İstanbul
Festivalin Instagram hesabından canlı yayınlanan etkinliklerle, film endüstrisinin güncel ve dikkate değer konuları ele alınıyor.
Bosphorus Film Lab Direktörü İpek Tugay'ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen ilk etkinliğin konuğu "Medcezir", "Şahsiyet" ve "Atiye" gibi dizilerde rol alan oyuncu Metin Akdülger oldu.
Akdülger, film festivallerini önemsediğini belirterek, "Gittiğim hemen hemen her festivalde, genel olarak gördüğüm ve beni iyi hissettiren şey, insanların bir araya gelerek birbirlerine saygı duymaları. Bunun için oluşturulan birçok imkanı görmek bence çok kıymetli bir şey." dedi.
"Bir sinema filmi yapmak sadece maddi getiriyle ölçülebilecek bir şey değil"
Bağımsız projeleri daha fazla öğretici bulduğunu ve genellikle bunları tercih ettiğini dile getiren Akdülger, bu projelerde senarist ve yönetmenle oyuncunun iletişim kaynaklarının ana akım platformlardaki projelere göre çok daha geniş olduğunu söyledi.
Akdülger, oyuncuların performans gelişiminde birlikte çalıştığı yönetmenlerin ve set ortamlarının etkili olabileceğine işaret ederek, şunları ifade etti:
"Ben Yeşim Ustaoğlu'nu çok beğeniyorum. 2016 yılında onun 'Tereddüt' filminde küçük bir rol aldım. İlk kez o zaman bağımsız ve kendisine sahip bir yönetmenin ne kadar olaya hakim olabileceğini anladım. Toplamda 4 gün setim vardı ama ana hikayenin mekanlarından birinin inandırıcılığı için oradaydım. Ona rağmen Yeşim Hanım'ın senaryodaki önermeleriyle setteki önermelerinin paralelliği ve oyuncuları içine bıraktığı durumlar beni çok etkilemişti. Oyunculara yaratıcı alanlar bırakabilmek ancak hikayeye ve savunduğun fikri sahiplenerek yapabileceğin bir şeydir. Orada çok şey öğrendiğimi düşünüyorum."
Sinemayı maddi bir değerden çok bir kültür üretim alanı olarak tanımlayan Metin Akdülger, "Hikayelerin gücüne çok ciddi bir şekilde inanıyorum. O yüzden sinema filmi yapmak sadece maddi getiriyle ölçülebilecek bir şey değil. O yüzden sinema için bir insan topluluğunu bir araya getirirken de bunu çok iyi izah edebilmen gerekiyor. 'Ben başka bir değer yaratma peşindeyim' mottosuyla kendini ve çevrendekileri inandırdığın zaman enteresan bir şekilde hiç beklemediğin kapılar açılabiliyor." ifadelerini kullandı.
"Salonda sinema izleme kültürü bitmez"
Metin Akdülger, dijital platformların büyümesine rağmen salonda sinema izleme kültürünün hiçbir zaman bitmeceğine dikkati çekerek, dijitalde olan filmle sinemada olan filmin hiçbir zaman aynı olmayacağını dile getirdi.
Kısa filmlerin önemine de değinen Akdülger, "Kısa filmlerin yalnızca uzun metraja geçiş için yapılan projeler olarak görülmemesi gerekiyor. Aslında uzun metrajdan çok daha komplike ve zor bir iş. Son dönemde özellikle kısa filmler, prodüksiyon olarak çok gelişti. Çok kaliteli yapımlarla karşılaşıyoruz. Umarım bu alanda üretimler daha çok desteklenir." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com