Adalet Bakanlığı tarafından İzmir’de düzenlenen Hakim-Cumhuriyet Savcılarının Meslek Öncesi ve Meslek İçi Eğitim Çalıştayı’nda konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesinin Can Dündar ve Erdem Gül kararına eleştiriler yöneltti.
Yaklaşık 300 hakim ve savcının katıldığı ve üç gün sürecek olan çalıştay, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın açılış konuşmasıyla başladı. İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın da katıldığı çalıştayda, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Demet Özerbaş çalıştay programı ve metodu hakkında bilgilendirmede bulunurken, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru, Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanı İbrahim Şahin, Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Alparslan Azapağası ve Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Yılmaz Akçil de konuşma yaptı.
Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi'nin ilk derece mahkemesi olmadığını belirterek, "Temyiz mahkemesi de değildir, yetki alanını genişletmeye devam ederse çok ciddi bir hukuksal sorunumuz, tartışmamız daha olacaktır. İlk derece mahkemesi kötü mahkeme, Yargıtay daha kötü mahkeme, onlar herkesi tutuklamadan, hapse tıkmaktan yana ama Anayasa Mahkemesi herkesin hürriyetini tesis etmekten yana, onlar hakların gaspından yana ama Anayasa Mahkemesi hakları ayakta tutma, korumadan yana algısının oluşturulması, Türkiye’ye yapılabilecek en büyük kötülüklerden bir tanesi olur. Kimsenin buna hakkı yoktur. İlk derece mahkemeleri de, Yargıtay da, Danıştay da hakkın sahibine teslim edilmesi için doğru karar vermek için görev yapmaktadırlar. Anayasa Mahkememizin son verdiği karar, önceki verdiği kararlarla değerlendirildiğinde, yetki alanının sürekli genişletildiğini görüyoruz. Can Dündar ve Erden Gül kararına baktığınızda, burada Anayasanın sınırlarının aşıldığını, yetki gaspının olduğunu, Anayasa Mahkemesinin, kendini sadece bireysel başvuruyu inceleyen bir mahkeme gibi değil, yargılamayı yapan ilk derece mahkemesi yerine koyduğunu görüyorsunuz. ‘Yargıtaya da ihtiyaç yok, ben işi kökten hallettim’ diyen bir yaklaşımı burada görüyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Bozdağ, şunları söyledi: “Anayasa Mahkeme Dündar kararının 58. paragrafında ne diyor? ‘Tutuklama tedbiri nedeniyle, basın özgürlüklerinin ihlal edildiği iddialarının incelenmesi için devam eden yargılama sürecinin tamamlanmaması gerekmemektedir.’ Kararında yazıyor. Nereden çıkardın bunu? Ben bütün hepinize soruyorum; bu Anayasa hükmü, basın özgürlüğü söz konusu olduğu zaman yargı yolunun tüketilmesi şartını ortadan kaldırır mı? Kaldırmaz. Anayasa Mahkemesi, Anayasasının bu ilkesini çiğnemektedir. Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz. Yani ilk derece mahkemesi gibi Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuruları inceleyemez. Yargıtay gibi temyiz mahkemesi yerine koyup ilk derece mahkemesi kararını Yargıtay yerine geçerek denetleyemez. Anayasa, yerindelik denetimi yapılamaz diyor. Kararda mahkeme epey yaptığı yanlışı düzeltmek için adeta kıvranıyor ama bu çaba izah etmeye yetmemiş. Hukuku ve Anayasayı nasıl çiğnediklerini kendi kararları içerisinde ortaya koyuyor.”
CEREN ATMACA - HALİL KARAHAN
dikGAZETE