Kütahya’nın Simav ilçesine 9 kilometre uzaklıktaki Samat köyünde cep telefonları çekmeyen vatandaşlar, telefonla konuşabilmek için caminin minaresine ve yüksek tepelere çıkıyor.
Simav’ın Samat köyünde cep telefonları çekmiyor. İzmir’de ve diğer şehirlerdeki yakınlarıyla konuşabilmek için çok zorluk çektiklerini ifade eden köy sakinleri, bu duruma bir çözüm bulunmasını istiyor. Köy sakinlerinden 66 yaşındaki Mehmet Kalkan, 30 senedir cep telefonlarının çekmediğini, konuşmak için köyün yüksek kesimlerine, dağlara ve minareye çıktıklarını belirtti.
73 yaşındaki Mehmet Toprak telefonla konuşma hususunda çok mağdur olduklarını ifade ederken, ağabeyi ile telefonla konuşmak için minareye çıktığını söyleyen Süleyman Uyanık, her gün üç, beş defa minareye çıkmaktan bıktığını belirtti.
77 yaşındaki Ali Akçay ise, “Cumhurbaşkanımızdan Allah bin kere razı olsun. Ülkemizi dünyaya tanıttı, çok güzel yaptı. Köyümüze şu telefonla konuşma özelliği gelse Cumhurbaşkanımızla ilk konuşan ben olacağım. Bu duruma çok sevineceğiz“ dedi.
Evinin 3’üncü katındaki balkonundan telefonun az da olsa kapsam alanına girdiğini söyleyen Hayriye Apaydın, çocuklarının ve torunlarının sesine hasret kaldığını belirtti.
Samat halkından Nurcan Kalkan, “Samat köyünde telefonlarımız çekmediği için yüksek yerleri buluyoruz. Konuşmak için Hayriye ablaların evine çıkıyoruz. Cep telefonuyla konuşabilmek için çare arıyoruz” dedi.
Fadime Kıpçak da çocuklarıyla görüşemediklerini, cep telefonuyla konuşamama sıkıntısı içinde olduklarını ifade etti. Köy meydanında telefonla konuşamayan Ramazan Algül, bütün cep telefonu operatörlerinin tamamının köylerinde çekmediğini söyledi.
Samat Köyü Muhtarı Ahmet Kıpçak, vatandaşların telefonla konuşmak için yüksek yerlere gittiğini, köyün üst başından arama yaptıklarını ifade etti. Kıpçak, “Hastamız olduğunda problem yaşıyoruz. Simav’a giderken uygun bir yer bulup oradan konuşmaya çalışıyoruz” dedi.
Kıpçak’ın ilkokul 2’inci sınıfa giden 8 yaşındaki kızı Yasemin Kıpçak da köylerinde telefonun çekmemesinden dolayı çok üzgün olduğunu söyledi.
(Mehmet Emin İncekulak/İHA)
