USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Bu koltuğa oturmak cesaret ister! Bir dönemin tarihine ışık tutuyor

Samsun'un Bafra ilçesinde bir antikacıda bulunan yüz yıllık ve bir çiftlik ağasına ait olduğu söylenen "ağa koltuğu" bir dönemin tarihine ışık tutuyor.

Bu koltuğa oturmak cesaret ister! Bir dönemin tarihine ışık tutuyor
14-11-2017 19:27
Google News

Bafra'da marangozluk mesleğinden emekli olan 54 yaşındaki antikacı Durgun Yurduseven, antikalara merakı sayesinde koca bir antikacı dükkanının sahibi oldu. Ailesinden kalan eski eşyaları biriktirmekle işe başlayan Yurduseven, daha sonra çevresinden edindiği antikalarla kendine ait Sanat Kervanı Müzesini kurdu. Müzesinde eskiden kullanılan; tarım aletleri, ev gereçleri, süs eşyaları, el aletleri gibi yüzlerce antika bulunuyor. Müzede en dikkat çeken parçalardan bir tanesi de yüz yıldan fazla tarihi olan ağa koltuğu. Zamanında ağaların oturabildiği tarihi koltuğa ağadan başkasının oturamadığı söyleniyor. İki taraftan tutma yeri olan koltuğa ağa oturduğunda, ağanın iki kişi tarafından taşındığı tahmin ediliyor. Ağa koltuğunu Bafra'da bir yerden satın alan Yurduseven, (tebessüm ederek) ağanın koltuğunu hiç oturmadığını ve ağaların koltuğuna garibanların oturmasının yakışık almayacağını belirtti. Müzede ağa koltuğunun yanında yaklaşık 150 yıllık bir de çeyiz sandığı bulunuyor. Yaklaşık 8 senedir kendi müzesini işleten Yurduseven, mesleğini de yaşatmak adına ahşap sanatıyla da uğraşıyor. Atalarının nasıl yaşadığını öğrenmeleri için gençleri müzesine davet eden Yurduseven, şimdiki neslin geçmişine dair pek fazla bir şey bilmediğini dile getirdi. Antikalarını daha büyük ve merkezi bir yerde sergilemek istediğini ifade eden Yurduseven, yetkililerden bu konuda yardım istedi.

"Yakışık almaz, ayıp olur"

Koltuk hakkında bilgi veren Yurduseven, "Araştırmalarım sonucu bu koltuğun bir ağa koltuğu olduğunu öğrendik. Çiftlik ağasının koltuğu olduğunu düşünüyoruz. Karşılıklı yerlerinden tutma yerleri var. Galiba, ağa üzerine oturunca iki kişi karşılıklı tutarak ağayı taşıyordu. Bu şekilde ağayı bahçesine veya tarlasına götürüyorlar, gezdiriyorlardı. Oturma yeri deri. Bakır telle işlemeleri var. Yüz yıldan fazla bir tarihi var bu koltuğun. Ben bu koltuğa oturmadım. Ağanın koltuğuna oturmak bizim gibi garibana yakışmaz. Ağanın koltuğunun üzerine oturulmaz. Yakışık almaz, ayıp olur" dedi.

"Atalarının nasıl ve hangi zorlukla yaşadıklarını öğrenmelerini istiyorum"

Marangoz mesleğinden emekli olduğunu belirten Yurduseven, "Eskiden kalan araç-gereçlere merakım vardı. Büyüklerimden kalan eşyaları biriktirdim. Başka insanlardan aldım. Biriktirdiğim şeyler artınca böyle bir yer açtım. Burası bir müze oldu. Atalarımızdan kalan, onların kullandığı birçok araç gereç var burada. Atalarımızı unutmamak için, ata yadigarlarını vatandaşlarımızın görmesi için sergiliyorum. Kendimde boş zamanlarımı değerlendirmek için ahşaptan el işleri de yapıyorum. Bu müzeden bir şey satmıyorum. Özellikle gençlerin öğrencilerin burayı gezip görmesini istiyorum. Tarihini öğrensinler. Atalarının nasıl ve hangi zorlukla yaşadıklarını öğrenmelerini istiyorum. Milli Eğitim Müdürlüğü gezi düzenleyerek öğrencileri buraya getirebilir. Onlar da atalarının nasıl yaşadığını öğrenmiş olur. Buradaki yerim biraz dar. Belediyemizin bana geniş bir yer temini etmesini ve bu ata yadigarlarını daha fazla insanın görmesini isterim" diye konuştu.

Kenan Akyüz- Ahmet Şükrü Uluçay

Kaynak: IHA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ