunu direk arabanın harness sistemine yani arabanın kablo ana hattına paralel olarak bağlayabiliyorsun. Sinyal lamları yandığı sürece bunlarda yanıp sürüyor. En önemlisi de eş değerli yanıp sönüyor. Ortaya yerleştirilen led sistemi, sinyal boru sistemi direk arabanın harnesslerine bağlanıyor. Bu şekilde olması maliyeti yüzde 50 düşürüyor. 4 kapanın 250 lira maliyeti var. Bu hem canımızı kurtaracak hem de aksesuar olarak büyük bir etkisi olacağına inanıyorum. Projeye başlamadan önce birkaç tane hocam danıştım. Öncelikle proje danışmanım Hanbey Hazara danıştım. Ondan olumlu sonuçlar aldım ve ilk başta arabamda denedim. Arabamda denerken olmaz, arabada kısa devre yaparsın, arabayı yakarsın dediler. Ama hiçbir şekilde aldırış etmedim. Kendi arabamda denedim ve çok olumlu sonuçlar aldım. Çevremden de olumlu sonuçlar aldım. Herkes bize de yaptır diye istemeye başladı" diye konuştu.
“KAZA ORANINI DÜŞÜRÜYOR”
Yaptığı projenin faydalarından bahseden Balkaya, “Olumsuz hava koşullarında, örneğin sisli havalarda karşıda gelen araçlar veya arkada gelen araçlar aracı tam göremiyor. Ön farlardaki ve arka stoplardaki sinyal lambaları yetersiz kalabiliyor. Bunun arttırılmasına yönelik yaptığım proje olumlu sonuçlar aldı. Daha sonra yan yana giden iki aracın sağ veya sol şerit değiştirirken ön far veya arka stop görünmemesi bir kaza oranı sebebiydi. Bu kazayı da önlemek için yaptığım sinyal boruda olumlu sonuçlar doğurdu. Çünkü yandaki araç bu ışığın aldığı şiddeti fark ederek aracın döneceğini anlıyor ve aracın süratini geri çekebiliyor. Buda bir kaza önleyici etkisi olduğunu düşündük. Olumlu sonuçlar aldıktan sonra buna da emin olduk. İnsanlar da ışığın daha fazla olduğu şeyler ilgi çekiyor. Örneğin aksesuar şirketleri led farlar, xenon farlar piyasaya sürüyorlar. Benim yaptığım sistemde hem koruma özelliği var. Can koruması hiçbir zaman telafi edilecek bir şey değildir. Kaza da kaybettiği herhangi bir hasar hiçbir zaman geri dönüşü olmayan bir kazadır. Çünkü hiçbir zaman insan bedeni, insan vücudunun bir tamiri yoktur. Bu yaptığım sistem size basit gelebilir ama kaza oranını düşürüyor. Ölüm oranını düşürüyor. Can kaybını düşürüyor. Bu benim için en büyük etkendi” dedi.
PATENT BAŞVURUSUNDA BULUNDU
Yaptığı kapı sinyal bandının arabanın sinyal boyutuyla paralel olarak aynı işlevi gördüğünü vurgulayan Balkaya, şunları kaydetti:
“Proje göründüğü üzere sadece 30 saniye yanıp sönerek ama arabanın sinyal boyutuyla paralel olarak aynı işlevi olduğunu gösteriyor. Bu da düzensiz ışığın yanmasını sönmesini engellemiş oluyor. Yaptığım projeyle TUBİTAK 2241 A destekleme fonuna başvurduk. Projenin özgün olması, dünyada başka bir şirketin, kuruluşun ve kişilerin yapmamasını ön görülerek TUBİTAK’tan hibe aldım. Bu hibeyi proje bazında kullandım. Bundan sonraki hedefim ise patent aşamasıdır. Patent başvurusunda bulundum. Patenti aldıktan sonra pazara girmeyi düşünüyorum. Pazara girmek için devletin destek fonlarından faydalanacağım. İnşallah bu konu hakkında devletimiz bana destek olur.”
“DÜNYADA YAPILMAMIŞ BİR PROJE”
Proje danışmanlığını yapan Fırat Üniversitesi Taşıt Dinamiği ve Kontrol Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hanbey Hazar ise, şu ifadelerde bulundu:
“Üniversitemiz 4. sınıf öğrencilerimizden Muhammed Ali Balkaya, sanayi odaklı bir TUBİTAK projesi geliştirdi. Bu proje TUBİTAK tarafından desteklenmeye layık görüldü. Bu proje taşıtların güvenlik sistemiyle ilgilidir. Taşıtların seyir esnasında görünebilirliği, kaza oranları üzerinde çok ciddi bir etkiye sahip. Bu projeyle taşıtların güvenlik sistemine katkıda bulunur. Taşıtların artık AR-GE’lerinde bununla beraber diğer güvenlik, radar sistemi, şekli izleme takip sistemi gibi diğer sistemlere ek olarak da bizim projemiz yer alacak. Bu projede dünyada yapılmamış olan bir proje. Öğrencimiz patent başvurusunda da bulundu. Dolayısıyla taşıtların kaza yapma oranında, taşıtların görülebilirliği üzerinde bu projenin çok ciddi bir katkı sağlayacağını düşünmekteyiz. Çünkü otomobil sektörü çok ciddi bir paranın harcandığı sektör. Ülkemiz, üniversitemiz olarak böyle bir sektörde az da olsa katkı sağlamak bizim açımızdan çok önemli. Otomobil sektörüne Türkiye’nin, üniversitemizin, bizlerin de var olduğunu bu yönde katkı sağlayabileceğimizi bu projeyle ispatlamış olduk.”
(İHA)